Rusya, ABD ile Filistin arasında arabulucu olmaya çalışıyor

Araştırmacı Vitaly Naumkin, 2019 yılında Moskova’da düzenlenen bir basın toplantısında Azzam el-Ahmed (Fetih) ve Musa Ebu Merzuk’a (Hamas) aracılık ediyor (EPA)
Araştırmacı Vitaly Naumkin, 2019 yılında Moskova’da düzenlenen bir basın toplantısında Azzam el-Ahmed (Fetih) ve Musa Ebu Merzuk’a (Hamas) aracılık ediyor (EPA)
TT

Rusya, ABD ile Filistin arasında arabulucu olmaya çalışıyor

Araştırmacı Vitaly Naumkin, 2019 yılında Moskova’da düzenlenen bir basın toplantısında Azzam el-Ahmed (Fetih) ve Musa Ebu Merzuk’a (Hamas) aracılık ediyor (EPA)
Araştırmacı Vitaly Naumkin, 2019 yılında Moskova’da düzenlenen bir basın toplantısında Azzam el-Ahmed (Fetih) ve Musa Ebu Merzuk’a (Hamas) aracılık ediyor (EPA)

Filistin ve ABD yönetimleri arasındaki anlaşmazlıklar Rusya’nın nüfuz çabalarını arttırdı. Rusya bu süreçte Filistin ve ABD arasında arabulucu olmaya çalışıyor.
ABD’nin Rusya’nın inisiyatif edinme çabalarına yönelik edindiği istihbarat bilgileri geniş tartışmalara ve yorumlara neden oldu. Durum, Moskova’yı istihbaratın doğruluğunu reddetmeye ve ‘ABD’nin bölgeye dair barış planını reddettiğini’ bir kez daha hatırlatmaya itti.
Rusya’da birden fazla kaynaktan yapılan yalanlama açıklamaları, yalnızca Rusya’nın Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Ortadoğu Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov ile Beyaz Saray’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Avi Berkowitz arasındaki telefon görüşmesinin içeriğinin çarpıtılmasının nedenlerini değil, Moskova’dan memnuniyetsizlik belirtilerini içeriyor.
Bu çerçevede Rus kaynakların Şarku’l Avsat’a yaptığı aktardığına göre Moskova, Trump’ın planındaki temel riske dair Rus tavrının ‘uluslararası hukuka dayalı olmayan anlaşmalara ve uluslararası kararlara alternatifler sağlanmasından’ yana olduğunu ifade etti.
Bu açıdan Moskova, sadece plan hususunda bir Filistin - ABD diyaloğu girişimi başlatmakla kalmadı, aynı zamanda Filistinlilerin plana uymasını sağlamak amacıyla ABD’lilerin de Avrupalıların da Rusları etkileme yaklaşımını reddetti.
Öte yandan Moskova, iki düzeyde harekete geçti; ilk olarak Rusya tarafından Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Vershinin’in de katıldığı, temsilciler düzeyinde sanal bir toplantı düzenleyerek Dörtlü Komite’yi canlandırmaya çalışıyor. Toplantının kesin sonuçlarla sonuçlanmadığı ise doğru.
İkinci olarak ise Moskova, Bogdanov’un Filistinli lider Hüseyin Şeyh ile iki gün önce yaptığı telefon görüşmesi sırasında Filistin- İsrail toplantıları düzenlemeye hazır olduğunu vurguladı.
Bu çerçevede Moskova, Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e gönderilen bir mektuba olumlu yanıt vererek, etkili bir rol oynama olasılığı çerçevesinde hareketlerini genişletmeye hazır olduğuna dair örtülü bir mesaj gönderdi.
Moskova’nın, ‘bu yönde hareket etme olasılığı hakkında ayrıntı vermediği’ doğru. Çünkü bu durum, büyük çabalar, ayrıca ABD’nin ve İsrail’in onayını gerektiriyor. Moskova’daki gözlemcilere göre Rusya’nın bu fikri ‘olumlu’ olarak ele alması, Washington’a bir mesaj gönderdi. Ortadoğu meselelerinde uzmanlaşmış bir çalışma merkezinin müdürü, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Rusya’nın hassas bir dengede durduğunu söyledi. Müdür, Rusya’nın bir taraftan Filistin- İsrail meselesine dahil olmak istemediğini, Suriye ile meşgul olduğunu ve İsrail ile yakın ilişkilerini korumayı arzuladığını söylerken, diğer taraftan da Kremlin’in bu meseledeki varlığını artırmak, tüm sıcak bölgesel meselelerde diplomasisinin yeniden canlandırmak için durumu önemli bir fırsat olarak gördüğünü ifade etti. Yetkili, “Bu nedenle Moskova’nın önümüzdeki dönemde bu konudaki rolünü genişletecek bir mekanizma bulacağı göz ardı edilemez” dedi.
Bu çerçevede beklenen Rusya rolüne ilişkin son tartışmalar, özellikle Rus basınında geniş yer buldu. Bu durum, yalnızca İsraillilere ve ABD’lilere değil, aynı zamanda Filistinlilere açık mesajlar göndermeyi amaçlayan aleni bir şekil aldığı anlamına geliyor.
Bu nedenle son zamanlarda medya organlarının, Filistin Devlet Başkanının Washington baskısı karşısında Rusya’nın arabuluculuk talep etmesine odaklanması dikkat çekici bir durum oldu. Söz konusu talep, ‘Nezavisimaya Gazeta’ gazetesinde de farklı manşetler altında değerlendirildiği. Ancak aynı içerik, çok sayıda büyük gazetede de geniş bir yer buldu.
Aynı şekilde Filistinli eski bir diplomat olan Rami eş-Şair’in iki gün önce yayınladığı bir makale, onu bugün Rus diplomasisinin koridorlarında yer alan ve bu ‘mesajları’ daha açık şekilde ortaya koyan tartışmalara aşina isimler arasında koydu. Yazar, makalesinde “ABD, yaklaşan ABD seçimlerinin tarihiyle bağlantılı olarak bir ay içerisinde ‘Yüzyılın Anlaşması’ maddelerini zeminde uygulamayı sürdürme hedefini belirledi. Trump yönetimi, seçim kampanyası için onlarca yıldır sürmekte olan Filistin - İsrail çatışmasının çözümünde kaydedilen ilerlemenin büyüklüğünü, ikinci bir başkanlık dönemine aday olmak için kullanmayı amaçlıyor” ifadelerine yer verdi.
Kampanyanın denetçilerinin, Filistin onayı alma çabalarını artırdığı, ayrıca bazı taraf ve diğer ülkelere (başta Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Rusya, Mısır, Ürdün ve Arap Körfezi) desteğini dile getirdiği belirtildi. Makalede, “Eğer Filistin tarafı şu an itibariyle bir buçuk ay içerisinde bu cömert teklife uymazsa, yeni İsrail hükümeti, Suriye’nin Golan’ı ilhak etmesi gibi Batı Şeria’yı ilhak etme kararını açıklayacak” denildi.
Büyükelçiliğin Kudüs’e taşınmasından ve Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesinden bu yana ABD tavrındaki gelişmeler incelenirken, Batı Şeria, Gazze Şeridi, Lübnan, Ürdün, Suriye ve Mısır üzerindeki ekonomik baskı da sıkılaştırıldı. Rami eş-Şair, “Trump idaresinin, arka arkaya tüm önemli uluslararası anlaşmalardan çekilmesi de dahil, takip ettiği gerginliği tırmandırma politikası sonucunda Filistin halkının tüm alanlardaki tek meşru temsilcisi Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) rolünün tamamen yokluğu ve uluslararası ilişkilerdeki istikrarsızlık; tüm bunlar bölgesel ve uluslararası güçler için yeni dengelerle yeni bir uluslararası durum yaratır ve daha önce var olmayan zorluklar ortaya koyar” dedi.
Yazar, Filistin liderliğinin taktiksel adımlarda başarısız olduğunu, hatta bu adımların bir tuzağa dönüştüğünü söylerken, “Bugün İsrail ve Washington ile güvenlik koordinasyonu, hareket özgürlüğünün yanı sıra günlük yaşama uzanan yansımalarla sınırlıdır” ifadelerini kullandı.
Yazar Rami eş-Şair, Rusya veya Filistin halkına dost herhangi bir tarafın yürütebileceği herhangi bir çabanın karşısındaki temel sorunun, mevcut karantina koşulları ve koronavirüs salgını nedeniyle sınırlı hareket çerçevesinde ‘Filistin birliğini yeniden kurmak, Filistin evini yeniden düzenlemek ve FKÖ’nün Filistin halkının tek temsilcisi olduğunu onaylamak’ olduğunu belirtti. Bu adımın şu anda gerektiğini söyleyen yazar, ayrıca adımın Filistin liderliğinin şu anda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Rusya ve ABD’yi de kapsayan Dörtlü Komite’yi canlandırmak için sarf ettiği tüm çabalardan daha önemli olduğunu vurguladı. Dörtlü Komite, herhangi bir uluslararası yapısal özelliğe veya üzerinde uzlaşı sağlanmış bir iç sisteme sahip değil, yani taraflarından hiçbiri için bağlayıcı değil.



Trump, Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma konusunda İsrail'in yolunu izlemeyeceğini vurguladı

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump, Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma konusunda İsrail'in yolunu izlemeyeceğini vurguladı

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in Somali'den ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Somaliland'ı resmen tanımasının ardından, Somaliland'ın bağımsızlığını tanımayı reddettiğini açıkladı.

Trump, New York Post'a dün verdiği röportajda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun izinden gidip Somaliland'ı tanıyıp tanımayacağı sorusuna "hayır" yanıtını vererek, "Somaliland'ın ne olduğunu gerçekten bilen var mı?" diye sordu.


Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
TT

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)

Bu sabah Kiev'de birkaç güçlü patlama meydana geldi ve yetkililer Ukrayna başkentinin füze saldırısı altında olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko Telegram'da şunları yazdı: "Başkentte patlamalar oldu. Hava savunma kuvvetleri çalışıyor. Sığınaklarda kalın."

Ukrayna Hava Kuvvetleri de bu sabah ülke genelinde hava alarmı ilan etti.


ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast