Çin'de 4 Nisan ulusal yas olarak ilan edildi

Çin'de 4 Nisan ulusal yas olarak ilan edildi
TT

Çin'de 4 Nisan ulusal yas olarak ilan edildi

Çin'de 4 Nisan ulusal yas olarak ilan edildi

Çin'de koronavirüs (Kovid-19) salgınında hayatını kaybedenlerin anılması için 1 günlük ulusal yas kararı alınırken virüs nedeniyle ölü sayısı 3 bin 22'ye yükseldi.
Çin, Wuhan kentinde ortaya çıkan ve hızla dünyaya yayılan ölümcül koronavirüs salgınıyla mücadelesini sürdürüyor. Ülkede kabine işlevi gören Devlet Konseyi tarafından yapılan açıklamada, Kovid-19 salgınında hayatını kaybedenlerin anısına 4 Nisan'ın ulusal yas olarak ilan edildiği duyuruldu. Açıklamada, ülke genelinde yerel saatle 10.00'da 3 dakikalık saygı duruşu yapılacağı ve sirenlerin çalınacağı bildirildi. Ayrıca ülke genelinde ve farklı ülkelerdeki diplomatik temsilciliklerde de bayrakların yarıya indirileceği ifade edildi.

Salgında 4 yeni can kaybı
Çin, ana karasında dün Kovid-19 salgını nedeniyle 4 kişinin daha hayatını kaybettiği açıklandı. Ulusal Sağlık Komisyonu, can kayıplarının tamamının salgının merkezi olduğu düşünülen Hubei eyaletinde meydana geldiğini, salgının yol açtığı toplam can kaybının 3 bin 322'ye ulaştığını açıkladı. Ayrıca, Çin ana karasında dün 31 yeni Kovid-19 vakasının da kayıtlara geçtiği belirtildi. Yeni vakalardan 1'inin Hubei, 1'inin de Liaoning eyaletinde görüldüğü, diğer 29 vakanın ise yurt dışı kaynaklı olduğu aktarıldı.

Toplam vaka 81 bin 620'ye ulaştı
Komisyon, dün tespit edilen asemptomatik vakaların sayısının 60 olduğunu bildirdi. Böylelikle Çin'de korona salgınında toplam vaka sayısı 81 bin 620'ye yükseldi.
Ülkedeki hastanelerden dün Kovid-19 hastası 163 kişinin taburcu edildiği, şu ana kadar taburcu edilen kişi sayısının 76 bin 571'e çıktığı ifade edildi.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.