​‘Koronavirüs yılı’ maskeleri... Bir parça anı ve tarih

Tasarımcılar bu durumdan faydalanmayı reddediyor... Maske takanlar bu konuda ustalaşıyor

​‘Koronavirüs yılı’ maskeleri... Bir parça anı ve tarih
TT

​‘Koronavirüs yılı’ maskeleri... Bir parça anı ve tarih

​‘Koronavirüs yılı’ maskeleri... Bir parça anı ve tarih

Slovakya Cumhurbaşkanı Zuzana Caputova’nın insanların önüne yüzünün yarısını kaplayan ve elbisesiyle aynı renkte olan maskesi ile çıkması tartışmalara yol açtı. Bazıları Caputova’nın modaya ayak uydurmasını takdir ederken bazıları da durumun ciddiyetini küçümsediğini dile getirerek bu durumu hoş karşılamadı. Bunu olumlu karşılamayan kesim söz konusu maskenin sadece bir aksesuar olmadığını, herkese verilmesi ve güvenlik şartlarını sağlaması gereken sağlık araçlarından biri olduğunu savundu.
Maske kullanımının dünyanın dört bir yanına yayılması, yeni bir kültürün oluşacağına ve yakın zamana kadar özgürlük ve güvenlikle sarılan hayatı kapsayan yeni değişikliklerin kaydedileceğine işaret ediyor.
Hiç şüphesiz yüzlerinin yarısını bu maskeler ile örten her milletten ve yaştan insanların fotoğrafları, ‘koronavirüs (Kovid-19) yılı’ olarak bilinen 2020 için sembol olmaya devam edecek. Bununla birlikte çıplak gözle görülemeyen, yaşamlara son veren ve insanları sürekli bir panik halinde yaşamaya sürükleyen virüs karşısında duyulan tüm korku ve endişe akıllara gelecek. İnsanlar dezenfektanlar, karantina, sosyal mesafe ve maskeler dışında bu hastalıkla nasıl savaşacaklarını bilmiyor. Bunun yanı sıra koruyucu maskelerin 2020 yılında koronavirüsün (Kovid-19) patlak vermesiyle ortaya çıkan yeni bir şey olmadığını da belirtmek gerekir.
Maskeler yaygın olarak ilk kez geçen yüzyılın başlarında, Asya'daki salgınlardan ve hava kirliliğinden korunmak için kullanılmaya başlandı. Çinli yetkililer resmi olarak 1910'da ülkede yayılan bir salgından korunmak için bu maskelerin kullanımını benimsedi. Ardından 1918'deki İspanyol Gribi ve 2003’teki SARS da dahil olmak üzere diğer salgınların ortaya çıkmasıyla maskelerin önemi de arttı. Böylece maskeler, toplum ruhunun ve insanların virüs bulaşır korkusuyla birbirlerinin kişisel alanlarına saygı duymasının bir göstergesi olarak Asya kültüründe baskın bir hale geldi. İnsanlar bugün bunu takdir ediyor ve saygı duyuyor. Ancak dün ve bugün arasında ne çok fark var!
Çin’in dışa açılımının ardından Paris, Londra ya da New York sokaklarında maskeleri ile alışveriş yapan Asyalıların görünümü alay ve küçümseme konusu olmuştu.
Bununla birlikte koronavirüs (Kovid-19) salgını küresel olarak yayılmaya başlar başlamaz bu maskeler ön plana çıktı. Bir gece içerisinde sokaklarda yüzlerinin yarısını bu maskelerle gizleyen insanların görünüşleri artık alay ve küçümseme sebebi olarak görülmemeye başladı. Aksine kenarları beyaz mavi maskeler diğerlerine karşı gösterilen sorumluluğun bir göstergesi oldu. Bunun yanı sıra bular sadece bunu takan kişilere güven vermiyor aynı zamanda bu milenyumu tanımlayan ve birçok şeyi değiştiren salgının hikayesini de anlatıyor.
Bununla birlikte maskelerin şu ana kadar bazı insanların moda tutkusunu etkilemediği görünüyor. Bu kişiler için korunma, eşsizlik ve şıklıktan vazgeçmek anlamına gelmiyor. Görünen o ki Slovakya Cumhurbaşkanı da söz konusu kimseler gibi düşünüyor. Bazı tasarımcılar maskelerin önemini fark etti ancak hayal güçlerini dizginlemeye çalıştılar. Geçtiğimiz ocak ayındaki son gösterilerinde mevcut durumun gerektirdiği bir işlevsel parça olarak maskelerin kullanımını sınırlandırdılar. ‘Off-White’ markasının tasarımcısı Virgil Abloh dışında hiçbir tasarımcı maskelerin moda aksesuarı olarak kullanılmasını öne sürmedi. Herkes durumu kendi çıkarı için kullanmak ve Makyevelist olmakla suçlanmaktan korkuyordu. Oysa bazıları sokaklarda görünen, Swarovski taşlarıyla bezenmiş, ya da büyük moda evlerinin simgesini taşıyan işlemelerle bu maskelerin nereden geldiğini sorabilir.
Bu sorunun cevabı ise ‘Fendi’ ve ‘Off-White’ın 2014 ile 2015 yıllarındaki şovlarında gizli. Aynı zamanda Gucci virüs salgınından önce şarkıcı Billie Eilish’e Grammy Ödülleri töreninde takması için bir maske tasarlamıştı. Şarkıcının fotoğrafları birçok dergi ve gazetede yayınlanmıştı ancak bu o sıralarda sadece göz kamaştırmak ve dikkat çekmek için kullanılıyordu.
Son zamanlardaki moda şovlarında, moda sevdalılarının bireysel çalışmaları da ortaya çıktı. Bunlardan ilki kamelya çiçekleri ile bezenmiş bir maske ile Chanel şovuna katılan bir konuk, diğeri ise ‘Fendi’ şovuna üzerinde markanın sembolünün işlendiği bir eşarp ile kıvrılmış maske takan biriydi...
2019 yılında hava kirliliğinden korunmak için bu maskeleri yapmaya başlayan genç çevre aktivisti, Fransız tasarımcı Marine Serre, bunu bir moda aksesuarı olarak sınıflandırmayı reddediyor. Serre ilk olarak bunun koruyucu bir eşya olduğunu ve yakın zamana kadar da toplum tarafından arzu edilmediğini çünkü Batı toplumlarında buna ‘yaklaşmak ve mahremiyetimi ihlal etmek yasaktır’ şeklinde bir algı ile yaklaşıldığını söyledi. Böylece maskenin geçmişte bir uyumsuzluk sembolü olarak görüldüğünü ancak şimdi koronavirüs (Kovid-19) ile birlikte rağbet gören bir şey olduğunu da sözlerine ekledi. Tasarımcı ve aktivist Serre, bazı insanların piyasa ihtiyacından yararlanarak bu maskeleri fahiş fiyatlara satması ve koruyucu bir parça olarak kullanım amacından uzaklaşması karşısında duyduğu endişeyi de dile getirdi.
Çoğu tasarımcı mevcut duruma saygı göstereceklerine ve bunu kendi çıkarları için kullanmayacaklarına dair söz vermesine rağmen piyasadaki boşluğu doldurmak için üretime bağışladı. Bu tasarımcıların büyük bir kısmı maskelere farklı çeşitlerde şıklık ve zarafet katmak istiyor. Örneğin maskelerin Güney Kore'de birçok genç yıldız tarafından kullanılmaya başlamasının ardından nasıl zarif bir şekilde kullanılacağı ve takan kişinin yüzüne hangi şekillerin daha uygun olacağına dair videolar internet üzerinde yayılmaya başladı. Hatta Nijerya'da bir grup ünlü son zamanlarda yapılan bir törene taşlar ve parlak renklerle süslenmiş maskelerle katılmıştı. Ünlüler taktıkları maskelerin koruyucu olarak işe yaramadığını ancak karanlık ve endişenin hakim olduğu şu günlerde kendilerine neşe getirdiğini söylemişti.



Meşhur gençlik dizisine 30 yıl sonra eleştiri: O hikaye artık kabul edilemez

Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)
Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)
TT

Meşhur gençlik dizisine 30 yıl sonra eleştiri: O hikaye artık kabul edilemez

Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)
Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)

Efsanevi gençlik dizisi Dawson's Creek'in yayımlanmasının üzerinden neredeyse 30 yıl geçti. Ancak dizinin oyuncularından Busy Philipps, geçmişe dönüp baktığında bazı hikayelerin "bugünün bakış açısından hiç de iyi görünmediğini" itiraf etti.

Philipps, 2001'de 5. sezonda diziye Joshua Jackson'ın canlandırdığı Pacey'nin sevgilisi Audrey olarak katılmıştı. Fakat geçen ay New York'taki Richard Rodgers Tiyatrosu'nda F Cancer Vakfı yararına düzenlenen canlı senaryo okumasında farklı bir karakteri canlandırdı. Etkinlik, başrol oyuncularından James Van Der Beek'in üçüncü evre kolorektal kanser teşhisinin ardından organize edilmişti.

46 yaşındaki oyuncu, köklü Amerikan dergisi People'a verdiği röportajda şunları söyledi:

Pilot bölümde Pacey ve Audrey zaten birlikte değillerdi. O dönemde Pacey, öğretmeniyle son derece uygunsuz bir yakınlık yaşayacaktı, ki bu inanılmaz. Bu da kültürel olarak ne kadar değiştiğimizin ve bunun ne kadar iyi bir şey olduğunun kanıtı.

Philipps, okuma etkinliğinde 1998'de yayımlanan pilot bölümde Leann Hunley'nin canlandırdığı İngilizce öğretmeni Tamara Jacobs karakterine hayat verdi. Dizide 36 yaşındaki öğretmen, 15 yaşındaki öğrencisi Pacey'yle sınırları aşan bir ilişki içinde gösterilmişti.

Oyuncu, canlandırdığı Audrey karakterinin Dawson's Creek'in yaratıcısı Kevin Williamson tarafından yazılmadığını da açıkladı:

Audrey karakterini Kevin Williamson yazmadı. Dizi üniversiteye geçtiğinde artık projede değildi ve benim karakterim o dönemde eklendi.

Philipps, ardından esprili bir dille şunu ekledi:

Okuma bittikten sonra Kevin'a, 'Demek ki Dawson's Creek'te bana da bir rol yazmışsın, sadece bunu oynayabilmem için 20 yıl beklemem gerektiğini bilmiyordun' dedim.

James Van Der Beek mide rahatsızlığı nedeniyle etkinliğe son anda katılamasa da canlı okuma, oyuncu kadrosunun büyük bölümünü yeniden bir araya getirmişti.

22 Eylül'de gerçekleşen etkinlikte Philipps'e Joshua Jackson, Michelle Williams, Katie Holmes, Mary Beth Peil, John Wesley Shipp, Mary-Margaret Humes, Nina Repeta, Kerr Smith ve Meredith Monroe eşlik etmişti.

Independent Türkçe, Deadline, People


İkonik serinin Netflix'teki animasyon halkası 4. sezonuyla veda ediyor

İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)
İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)
TT

İkonik serinin Netflix'teki animasyon halkası 4. sezonuyla veda ediyor

İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)
İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)

J​​urassic World: Kaos Teorisi (Jurassic World: Chaos Theory) final sezonuyla veda ediyor.

Jurassic World evreninde geçen animasyon, son sezonuyla Netflix'te izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. DreamWorks Animation ve Netflix, yapımın 4. ve final sezonuna ait fragmanı New York Comic Con kapsamında yayımladı.

Dizi, Kretese Kampı'ndaki olaylardan 6 yıl sonrasını konu alıyor. Dinozorlarla dolu bir dünyada hayatta kalmaya çalışan "Nublar Altılısı" yeniden bir araya geliyor. Ancak ekip bu kez hem insanlardan hem de dinozorlardan gelen yeni tehditlerle karşı karşıya kalıyor.

Yeni sezonda kahramanlar, volkan felaketinden kurtulan dinozorların yaşadığı Biosyn Vadisi'nde hayatta kalma mücadelesi veriyor. 

Fragmanda, serinin simge dinozorları Tyrannosaurus ve Velociraptor'un geri döndüğü görülüyor. Dizinin maskotu haline gelen küçük Ankylosaurus Smoothie ise bu sezon da izleyicinin favorisi olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Kaos Teorisi, Nublar Altılısı'nın arkadaşlık bağlarını, travmalarını ve artık insanların dinozorlarla bir arada yaşamak zorunda olduğu yeni dünyayı keşfetmesini anlatıyor. 

Dizinin seslendirme kadrosunda Paul-Mikél Williams (Darius), Sean Giambrone (Ben), Darren Barnet (Kenji), Raini Rodriguez (Sammy), Kausar Mohammed (Yaz) ve Kiersten Kelly (Brooklynn) yer alıyor.

Yapım, Scott Kreamer ve Aaron Hammersley'nin yönetici yapımcılığında; Jurassic Park efsanesinin yaratıcıları Steven Spielberg, Colin Trevorrow ve Frank Marshall'ın desteğiyle hayata geçirildi.

9 bölümden oluşacak final sezonu, 20 Kasım'da Netflix'te yayına girecek.

Independent Türkçe, Collider, Hollywood Reporter


Ünlü oyuncudan yeni Matrix açıklaması: Morpheus geri döner mi?

Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)
Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)
TT

Ünlü oyuncudan yeni Matrix açıklaması: Morpheus geri döner mi?

Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)
Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)

Geçen yıl Marslı'nın (The Martian) Oscar adayı senaristi Drew Goddard'ın, Lana ve Lily Wachowski'nin yerine yeni bir Matrix filmi yönetmek üzere seçildiğinin duyurulmasının ardından Laurence Fishburne, seriye yeniden dönüp dönmeyeceği konusunda temkinli konuştu.

New York Comic Con 2025'te düzenlenen Matrix buluşmasında sahneye çıkan Fishburne, "Bu tamamen ne kadar iyi olacağına bağlı" dedi: 

Eğer gerçekten harikaysa, evet. Mantıklıysa... Ama emin değilim, mantıklı mı olur bilmiyorum.

Fishburne, daha önce 2021 yapımı The Matrix Resurrections'da Morpheus rolünü yeniden canlandırmak istediğini ancak davet edilmediğini de anlattı.

"Onlara ben ulaştım" diyen oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ama olmadı. 'Çok teşekkür ederim' dedim. Lana da 'Ben de teşekkür ederim, düşüneceğim' dedi. Konu orada kapandı.

Happy Sad Confused podcast'inin sunucusu Josh Horowitz'in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Fishburne ve Joe Pantoliano, 1999 yapımı filmin başarısını, seçilme süreçlerini ve Morpheus'la Cypher karakterlerinin 20 yıl sonraki kültürel etkisini değerlendirdi.

Fishburne, Matrix'in yeni kuşak sinemacılar üzerindeki etkisi sorulduğunda, yapımın modern sinema anlatısındaki yerini şöyle açıkladı:

64 yaşındaki aktör, "Matrix'ten sonra çekilen hiçbir bilimkurgu, aksiyon ya da fantastik film ondan etkilenmeden yapılmadı" ifadelerini kullanarak ekledi: 

Her yerde var. O kadar yaygın ki artık nereden geldiğini bile unutuyoruz. İnsanlar farkında değil ama Matrix olmasaydı, Marvel Sinematik Evreni de olmazdı. En azından bugünkü haliyle görünmezdi.

Independent Türkçe, Variety, ScreenRant