Fas’ta camiler yeniden ibadete açılabilir

Rabat'ta Kovid-19 testi yaptırmayı bekleyen taksi şoförleri. (AFP)
Rabat'ta Kovid-19 testi yaptırmayı bekleyen taksi şoförleri. (AFP)
TT

Fas’ta camiler yeniden ibadete açılabilir

Rabat'ta Kovid-19 testi yaptırmayı bekleyen taksi şoförleri. (AFP)
Rabat'ta Kovid-19 testi yaptırmayı bekleyen taksi şoförleri. (AFP)

Fas İslami İşler ve Vakıflar Bakanı Ahmed et-Tevfik dün, camileri yeniden ibadete açma kararının ülkedeki duruma bağlı olarak yetkili makamlar tarafından alınacağını söyledi.
Bakan et-Tevfik, Dışişleri, Savunma, İslami İşler ve Vakıflar Bakanlığı’nın yeni tip koronavirüs sebebiyle yurt dışında yaşayan Faslıların durumuna ilişkin Temsilciler Meclisi’nde düzenlenen toplantı sırasında yaptığı açıklamada, vatandaşların taleplerini karşılamak adına bakanlık tarafından yeni tedbirlerin ele alındığını söyledi. Camilerde ibadetin yeniden açılıp açılmaması konusuna da değinilen toplantıda, camiye girecek vatandaşların sayısının belirlenmesi ve ibadete başlamadan önce ateşlerinin ölçülmesi gibi konular gündeme geldi.
Yüksek Bilim Kurulu, 16 Mart'ta koronavirüsün yayılmasını önlemek için camileri kapatmak için fetvalar çıkarmıştı. Yetkili makamların sağlık durumunu normale döndürmeye karar vermesiyle söz konusu prosedürün devam etmeyeceğini belirten Tevfik, süreç sonunda camilerde namaz kılınabileceğini kaydetti. Kurul daha önce teravih ve bayramda kılınacak namaza ilişkin de fetva yayınlamıştı.
Tevfik, milletvekillerinin mevcut Hac mevsimine dair sorularına yanıt olarak bu kararın Suudi  Arabistan makamlarının elinde olduğunu belirterek Suudi Arabistan Hac Bakanlığı'ndan henüz herhangi bir resmi açıklama yapılmadığını bildirdi. Bakan bu konunun halihazırda bekleme aşamasında olduğu bilgisini verdi.
Bakan Tevfik, Kurban Bayramı’na ilişkin soruya verdiği cevapta da bu konunun da Hac gibi şimdilik belirsiz olduğunu, çünkü yarının ne getireceğini bilmediklerini söyledi.
İslami İşler ve Vakıflar Bakanı salgın kapsamında 52 bin camii, 5 bini aşkın türbe, 300 kurum, 14 bini aşkın Kur’an-ı Kerim okulu ve 7 bin camide okuryazarlık dersinin yanı sıra imam ve dini rehber kurumlarında bakanlık tarafından alınan önlemleri gözde geçirdi.
Bu bağlamda yapılan yakın tarihli bir çalışmada Planlama Yüksek Komisonu, Fas'ın neredeyse salgınla mücadelede başarı sağlanan bölgelerle ile temas halinde olduğunu, bu nedenle koronavirüs salgınını kontrol eden gruba dahil olduğunu vurguladı.
Çalışmada, Fas'ın Afrika çevresindeki epidemiyolojik durumu ele alınırken Fas'ın “3” grubunda sınıflandırıldığı belirtildi. Bu sınıflandırmanın Afrika’da pandemiden nispeten daha az etkilenen ülkeler arasında halen salgının yayılmasını kontrol etme mücadelesinin sürdüğü anlamına geldiği kaydedildi.



SDG'nin Suriye ordusu mevzilerine saldırısının ardından Rakka'nın doğusunda şiddetli çatışmalar patlak verdi

Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)
Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)
TT

SDG'nin Suriye ordusu mevzilerine saldırısının ardından Rakka'nın doğusunda şiddetli çatışmalar patlak verdi

Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)
Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)

Suriye'nin devlet televizyon kanalı El-İhbariye dün akşam, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Rakka'nın doğusundaki Ma’adan çevresinde Suriye ordusu mevzilerine ani bir saldırı düzenlemesinin ardından bölgede şiddetli çatışmaların patlak verdiğini bildirdi.

SDG bu haftanın başlarında, Rakka'nın doğusunda Suriye güçlerinin saldırısını engellediğini duyurmuş ve çatışmanın tırmanmasını önlemek için orantılı bir yanıt verdiklerini açıklamıştı.

SDG, Suriye'nin kuzeyinin ve doğusunun büyük bir bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada, başkent Şam'da SDG lideri Mazlum Abdi ile görüştüğünü ve ülkenin kuzeyindeki ve kuzeydoğusundaki tüm askeri konuşlanma noktalarında derhal kapsamlı bir ateşkes üzerinde anlaştıklarını söyledi.


Selam: Silahların sadece devlete ait olması sağlanmadıkça güvenlik ve istikrar olmaz

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam (EPA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam (EPA)
TT

Selam: Silahların sadece devlete ait olması sağlanmadıkça güvenlik ve istikrar olmaz

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam (EPA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam (EPA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam dün yaptığı açıklamada, hükümetin tüm topraklarına devlet otoritesini yayma çabalarını sürdürdüğünü belirterek, devletin güç kullanma tekeline sahip olmadığı sürece güvenlik veya istikrarın olamayacağını vurguladı.

Hükümet merkezinde düzenlenen bir törende konuşan Selam, "Kurtuluş ancak modern bir devlet kuran, vatandaşlarının güvenini yeniden tesis eden ve dünya çapındaki Arap kardeşlerimizin ve dostlarımızın güvenini kazanan gerçek bir reformla sağlanabilir" dedi.

"İstediğimiz devlet, hiçbir otoritenin kendi otoritesinin üstünde olmadığı güçlü ve adil bir devlettir. Bakanlık açıklamamızda da belirttiğimiz gibi, bunun için devletin güç kullanma tekeline sahip olması gerekiyor. Bu olmadan güvenlik ve istikrar olmaz. Güvenlik ve istikrar olmadan da yatırım ve ekonomik büyüme olmaz."

Hükümetin, silahları yalnızca Litani Nehri'nin güneyindeki bölgede devletle sınırlama ve yıl sonuna kadar ülkenin geri kalanına yayma çabalarını sürdürdüğünü açıkladı.

Selam, "Kaçakçılığı engellemek için sıkı idari ve güvenlik önlemleri alarak Refik Hariri Uluslararası Havalimanı ve ona giden yol üzerindeki kontrolümüzü güçlendirdik... Limanlar üzerindeki kontrolümüzü artırmak için çalışıyoruz ve Suriye tarafıyla sınırları kontrol etmek ve kaçakçılıkla mücadele etmek için iş birliğini geliştirmek üzere yeni çerçeveler oluşturduk" dedi.

Bölgesel düzeyde Selam, "Lübnan'ı Arap kökleriyle yeniden buluşturmak ve Arap kardeşlerinin güvenliğini istikrarsızlaştırmak için kullanılmasını önlemek için net bir karar aldık... Lübnan'ı kalkınma girişimlerinde aktif bir ortak olarak doğal konumuna geri döndürmek, bölge içi ticareti canlandırmak ve yatırım çekmek için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Başbakan, "İsrail ihlalleri ve topraklarımızın bazı kısımlarının işgali devam ettiği sürece Lübnan'da istikrar olamaz" vurgusunu yaptı.

Nevvaf Selam, hükümetin, önceki hükümet tarafından Kasım 2014'te onaylanan "Düşmanlıkların Durdurulması Bildirgesi"ni uygulamaya koymak için siyasi ve diplomatik çabalarını yoğunlaştırdığını da ifade etti.


Şam, Netanyahu'nun Güney Suriye gezisini kınadı

Netanyahu, dün üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileriyle birlikte Suriye ile tampon bölgeyi ziyaret etti (Hükümet Basın Ofisi)
Netanyahu, dün üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileriyle birlikte Suriye ile tampon bölgeyi ziyaret etti (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Şam, Netanyahu'nun Güney Suriye gezisini kınadı

Netanyahu, dün üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileriyle birlikte Suriye ile tampon bölgeyi ziyaret etti (Hükümet Basın Ofisi)
Netanyahu, dün üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileriyle birlikte Suriye ile tampon bölgeyi ziyaret etti (Hükümet Basın Ofisi)

Şam, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün işgal altındaki Suriye'nin güney bölgesine yaptığı ziyareti kınadı. Suriye Dışişleri Bakanlığı, "Suriye Arap Cumhuriyeti, İsrail işgal başbakanı ile savunma ve dışişleri bakanlarının gayrimeşru ziyaretini en güçlü şekilde kınıyor... Bu ziyaret, ilgili Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı bir oldu bitti dayatma girişimini temsil ediyor" açıklamasında bulundu.

Netanyahu, ateşkes hattının Suriye tarafında konuşlu İsrail askerlerini ziyaretinde, Suriye'deki tampon bölgede bulunan güçlerinin varlığının "son derece önemli" olduğunu söyledi. "Hem savunma hem de saldırı kabiliyetlerimize büyük önem veriyoruz. Bu, her an değişebilecek bir görev, ancak size güveniyoruz" ifadelerini kullandı.

Bu arada İsrail güçleri, Suriye ile İsrail arasında faaliyet gösteren bir silah kaçakçılığı şebekesine dahil oldukları şüphesiyle, aralarında beş aktif ve yedek askerin de bulunduğu kuzey İsrail sakinlerinden birkaçını tutukladı.

Dün yapılan açıklamaya göre, kaçakçılık şebekesi, Suriye'nin güneyindeki Hader köyü bölgesinde faaliyet göstererek, İsrail'in 1967'den beri işgal ettiği Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems kasabasını hedef aldı.

Açıklamada, askerlerin kaçakçılıkta merkezi rol oynadığı, ağa karışanlar arasında İsrail ordusunda binbaşı rütbesinde bir Arap subayının da bulunduğu belirtildi.