ABD’nin Caesar Yasası Rusya'yı endişelendiriyor

ABD’nin Caesar Yasası Rusya'yı endişelendiriyor
TT

ABD’nin Caesar Yasası Rusya'yı endişelendiriyor

ABD’nin Caesar Yasası Rusya'yı endişelendiriyor

ABD’nin ‘Caesar Yasası’nı yürürlüğe koyması, sadece Rusya’nın diplomatik çabalarına bir darbe değil. Rus analistlere göre yansımaları, uzun süredir kendini Suriye'de ‘savaş sonrası’ safhaya hazırlayan ve ülkenin altyapısını yeniden inşa etme projelerinde önemli bir pay almak için kapsamlı hazırlıklar yapan Rusya’nın, ekonomi ve finans sektörlerinin iddialı planlarına ağır bir darbe indirecek şekilde siyasi boyutun ötesine uzanıyor. 
Son zamanlarda genel olarak uluslararası toplumu ‘yaptırımlar politikasına’ karşı bir tutum sergilemesi için desteğini seferber etmeye çalışan Moskova, özellikle ABD’nin tartışmalı yasasına karşı güçlü bir diplomatik savaşa hazırlanıyor. Yasanın yürürlüğe girmesiyle beklenen ve Rusya hükümetine bağlı medya kuruluşlarının, ‘savaş yıllarından daha kötü’ diye nitelediği yansımalarına karşı mücadele ediyor.
Rusya, uluslararası toplumu, Suriye’de büyük bir yeniden inşa projesi başlatma girişimine ikna etmek için uzun süre çaba sarf etmesinin ardından Suriye rejimini bölgesel ve uluslararası olarak meşrulaştırmaya çalıştı. Ancak şimdi gözler, Rusya’nın büyük şirketlerinin elde ettiği, fakat ABD yasaları tarafından ‘durdurulabilecek’ fırsatlara çevrilmiş durumda. Bu konuda Rus basınında son haftalarda Suriye rejimini eleştiren haberlerin bir kısmını hatırlamak yeterli olacaktır. Söz konusu haberlerde, yasanın getirdiği tehlikelere odaklanılırken Suriye ekonomisinin yönetimindeki boşluk, kaos ve yüksek yolsuzluk oranlarının, Şam'ın bu yasa ile mücadele şansını zayıflattığı vurgulandı.
Rus uzmanlara göre en büyük tehlike, yasanın sadece Suriyeli şirketlere, kurumlara ve şahıslara karşı kısıtlamalar ve cezalar getirmesi değil, aynı zamanda ABD Başkanı’nın talebi üzerine Suriye ile işbirliği yapan yetkililer, şirketler ve yabancı ülkelerden şahıslara karşı ikincil yaptırımlar uygulanmasını da içeriyor olması.  Burada, Rusya'nın Suriye pazarında büyük hayaller kurduğu sektörler olan petrol endüstrisi, havacılık ve inşaat sektörlerinde ticari ve ekonomik işbirliği de dahil olmak üzere büyük önem verdiği belirli sektörlerden bahsediliyor.
Karşılaştırma yapmak ve beklenen etkinin ciddiyetini anlamak için, Rus petrol devi Rosneft’in ABD yaptırımları riski altına girmemek için Venezuela'daki büyük projelerden çekildiğini hatırlamak yeterli olur. Ayrıca Rusya'nın ilhakının üzerinde yıllar geçmesine rağmen Rus bankacılık sektörünün halen Kırım'da çalışamıyor olması da bu konuda açık bir örnektir. Mesela Rusların büyük çoğunluğuna faturalar, vergiler ve diğer avantajlar için doğrudan ödeme hizmetleri sağlayan dev banka ‘Sber Bank’, Batı ülkelerinin, bu bölgeyle çalışan kurumlara uyguladığı yaptırımları nedeniyle yarımadada bir şube dahi açabilmiş değil.



İsrail, Batı Şeria'daki yerleşimleri genişleteceğini duyurdu

Batı Şeria'daki İsrail yerleşim birimi Gush Etzion'dan bir görüntü (Reuters)
Batı Şeria'daki İsrail yerleşim birimi Gush Etzion'dan bir görüntü (Reuters)
TT

İsrail, Batı Şeria'daki yerleşimleri genişleteceğini duyurdu

Batı Şeria'daki İsrail yerleşim birimi Gush Etzion'dan bir görüntü (Reuters)
Batı Şeria'daki İsrail yerleşim birimi Gush Etzion'dan bir görüntü (Reuters)

İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail'in işgali altında bulunan Batı Şeria'da yeni bir yerleşim yeri kurulacağını duyurdu. Bu hamle, Filistinliler ve insan hakları örgütlerini, Batı Şeria'yı fiilen iki ayrı parçaya bölerek gelecekteki bir Filistin devleti planlarını engelleyeceği konusunda endişelendirdi.

Smotrich bugün yaptığı açıklamada, “Sonunda bu gerçek, Filistin devleti fikrini ortadan kaldıracak. Çünkü tanınacak bir şey ve tanıyacak kimse kalmayacak. Bugün dünyada Filistin devletini tanımaya çalışan herkes, bizden sahada bir yanıt alacak” ifadelerini kullandı.

Smotrich dün akşam, Doğu Kudüs'ü Batı Şeria'dan ayıracak bir yerleşim yeri inşa etme planını onayladı.

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, Filistinliler ve uluslararası güçlerin Batı Şeria'yı ikiye böleceğini ve uluslararası öfkeye yol açacağını söyledikleri, uzun süredir askıya alınmış olan E1 planını yeniden canlandırma planını destekleyip desteklemediği ise henüz belli değil.

İsrail, ABD, Avrupalı müttefikleri ve diğer uluslararası güçlerin, projenin Filistinlilerle gelecekteki herhangi bir barış anlaşmasını tehdit edeceği yönündeki itirazları nedeniyle 2012'den beri buradaki inşaat planlarını askıya almıştı.

Bu gelişme, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim yerlerini genişletme niyetini açıklamasının ve insan hakları örgütlerinin bunun Filistin devletini coğrafi açıdan tehlikeye atacağı uyarısında bulunmasının ardından geldi.