​Korona salgını zirvesinde İran cezaevlerinden kurtuluş

​Korona salgını zirvesinde İran cezaevlerinden kurtuluş
TT

​Korona salgını zirvesinde İran cezaevlerinden kurtuluş

​Korona salgını zirvesinde İran cezaevlerinden kurtuluş

İran’daki koronavirüs salgınının gittikçe kötüleşmesi, evlerinde duran vatandaşlardan cezaevlerindekilere kadar herkesin endişelenmesine neden oldu. Vatandaşlar, insan hayatının nasıl güvence altına alınacağı konusunda hükümetin çözüm eksikliğini ve salgınla mücadele yolunda katı önlemlerin alınmamasını protesto ediyor. Ellerini yıkayacak sabun bulamamaktan yakınan mahkumlar ise, yetkililerin reddetmesine rağmen, geçici tahliyeden yararlanma talebinde bulunmaya devam ediyor.
Ülkenin dört bir yanına yayıldığı gibi cezaevlerine de sızan salgın, son 10 gün içerisinde Loristan’ın merkez şehri Hürremabad’daki Parsilon Cezaevi ve Kürdistan eyaletine bağlı Sakız ilçesindeki merkezi cezaevindeki mahkumların yaptığı gibi ‘en az’ iki farklı toplu kaçışa neden oldu. Aynı zamanda Loristan eyaletindeki Aligoderz’de, Tebriz, Doğu Azerbaycan ve Hamedan’daki cezaevlerinde birkaç kez isyanlar, kargaşalar ve çatışmalar çıktı.
Kalabalık hapishanelerde, salgın hastalığa yakalandığından şüphelenilen mahkumların nakli gibi prosedürleri uygulamak zor olduğu için mümkün olduğu sayıda mahkumun geçici olarak serbest bırakılması, sosyal boşlukların oluşturulması, cezaevinin sterilize edilmesi, maske ve dezenfektan kullanımı ya da ellerin yıkanması gibi tedbirlerin alınması gerekir.
Diğer yandan, hapishanelerdeki protestoların üzerinde durulduğunu söyleyen İran yargı yetkilileri, son günlerde yüzlerce mahkumun geçici olarak serbest bırakıldığını duyurdu.

Hamedan Cezaevi
Yerel kaynaklar, 28 Mart Cumartesi gün Hamedan Cezaevi’nde protesto ve çatışmaların meydana geldiğini bildirirken gayri resmi kaynaklar ise birkaç kişinin cezaevinden kaçtığını belirtti.

Sakız Cezaevi
Fars haber ajansı, 27 Mart akşamı, Sakız Cezaevi’nde bir isyanın patlak verdiğini, o sırada 80 mahkumun ise kaçtığını bildirdi. Olayla ilgili görgü tanıkları, birkaç mahkumun sürücülerini bıçakla tehdit ederek indirdikleri arabalarla kaçtıklarını söyledi.

Tebriz Cezaevi
Geçtiğimiz Perşembe günü, koğuşlardaki mahkumların salgını önlemek için karantina prosedürlerine uyulmamasını ve İran Dini Lideri Ali Hamaney tarafından çıkarılan genel af ve bazı mahkumların geçici olarak serbest bırakılması konusundaki ayrımcılığı protesto ettikleri bildirildi. Ancak mahkumlar tarafından çıkarılan isyan, özel polis güçlerinin müdahalesiyle sona erdi.
Cezaevi yakınlarındaki konut sakinlerinin sosyal medyada yayınladıkları görüntüler, isyan sırasında çıkan yangının cezaevi binasının bir kısmını yuttuğunu, aynı zamanda silah seslerinin duyulduğunu gösterdi. Yetkililer ise herhangi bir can kaybının yaşanmadığını açıkladı.

Aligoderz Cezaevi
Loristan eyaletindeki Aligoderz şehrinde bulunan cezaevinde bir isyanın meydana geldiği, ancak kimsenin kaçamadığı bildirildi.
IRNA’nın haberine göre, valilikten yapılan açıklamada, “Bazı mahkumlar cezaevi içerisinde protesto düzenleyerek keyfi ve yasadışı bir adım attı. Bu olayın cezaevi dışına sızması ise vatandaşları endişelendirdi” ifadeleri kullanıldı.

Hürremabad’daki Parsilon Cezaevi
Parsilon Cezaevi’ndeki mahkumların 26 Mart Perşembe günü isyan ettiği, isyan esnasında 23 mahkumun kaçtığı bildirildi.
Konuyla ilgili bazı haberlerde, cezaevi gardiyanının mahkumlar üzerine ateş açtığı ve en az bir kişinin ölümüne sebep olduğu belirtildi. Yerel yetkililer de bir mahkumun öldüğünü, bir diğerinin ise yaralandığını ifade etti. Resmi haber ajansı IRNA ise bu haberleri yalanladı.

Koronavirüs, cezaevlerinde
İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı HRA, ülkede koronavirüse yakalanan mahkum sayısının arttığını bildirdi. Urmiye, Senendec, Hürremabad, Gürgan, Tahran’dakiler gibi bazı cezaevlerinde vakaların görüldüğü açıklandı.
Konuyla ilgili haberlerde Tahran, Karçak, Ramin ve Urmiye’deki cezaevlerinde en az 9 mahkumun Kovid-19’a yakalanarak hayatını kaybettiği vurgulandı.
Yargı yetkililerinin söz konusu haberler karşısındaki sessizliği sürerken mahkum ve aileler ise endişeleniyor.



100 kişinin ölümün ardından Gazze Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi

Gazze Şehri'ndeki el-Şati mülteci kampını hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yıkılan evlerinden dışarı bakan iki Filistinli çocuk ve anneleri (EPA)
Gazze Şehri'ndeki el-Şati mülteci kampını hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yıkılan evlerinden dışarı bakan iki Filistinli çocuk ve anneleri (EPA)
TT

100 kişinin ölümün ardından Gazze Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi

Gazze Şehri'ndeki el-Şati mülteci kampını hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yıkılan evlerinden dışarı bakan iki Filistinli çocuk ve anneleri (EPA)
Gazze Şehri'ndeki el-Şati mülteci kampını hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yıkılan evlerinden dışarı bakan iki Filistinli çocuk ve anneleri (EPA)

İsrail, 100'den fazla Filistinliyi öldüren ölümcül hava saldırılarının ardından dün Gazze'deki ateşkes anlaşmasını yeniden yürürlüğe koydu. Hamas, anlaşmanın şartlarına bağlılığını teyit ederken arabulucuları Tel Aviv'e ihlallerini durdurması için baskı yapmaya çağırdı.

ABD, Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda imzalanan anlaşmanın kalıcı niteliğini vurguladı. Ayrıca, ABD'nin, Binyamin Netanyahu hükümetine, itidal göstermesi koşuluyla saldırı düzenleme izni verdiği bildirildi.

İsrail, saldırılarında savaş uçakları, helikopterler, insansız hava araçları (İHA) ve hatta intihar uçakları kullanarak, yerinden edilmiş kişilerin kaldığı binaları, evleri, barınakları ve çadırları hedef aldı ve buraları yıkım alanlarına dönüştürdü.

Şarku’l Avsat’ın Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan aldığı verilere göre, salı günü düzenlenen saldırılarda 104 Filistinli hayatını kaybetti, 7 Ekim 2013'te başlayan savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı ise 68 bin 643 kişiye ulaştı.


Trump: Güney Kore nükleer enerjili denizaltı inşa etmek için onay aldı

ABD Başkanı Donald Trump, Güney Kore'de konuşma yapıyor (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Güney Kore'de konuşma yapıyor (DPA)
TT

Trump: Güney Kore nükleer enerjili denizaltı inşa etmek için onay aldı

ABD Başkanı Donald Trump, Güney Kore'de konuşma yapıyor (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Güney Kore'de konuşma yapıyor (DPA)

ABD Başkanı Donald Trump, Asya turu sırasında Güney Kore'ye nükleer enerjili bir denizaltı inşa etme izni verdiğini sosyal medyada duyurdu.

Ziyaret sırasında Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae-myung ve diğer bölge liderleriyle görüşen Trump, Seul'ün büyük miktarda ABD petrol ve doğalgazı satın almayı kabul ettiğini de belirtti. Trump ve Lee, dün Güney Kore'de düzenlenen zirvede ticaret anlaşmasının ayrıntılarını netleştirdi.

Lee, Kuzey Kore ve Çin gemilerini uzun süre takip edebilen denizaltılara güç sağlamak için nükleer yakıtı yeniden işlemek üzere ABD'den onay istedi. İki ülke arasındaki bir anlaşma uyarınca, Seul'ün ABD onayı olmadan nükleer yakıtı yeniden işlemesi yasak.

Trump, Truth Social'da "Onlara, şu anda sahip oldukları eski, dizel motorlu ve çok daha az gelişmiş denizaltılar yerine nükleer enerjiyle çalışan bir denizaltı inşa etme izni verdim" diye yazdı.


Brezilya polisi tarihinin en şiddetli operasyonunu gerçekleştirdi... Rio de Janeiro'da 100'den fazla kişi öldürüldü

Brezilya vatandaşları dün Rio de Janeiro'daki bir sokakta toplanan cesetlere bakıyor (EPA)
Brezilya vatandaşları dün Rio de Janeiro'daki bir sokakta toplanan cesetlere bakıyor (EPA)
TT

Brezilya polisi tarihinin en şiddetli operasyonunu gerçekleştirdi... Rio de Janeiro'da 100'den fazla kişi öldürüldü

Brezilya vatandaşları dün Rio de Janeiro'daki bir sokakta toplanan cesetlere bakıyor (EPA)
Brezilya vatandaşları dün Rio de Janeiro'daki bir sokakta toplanan cesetlere bakıyor (EPA)

Brezilya yetkilileri dün, ülke tarihinin en ölümcül polis operasyonunda Rio de Janeiro'da en az 119 kişinin öldürüldüğünü duyurdu. Bu ölümler, Devlet Başkanı Lula da Silva'yı şoke etti.

Ülkenin en büyük uyuşturucu kaçakçılığı çetelerinden birini hedef alan operasyonunun ardından, halk üzüntü ve öfke içinde dün cesetleri topladı.

Salı günü yaklaşık 60 kişinin öldüğünü duyuran Rio de Janeiro yetkilileri, ilk etapta 115 şüpheli uyuşturucu kaçakçısı ve dört polis memuru da dahil olmak üzere en az 119 kişinin öldüğünü bildirdi.

Kentin en savunmasız kesimlerine hukuki yardım sağlayan bir devlet kurumu olan Başsavcılık ise en az 132 kişinin öldüğünü bildirdi.

s
Rio de Janeiro'daki "Complexo da Penha" gecekondu mahallesinde "Comando Vermelho " çetesini hedef alan polis baskını sırasında öldürülenlerin yakınları yas tutuyor (AP)

Şehrin kuzeyindeki iki büyük favela olan Complexo da Penha ve Complexo do Alemão'daki uyuşturucu kaçakçılığı şebekelerine karşı gerçekleştirilen baskınlar, Brezilya'daki organize suç çetelerinin gücünü sert bir şekilde hatırlatıyor ve polis taktikleri hakkında ciddi sorular ortaya çıkarıyor.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bölge sakinleri dün Complexo da Penha'nın yukarısındaki bir ormanda onlarca ceset bulup bunları komplekse giden ana yollardan birinin yakınına yerleştirdi.

Rio'nun yoğun nüfuslu işçi sınıfı favelalarında faaliyet gösteren ana suç örgütü Comando Vermelho'ya karşı 2 bin 500 polisin görevlendirildi ve şehir şimdiye kadarki en büyük polis operasyonuna tanık oldu.

Bir yıldan uzun süren soruşturmalar ve 113 tutuklamanın ardından, operasyon Rio de Janeiro'nun sağcı valisi Claudio Castro tarafından "başarılı" olarak nitelendirildi.

Ancak Adalet Bakanı Ricardo Lewandowski'ye göre, sol görüşlü Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, Brasília federal hükümetinin operasyondan önceden haberi olmadığını belirterek, ölü sayısındaki çokluk karşısında "şok" yaşadığını ifade etti.

Brezilya, BM iklim konferansı COP30 için Amazon'daki Belém'de dünya liderlerini ağırlamasından sadece birkaç gün önce, yakın tarihinin en kanlı olaylarından biriyle karşı karşıya kaldı.

sx
Polis memurları salı günü Rio de Janeiro'da gözaltına alınan şüphelilere eşlik ediyor (AFP)

Salı günkü olaylar uluslararası alanda kınamalara yol açtı.

Bu tepkiler arasında, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği şoke olduğunu dile getirerek, hızlı bir soruşturma çağrısında bulundu.

Uluslararası Af Örgütü de dahil olmak üzere 30'dan fazla STK, polis operasyonunun ardından Rio de Janeiro'nun terörün pençesinde olduğunu ilan etti.

Brezilya tarihinin bundan önceki en şiddetli polis müdahalesi, 1992 yılında Sao Paulo yakınlarındaki Carandiru Hapishanesi'nde çıkan bir isyanın bastırılması sırasında 111 mahkumun öldürülmesiyle yaşandı.

Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Rio'nun büyük bir bölümünde salı günü kaos hakimdi.

Okullar tatil edildi, toplu taşıma ciddi şekilde aksadı ve binlerce kişi evlerine dönemeden mahsur kaldı. Ancak dün hayat yavaş yavaş normale dönmeye başladı.