​Ürdün’de otellerde karantinaya alınanlar için tahliye planı uygulanıyor

Ürdünlüler, evlerinin yakınlarındaki bakkallardan alışveriş yapıyor. (EPA)
Ürdünlüler, evlerinin yakınlarındaki bakkallardan alışveriş yapıyor. (EPA)
TT

​Ürdün’de otellerde karantinaya alınanlar için tahliye planı uygulanıyor

Ürdünlüler, evlerinin yakınlarındaki bakkallardan alışveriş yapıyor. (EPA)
Ürdünlüler, evlerinin yakınlarındaki bakkallardan alışveriş yapıyor. (EPA)

Ürdün tarafından yapılan resmi açıklamada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının sayısının dün 259’a yükseldiği, ayrıca 77 yaşındaki bir vaka ile birlikte ölenlerin sayısının ikiye yükseldiği bildirildi. Ürdün Sağlık Bakanı Saad el-Cabir dün yapılan testler sonucunda 13 kişinin enfekte olduğunun tespit edildiğini bildirdi. Ayrıca enfekte olduğundan şüphelenilen 300 kişinin de test sonuçlarının beklendiğini bildirdi.
Diğer yandan İrdib şehrinden sağlık kaynakları yeni vakalar tespit edilmesinin ardından tüm binaların izole edildiğini bildirdi. Ürdün hükümeti bugün hava, kara ve deniz yoluyla ülkeye dönmelerinin ardından karantinaya alınıp tecrit süreçleri sona eren 5 bin kişiyi tahliye etmeye başladı. Sağlık Bakanlığı, söz konusu kişilerin 14 gün daha evlerinde kalmaları gerektiğinin altını çizdi.
Dün akşam hükümet adına açıklamada bulunan Ürdün Enformasyon Bakanı Amcad Adayle, bu sabah itibariyle Ölü Deniz, Amman ve diğer bölgelerde karantina altına alınanların tahliye edilmesine ilişkin ayrıntılı planın içeriğini duyurdu. Bakan, karantina süreci sona erenlerin otobüslerle taşınmasının prosedür ve talimatlara uygun bir şekilde gerçekleştirileceğine dikkat çekti.
Ürdün’ün çeşitli bölgelerinde zorunlu karantina altında tutulanların sayısının 5 bin 50’ye yükseldiği kaydedildi. Amman’da 3 bin 104, Ölü Deniz’de bin 923, Akabe’de 23 kişi karantina altında tutuluyor. Karantina için 34 otel tahsis edilmiş durumda.
Sağlık otoriteleri, epidemiyoloji komitesini takip ederek otelleri tahliye etme planlarını uyguluyor. Ayrıca tahliye edilen oteller için kapsamlı bir sterilizasyon planı hazırlandığına dikkat çekildi.
Epidemiyoloji Yüksek Komitesi okulların ve üniversitelerin önümüzdeki 14 boyunca askıya alınmasını önerdi.
Ürdün Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından yapılan bir anket, halkın yüzde 91'inin koronavirüs salgını kriziyle mücadele konusunda ülkede alınan önlemlerin doğru yönde ilerlediğine inandığını ortaya koydu. Diğer yandan Ürdün Kralı 2. Abdullah, hükümete vatandaşların gıda ihtiyacını karşılaması için fiyatları kontrol etme talimatı verdi. Ayrıca sokağa çıkma yasağı konusunda verilen izinlerin suiistimal edilmemesi için de yasaların uygulanmasının öneminin altını çizdi.
Ürdün resmi haber ajansı Petra’ya göre Ulusal Epidemiyoloji Komitesi Sözcüsü Dr. Nezir Ubeydat yaptığı açıklamada, komitenin artan koronavirüs vakaları tespit edilen tüm alanların tecrit edilmesi gerektiğini söylediğine işarette bulundu.
Bugün karantinaya alındıkları otellerden taliye edilen vatandaşlara, kendileri ve ailelerinin güvenliği için sağlamak için katı talimatlar içeren yönergeler verildiği bildirildi. Söz konusu kişilerin otel odalarından ayrılmadan önce klinik muayeneye tabi tutulduğu ifade edilirken belirti gösterenlerin yapılan testler sonuçlanmadan gönderilmediği vurgulandı.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.