ABD’deki protestolar, seçim kampanyalarını vurdu

Biden, Afrikalı Amerikalıların sık sık uğradığı bir kiliseyi ziyaret etti (Reuters)
Biden, Afrikalı Amerikalıların sık sık uğradığı bir kiliseyi ziyaret etti (Reuters)
TT

ABD’deki protestolar, seçim kampanyalarını vurdu

Biden, Afrikalı Amerikalıların sık sık uğradığı bir kiliseyi ziyaret etti (Reuters)
Biden, Afrikalı Amerikalıların sık sık uğradığı bir kiliseyi ziyaret etti (Reuters)

Beyaz Saray önündeki ateşli sahneler ve sokaklardaki öfkeli protestocular, kargaşanın dört bir yandan hakim olduğu böyle bir zamanda, seçim sahnesini hararetlendirdi. Koronavirüs krizi, ekonominin kötüye gitmesi ya da işsizlik oranlarının yükselmesi gibi seçmenleri tüketen durumlara bir yenisi ekledi. George Floyd'un öldürülmesiyle ABD'yi vuran protesto dalgasının sokaklara hakim olması, ABD Başkanı Donald Trump ve rakibi Joe Biden'ın seçim kampanyalarının dengesini bozdu.
Trump’ın dün seçimlerin düzenleneceği tarihi Twitter hesabından “3 KASIM” şeklinde paylaşması, belki de mevcut sahnenin seçimlerle doğrudan bağlantısının en iyi kanıtıydı. Bu şekilde seçmenlerin seçime gitmesi çağrısında bulunan Trump, doğrudan Biden ve destekçilerine saldırarak şu ifadeleri kullandı: “Uykulu Joe Biden’ın insanları o kadar radikal sol ki, anarşistleri hapisten çıkarmak, hatta muhtemelen daha fazlası için uğraşıyorlar. Bu konuda hiçbir fikri olmayan Joe, bihaber. Ancak gücü elinde tutacak olan Joe değil, onlar olacak; onların borusu ötecek!”
Trump’ın böyle sert bir yükselişteyken, danışmanları ise sokağın tansiyonunu yükseltmekten kaçınmak için Twitter hesabından açıklama yapmaması çağrısında bulunuyor. Ancak protestoların patlak vermesinden bu yana Trump’ın tweet atmadığı bir gün dahi olmadı. Bu da protestocuların, hatta Cumhuriyetçilerin eleştirilerine neden oldu. Maryland Valisi Cumhuriyetçi Larry Hogan, “Başkan’ın Twitter hesabından yaptığı açıklamalar, durumu hafifletmiyor; aksine Beyaz Saray’dan verilmesi gereken mesajın tam tersine durumu körüklüyor” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetçi senatör Tim Scott ise Trump’ın tweetlerinin “hiç şüphesiz yapıcı olmadıklarını” söyledi. Nitekim Trump, “Protestocular, Beyaz Saray duvarlarına yaklaştıkları taktirde, en vahşi köpeklerle ve en zararlı silahlarla karşılaşacaklar; ciddi zararlar yaşanacak” diyerek Beyaz Saray önündeki protestocuları tehdit etti.
Trump, Afrikalı Amerikalılara olan sevgisini vurgular, onlara yardım etme yolundaki başarılarını sıralarken, mevcut kriz ise ona ve politikalarına olan muhalefete ışık tutuyor. Zirâ ekonomik durum kötüleşirken, Kovid-19 salgını ise en çok siyahileri ve yoksul mahalleleri etkiliyor. Mevcut hareketlerin başkanlık seçimlerinde Trump’ın kaybına yol açacağını düşünen eleştirmenler, eski Başkan Barack Obama’nın kökeninden 2017’de Virginia’daki Charlottesville olaylarına ve bugünkü protestolara kadar ABD'nin ırkçılıkla başa çıkma tarihini hatırlattı. Aynı zamanda Trump’ın 2018 tarihli Ceza Adalet Yasası gibi Afro Amerikalıları destekleyici yasalar için bastırması gerektiğini vurguladı. Eleştirmenler, bugünkü protestolarda yürütülen yağma ve ayaklanmaların işleri Biden’a ve seçimlerde Trump’ı desteklemek için toplanılmasına döndüreceğini düşünüyor. 
Biden, siyahi bir adam ve oğluna başını eğerken çekildiği bir fotoğrafı paylaşarak altına “Biz acı çeken bir milletiz, ancak bu acının bizi yok etmesine izin vermemeliyiz. Öfkeli bir milletiz, ancak bu öfkenin bizi hezimete uğratmasına izin vermemeliyiz. Yorgun bir milletiz, ancak yorgunluğun bizi alt etmesine izin vermemeliyiz” ifadelerini yazdı.
Destekçilerini oy vererek değişime ortak olmaya çağıran Biden, “Bu acıya dayanmanın tek yolu, onu bir hedefe dönüştürmektir. Başkan olarak bu krizle başa çıkmada size yardım edeceğim ve sizi dinleyeceğim” vurgusunda bulundu.
Durumun yağma ve ayaklanmalar ışığında kontrolden çıkacağı ve Trump’ın da seçim kampanyasında bundan yararlanacağından korkan eski ABD Başkan Yardımcısı, barışçıl protestoların önemini vurgulayarak gereksiz gördüğü yıkım konusunda uyarıda bulundu.
Washington Post ve ABC'nin anketlerine kgöre, Biden’ın Trump’a 10 puan fark atmış durumda. Ancak Trump taraftarlarının seçimlerinde oy kullanma konusunda Biden taraftarlarından daha hevesli ve kararlı oldukları belirtildi. Bu durum, Biden’ın seçilmesine güvenen Demokratları korkutuyor.
Protesto dalgası, Biden’ın temsilci seçimini engelledi. Nitekim listede ön sıralarda ırkçılıkla suçlanan isimler mevcut.
Seçimler; Indiana, Iowa, Maryland, Montana, New Mexico, Pensilvanya, Rhode Island ve Güney Dakota olmak üzere sekiz eyalette ve Washington DC’de yapılacak. Koronavirüs krizi ve protestolarının ön değerlendirmesini teşkil edecek olan sonuçlar, posta yoluyla oylama dosyasına ve ABD eyaletlerinin bu tür bir oylamaya ne kadar hazırlıklı olduğuna ışık tutacak. Eyaletler, seçmenleri posta yoluyla oy kullanmaya ve salgın korkusuyla sandık başına gitmemeye teşvik ediyor.
Başkanlık ön seçimlerine ek olarak, bu seçimler aynı zamanda Senato ve Temsilciler Meclisindeki bazı koltukları da kapsayacak. ABD seçmenlerinin protestolar adına en bariz yanıt belki de Temsilciler Meclisi Iowa temsilcisi Cumhuriyetçi Steve King’e verilecek. Zirâ King, Kongre komitelerinde üyeliğini kaybetmesine yol açan ırkçı tutumu ile biliniyor. Bu atmosferdeki kaybı ise ABD seçmeninin yönünü gösterecek.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.