15 Avrupa ülkesi, kısıtlamaları hafifletmeye yönelik yeni bir aşamaya yöneldi

Brüksel Metrosu’ndaki yolcuların Kovid-19’un yayılmasını önlemek için maske takıp takmadığını kontrol eden polisler. (AFP)
Brüksel Metrosu’ndaki yolcuların Kovid-19’un yayılmasını önlemek için maske takıp takmadığını kontrol eden polisler. (AFP)
TT

15 Avrupa ülkesi, kısıtlamaları hafifletmeye yönelik yeni bir aşamaya yöneldi

Brüksel Metrosu’ndaki yolcuların Kovid-19’un yayılmasını önlemek için maske takıp takmadığını kontrol eden polisler. (AFP)
Brüksel Metrosu’ndaki yolcuların Kovid-19’un yayılmasını önlemek için maske takıp takmadığını kontrol eden polisler. (AFP)

İngiltere’nin gelecek pazar günü, Kovid-19 salgınının yayılmasını engellemek için uyguladığı kısıtlamaların bir kısmını kaldırma planını açıklaması bekleniyor. Başta İtalya olmak üzere Avrupa da 4 Mayıs’ta izolasyonları kaldırma sürecinde yeni bir aşamaya girdi. Ancak dünya çapında 250 binden fazla kişinin ölümüne neden olan yeni tip koronavirüsle mücadelede dikkatli olma çağrıları yapılmaya devam ediyor.
AFP, 4 Mayıs’ta yayınlanan bir raporda 15 Avrupa ülkesinin vatandaşlarına haftalardır uygulanan izolasyon tedbirlerinin geniş önlemlerle hafifletilmeye başladığını duyurdu. Bu ülkelerin başında ise 25 bin kişinin ölümüyle Avrupa’da salgından en çok zarar gören İtalya geliyor.
Roma’da Stefano Milano özgürlüğünü geri kazanacak, akrabalarıyla görüşebilecek ve oğlunun doğum gününü kutlayabilecek olması dolayısıyla yaşadığı sevinci dile getirdi. Ancak aynı zamanda salgının ikinci bir dalgasının yaşlı vatandaşları etkileyebileceğine ilişkin korku duyduğunu da vurguladı.
İtalya İçişleri Bakanı Luciana Lamorgese, olağanüstü halin henüz sona ermediğini söyledi. Corriere della Sera gazetesi de ‘insanların sorumluluğunun, ikinci bir dalganın önüne geçebileceğini’ yazdı. AFP tarafından yayınlanan raporda da mağazaların, barların ve restoranların İtalya’da halen kapalı, büyük aile toplantılarının ve doğa gezilerinin de yasak olduğu belirtildi.
Portekiz’den Sırbistan’a birçok ülke 4 Mayıs’ta izolasyon önlemlerini hafifletirken ülkeyi dışarıya yeniden açmakta olan Avusturya da Almanya’nın bazı eyaletlerinde olduğu gibi okulları kısmi şekilde açmaya yöneldi. Başkent Budapeşte hariç Macaristan ve Slovenya’nın bazı şehirlerinde de kafe ve restoranlar yeniden açıldı. Polonya’da oteller, alışveriş merkezleri, kütüphaneler ve bazı müzeler kapılarını açtı. Lizbon’da bir kuaför salonunun sahibi olan Miguel Garcia, randevu defterinin dolduğunu aktardı.
Avrupa dışında da Nijerya, Tunus ve Lübnan bazı kısıtlamaları kaldırdı. Tüm bunların aksine Japonya ise sağlık acil durumunu 31 Mayıs’a kadar uzattı. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2019’un sonlarında Çin’den yayılan ve tüm dünyada benzeri görülmemiş bir duraksamaya yol açan salgını sadece aşı ve tedavi, durdurabilir.
10 klinik çalışma da dahil olmak üzere dünya çapında yaklaşık yüz aşı projesi başlatıldı. Aşı bulunana kadar da vatandaşların kısıtlamalara ve sosyal izolasyona uyması gerekiyor.
Aynı şekilde Fransa gibi okulları yeniden açma kararı alan ülkelerin karşı karşıya kaldığı büyük bir ikilem mevcut. Yaklaşık 29 bin kişinin öldüğü Fransa’da 11 Mayıs’ta uygulanmaya başlaması beklenen karar tartışmalara yol açtı.
25 binden fazla kişinin öldüğü İspanya’da da vatandaşlar, geçen cumartesi günü açık hava yürüyüşlerine ve egzersizlerine geri döndü. Ülke, haziran ayı sonuna kadar izolasyon tedbirlerini kademeli olarak kaldırmaya devam edecek.
Aynı şekilde kısıtlamaların kaldırılmasında ileri bir aşamaya geçen Almanya’da İçişleri ve Spor Bakanı Horst Seehofer, geçen pazar günü Bild gazetesine verdiği röportajda Bundesliga futbol liginin yeniden başlayacağını duyurdu.
Londra’da Başbakan Boris Johnson gelecek pazar günü, ülke genelinde koronavirüsle bağlantılı tedbirleri hafifletmek üzere planını açıklayacağını belirtti. Medya raporlarına göre iş yerlerinde sosyal mesafenin nasıl korunacağına dair yeni düzenlemeler inceleniyor. Mart ayı sonunda uygulanan karantina önlemleri, Kovid-19 salgınından en kötü şekilde etkilenen ülkelerden biri olarak perşembe günü İngiltere’de gözden geçirilecek. Bu çerçevede hükümet de önlemlerin kademeli olarak hafifletileceğini duyurdu.
BBC ve Financial Times da dahil olmak üzere şirket ve sendika başkanları tarafından geliştirilen yeni önlemler, nakil sisteminin zarar görmesini engellemek için ofis çalışanlarını birkaç ay daha evlerinde çalışmaya teşvik ediyor.
Ancak çalışanların varlığını gerektiren mekanlarda şirketler, hijyen önlemlerini teşvik etme ve asansörlerdeki insan sayısını azaltma gibi tedbirler uygulayacak.
İngiliz yetkililer ‘çalışmak, alışveriş veya günlük egzersizler yapmak’ zorunda kalmadıkça vatandaşlara evde kalma çağrısı yaptı. Arada en az 2 metre olması gerektiği vurgulandı.
Ancak ekonomiyi yeniden canlandırma girişimleri ortasında sosyal mesafenin korunması da büyük sorunlara yol açacak.
Heathrow Havalimanı'nın yöneticisi John Holland-Kaye, söz konusu tedbirlerin havacılık veya diğer toplu taşıma alanında yararlı olmayacağını ifade etti. Yetkili, “Sorun uçaktan değil, havalimanında alan kısıtlamasından kaynaklanıyor” dedi.
İngiltere’de pandemi dolayısıyla 28 bin 734 kişi öldü.  Bu da İngiltere’yi Avrupa’nın virüsten en çok zarar gören ülkesi olan İtalya ile neredeyse aynı düzeye ulaştırdı.
DPA’ya göre Fransız hükümeti 11 Mayıs itibariyle koronavirüsle mücadele için verilen tedbirleri hafifletme planı dolayısıyla eleştirilere maruz kaldı.
Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ve başkentin çevresindeki bölgelerden 300’den fazla yetkili, hükümeti bazı okulların açılma tarihini ertelemeye çağırdı. Fransa’da okullar mart ayından bu yana kapalı. Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer ise çocukların yaklaşık yüzde 4’ünün öğretmenleriyle iletişimini kaybettiğini söyledi.
Belediye başkanları, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a açık bir mektup yazdı. Tribune gazetesinin haberine göre mektupta ‘zaman cetvelinin, birçok bölge için gerçekçi ve kabul edilebilir olmadığı’ belirtildi. Belediye başkanları, değişen hükümet planları ve liseler için solunum maskeleri sağlama gibi lojistik meseleler ışığında eğitimin yeniden başlaması için yeterli zamanlarının olmadığını vurguladı.
Taşıma şirketleri de tedbirleri hafifletme planı hakkında endişelerini dile getirdi.
Le Parisien gazetesine göre büyük şirketler hükümete, 11 Mayıs’ta yolcuları tamamen sosyal mesafe kuralına uygun şekilde ayırma garantisi veremeyeceği hususunda uyarıda bulundu.
Fransa Başbakanı Edouard Philippe 4 Mayıs’ta, muhalefetin hakim olduğu senatoya tedbirleri hafifletme planını sundu.



Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ konuşmaları, durgunlaşan müzakereleri harekete geçirebilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ konuşmaları, durgunlaşan müzakereleri harekete geçirebilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

ABD’li yetkililerin, müzakerelerin gidişatını Gazze Şeridi'nde kısmi ateşkesten tüm esirlerin geri getirilmesini öngören ‘kapsamlı anlaşma’ çabalarına çevirme konusundaki açıklamaları, Washington ve İsrail'in istişare için geri çekilmesinden bu yana bir haftadan fazla süredir devam eden çıkmazın gölgesinde bunun mümkün olup olmadığına dair soruları yeniden gündeme getirdi.

Geçtiğimiz perşembe günü İsrail'e gelen ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilci Steve Witkoff'un önerdiği görüşme, müzakerelerdeki çıkmazı kırmanın başlangıcı gibi görünebilir. Ancak, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, müzakerelerin zaman alacağını ve Hamas'ın silahsızlanmayı reddetmesi veya İsrail'in Gazze Şeridi'nin geniş bölgelerinden çekilmeye karşı çıkması gibi engellerle karşılaşacağını tahmin ediyor.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, perşembe ve cuma günleri, Gazze Şeridi'ndeki mevcut insani durumu yansıtan, yorgun ve zayıf iki esiri gösteren iki video yayınladı ve bu, İsrail'de büyük yankı uyandırdı.

Dün, çoğu siyah kıyafetler giymiş yüzlerce esir yakını Tel Aviv'de bir meydanda toplandı. Sosyal medyada yayınlanan ve İsrail medyasında yer alan fotoğraflara göre Witkoff da onlara katıldı.

İsrail'in Haaretz gazetesi, Witkoff'un ailelerle yaptığı görüşmede, “Binyamin Netanyahu savaşı sona erdirmeye kararlı ve Hamas silahlarını teslim etmeyi kabul etti” dediğini aktardı.

Gösteriye katılan bir aile üyesi, Witkoff'un ‘Donald Trump yönetiminin, Arap ülkeleri ve ABD'nin tüm gücünü içeren, savaşı sona erdirecek yeni bir çözüm üzerinde çalıştığını’ söylediğini bildirdi.

İsrail Yayın Kurumu, Witkoff'un gösteri sırasında “Müzakerelerin gidişatı ya hep ya hiç şeklinde değişti. Herkes evine dönmeli” dediğini aktardı.

Bu, perşembe günü Witkoff ve Netanyahu'nun görüşmesinin ardından üst düzey bir İsrailli yetkilinin, İsrail ve ABD'nin bazı esirlerin serbest bırakılması planından tüm esirlerin serbest bırakılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin silahtan arındırılması planına geçilmesi gerektiğini anladığını söylemesiyle örtüşüyor.

Öte yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, iki gün önce Gazze Şeridi'ne yaptığı saha ziyaretinin ardından savaşa ilişkin tutumuyla ilgili olarak AFP’ye şunları söyledi: “Tahminimce, önümüzdeki günlerde esirlerimizin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıp varamayacağımızı öğreneceğiz, aksi takdirde savaş acımasızca devam edecek.”

hyu7ı
Gazze'nin er-Rimal mahallesinde annesiyle birlikte yerde oturan yetersiz beslenmeden mustarip Filistinli çocuk (AFP)

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, İsrail'in şu anda saldırılarını şiddetlendirmesinin mümkün olmadığını düşünüyor. Ukkaşe, Witkoff'un anlaşma hakkındaki açıklamalarının, iki aşamalı müzakerelerin yeniden başlamasına yol açacağını tahmin ediyor; Birincisi, esirler karşılığında savaşın sona erdirilmesi, ikincisi ise Hamas’ın silahsızlandırılmasıyla Filistin devletinin kurulmasına giden yolda ilerlemek. Kuşkusuz bu, istişareler için zaman alacak.

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava, İsrail'in şu anda operasyonlarını genişletmek istemediğini düşünüyor. Zira bu, müzakerelerin fiilen çökmesi ve yakın zamanda yeniden başlamaması anlamına gelir. Witkoff'un önerisi, Knesset'in tatilde olduğu bu dönemde Netanyahu için uygun olabilir. Çünkü rakipleri şu anda hükümetini devirme gücüne sahip değil ve Netanyahu şehirlerden çekilme ve diğer bölgelerde kontrolü elinde tutma konusunda ısrarcı.

Mutava, Trump'ın İran'ın şu anda Hamas'ı yönlendirdiğinin farkında olduğunu ve Gazze meselesini bir kerede bitirmek istediğini düşünüyor; bu nedenle, manevra yapmak, Hamas'ı ifşa etmek ve ona baskı uygulamak için bu konuyla ilgili konuşmalar artacak. Mutava, “Netanyahu ve Hamas, müzakerelerin tıkanmasının ve kapsamlı anlaşma görüşmelerinin tehlikeye girmesinin iki ana nedeni olmaya devam ediyorlar. Çünkü Hamas silahlarını teslim etmiyor ve İsrail de Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinden çekilmiyor” ifadelerini kullandı.

Silah bırakmayı kabul ettiklerine ilişkin iddiaları yalanlayan Hamas, son aylarda ısrarla talep ettiği kapsamlı anlaşma konusuna değinmedi. Hamas tarafından dün yayınlanan açıklamada, “Bazı medya kuruluşlarının Witkoff'un sözlerini aktararak, hareketin silahlarını teslim etmeye hazır olduğunu yayınladığı haberlere ilişkin olarak, işgal devam ettiği sürece direniş ve silahların ulusal ve yasal bir hak olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Bu, sözleşmeler ve uluslararası normlarla onaylanmıştır” denildi.

cdfvdc
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de İsrail'in hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Washington ve İsrail, yaklaşık bir hafta önce, 6 Temmuz'dan beri Doha'da süren müzakerelerden heyetlerini çekeceklerini açıklamışlardı. Bu açıklama, Hamas ile ABD ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında karşılıklı suçlamaların yaşandığı bir dönemde geldi.

Hamas’tan bir kaynak cuma günü Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, hareketin Gazze Şeridi'nde ateşkes konusunda sunduğu teklife İsrail'in verdiği yanıtın ‘cesaret verici olmadığını’ söyledi. Kaynak, ‘arabulucuların Hamas’a İsrail'in sözlü yanıtını ilettiğini, ancak İsrail'in Filistinliler tarafından reddedilen Amerikan yardım kurumunun kurulmasını ve güçlerinin Gazze Şeridi'nde konuşlandığı güvenlik noktalarının kalmasını ısrarla talep ettiğini’ belirtti. Kaynak, İsrail'in yanıtının ‘savaşı sona erdirme konusunda gerçek bir niyetinin olmadığını gösterdiğini’ vurguladı.

Müzakerelerin gidişatına aşina olan Mısırlı bir kaynak da cuma günü Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, İsrail ve Washington'un bir haftadan fazla bir süre önce istişare için çekilmesinden bu yana müzakerelerde bir kriz olduğunu söyledi. Kaynak, baskı altında müzakerelerle ilgili toplantılar yapılsa bile, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki kontrol bölgelerinde kalma eğiliminin, müzakerelerin yine sonuçsuz kalacağını gösterdiğini belirtti.

Ukkaşe, Hamas'ın gelecekteki varlığını güvence altına almak amacıyla yeni şartlar bahanesiyle talep ettiği kapsamlı anlaşmayı reddetmesi halinde, kendisini dünyanın karşısına koymuş olacağına inanıyor ve Hamas'ın silahsızlanmayı reddetmesinin uzlaşma yoluyla aşılacağını öngörüyor. Ukkaşe, “Hamas ve İsrail, sanki her iki tarafın da galip gelmek istediği bir maçta olduğu gibi, anlaşmayı bozmaya çalışacak” dedi.

Mutava ise Hamas'ın silahlarına sarılmasının, zaman kazanmak ve Gazze savaşının ertesi günü için kendine bir yer aramak amacıyla olduğunu düşünüyor. Mutava, “İran'a sadık olan radikal kanat halen söz sahibi ve hareketin silahsızlandırılması konusunda Arap ve uluslararası konsensüsün boyutlarını ve bunun kesinleştiğini anlamıyor” dedi. Hareketin iki seçeneği olduğunu belirten Mutava, ‘ya baskı altında bu seçeneği kabul edeceğini ya da risk alıp silah ve iktidarı elinde tutacağını’ söyledi.