Şenol Güneş: Futbol önceliklerimiz arasında değil

Şenol Güneş: Futbol önceliklerimiz arasında değil
TT

Şenol Güneş: Futbol önceliklerimiz arasında değil

Şenol Güneş: Futbol önceliklerimiz arasında değil

Türkiye A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, koronavirüs salgınının etkili olduğu bugünlerde herkesin sağlığına dikkat etmesi gerektiğini söyleyerek, "Eminim sizler de benim gibi futbolu özlediniz. Ancak içinde bulunduğumuz durumda futbol önceliklerimiz arasında değil. Gün sağlığımızı düşünme zamanıdır" dedi.
Güneş, TFF'nin resmi sitesinden paylaştığı mesajla futbolseverlere seslendi. Güneş, korona virüs salgınından korunma amacıyla herkesin mümkün olduğunca evinde kalması gerektiğine dikkat çekerken; temizlik, iyi uyumak ve iyi beslenmenin de bu süreçte çok önemli olduğunu belirtti.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun sitesinden Şenol Güneş imzasıyla yayımlanan mesaj şöyle:
"Sevgili futbolseverler, değerli vatandaşlarımız,
Küresel korona virüs salgını hala etkisini sürdürüyor. Her gün Dünya'da ve Türkiye'de binlerce yeni vaka görülüyor ve birçok insanımız da maalesef hayatını kaybediyor. İyileşen hastalarımızın haberlerini alınca da yüreğimize su serpiliyor. Hiç şüphe yok ki şu anda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir belirsizlik ortamı var ve bu illetle mücadele hepimizin yaşamını olumsuz etkiliyor.
Bu hastalığın kriz oluşturacak kadar büyük bir bulaşma hızına sahip olması nedeniyle devletimiz, Bilim Kurulu'nun tavsiye kararlarını izleyerek bizlere evlerimizde kalma çağrısı yaptı, uluslararası ve şehirlerarası seyahatlere kısıtlama getirdi, 20 yaş altı ve 60 yaş üstü yurttaşlarımız için sokağa çıkma yasağı koydu ve sair tedbirler aldı. Birçoğumuz eve kapandık ve bu sürece uyum sağlamaya çabaladık. Risk almamak için yapılabilecek en doğru davranış buydu. Alınan tedbirlerin hepsi de toplum sağlığı için gerekliydi.
Eminim sizler de benim gibi futbolu özlediniz. Ancak içinde bulunduğumuz durumda futbol önceliklerimiz arasında değil. Gün sağlığımızı düşünme zamanıdır. Hiçbir şey onun önüne geçemez. Eğer söz konusu olan tek bir bireyin hayatı bile olsa, bunun karşısında futbolun önemi ne olabilir ki?
Mesajı yine futbol üzerinden verirsek, bu hastalıkla savaşımızda bireysel değil, takım oyunu oynamamız gereken bir döneme geçmiş bulunuyoruz. Bu takımda birçok unsur var. Takımımızın bir parçasını görevlerini fedakarlıkla yapmaya devam eden ve bizim minnettar olmamız gereken kesimleri oluşturuyor. Merkezi ve yerel yönetim mensupları, sağlık çalışanları, gıda tedarik zincirinin parçası olanlar ve kuryeler. Diğer parçayı ise vatandaşlarımız oluşturuyor. Özveriyle çalışan bu kişilerin çabalarına bizler de evlerimizde kalarak katkı sağlayacağız.
Eğer bu karantina halinin uzamasını istemiyorsak, topyekun bir mücadele vermeliyiz. Herkesin çok dikkatli olması gerekiyor. Bize düşen, kurallara uyarak kendimizi, ailemizi, sevdiklerimizi, ülkemizi ve tüm insanlığı bu salgından korumak olacaktır. Bu mücadeleden başarıyla çıkacağız. Çaresiz değiliz.
Güney Kore, Singapur, Hong Kong gibi ülkelerde gösterilen dayanışma ruhu, disiplin ve kurallara sıkı sıkıya uyulması sayesinde salgınla mücadelede çok başarılı sonuçlar alındı. 80 milyonu aşan nüfusuyla biz de Türkiye olarak tüm dünyaya örnek olabiliriz.
Akıllı ve sabırlı olmamız gereken bu günlerde, zamanı da iyi kullanmayı bilmeliyiz. Temizliğimize dikkat etmek, uykumuzu iyi almak, iyi beslenmek, doğru bilgilenmek ve gelişmeleri takip etmek sağlığımız için çok önemli. Evimizde kalacağız, kendimizi izole edeceğiz, sosyal mesafemizi koruyacağız.
Bu konuya yalnızca kendi açımızdan yaklaşmamalıyız. Sağlığımızı koruyarak hem korona virüs ile hem de mevcut rahatsızlıkları olan kişilerin hizmet taleplerine cevap vermeye çalışan hekimlerimize ve sağlık personeline de yardımcı oluyoruz. Sistemi ayakta tutuyoruz.
Evde kalmak zorunda olmak, söylemesi kolay ancak uzun süreli uygulaması kolay bir iş değil. Kaygı ve üzüntü hissetmemiz çok doğal. Ancak, karşı karşıya olduğumuz olağanüstü problem, yalnızca olağanüstü bir gayretle çözümlenebilir. Sonradan yine refaha kavuşacağız.
Devlet-millet el ele vermemiz gereken günlerden geçiyoruz. Yöneten de yönetilen de sorumluluk almalı. 2020 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'ndeki başarımızı hatırlayalım. Biz evimizde oynadığımız hiçbir maçı kaybetmedik, bu mücadelede de kazanan taraf yine biz olacağız. Bu salgın hastalığın zincirleme etkisini kesmek ve bulaşma riskini düşürmek için lütfen evlerimizde kalalım.
Bu vesileyle, tüm Müslüman aleminin yarınki Berat Kandili'ni tebrik ediyor ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Yaklaşmakta olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Ramazan Bayramı gibi milli ve dini bayramlarımızı geçmişte olduğu gibi yine sağlıkla, coşkuyla ve birlikte kutlayabilmek için kısa bir süre daha özveriyle hareket edelim.



FIFA Kulüpler Dünya Kupası hâlâ Trump'ın ofisinde

Chelsea, Dünya Kulüpler Kupası zaferini kutlarken Başkan Donald Trump da sahnedeydi (AP)
Chelsea, Dünya Kulüpler Kupası zaferini kutlarken Başkan Donald Trump da sahnedeydi (AP)
TT

FIFA Kulüpler Dünya Kupası hâlâ Trump'ın ofisinde

Chelsea, Dünya Kulüpler Kupası zaferini kutlarken Başkan Donald Trump da sahnedeydi (AP)
Chelsea, Dünya Kulüpler Kupası zaferini kutlarken Başkan Donald Trump da sahnedeydi (AP)

Katie Hawkinson ABD Muhabiri 

ABD Başkanı Donald Trump, ilk kez düzenlenen Dünya Kulüpler Kupası'nı Chelsea kazanmadan önce FIFA yetkililerinin kupayı kendisine verdiğini açıkladı.

New Jersey'deki MetLife Stadyumu'nda oynanan maçtan önce Trump yayıncı kuruluş DAZN'a yaptığı açıklamada kupanın kendisine hediye edildiğini ve Oval Ofis'te durduğunu söyledi.

FIFA Başkanı Gianni Infantino, martta kupayla birlikte Beyaz Saray'ı ziyaret etmişti.

Trump, "'Bu kupa bir süre sizde kalabilir mi?' dediler. Biz de Oval Ofis'e koyduk" diye konuştu.

Sonra 'Kupayı ne zaman alacaksınız?' dedim. 'Asla almayacağız. Sonsuza kadar Oval Ofis'te kalabilir. Yenisini yapıyoruz' yanıtını verdiler.

Ve gerçekten de yenisini yaptılar. Bu epey heyecan vericiydi... Hâlâ Oval Ofis'te.

Bu durum, Avrupa şampiyonu Paris Saint-Germain'e karşı elde ettiği zaferle tüm ihtimalleri alt üst etmesine rağmen Chelsea'nin kupanın replikasıyla yetinmek zorunda kaldığı anlamına geliyordu.

Trump "soccer" kelimesini "football" diye değiştiren bir kararname "yazabileceği" esprisi de yaptı.

"Onlar football diyor ama sanırım biz soccer diyoruz" diyen Trump, sporun dünyanın çoğunluğunda kullanılan adından bahsediyordu.

Röportajı yapan kişi şöyle sordu:

Sadece football diyebileceğimize dair bir kararname çıkarsak nasıl olur?

Trump, "Bence bunu yapabiliriz" diye ekledi.

Sanırım bunu yapabilirim.

Trump pazar günkü final boyunca manşetlerde yer aldı. First Lady Melania Trump'la birlikte stadyum ekranlarında göründüğünde ve geçen hafta FIFA'nın New York'taki Trump Tower'da yeni bir ofis açtığını doğrulayan Infantino'yla birlikte oyunculara madalya takdim etmek için sahaya girdiğinde yuhalandı.

Başkanın kaptan Reece James'e kupayı çoktan vermiş olmasına rağmen Chelsea oyuncuları kutlama yaparken onlarla birlikte sahnede kalması internette daha fazla kafa karışıklığına yol açtı.

İngiltere Premier Lig kulübünün oyuncuları maçtan sonra, başkanın kendileriyle kalmasını beklemediklerini itiraf etti.

Maçta iki gol atan Cole Palmer, PA Media'ya, "Buraya geleceğini biliyordum ama kupayı kaldırdığımızda sahnede olacağını bilmiyordum. Evet, biraz kafam karışmıştı" diye konuştu.

Kaptan James, "Bana kupayı takdim edeceğini ve sonra sahneden ineceğini söylediler, ben de sahneden ineceğini düşündüm ama o kalmak istedi" diye ekledi.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news/world/americas/us-politics