Almanya’da bayram namazı sosyal mesafeye uygun kılındı

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

Almanya’da bayram namazı sosyal mesafeye uygun kılındı

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Almanya’da Ramazan Bayramı namazı, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına dikkat edilerek kılındı.
Almanya’nın Köln kentinde yaşayan Müslümanlar sabahın erken saatlerinden itibaren Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Merkez Camisi’nde bayram namazını eda etti. Korona virüs nedeniyle önlemlerin alındığı Köln Merkez Camisine gelen kişiler kendi seccadelerini getirmek ve maske takmak koşulu ile camiye alındı. Cami kapısında kuyruklar oluşturan cemaat, 2 metre sosyal mesafe kuralına uyularak seccadelerini serdi. Salgın durumunda camide namaz kılmış olan kişilere kolayca ulaşabilmek için kişisel bilgiler cami girişinde kayıt altına alındı. Cami içerisinde yoğunluğu önlemek için 2 grup halinde kılınan bayram namazının ilki yerel saatle 6.15’de, ikincisi ise saat 7.15’de kıldı.
Bayram namazını kılmaya gelen Zübeyir Cerrah, “Yeni uygulamalar sebebiyle çok şükür bayram namazını kılabiliyoruz. Bu ramazan değişik geçti ama benim için iyi yanları da oldu kötü yanları da oldu. Daha çok kitap okuyabildim. Ama akrabalarla pek vakit geçiremedik, iftar yapamadık. Buna da çok şükür” dedi.
İlahiyatçı Murat Şahin Aslan, “Ramazanı bu sene çok farklı geçirdik. Herhalde 25 yıldır ilk defa evde daha çok vakit geçirdik. Müslüman olarak biraz hüzünlü geçti. Pandemi döneminde Ramazan bizi destekledi. Maneviyat açısından, Kuran ile meşgul olmak açısından bizlere çok şey kattı. Tekrar özümüze dönmeyi hatırlattı. Bayrama kavuştuk çok şükür. Bundan sonra inşallah daha iyiye gideceğini ümit ediyoruz” şeklinde konuştu. Hasan Turan, ise Ramazan ayının hüzünlü geçtiğini dile getirerek, “İbadetlerimizi camide yapamadık. Allahtan izin verildi de bayram namazını kılmaya geldik” dedi.

Futbol sahasında bayram namazı
İslam Toplumu Milli Görüş'e (IGMG) bağlı Brühl Camii cemaati bayram namazını camii yakınındaki futbol sahasında kıldı. Yanlarına seccadelerini alan cami cemaati, sosyal mesafeyi koruyarak bayram namazını eda etti.
Almanya’da alınan önlemleri yerine getiremeyen veya küçük ve avlusuz camilerde bayram namazı kılınmadı. Almanya’da korona virüs sebebiyle toplu ibadete kapalı olan camilerin 9 Mayıs’tan itibaren kademeli olarak yeniden açılmasına karar verilmişti.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters