Hubble Uzay Teleskobu, aynı anda iki süpernovanın yaşandığı galaksinin fotoğrafını çekti

Bilim insanları 2011'e kadar tek galakside en fazla 3 süpernova tespit edebilmişti. Ancak bu tarihte Arp 220 isimli galakside tam 7 süpernova tespit ederek rekor kırdı (NASA)
Bilim insanları 2011'e kadar tek galakside en fazla 3 süpernova tespit edebilmişti. Ancak bu tarihte Arp 220 isimli galakside tam 7 süpernova tespit ederek rekor kırdı (NASA)
TT

Hubble Uzay Teleskobu, aynı anda iki süpernovanın yaşandığı galaksinin fotoğrafını çekti

Bilim insanları 2011'e kadar tek galakside en fazla 3 süpernova tespit edebilmişti. Ancak bu tarihte Arp 220 isimli galakside tam 7 süpernova tespit ederek rekor kırdı (NASA)
Bilim insanları 2011'e kadar tek galakside en fazla 3 süpernova tespit edebilmişti. Ancak bu tarihte Arp 220 isimli galakside tam 7 süpernova tespit ederek rekor kırdı (NASA)

Hubble Uzay Teleskobu, Dünya’dan yaklaşık 85 milyon ışık yılı uzakta bulunan ve aynı anda iki süpernovanın yaşandığı galaksinin büyüleyici bir fotoğrafını çekti. Fotoğrafta, Libra takımyıldızında yer alan gökadanın sarmal kolları ve parlak merkezi görülüyor.
NGC 5861 isimli galaksi, bir ara sarmal gökada. Gökbilimciler çoğu galaksiyi yapısına göre sınıflandırıyor. Örneğin, Samanyolu “çubuklu sarmal galaksi” olarak kategorize ediliyor. Çünkü merkezi, çubuk şekline sahip. Ara sarmal galaksiler de Hubble düzenine göre çubuklu sarmal ve çubuksuz sarmal galaksiler arasında yer alıyor.
NASA’nın internet sitesinde yer alan bilgiye göre bilim insanları, galakside gözlemledikleri iki süpernovaya SN 1971D ve SN 2017erp isimlerini verdi.
Gece gökyüzünde diğer yıldızlardan daha ışıltılı görünen, güçlü ve parlak patlamalara süpernova adı veriliyor. Independent Türkçe'de yer alan habere göre, şimdiye kadar bilinen en parlak süpernova, Samanyolu’nda kaydedildi. Bu patlamanın parlaklığı, M.S. 1006 yılının 30 Nisan ve 1 Mayıs tarihlerinde Venüs’ün 16 katına ulaşmıştı.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news