Ticari taksilerde plaka uygulaması başladı

Ticari taksilerde plaka uygulaması başladı
TT

Ticari taksilerde plaka uygulaması başladı

Ticari taksilerde plaka uygulaması başladı

İçişleri Bakanlığı genelgesiyle, koronavirüsünün yayılmasının önlenmesi amacıyla gece saat 00.01'den itibaren İstanbul, Ankara ve İzmir'de ticari taksilerin trafiğe çıkışları sınırlandırıldı. Bu gece itibariyle plakasının sonu tek haneli olan ticari taksiler trafiğe çıkarken, İstanbul’da trafikteki taksi sayısının yarı yarıya düştüğü görüldü.
Dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınının en temel özelliğinin, fiziksel temas, hava yolu ve benzeri yollarla çok hızlı bulaşması ve enfekte insan sayısının hızlı artması sonucu ticari taksilere korona virüs önlemi alındı. Alınan önlemlere göre, bu gece yarısı saat 00.01'den itibaren İstanbul, Ankara, İzmir'de ticari taksilerin trafiğe çıkışlarında plakasının son hanesine göre sınırlamaya gidildi. Buna göre, yarın saat 24.00'e kadar plakasının son rakamı “tek” olan ticari taksiler trafiğe çıkabilecek. Belirtilen saatten sonra ise plakasının son rakamı “çift” olan ticari taksiler trafiğe çıkacak. Belirlenen bu sistem takip eden günler için ardışık olarak devam edeceği belirtildi.

"Bakanlığımız nasıl karar aldıysa uyacağız"
Alınan kararların arkasında olduklarını belirten taksi şoförü bir vatandaş, ”İçişleri Bakanımız nasıl karar aldıysa uyacağız herhangi bir sorun yok araçlarımızda zaten dezenfekte edilmişti. Bugün tek plaka yarın çift, İçişleri Bakanımızın aldığı kararı uyguluyoruz” diye konuştu.

“Acaba var mı şüphesiyle çalışmaktansa böyle daha güzel oldu”
Tek haneli plaka sahibi ticari taksi şoförü Sedat Bozacı, “Korona virüs kapsamında bu gece itibariyle tek çift sistemine döndük. Tek plakalar bu gece başlayacak. 24.00'dan sonrada çift plakalar çalışmaya başlayacak. Bu bizim için iyi oldu, güzel bir uygulama, başından bu yana olması gerekiyordu. Bizde şu anda dinlenebiliriz. Bu kapsam hem sağlık açısından hem de bizde dinlenmiş ve korunmuş oluruz. Taksiye bin bir türlü insan biniyor. Acaba onda da var mı şüphesiyle çalışmaktansa böyle daha güzel oldu” diye konuştu.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP