'Fomalhaut b' gezegeni keşfedilmesinden 12 yıl sonra ortadan kayboldu

“Fomalhaut” yıldızının etrafında dönen iki gezegenin çarpışması.
“Fomalhaut” yıldızının etrafında dönen iki gezegenin çarpışması.
TT

'Fomalhaut b' gezegeni keşfedilmesinden 12 yıl sonra ortadan kayboldu

“Fomalhaut” yıldızının etrafında dönen iki gezegenin çarpışması.
“Fomalhaut” yıldızının etrafında dönen iki gezegenin çarpışması.

“Fomalhaut b” gezegeni güneş sisteminin dışında keşfedilmesinin üzerinden 12 yıl geçmesinin ardından ortadan kayboldu. Dünyadan 25 ışık yılı uzak olan ve “Fomalhaut” olarak adlandırılan yıldızın etrafında dönen gezegenin, 2004 ve 2006 yıllarının yıllık gözlem verileri doğrultusunda 2008 yılında keşfedildiği duyurulmuştu.
Hubble Uzay Teleskobu’nun birkaç yıl süren gözlemlerinin sonucu elde edilen veriler, dış gezegenlere dair dolaylı olarak yapılan diğer keşiflerin aksine, yıldızın titreşimlerine ve yıldızların önlerinden geçtiği esnadaki gölgeleri gibi birçok kanıta dayanıyor. Ancak yeni gözlemler gezegenin kaybolduğunu gösteriyor. Hubble Uzay Teleskobu, gezegenlerin bölgesinde çok ince toz parçacıklarından büyük bir toz bulutu gözlemledi. Arizona Üniversitesi’ndeki iki gökbilimci “PNAS” dergisinde yayınladıkları araştırmada toz bulutunun buzdan oluşan iki cismin birbirine çarpmasından oluştuğu sonucuna vardıklarını açıkladılar.
Arizona Üniversitesi’nde araştırmacı olan Andras Gaspar çalışma ile aynı zamanda üniversitenin sitesinde yayınladığı raporda “Bu çarpışmalar çok nadirdir. NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu aracılığı ile bu olayı gözlemlemek için doğru yerde ve zamanda olduğumuzu düşünüyoruz. Böyle bir çarpışmanın kanıtlarını görmemiz büyük bir olay” ifadelerini kullandı.
Çalışmanın hazırlanmasında yer alan astronomi profesörü George Rieke de konuya dair şunları söyledi:
“Diğer sistemlerde bu gibi çarpışmaların gerçekleştiğine dair kanıtlarımız var ancak güneş sistemimizde bu büyüklükte olan hiç bir çarpışma gözlemlenmedi. Bu, gezegenlerin birbirini yok edebileceğine dair yeterli bir örnek oluşturuyor. Çarpışma sonucu oluşan bulut parçacıklarının boyutları Hubble Uzay Teleskobu’nun gözlemleyebileceği en küçük boyut olan 1 mikron veya insan saçı çapının yaklaşık 1/50 hacmindeki parçacıklardan oluşuyor. Toz bulutu hakkındaki raporlar toz bulutunun artık Dünya'nın güneş etrafındaki yörüngesinden ve teleskobun gözlemleyebileceğinden daha büyük bir alana genişlediğini belirtiyor.”
Araştırmacılar çarpışmanın, gezegenin varlığının 2004 yılında keşfedilmesini sağlayan ilk gözlemlerden çok daha uzun zaman önce gerçekleştiği görüşünde.



Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
TT

Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)

Tom Watling 

Beslenme yoluyla daha fazla bakır tüketen yetişkinlerin hafıza, dikkat ve dil gibi bilişsel testlerde daha iyi performans gösterme eğiliminde olduğu, bir araştırmada bulundu.

60 yaş ve üzeri 2 bin 400'den fazla Amerikalının katıldığı çalışmada, günde yaklaşık 1,4 mg bakır tüketenler, 0,8 mg'den daha az tüketenlere kıyasla bir dizi bilişsel değerlendirmede daha yüksek puan aldı.

Çok düşük miktarda gerekmesine rağmen bakır, sinir hücrelerinde enerji üretimine katkı sağlayarak, temel nörotransmitterlerin oluşumunu destekleyerek ve vücudun doğal antioksidan savunmasını güçlendirerek beyin sağlığında kritik bir rol oynuyor.

Kabuklu deniz ürünleri, tahıllar, fasulye ve kuruyemişler iyi bakır kaynakları fakat uzmanlar dengeli bir diyetin yeterli miktarda bakır sağlaması gerektiğini söylüyor.

Öte yandan yüksek miktarlar gastrointestinal sorunlara yol açabildiğinden bilim insanları, bakırın yaşlanan beyin üzerindeki etkilerinin genel olarak koruyucu mu yoksa zararlı mı olduğu konusunda tartışmaya devam ediyor.

Bakırın faydaları üzerine yapılan son araştırmayı yürüten ekip, katılımcılardan iki ayrı günde yedikleri her şeyi hatırlamasını istedi. Daha sonra bu rakamların ortalamasını alarak her bir kişinin günlük bakır tüketimini hesapladılar.

Bilişsel yetenekleri test eden, iyi bilinen 4 görev arasında hızlı sembol eşleştirmenin yanı sıra anında ve gecikmeli kelime hatırlama vardı ve tüm ölçümleri birleştiren genel bir "küresel" puan kullanıldı.

Sonuçlar net bir örüntü ortaya koydu: Bakır tüketimi arttıkça bilişsel performans iyileşti ve teste bağlı olarak günlük yaklaşık 1,2 ila 1,6 mg'da zirve yaptı.

Bu seviyelerin üzerine çıkıldığında daha fazla fayda sağlanmadı.

Bakır tüketiminde en üst çeyrektekiler, en alt çeyrekte yer alanlara göre eşleştirme testinde yaklaşık 4 sembol daha fazla bildi ve gecikmeli kelime hatırlama testinde yarım kelime kadar daha fazla hatırladı.

Daha önce felç geçirmiş kişilerin daha da fazla fayda sağladığı görüldü: Özellikle bu grupta yüksek düzeyde bakır tüketen kişilerin genel bilişsel puanlarında belirgin bir artış oldu.

Araştırmacılar bunun, bakır tüketiminin bilişsel işlevi geliştirdiğini söylemeye yetecek kadar kanıtı sunmadığını belirtse de bağlantının "biyolojik açıdan makul" olduğunu savunuyor.

Raporda şu ifadelere yer veriliyor: 

Beslenmeyle alınan bakır beyin sağlığı açısından kritik önemde ve antioksidan savunma, nörotransmitter sentezi ve enerji metabolizmasında oyndağu rolle bilişsel işlev üzerinde koruyucu etkiler sağlayabilir.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news