Kerkük’te DEAŞ’a karşı büyük bir operasyon başlatıldı

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi dün uçakla Kerkük Operasyon Merkezi’ne gitti (AFP)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi dün uçakla Kerkük Operasyon Merkezi’ne gitti (AFP)
TT

Kerkük’te DEAŞ’a karşı büyük bir operasyon başlatıldı

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi dün uçakla Kerkük Operasyon Merkezi’ne gitti (AFP)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi dün uçakla Kerkük Operasyon Merkezi’ne gitti (AFP)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi 6 Mayıs'ta göreve başlamasından bu yana DEAŞ'e karşı yapılan en büyük askeri operasyonu denetlemek üzere dün Kerkük’e gitti. Kerkük’te başlatılan ‘Irak'ın Kahramanları-Egemenliğin Zaferi’ adlı operasyon, ABD öncülüğündeki DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyon (DMUK) uçakları tarafından havadan destekleniyor. Operasyon, Kerkük ile komşusu Salahaddin arasındaki sınır bölgesindeki DEAŞ hücrelerine karşı başlatıldı.
Başbakan Kazimi, Kerkük Operasyonlar Komutanlığı’na yaptığı ziyarette operasyonun başlatılması için düğmeye bastı. Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, operasyonun ülkenin şuan içinde bulunduğu zorlu şartlar altında gerçekleştirildiği vurgulandı.  Açıklamada, “Silahlı Kuvvetler’deki kahramanlarımız, düşmana meydan okuyor ve terörizm kaynaklarını kurutmak için kahramanca mücadele ediyor” denildi.  Açıklamada ayrıca Başbakan Kazimi'nin dün başlayan operasyonu ‘Irak’ın Kahramanları - Egemenlik Zaferi’ olarak adlandırdığı da belirtildi. Operasyonunun ülkenin güvenlik ve istikrarını arttırmayı, terörizm kaynaklarını kurutmayı ve Kerkük'ün güneybatısındaki bölgelerdeki (Salahaddin ve Kerkük vilayetleri arasındaki sınır bölgesi) DEAŞ kalıntılarının peşine düşmeyi amaçladığı vurgulandı.
Irak terörle mücadele birimi, DMUK’un çeşitli bölgelerdeki ‘DEAŞ noktalarını ve tünellerini yok etme’ operasyonlarına destek verdiğini duyurdu. Birim yaptığı açıklamada, Birinci ve İkinci Özel Harekat komutanları tarafından yönetilen Terörle Mücadele Dairesi'nin oluşumlarının, Irak’ın Kahramanları - Egemenlik Zaferi operasyonun başlatılmasıyla birlikte Irak ordusunun ve DMUK uçaklarının desteğiyle Bağdat'ın güneybatı ve güney ve güneybatı bölgelerinin yanı sıra  Curf en-Nasr bölgesinin ve el-Hadr Çölü’nün kırsal ve kentsel kesimlerini kapsayan operasyona katıldığı belirtildi. Birim unsurlarının mağaraları, tünelleri ve örgüt üyelerinin yoğun oldukları noktaları yok etmeyi başardığını ve söz konusu noktalardaki teröristleri etkisiz hale getirdiğini kaydetti.
Öte yandan Başbakanlık Askeri Sözcüsü Yahya Resul, Irak Silahlı Kuvvetleri’nin ve Hava Kuvvetleri’nin Irak’ın Kahramanları operasyonlarında önemli bir rol oynadığını açıkladı. Irak resmi haber ajansı INA’ya açıklamalarda bulunan Resul,  “Irak Hava Kuvvetleri’nin şahinleri, sabahın erken saatlerinden itibaren Irak’ın Kahramanları - İkinci aşama operasyonunu başlattılar” ifadelerini kullandı. Bu operasyonla Salahaddin ve Kerkük vilayetlerini birbirinden ayrılan sınırlarda Kerkük'ün güneybatı bölgelerinde 738 kilometrekarelik bir alanda tarama yapılacağı bildirildi.
Diğer yandan DMUK Sözcüsü Albay Myles B. Caggins Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Herkes DEAŞ’ı yenmek için birlikte hareket ediyor.   Irak Hava Kuvvetleri’nin şahinleri tarafından havadan desteklenen Irak Silahlı Kuvvetleri’nin kahramanları, Irak'ın Kahramanları - İkinci aşama operasyonu çerçevesinde DEAŞ’ın kalıntılarının peşine düşerken, DMUK doğru hedeflere yönelik bombardımanlarla hava desteği sağlamaya devam ediyor” dedi.
Konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan Iraklı güvenlik uzmanı Fadıl Ebu Ragif, “Kerkük'ün güneydoğu bölgeleri, Irak’ın militanların en yoğun olan bölgesini temsil ediyor. Çünkü örgüt üyeleri bu bölgelerde yoğun olarak yer alıyor. Söz konusu bölgeler, Kerkük ve Salahaddin arasındaki vadilere serpiştirilmiş bölgelerdir. Salahaddin ve (DEAŞ’ın elindeki) Dicle vilayeti arasında bir ulaşım noktası olan bu bölgeler, oldukça tehlikeli bölgelerdir. Örgüt için ise güvenli alanlar olduğu söylenebilir. Örgütün yeni emiri Abdullah Kerkük, Kerkük'ü dağın zirvesi olarak görüyor. Çünkü batı Ninova, Salahaddin, Tikrit Çölü, Diyala ve Hadise Çölü gibi sıcak bölgelerle çevrilidir. Bunlar, örgütü Kerkük'e özel statüsü yüklemeye iten bölgelerdir. Örgüt ayrıca Kerkük'teki oluşumların, blokların ve tarafların arasındaki siyasi anlaşmazlıklardan da oldukça faydalanıyor” ifadelerini kullandı.
Silahlı örgütler uzmanı Hişam el-Haşimi ise Twitter hesabından yaptığı değerlendirmede, Irak’ın DEAŞ’a karşı Diyala’nın kuzeydoğusu, Kerkük’ün güneybatısı, Salahaddin’in doğusu, Tertar’ın batısı ve Babil'in kuzeyinde olmak üzere farklı cephelerden başlattığı askeri operasyonlarda güvenlik güçlerinin geleneksel birimlerinin yanı sıra Haşdi Aşairi ve Haşdi Şabi’nin de yer aldığını belirtti.



Türkiye: Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağı düşmeden önce elektrik arızası bildirdi

Dibeybe hükümetine bağlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad, Ankara'da Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede, (Türk Savunma Bakanlığı)
Dibeybe hükümetine bağlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad, Ankara'da Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede, (Türk Savunma Bakanlığı)
TT

Türkiye: Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağı düşmeden önce elektrik arızası bildirdi

Dibeybe hükümetine bağlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad, Ankara'da Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede, (Türk Savunma Bakanlığı)
Dibeybe hükümetine bağlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad, Ankara'da Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede, (Türk Savunma Bakanlığı)

Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Başkanı Burhanettin Duran, bugün yaptığı açıklamada, Libya Genelkurmay Başkanı'nı taşıyan özel uçağın Ankara yakınlarında düşmeden önce elektrik arızası bildirdiğini ve acil iniş talebinde bulunduğunu söyledi.

Açıklamada ayrıca, Dassault Falcon 50 tipi uçağın dün TSİ 17:17'de Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan Trablus'a doğru havalandığı ve TSİ 17:33'te elektrik arızası nedeniyle hava trafik kontrolüne acil durum bildirdiği belirtildi.

Libya ve Türk yetkililer, kazada üç mürettebat da dahil olmak üzere 8 kişinin öldüğünü açıkladı.

Duran, hava trafik kontrolünün uçağı Esenboğa Havalimanı'na yönlendirdiğini ve acil durum prosedürlerinin uygulandığını, ancak uçağın iniş sırasında 17:36'da radar ekranlarından kaybolduğunu ve iletişimin kesildiğini söyledi.

gthyu
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, dün Ankara'da Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali el-Haddad ile görüşmesi sırasında (Türkiye Savunma Bakanlığı- X)

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya daha önce yaptığı açıklamada, uçağın Ankara'nın Haymana ilçesi üzerinde uçarken acil iniş talebinde bulunduğunu ve enkazın daha sonra aynı ilçenin Kesik Kavak köyü yakınlarında bulunduğunu belirtmişti.

Duran, İçişleri Bakanlığı'nın operasyonu başlatmasının ardından arama kurtarma ekiplerinin kaza yerine ulaştığını ve kazanın nedenine ilişkin soruşturmanın tüm ilgili makamların katılımıyla devam ettiğini kaydetti.

Uluslararası alanda tanınan Libya hükümeti, ölenler arasında Ordu Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali Ahmed el-Haddad, Kara Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı, Askeri Üretim Otoritesi Direktörü, Libya Ordusu Genelkurmay Başkanının danışmanı ve Genelkurmay Başkanının medya ofisinden bir fotoğrafçının bulunduğunu açıkladı.

Libyalı yetkililer, uçağın Malta'dan kiralandığını ve orada kayıtlı olduğunu belirterek, olayla ilgili soruşturma kapsamında uçağın sahipliği, önceki sorun kayıtları ve teknik özellikleri gibi bilgilerin inceleneceğini ifade etti.


Sudan hükümeti ‘bin günlük savaşı’ sona erdirmek için girişimde bulundu

TT

Sudan hükümeti ‘bin günlük savaşı’ sona erdirmek için girişimde bulundu

Sudan hükümeti ‘bin günlük savaşı’ sona erdirmek için girişimde bulundu

Birleşmiş Milletler’in (BM) ‘tarif edilemez ölçüde büyük insani acı’ uyarıları yaptığı bir dönemde, Sudan’da geçiş hükümetinin başbakanı Kâmil İdris, ülkesinde bin gündür süren savaşı sona erdirmeyi amaçlayan kapsamlı bir barış girişimini BM Güvenlik Konseyi üyelerine sundu. Aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’yu (Hamideti) derhal insani ateşkesi kabul etmeye çağırdı.

Burhan ile Hamideti’nin bu önerileri kabul edip etmeyeceği henüz netlik kazanmazken, HDK’nin geçtiğimiz kasım ayı başında bir insani ateşkesi kabul ettiği hatırlatıldı.

İdris, pazartesi akşamı New York’ta düzenlenen BM Güvenlik Konseyi oturumunda yaptığı konuşmada, “Sudan, savaş nedeniyle varoluşsal bir krizle karşı karşıya” dedi. Söz konusu girişimin ‘bir yanılsamadan değil, bir zorunluluktan; bir zaferden değil, bir sorumluluktan’ doğduğunu ifade eden İdris, planın BM, Afrika Birliği (AfB) ve Arap Birliği gözetiminde ateşkes ilan edilmesini, HDK’nin kontrol ettiği tüm bölgelerden çekilmesini, kamplara taşınmasını ve silahsızlandırılmasını öngördüğünü belirtti.

Zorunlu değil

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’dan oluşan Uluslararası Dörtlü’nün desteklediği ateşkese dolaylı bir gönderme yapan Kâmil İdris, hükümetin önerisinin ‘yerel olarak hazırlandığını ve dışarıdan dayatılmadığını’ vurguladı. HDK’nin kamplarla sınırlandırılmaması halinde ateşkesin ‘başarı şansının olmadığını’ belirten İdris, BM Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesine girişimine destek çağrısında bulundu. İdris, “Bu girişim, Sudan’ın uçurumun kenarından geri döndüğü ve uluslararası toplumun tarihin doğru tarafında yer aldığı bir an olabilir” dedi. İdris, BM Güvenlik Konseyi’nin ‘çöküşün tanığı olarak değil, toparlanmanın ortağı olarak anılması gerektiğini’ ifade etti.

frgt
New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi oturumundan (BM)

Öte yandan, İdris’ten önce BM Güvenlik Konseyi üyelerine hitap eden ABD’nin BM Daimî Temsilci Yardımcısı Jeffrey Bartos, Trump yönetiminin ilerlemenin yolu olarak insani ateşkes önerdiğini söyledi. Bartos, “Savaşan iki tarafı bu planı ön koşulsuz ve derhal kabul etmeye çağırıyoruz” dedi. Bartos, Trump yönetiminin Darfur ve Kordofan bölgelerindeki dehşet verici şiddeti ve Sudan ordusu ile HDK tarafından işlenen, hesap sorulması gereken vahşetleri şiddetle kınadığını belirtti.

Bu açıklamalar, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun geçtiğimiz cuma günü yaptığı değerlendirmeleri de hatırlattı. Rubio, yeni yılın Sudan’da insani ateşkes için bir fırsat sunduğunu belirterek, “Odaklanmamızın yüzde 99’u bu insani ateşkese ve ona mümkün olan en kısa sürede ulaşmaya yönelik” dedi. Yeni yılın iki taraf için de anlaşmaya varmak adına büyük bir fırsat oluşturduğunu ifade eden Rubio, bu yönde azami çaba gösterdiklerini söyledi. Rubio, “Orada yaşananlar dehşet verici, gerçekten korkunç” diye konuştu.

sxdcfg
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında (AFP)

Silah tedariki konusunda Rubio, “Bu konuda bazı ilerlemeler kaydedebileceğimizi umuyoruz, ancak ilerleme kaydetmek için dış aktörlerin nüfuzlarını kullanmaları gerektiğini biliyoruz” dedi.

Silah tedariki

BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Halid Hıyari, gelişmiş silahların kesintisiz sevkiyatıyla körüklenen Sudan’daki savaşa ilişkin artan endişelerini dile getirdi. Hıyari, silah tedarikini durdurmayı reddeden ülkeleri eleştirirken, uzlaşmaya yanaşmayan ve gerilimi düşürme iradesi göstermeyen hükümet güçleri ile yarı askerî unsurları da hedef aldı.

Hıyari, “Bu ülkeler petrol gelirlerini korumak için çatışmaları durdurmayı başarabildi, ancak kendi halklarını korumak söz konusu olduğunda bunu yapmayı başaramadı” dedi. Her iki tarafın destekçilerine nüfuzlarını ‘katliamı durdurmaya yardımcı olmak için kullanmaları’ çağrısında bulundu.

Son gelişmelerin, ‘çatışmanın giderek daha karmaşık bir nitelik kazandığını ve bölgesel boyutlarının genişlediğini’ gösterdiği uyarısında bulunan Hıyari, bu eğilimlere müdahale edilmemesi halinde Sudan’ın komşularının ülke içinde ve çevresinde bölgesel bir çatışmaya sürüklenebileceğini söyledi. Çatışmanın özellikle kaygı verici yönlerinden birinin, her iki tarafın da insansız hava araçlarını (İHA) yoğun şekilde kullanarak rastgele saldırılar düzenlemesi olduğunu belirten Hıyari, bunun çok sayıda sivil can kaybına yol açtığını ifade etti. Silah akışının, daha gelişmiş ve daha ölümcül hâle gelerek sürmesinin çatışmanın temel itici gücü olmaya devam ettiğini vurgulayan Hıyari, “Bu akışın durdurulması yönündeki çağrılar görmezden gelindi ve kimse hesap vermedi” dedi.

Hıyari, durumun daha fazla kötüleşmesini önlemek, Sudan’ın birliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için ‘hızlı ve eşgüdümlü bir hareketin’ gerekli olduğunu kaydetti.

BM Genel Sekreteri’nin Sudan Özel Temsilcisi Ramtane Lamamra’nın, şiddeti azaltmaya ve sivillerin korunmasını güçlendirmeye yönelik somut ve uygulanabilir tedbirler üzerinde görüşmeler yapılması için çatışmanın taraflarıyla temas hâlinde olduğunu bildiren Hıyari, odağın şu anda AfB öncülüğünde yürütülecek kapsamlı bir Sudan diyaloğuna destek vermek olduğunu söyledi. Bu sürecin, sivil liderliğinde güvenilir ve kapsayıcı bir siyasi geçişin önünü açmasının hedeflendiğini ifade etti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Operasyonlar ve Savunuculuk Bölümü Direktörü Edem Wosornu ise “Bu çatışmanın vahşeti sınır tanımıyor” diyerek, Kordofan eyaletinin şiddet ve acının yeni merkezi hâline geldiğine dikkat çekti. Wosornu, BM’nin, HDK’nin el-Faşir’i ele geçirmesi sırasında ve sonrasında uluslararası insancıl hukukun ağır ihlallerine ilişkin yeni raporlar almaya devam ettiğini, bunlar arasında toplu katliamlar ve cinsel şiddet vakalarının da bulunduğunu söyledi.

BAE'nin pozisyonu

BAE'nin BM Daimî Temsilcisi Muhammed Ebu Şihab, insani ateşkesin derhal hayata geçirilmesi ve buna en acil şekilde ihtiyaç duyan Sudanlı sivillere yardımların ulaştırılması için acil bir fırsat bulunduğunu söyledi. Tarihten çıkarılan dersler ile mevcut gerçeklerin, savaşan taraflardan herhangi birinin tek başına yürüteceği çabaların sürdürülebilir olmadığını ve yalnızca savaşın uzamasına yol açacağını ortaya koyduğunu vurguladı. Ebu Şihab, insani ateşkesin ardından kalıcı bir ateşkes sağlanması ve ‘çatışan taraflardan bağımsız, sivil yönetime giden bir sürecin’ başlatılması gerektiğini ifade etti.


Ukrayna'da esir alınan iki Kuzey Koreli savaş esiri Güney Kore'de "yeni bir hayat" arıyor

İki askerin Seul'deki bir insan hakları örgütüne yazdığı mektup, (AFP)
İki askerin Seul'deki bir insan hakları örgütüne yazdığı mektup, (AFP)
TT

Ukrayna'da esir alınan iki Kuzey Koreli savaş esiri Güney Kore'de "yeni bir hayat" arıyor

İki askerin Seul'deki bir insan hakları örgütüne yazdığı mektup, (AFP)
İki askerin Seul'deki bir insan hakları örgütüne yazdığı mektup, (AFP)

AFP'nin bugün gördüğü bir mektuba göre, Ukrayna'da esir tutulan iki Kuzey Koreli savaş esiri, Güney Kore'de "yeni bir hayata" başlama arzusunu dile getirdi.

İki asker, ekim ayı sonlarında Seul merkezli bir insan hakları örgütüne yazdıkları mektupta, "Güney Kore halkının desteği sayesinde yeni hayaller ve özlemler yeşermeye başlıyor" ifadelerine yer verdi.

Güney Kore ve Batı istihbarat teşkilatları, Kuzey Kore'nin, Rusya'nın yaklaşık dört yıldır süren Ukrayna işgalini desteklemek için binlerce asker gönderdiğini bildiriyor. Daha önceki haberler, ocak ayında Kiev tarafından savaşta yaralandıktan sonra gözaltına alınan iki kişinin Güney Kore'den sığınma talebinde bulunduğunu belirtmişti.

Mektupta, iki adam kendileri adına çalışanlara "bizi cesaretlendirdikleri ve bu durumu bir trajedi olarak değil, yeni bir hayatın başlangıcı olarak gördükleri için" teşekkür ettiler. "Yalnız olmadığımıza inanıyoruz ve Güney Kore'dekileri babalarımız ve kardeşlerimiz olarak görüyoruz ve onlara yönelmeye karar verdik" ifadelerini kullandılar.

Mektup, güvenlikleri için isimleri açıklanmayan iki asker tarafından imzalanmıştı.