Yemen Cumhurbaşkanı Hadi'den Güney Geçiş Konseyi ve Husilere ortak çağrı

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi (SABA)
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi (SABA)
TT

Yemen Cumhurbaşkanı Hadi'den Güney Geçiş Konseyi ve Husilere ortak çağrı

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi (SABA)
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi (SABA)

Yemen’in kuzey ve güneyi arasındaki birliğin 30’uncu yıldönümü münasebetiyle çeşitli tebrik telgrafları yayınlanırken, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi ise önemli açıklamalarda bulundu. Bazı siyasi partiler ise Cumhurbaşkanını destekleyen bildiriler yayınladı. Meşru hükümet ve Güney Geçiş Konseyi arasında kurtarılmış bazı alanlarda çatışmalar devam ederken, 22 Mayıs Cuma günü bazı caddelerde de trafik yoğunluğu yaşandı. Husiler ise Dünya Kudüs Günü olarak da bilinen Humeynici etkinliğe yoğunlaşırken, ülkede koronavirüs salgınının etkileri de sürüyor.
Mayıs 1990 öncesinde var olan bölünmüşlük halini yeniden canlandırmak isteyen bazı gruplar, güney vilayetlerde eylemlerini sürdürüyor. Bu çerçevede Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, ‘birlik halinin’ sömürüldüğüne dikkati çekti.
Kuzey ve güney Yemen arasında ortak paydanın bulunmadığı çağrılarının aksine resmi kaynaklara göre Cumhurbaşkanı Hadi, “Birlik ilanı, tarihte köklü bir gerçeğin somutlaşmış halidir. Ezelden beri kültür, kimlik, dil, tarih ve coğrafya açısından tek bir halkı ifade eder” dedi.
Yemen Cumhurbaşkanı, Yemen’in birleşik kalacağı taahhüdünde bulunurken, bu birliğin (ulusal diyalog konferansının, Husilerin meşruiyete karşı darbelerini onayladığı bölgesel sistem uyarınca) ‘federal Yemen’ adını verdiği yeni projesi kapsamında bulunduğunu ifade etti.
Geçmiş birlik yıllarında tanık olunan hatalara da değinen Hadi, birliğin bazı taraflarca sömürüldüğünü ve saldırıya uğradığını vurguladı.
Mansur Hadi, “Bazıları, bencillik, dışlanma, marjinalleşme, zenginlik ve gücün kötüye kullanılması yöntemlerine başvurarak bu durumdan özel kazançlar sağladı. Bazıları da şantaj yapmak ve sahte kahramanlıklar iddia etmek için birlik karşısında durdu. Bazı taraflar ise devlete el koyma, şehirlere saldırma ve kan dökme yoluyla ülkenin pratik olarak bölündüğünü ilan etmek için dar projeleri, hanedanlık fikirleri ve küçük projeleri karşısında bu birliği bir tehlike olarak gördü” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı, birliğin ‘temelde güç sağlaması gereken bir kavram olduğunu, toplumun sağlamlığını artırması, devletin refah, iyilik ve yardım yeteneğini güçlendirmesi gerektiğini’ belirtirken, çatışmaya, savaşa, sefalete ve yoksulluğa dönüşmemesi gerektiğini vurguladı.
Abdurabbu Mansur Hadi, ‘bencil çıkarlara, kaprislere ve yıkıcı projelere’ sahip olduklarını savunduğu bu unsurları, Ulusal Diyalog Konferansı’nın çıktılarının uygulanmasını engellemeye çalışmakla suçladı.
Cumhurbaşkanı Hadi, Yemen birliğine el uzatan herkesi hezimete uğratma taahhüdünde bulunurken, “İçeriden ya da dışarıdan yapılan çağrı ve girişimler olsun hiç kimsenin, ülkeyi bölmesine, kaosa, şiddete ve terör projelerine sürüklemesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı, “Ülkeyi onarmak, kuzeyde ve güneyde darbenin her türlü şeklini sona erdirmek, her türlü isyanı bastırmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Devletin yeniden yapılandırılmasının önünde birçok zorluk ve engel var. Ancak ülkenin birliğini ve bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma, devlet ile kurumlarını yeniden canlandırma görevimizi yerine getirmeye kararlıyız” açıklamasında bulundu.
Meşru hükümetin barış çağrılarına ve insani girişimlere olan yaklaşımına da değinen Hadi, “Korona salgını geldi. Tüm dünya barış fırsatı arayışına yöneldi ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri, doğrudan uzlaşı sağladığımızı ilan ettiğimiz bir ateşkes girişimi ortaya koydu. Daha sonra Özel Temsilci ateşkes ilanında bulundu. Yollar ve havalimanları açıldı. Söz konusu taraflara büyük bir sorumluluk ve ciddiyetle yaklaştık. Meşruiyeti destekleyen koalisyon, tek taraflı ateşkes girişimini ilan etti. Biz de koalisyona destek verdiğimizi duyurduk” ifadelerini kullandı.
Husi milislerini barış çağrılarına ve ateşkes girişimlerine yanıt vermemekle suçlayan Yemen Cumhurbaşkanı Hadi, grubun Nihm, Cevf, Marib, el-Beyda, ed-Dali ve Taiz’deki tüm cephelere saldırı düzenlediğini, Hudeyde’nin gelirleri hususunda Özel Temsilci himayesinde imzalanan geçici anlaşmaları ihlal ettiğini vurguladı.
Mansur Hadi, Husilerin, İran ve Lübnan Hizbullah’’na bağlı olduğuna dikkati çekerken, “Barışı reddediyor ve savaşta ısrar ediyor. Savaş, onlar için geri dönüşleri, özel faydaları ve getirileri olan bir yatırım projesi olarak sayılıyor” dedi.
Yemen Cumhurbaşkanı, güney vilayetlerdeki gelişmelere de değinirken, Güney Geçiş Konseyi’yle yaşanan ve Riyad Anlaşması’nın imzalanmasına yol açan tırmanışla mücadele etmek için çeşitli adımların atıldığını belirtti.
Yemen Cumhurbaşkanı Hadi, Güney Geçiş Konseyi’ne çeşitli suçlamalar da yöneltirken, “Vatandaşların istikrara kavuşmasını ve bu geminin güvenli bir limana demir atmasını istemeyen taraflar var. Bu kimseler, Suudi Arabistan’daki kardeşlerin ve uluslararası toplumdaki dostlarının çabalarını takdir ederek insanların çabalarına değer vermek ve iradelerine saygı göstermek yerine, provokasyon yapma yoluna girdiler, isyan eylemlerini ve anlaşmayı reddeden faaliyetlerini sürdürdüler, devlet ve kurumlarını yağmalama, görevlerini yerine getirmelerini engelleme ve Riyad Anlaşması’nın uygulanmasını önleme girişimlerini tekrarladılar” dedi.
Abdurabbu Mansur Hadi, “Tüm Yemenliler, bu yıkıcı eylemleri reddediyor. Aynı şekilde bu adımlar, bölgesel olarak ve uluslararası toplum tarafından da reddediliyor. Ülkeyi bölmek, iktidarı gasp etmek, şiddet ve kaos döngüsünü yeniden canlandırmak kimseye fayda sağlamayacak” dedi.
 
Yemen Cumhurbaşkanı, Geçiş Konseyi’ne kan dökmeme çağrısı yaparak, Riyad Anlaşması’nın hala mevcut olduğunu, olası bir seçenek ve gerçek bir çıkış yolu olduğunu ifade etti.
Hadi, Güney Geçiş Konseyi’ne atıfla “İnatçılıktan vazgeçilmeli, gerçeklere ayak uydurulmalı, ilan edilen uygulamalardan geri adım atılmalı, devlet kurumlarına yönelik soygun durdurulmalı, Aden, Lahic ve ed-Dali’ye yönelik ihlaller sonlandırılmalı, keyfi tutuklamalar ve orduyu hedef alan eylemlere son verilmelidir” dedi.
Hadi, koronavirüs salgınıyla mücadele etmek için Husilerin kontrolü altındaki bölgeler de dahil, Yemen’deki tüm alanlarda ortak bir acil durum komitesi oluşturma hususunda uzlaşı sağlandığını açıkladı.
Hükümetin, önündeki tüm engelleri aşmaya, insanlara hizmet sağlamak ve felaketlerle mücadele etmek için her yolu denemeye devam ettiğini söyleyen Mansur Hadi, uluslararası toplumu, uzman kurumları ve bağışçı ülkeleri de halka, hükümetin insanları kurtarma planına yardım etmeye çağırdı.
Yemen Cumhurbaşkanı, halkın karşılaştıkları zorlukları aşma yeteneklerine de güvendiğini söylerken, meşruiyetin düşmanlarına karşı tehdidini de yineledi.
Cumhurbaşkanı Hadi, “Bölünmüşlüğü savunanları hezimete uğratacağız. Salgına karşı farkındalık, toplumsal uyum, merhamet, işbirliği, kardeşlik ve hoşgörü ile zafer kazanacağız. Tüm bunları devleti ve kurumlarını yeniden yapılandırarak ve darbecileri hezimete uğratarak sağlayacağız” dedi.



Avrupa’nın en büyük füze üreticisi, Gazze’de çocukların öldürülmesinden kâr elde ediyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Avrupa’nın en büyük füze üreticisi, Gazze’de çocukların öldürülmesinden kâr elde ediyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)

Avrupa'nın en büyük füze üreticisi MBDA, Gazze’de çocukların ölümüne yol açan bombalarda kullanılan parçaları İsrail'e tedarik ediyor.

Guardian ve bağımsız gazetecilik kuruluşu Disclose’la Follow the Money’nin ortak araştırmasında, MBDA’nın ABD’deki fabrikası aracılığıyla İsrail’e GBU-39 bombaları için kanat sistemleri sağladığı tespit edildi. 

MBDA, ABD’nin Alabama eyaletindeki fabrikasında ürettiği “Diamond Back” isimli kanatları, Boeing yapımı GBU-39 bombalarına takılmak üzere temin ediyor. Bu bileşenler, İsrail’e ABD'nin askeri yardımı kapsamında gönderilen binlerce bombada kullanılıyor. 

Fransa merkezli firma, İtalyan Leonardo, Hollandalı Airbus ve Britanyalı BAE Systems’ın ortaklığından oluşuyor. Şirketin gelirleri, Birleşik Krallık’taki MBDA UK aracılığıyla Fransa’daki ana firmaya aktarılıyor. 2024’te MBDA grubu, hissedarlarına toplamda 350 milyon sterlin (yaklaşık 19 trilyon TL) temettü dağıttı.

Analize göre GBU-39 bombaları Gazze’de en az 24 saldırıda kullandı. Bu saldırılarda 100’den fazlası çocuk olmak üzere en az 500 kişi öldürüldü. Saldırıların 16’sında okullar hedef alınırken, diğerlerinde kamplar, evler ve camiler vuruldu. 

Avustralya merkezli Silahlanma Araştırma Hizmetleri’nden (ARES) Trevor Ball, GBU-39 bombalarının okul ve sığınak gibi yerleri vurmak için sıkça kullanıldığını söylüyor. Bunun kanat sistemleri üzerindeki yazılardan ve kuyruk parçalarından tespit edilebildiğini belirtiyor. 

Britanya merkezli Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) grubundan Sam Perlo-Freeman da “MBDA, İsrail’in silahlandırılmasından kâr ediyor” diyor.

MBDA'nın Guardian’a gönderdiği açıklamada, şirketin ABD'deki faaliyetlerini veya İsrail'e satılan ekipmanlara parça tedarikini durdurma planına ilişkin bilgi verilmedi. Açıklamada, “şirketi yasadışı uygulamalara dahil edebilecek faaliyetler yasaktır” dendi.

BAE Systems ve Airbus, MBDA'nın yanıtına ekleme yapmadı. Leonardo, “askeri teçhizat ihracatıyla ilgili ulusal ve uluslararası düzenlemelere her zaman tam olarak uyulduğunu” savundu. Boeing, soruları ABD Dışişleri Bakanlığı’na yönlendirdi, bakanlığın açıklamasında Washington’ın İsrail'in kendini savunma hakkını desteklediği belirtildi. 

Independent Türkçe, Guardian, France 24