ABD'de tıbbi malzeme tükeniyor

ABD'de tıbbi malzeme tükeniyor
TT

ABD'de tıbbi malzeme tükeniyor

ABD'de tıbbi malzeme tükeniyor

ABD’de tıbbi malzeme stokları tükeniyor. New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, New York’ta 1 haftalık tıbbi malzeme kaldığını duyurdu.
Koronavirüs salgınının yeni merkez üssü olan ABD'de sağlık sistemi çökme noktasına geldi. ABD'de tıbbi malzeme stoğu hızla azalırken, birçok vali ve belediye başkanı tıbbi malzemelerinin tükenmek üzere olduğunu bildirdi. New York Şehri Belediye Başkanı Bill de Blasio, yaptığı açıklamada New York'un sadece 1 haftalık tıbbi malzemesi kaldığını bildirirken, yüzlerce solunum cihazına ise acilen ihtiyaç olduğunu açıkladı.
New York Valisi Andrew M. Cuomo ise yaptığı açıklamada zorunlu meslek grubu çalışanları dışında kalan tüm halkın evde kalması uyarısını yaparken, evde kalma kuralını 15 Nisan tarihine kadar uzattığını duyurdu. Vali, ayrıca 8 bin 500'e yakın hastanın hastanelerde tedavi gördüğünü aktarırken, "Binlerce kişinin öleceğini düşünmekten başka şansımız yok" dedi.
Vali Cuomo, ucuz ve evde uygulanabilir bir testin bulunduğu zaman korona virüs salgınının duracağını ifade ederken, eyalet genelinde 76 bin emekli sağlık çalışanının hastaneler zorda kaldığı durumda yardımcı olmak için gönüllü olduğunu duyurdu.

Washington'da ameliyatlar iptal edildi
Koronavirüs salgınından en çok etkilenen başken Washington'da hastanelerde korona virüs hastalarına yer açabilmek amacıyla planlanmış birçok ameliyat iptal edildi. Washington Valisi Jay Inslee, yaptığı açıklamada 3 ay erteleme ile hastanın hayatı tehlikeye girmeyecek ise tüm ameliyatların ertelenmesi emrini verdi.
Öte yandan ABD tıbbi malzeme açığını kapatmak amacı ile kurduğu devlet-özel ortaklı şirket olan "Proje Hava Köprüsü" ile Çin başta olmak üzere birçok ülkeden tıbbi malzeme getirmeye başladı. Şirketin ortakları arasın Beyaz Saray Danışmanı ve ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner bulunuyor.
ABD'de toplam korona virüs vakası 139 bin 217'ye, hayatını kaybedenler ise 2 bin 445'e yükseldi. Korona virüs salgınından en fazla etkilenen eyalet olan New York'ta ise toplam korona virüs vakası 59 bin 513'e, hayatını kaybedenler ise 965'e ulaştı.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP