Tunus’ta muhalefetten Gannuşi’ye istifa çağrısı

Nahda, lideri Raşid Gannuşi (Reuters)
Nahda, lideri Raşid Gannuşi (Reuters)
TT

Tunus’ta muhalefetten Gannuşi’ye istifa çağrısı

Nahda, lideri Raşid Gannuşi (Reuters)
Nahda, lideri Raşid Gannuşi (Reuters)

Tunus’ta muhalefet, 1 Haziran’da başkent Tunus’taki Bardo Meydanı’nda parlamento binası önünde oturma eylemi düzenleyerek Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi’ye Temsilciler Meclisi başkanlığından ayrılma çağrısında bulundu. Bazı partilerin katılmayı reddettiği söz konusu oturma eylemi, ülkenin siyasi sisteminde değişiklik yapılması için yapılan çağrılar kapsamında geldi. Oturma eylemlerinin, ülkede karantinanın kapsamlı şekilde kaldırıldığı 14 Haziran’a sürmesi bekleniyor.
Eylemciler, siyasi ve parlamento sahnelerinde yaşananları kabul etmediklerini iletmek ve halk referandumuna sunulmak üzere muhalefetin taleplerinin belirleneceği 14 Haziran eylemine zemin hazırlamak üzere söz konusu protesto ile eş zamanlı olarak Tunus’un farklı vilayetlerinde de çeşitli eylemler düzenlendi.
Muhalefetin bu hareketliliğinden iki gün önce de Gannuşi’ye karşı ‘parlamento soruşturması’ oturumu düzenlendi. Tunus kaynakları, bazıları tarafından ‘ayrılma grevi 2’ olarak adlandırılan mevcut protestoları, Nahda Hareketi’nin iktidardan uzaklaştırılmasıyla sonuçlanan 2013’teki gösterilerle ilişkilendirdi.
Muhalefetteki siyasi kaynaklar Nahda Hareketi’nin, parlamentonun bozulmuşluğunu ve başkanı olan Gannuşi’nin hatalarını protesto etmek için ‘üçüncü cumhuriyetin’ kurulması çağrısı yapan oturma eylemlerinden büyük endişe duyduğunu aktardı. Kaynaklar, Gannuşi’nin son olarak Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini bildirdi. Görüşmeyle büyük bir hata işlediğini kaydetti.
Nahda, oturma eylemi ve parlamento sahnesindeki özel gelişmeler arasında bağlantı kurarak ‘sahneden yavaş yavaş dışlanması amacıyla, sert bir saldırıya maruz kaldığını’ bildirdi. Gözlemcilere göre hareket, iktidardan uzaklaştırıldığı 2013 senaryosunun tekrarlanmasından korkuyor.
Eski parlamenterlerden Fatıma el-Masdi, mevcut oturma eylemlerine dikkati çekerek “Grev kapsamında uygulanacak eylemlerin açılışı ve oturma eyleminin resmi açılışı 14 Haziran’da yapılacak” dedi. Masdi açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Tüm vatandaşlar, bozulmuş siyasi sistemi devirmek ve mevcut politik sistemi değiştirmek için yarışıyor. Tüm taraflar bir yöne yöneldi. Buluşma noktaları da birdir ve herkes aynı yaklaşıma sahiptir.”
Oturma eyleminin organizatörleri arasında yer alan avukat İmad bin Halime, eylemcilerin taleplerinin oldukça fazla olduğunu ve bunların başında Tunus parlamentosunun kapatılması talebi geldiğini vurguladı. Bin Halime, ilk tarihin haziran ayı olarak seçilmesinin Tunuslulara ülkenin eski Cumhurbaşkanı Habib Burgiba’nın Fransız sömürgeciliğine karşı zaferini ve 1955 yılında Fransa’dan zaferle dönüşünü hatırlattığını vurguladı. Avukat, 200’ü aşan tüm Tunus partilerinin devrim taleplerini karşılayamadığını ancak durumun daha da kötüleşmesine ve Tunuslular arasında hayal kırıklığının yayılmasına katkıda bulunduğunu belirtti.
Nahda Hareketi ve Abir Musa’nın başkanlık ettiği Özgür Anayasa Partisi ile yaşanan sert anlaşmazlıklara rağmen Özgür Anayasa Partisi Milletvekili Mecdi Buzine, partisinin Bardo eylemleriyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını söyledi.
Aynı şekilde Demokratik Vatanseverlerin Birleşik Partisi lideri Munci er-Rahvi da partisinin söz konusu oturma eylemlerine dahil olmayacağını belirterek kendisine çağrı yapan tarafların taleplerinin açık olmadığını vurguladı.
Nida Tunus Hareketi eski lideri Halid Şevkat da Tunus’un siyasi ve ideolojik tırmanışa ihtiyaç duymadığını belirttiği açıklamasında “Vatanımızı kendi ellerimizle sabote etmek mantıksızdır” dedi.
Diğer yandan Raşid Gannuşi, Abir Musa’nın babasının vefatı sonrasında kendisine taziye mesajı gönderdi. Bunun üzerine Musa, güvenlik komutanı olan babasının sözlerine atıfla yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım ve neslinizin inşa etmekten yorulduğu ülkeyi kurtarmak için istişareleri büyük bir kararlılıkla sürdüreceğim. Mücadele devam ediyor.”



Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.


Şarku’l Avsat’a konuşan Yemenli yetkililer: El-Alimi’nin kararları devlet egemenliğini korumayı hedefliyor

Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin El-Alimi başkanlığında yapılan toplantısı (Saba)
Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin El-Alimi başkanlığında yapılan toplantısı (Saba)
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan Yemenli yetkililer: El-Alimi’nin kararları devlet egemenliğini korumayı hedefliyor

Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin El-Alimi başkanlığında yapılan toplantısı (Saba)
Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin El-Alimi başkanlığında yapılan toplantısı (Saba)

İki Yemenli yetkili, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin yakın zamanda aldığı kararların, son derece hassas bir bölgesel ve güvenlik döneminde devletin yasal statüsünü korumayı ve parçalanmasını önlemeyi amaçlayan önemli bir siyasi dönüşümü temsil ettiğini vurguladı.

Konsey başkanının danışmanı Bedr Basalma, Yemen'de devletin inisiyatifini bölgesel destekle, özellikle de Suudi Arabistan'ın tutumuyla yeniden tesis etmeyi amaçlayan ciddi bir "tersine mühendislik" girişiminin yaşandığını söyledi.

Yemen Başbakanlık Ofisi Başkan Yardımcısı Mutab Baziyad ise kararların ülkenin birliğini tehdit eden yakın tehlikelerle mücadele etmek için anayasal yetkilere dayandığını vurgulayarak, devlet çerçevesi dışında silah kullanımının tekrarlanmaması konusunda uyarıda bulundu.

Baziyad, Suudi Arabistan'ın desteğinin, Ulusal Diyalog ve barış sürecinin sonuçlarına uygun olarak, Yemen ve bölgede istikrarı koruma, gerilimleri azaltma ve güvenliği sağlama bağlamında geldiğini teyit etti.