Ürdün koronvirüsle mücadele yeni normale geçiş yapıyor

Amman’da Ürdünlü bir vatandaş, müşterilerine kapılarına tekrar açmadan önce restoranının zemin temizliğini yapıyor (EPA)
Amman’da Ürdünlü bir vatandaş, müşterilerine kapılarına tekrar açmadan önce restoranının zemin temizliğini yapıyor (EPA)
TT

Ürdün koronvirüsle mücadele yeni normale geçiş yapıyor

Amman’da Ürdünlü bir vatandaş, müşterilerine kapılarına tekrar açmadan önce restoranının zemin temizliğini yapıyor (EPA)
Amman’da Ürdünlü bir vatandaş, müşterilerine kapılarına tekrar açmadan önce restoranının zemin temizliğini yapıyor (EPA)

Ürdün’ün can damarı olan sektörlerin büyük kısmı yeni normale geçiş yaptı. Otobüs numaralarına göre araçların tek ve çift olarak sürülmesini öngören önceki kararın kaldırılmasının sonra caddelerin yeniden kalabalıklaştığı görüldü.
Ürdün vatandaşları, son 79 gündür uygulanan kapsamlı ve kısmi yasakların ardından günlük hayatın rutinine dönmenin arifesinde iken, Ürdün Enformasyon Bakanı Emced el-Adâyele, Ürdün halkının güvenliğini ve sağlığını tehdit eden yeni bir salgın durumunda hükümetin kapsamlı yasakları yeniden yürürlüğe koyacağı konusunda uyarıda bulundu.
Bunun öncesinde, Ürdün Ulusal Salgın Komitesi Başkanı Dr. Nezir Ubeydat Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, vatandaşlardan Koronavirüs salgınını önlemeye yönelik tedbirlere uymalarını istedi. Ubeydat, salgın zincirini kırmak için bunun adeta bir emniyet valfi hizmeti göreceğini, bu anlamda bir sonraki aşama için vatandaşlara büyük ödevler düştüğünü vurguladı. Ubeydat, Koronavirüse karşı verilen mücadelede hala zorlukların bulunduğunu vurguladı ve ekonomik sektörleri yeniden başlatma kararı aldıktan sonra tekrar durduran ve yasak uygulamasını yeniden yürürlüğe koyan birçok ülke modeline işaret etti. Ubeydat, Ürdün’deki salgın durumunu “iyi” olarak nitelerken, yurt dışından dönen Ürdün vatandaşlarının aralarında bulaş vakalarının tespit edilmesi ve bunların virüsü ülke içinde yayma riski nedeniyle, hükümet tarafından benimsenen politikalara uygun olarak, otellerde 14 gün boyunca karantinada kalma önceliğinin bulunduğunu vurguladı.  
Ürdün Krallığı’nın, önümüzdeki günlerde yurtdışından dönen Ürdünlülerden üçüncü partiyi kabul etmesi bekleniyor. Resmi kaynaklar Ulusal Kriz Merkezi tarafından hazırlanan plan dahilinde yaklaşık 6 bin Ürdün vatandaşının ülkeye geri döneceği tahmin ederken, Ürdün Otelciler Birliği yaklaşık 5 bin 800 otel odasının yurt dışından dönecek vatandaşlar için hazır hale getirildiğini duyurdu.
Ulusal Salgın Komitesi Başkanı, yurtdışından dönen vatandaşlarla günlük olarak doğrudan ilgilenen devlet sektörü dahil olmak üzere, tüm sektörlerin çalışmalarına geri dönmesi için yapılan çağrı ışığında, virüsün yeniden yayılmasından duyulan korku sebebiyle rutin alışkanlıkları bir kenara bırakıp, komitenin maske-eldiven kullanımı ve sosyal mesafe kurallarına bağlı kalınması tavsiyesinde bulundu.
Ubeydat, vatandaşların sağlık ve güvenliğinin temini için Ürdün Krallığı’ndaki salgın durumunun sürekli olarak gözden geçirildiğine ve salgın araştırma ekiplerinin bu anlamda geliştirildiğine işaret ederek, hastalığın bulunduğu noktanın hızlı bir şekilde koruma altına alındığına, böylece temas yoluyla meydana enfeksiyon zincirinin oluşumunun engellendiğine vurgu yaptı.
Ürdün hükümeti geçtiğimiz Perşembe günü, Cuma günleri uygulanan kapsamlı sokağa çıkma yasağını ve haftanın diğer günlerindeki kısmi yasakları iptal etme kararı aldı. Hükümet ayrıca, camiler, kiliseler, restoranlar ve kafelerin açılmasını, kararlaştırarak, 70 günden daha fazla süredir kapalı olan diğer ekonomik sektörlerin yeniden çalışmalarına başlamasına izin verdi.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.