Antartika’daki buz kütleleri günde 50 metre çekiliyor

Buzullardaki erime devam ediyor.
Buzullardaki erime devam ediyor.
TT

Antartika’daki buz kütleleri günde 50 metre çekiliyor

Buzullardaki erime devam ediyor.
Buzullardaki erime devam ediyor.

Bilim adamları yaptıkları değerlendirmelerde Antarktika’daki buz tabakalarının bugüne nazaran geçmişte çok daha hızlı erdiğini bildirdi.
Loughborough Üniversitesi ile Cambridge Üniversitesi’nden uzmanlar tarafından gerçekleştirilen çalışmada Güney Kutbu’nun deniz tabanında yaklaşık 12 bin yıl önce, yani son buzul çağında oluştuğuna inandıkları dalga benzeri tepeler incelendi.
Araştırmacılar çalışma sonucunda buzulların günde 40-50 metreye ulaşan bir mesafede, yani yıllık bazda 10 km’den daha fazlaya denk gelen bir oranda azaldığını ortaya koydular.
Yapılan açıklamalara göre Antarktika’da şu an sabit buzul tabakalarının olmadığı, buzulların yükselmeye ve yüzmeye başladığı bölgeler yılda yaklaşık 1,6 km alan geri çekildi.
Araştırmayı kaleme alan Cambridge Üniversitesi’nden Scott Polar ile Profesör Julian Dowdeswell yaptıkları ortak açıklamada şu ifadelere yer verdiler:
“Deniz tabanındaki tepe gruplarını ve buz tabakalarının izlediği yolu inceledik. Geçmişteki buzul geri çekilme oranının seviyesinin yüksekliği hakkında yeni kanıtlara ulaştık. Ulaşılan oranlar geçmişte, bugün Antarktika’nın en hassas bölgelerinden bile daha yüksek bir hızla geri çekilme olduğunu gösteriyor.”
Deniz tabanının haritasının çizilmesi ve ardından Antarktika’nın doğu kıyısındaki Larsen Buz Sahanlığı’nda deniz tabakasında tortularından oluşan hassas tepelerin ölçümü için uzaktan kumandalı bir sualtı aracı kullanıldı.
Daha önce, yüksekliği bir metreye ulaşan ve aralıkları 20 ila 25 metre arasında değişen bu dalga benzeri oluşumların 12 bin yıl önce oluşan buz çekilmeleri sonucu oluştuğuna inanılıyordu.
 



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe