​Dünya Bankası’ndan koronavirüsle mücadele için 160 milyar dolar acil yardım

Dünya Bankası Başkanı David Malpas (Reuters)
Dünya Bankası Başkanı David Malpas (Reuters)
TT

​Dünya Bankası’ndan koronavirüsle mücadele için 160 milyar dolar acil yardım

Dünya Bankası Başkanı David Malpas (Reuters)
Dünya Bankası Başkanı David Malpas (Reuters)

Dünya Bankası, dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede ülkelerin çabalarını desteklemek için 15 aylık süre içinde 160 milyar dolarlık acil yardım planını onayladı.
Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre, Dünya Bankası kurulu, 25 ülkedeki projelere ve 40 ülkede devam eden virüs salgınıyla ilgili çalışmalara fon sağlamak adına, 1.9 milyar dolarlık ilk acil finansman paketini tahsis ettiğini açıkladı.
Dünya Bankası Başkanı David Malpas, “Gelişmekte olan ülkelerin Kovid-19 salgınına karşı verdiği mücadelenin kapasitesini artırmaya, ekonomik ve sosyal canlanma süresini kısaltmaya çalışıyoruz” dedi. Malpas ayrıca, “En yoksul ve en zayıf ülkeler muhtemelen virüsten en çok etkilenen kesim olacak. Dünyanın dört bir yanındaki ekiplerimiz, yaşadığımız krize çözüm bulmak için ülkeler ve bölgelere uygun çözümler bulmaya odaklanıyor” ifadelerini kullandı. Banka ayrıca, acil kredi hatlarının kullanımı dahil olmak üzere mevcut fonlardaki 1,7 milyar doları yeniden dağıtmaya çalıştığını belirtti.
Dünya Bankası, Hindistan’ın programın ilk grubunda en büyük paya sahip olacağını ve 1 milyar dolar değerinde bir kolaylaştırma alacağını, onu 200 milyon dolarla Pakistan’ın takip ettiğini ve Afganistan’ın da yaklaşık 100 milyon dolar alacağını belirtti.
Bankanın açıklamasına göre söz konusu finansman dünyanın hemen her ülkesine girecek.
Ayrıca, Dünya Bankası’nın özel sektör kolu olan International Finance Corporation’ın, salgından zarar gören özel şirketlere yardım etmek ve çalışmalarına devam etmelerini sağlamak için 8 milyar dolarlık finansman sağlayacağı belirtildi.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters