​Koronavirüs ulusal ve küresel güvenlik arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor

Almanya Başbakanı Angela Merkel dün Başbakanlık’ta koronavirüsün salgının yayılımını engellemek üzere alınan tedbirleri konu alan basın toplantısında konuşma yapıyor(Reuters)
Almanya Başbakanı Angela Merkel dün Başbakanlık’ta koronavirüsün salgının yayılımını engellemek üzere alınan tedbirleri konu alan basın toplantısında konuşma yapıyor(Reuters)
TT

​Koronavirüs ulusal ve küresel güvenlik arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor

Almanya Başbakanı Angela Merkel dün Başbakanlık’ta koronavirüsün salgının yayılımını engellemek üzere alınan tedbirleri konu alan basın toplantısında konuşma yapıyor(Reuters)
Almanya Başbakanı Angela Merkel dün Başbakanlık’ta koronavirüsün salgının yayılımını engellemek üzere alınan tedbirleri konu alan basın toplantısında konuşma yapıyor(Reuters)

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sadece bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerinde değil, birey ve devlet arasındaki ilişkilerde ve hükümetlerin uluslararası ilişkilerinde ciddi sarsıntılar yarattı.
Üstelik küresel salgın (pandemi) ulusal ve uluslararası güvenlik arasındaki ayrım çizgisinindeki bulanıklığın artmasına sebep oldu. Kısacası Dünya’nın, tüm ulusal, bölgesel ve uluslararası boyutlarda bir yönetim kriziyle karşı karşıya olduğu anlaşılıyor.
Bu süreçte gerek ulusal gerekse uluslararası olarak koronavirüsle mücadelede olağanüstü çabalara odaklanmak doğal. Krizin gerçek boyutları hakkında daha derin ve kapsamlı bir görüşe ihtiyaç duyuyoruz. Bu durum, Birleşmiş Milletler Antlaşması’na yansıyan uluslararası sistemin, tam anlamıyla incelenmesini engelleyen sebeplerin belirlenmesini gerektiriyor.
Yazdığı popüler düşünce kitaplarıyla dünyaca tanınan Yuval Hariri’nin söylediği gibi, bugün karşı karşıya olduğumuz kriz, bizi iki seçenekten birini seçmemizi zorunlu kılıyor;
Birincisi, otoriter veya totaliter gözetim ve toplumu güçlendirme arasındaki seçim.
İkincisi ise toplumsal izolasyon ve uluslararası dayanışma arasındaki seçim.
İşin aslı seçim yapmamıza gerek yok. Biz aslında bu meseleyi, içeriden sivilliğin güçlendirilmesi, dışarıdan uluslararası işbirliğinin sağlanması ile gelen insani saygı temelinde oluşturulan Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ni kabul ettiğimizde çözmüştük.
* Mısırlı büyükelçisi BM eski yetkilisi



PKK silahlarını teslim etme sürecini başlatıyor

Irak'ın kuzeyindeki PKK militanları (Reuters)
Irak'ın kuzeyindeki PKK militanları (Reuters)
TT

PKK silahlarını teslim etme sürecini başlatıyor

Irak'ın kuzeyindeki PKK militanları (Reuters)
Irak'ın kuzeyindeki PKK militanları (Reuters)

PKK’nın Türkiye’ye karşı silahlı eylemleri sona erdirdiğini açıklanmasından 6 hafta sonra, bu ayın başlarında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Süleymaniye şehrinde düzenlenecek törenle silahlarını teslim etmeye başlaması bekleniyor. Bu adım, on binlerce kurbanın hayatına mal olan ve 40 yılı aşkın bir süre devam eden çatışmanın sona ermesi yolunda atılan yeni bir adım olacak.

Erbil merkezli medya grubu Rudaw, dün IKBY’den iki kaynağın bu adımın Türkiye ile uzlaşı sürecini ilerletmek için ‘güven oluşturma hamlesi’ ve ‘iyi niyet göstergesi’ olacağını söylediklerini aktardı.

Bu adımla, 3-10 Temmuz tarihleri arasında Süleymaniye'de düzenlenecek törenlerde 20 ila 30 PKK üyesinin silahlarını teslim etmesi bekleniyor.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklar, İmralı Adası'nda tutuklu bulunan PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın ‘önümüzdeki birkaç gün içinde’ yeni bir mesaj yayınlamasının beklendiğini söylediler.

PKK, geçtiğimiz mayıs ayında kendini feshettiğini ve silah bıraktığını duyurmuştu.