İran’da son dört günde 10 bin yeni korona vakası

İran’daki çarşılar eski hareketliliğinden uzakta. (Tasnim)
İran’daki çarşılar eski hareketliliğinden uzakta. (Tasnim)
TT

İran’da son dört günde 10 bin yeni korona vakası

İran’daki çarşılar eski hareketliliğinden uzakta. (Tasnim)
İran’daki çarşılar eski hareketliliğinden uzakta. (Tasnim)

İran’da vaka sayısının 120 bini geçmesinden sadece dört gün sonra, dün kaydedilen 2 bin 400 yeni vakayla ülkedeki toplam vaka sayısı 130 bine yaklaştı. Hükümet ise virüsün yayılımını dengeledikleri konusunda ısrarcı.
İran Sağlık Bakanlığı’na göre dün, son 24 saat içerisinde 2 bin 392 vakanın görülmesiyle toplam vaka sayısı 129 bin 341 oldu.
Geçen pazar günü duyurulan resmi açıklamalarda vaka sayısının 120 bin 198 olduğu aktarılmıştı. Vaka sayıları son iki hafta içerisinde artış yaşıyor. İran Cumhurbaşkanı önceki gün virüs salgına ilişkin hükümeti savunurken İran Sağlık Bakanı Said Nemeki ise ülkenin salgında zirveye ulaştığını bildirdi.
Yetkililer, 31 ilin 6’sında acil durum ilan etti.
Hükümet virüsten etkilenen valiliklerde yaşayanları suçlamakta ısrar ederek yapılan ihlallerin virüsün hızlı bulaşmasına yol açtığını bildirdi. Ancak il yetkilileri, vaka sayılarındaki artışı hükümetin 11 Nisan’da ekonomik faaliyetlere geri dönme kararına bağlıyor.
İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kiyanuş Cihanpur, yeni vakalardan 352’inin tedavi için hastaneye kaldırıldığını, 2 bin 41 vakada ise hafif semptomlar görüldüğünü açıkladı.
Sağlık Bakanlığı, bu haftanın başından itibaren yeni vakaları iki kategoriye ayırmaya başladı. Bakanlık 3 ay boyunca, eleştiri ve diğer şeffaflık talepleriyle karşı karşıya kaldığı bir dönemde, salgınla ilgili rakamları aktarmaya yönelik çeşitli yöntemlerini izledi.
Cihanpur, 66 kişinin daha yaşamını yitirmesiyle virüs kaynaklı ölümlerin sayısının 7 bin 249’a ulaştığını aktardı. Yetkili son 24 saat içerisinde 12 valilikte ölüm kaydedilmediğini, ölümlerin sadece 6 valilikte meydana geldiğini söyledi.
Bakanlık Sözcüsü başta Ahvaz olmak üzere tüm İranlılardan sağlık prosedürlerine uymaları çağrısını yineleyerek gereksiz seyahatlerden kaçınılması gerektiğini konusunda uyarıda bulundu.
Cihanpur ayrıca her Ramazan Ayı’nın son cuma gününde düzenlenen Dünya Kudüs Günü Yürüyüşü’nün bu yıl gerçekleşmeyeceğini duyurdu.
Cihanpur, İran’ın koronavirüsü boyutlandırma ve muhafaza yöntemi ile ilgili yöneltilen bir soruya “Bazı valiliklerde geçici bir yol izliyoruz. Son 7 ile 10 gün arasında, Huzistan’da (El-Ahvaz) salgın uygulaması yok” cevabını verdi.
Sözcü ayrıca Ahvaz’daki durumun sakinleşmesi hainde ülkedeki salgının kontrol edilme aşamasına gelinebileceğini dile getrdi.
Reuters haber ajansının İran televizyonundan alıntıladığı haberinde, Sağlık Bakanlığı’nın Ramazan Bayramı tatili sırasında virüsün yayılması tehlikesine karşı uyarıda bulunarak seyahatten kaçınma çağrısı yaptığı kaydedildi.
İran’ın orta ve kuzey bölgelerinde Ramazan Bayramı için uygulanan tatil vatandaşlar için sosyal etkinlikler açısından önemli bir fırsat olarak görülüyor.
Sağlık Bakanı vatandaşlara seslenerek tatil sebebiyle sosyal mesafe ve virüsün neden olduğu salgının göz ardı edilebileceği uyarısında bulundu. Nemeki televizyondan yaptığı açıklamada “Bayram sırasında seyahat etmemenizi tavsiye ediyorum. Yolculuklar, yeni vakaların olabileceği anlamına gelebilir… İnsanlar özellikle riskli gölgelere gidip gelmemeli” dedi.
Bakan, birçok bölgedeki nüfusun yaklaşık yüzde 90'ının hastalığa yakalanmadığını belirterek hastalığın yayılmasını durumunda kontrolün kendisi ve meslektaşları için zor olacağını bildirdi.
Diğer yandan ILNA haber ajansı Sağlık Bakanı Yardımcısı’ndan alıntıladığı haberinde, ülkede yaklaşık 10 bin sağlık çalışanına virüs bulaştığını aktardı.
Sağlık Bakanlığı geçen nisan ayında, 100’ü aşkın sağlık çalışanının virüs sebebiyle öldüğünü açıklamıştı.
İran parlamentosuna bağlı bir araştırma merkezinin bir raporunda, ülkedeki vakaların ve ölümlerin gerçek sonucunun Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığından daha fazla olabileceği ortaya kondu. Bununla birlikte hükümet, ABD yaptırımları nedeniyle baskı altında olan ekonomi üzerindeki kısıtlamaların etkileri konusunda endişeli. Bu nedenle nisan ayı sonlarında kısıtlamalarda hafifletilmeye gidildi.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe