​Van Gogh’un tablosu koronavirüs nedeniyle kapatılan müzeden çalındı

Vincent Van Gogh’un ‘İlkbahar Bahçesi’ adlı tablosu. (Groninger Müzesi)
Vincent Van Gogh’un ‘İlkbahar Bahçesi’ adlı tablosu. (Groninger Müzesi)
TT

​Van Gogh’un tablosu koronavirüs nedeniyle kapatılan müzeden çalındı

Vincent Van Gogh’un ‘İlkbahar Bahçesi’ adlı tablosu. (Groninger Müzesi)
Vincent Van Gogh’un ‘İlkbahar Bahçesi’ adlı tablosu. (Groninger Müzesi)

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’ın doğusundaki Laren şehrinde bulunan Singer Laren Müzesi yönetimi, 30 Mart Pazartesi günü yaptığı açıklamada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle kapalı olan müzeye zorla girilerek Vincent Van Gogh’un doğum yıl dönümünde bir tablosunun çalındığını duyurdu.
AFP’nin aktardığı bilgilere göre Amsterdam'ın 30 kilometre güneydoğusundaki müzenin müdürü Evert Van Os yaptığı açıklamada “Dün sabaha karşı müzeye girilerek Vincent Van Gogh’un bir tablosu çalındı” ifadelerini kullandı.
Van Os, çalınan tablonun adının ‘İlkbahar Bahçesi’ olduğunu ve Hollandalı sanatçı tarafından 1884 yılı baharında, babasının evinde kaldığı dönemde yapıldığını belirtti.
Hollanda polisi ve medya organları, soyguncuların müzeye sabaha karşı saat 03.15'te (01.15 GMT) ön taraftaki cam kapıyı kırarak girdikleri bilgisini aktardı.
Singer Laren Müzesi’nin söz konusu tabloyu sergilemek üzere Groninger Müzesi’nden ödünç aldığı, soygun sırasında başka bir sanat eserinin çalınmadığı belirtildi.
Yerel medya kuruluşlarına göre tablonun değerinin 1 ila 6 milyon euro arasında olduğu tahmin ediliyor.
Hollanda’nın kuzeyinde yer alan Groningen şehrindeki Groninger Müzesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Van Gogh'un 1884 yılında yaptığı yağlı boya tablosu ressamın Groninger Müzesi koleksiyonunda yer alan tek eseriydi. Bu olay Van Gogh’un en büyük ressamlarımızdan biri olması açısından sadece Groninger Müzesi için değil, tüm Hollanda için bir kayıptır.”


Van Gogh’un Rhone Nehri üzerindeki ‘Yıldızlı Gece’ tablosu, 1888 (Wikipedia)

Dünya çapındaki en ünlü ressamlardan biri olan ve tabloları da en pahalı tabloları arasında yer alan Van Gogh 10 yıllık bir süreçte yaklaşık 900 tablo yaptı. Yaşarken sadece bir tablosu satılan ressam öldükten sonra üne kavuşabildi. Yaşadığı zihinsel ve psikolojik rahatsızlıklara karşı mücadele eden Van Gogh’un bu sol kulağının bir kısmını kestiği biliniyor.



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe