Karada yaşayan ilk hayvan türü keşfedildi

Kampecaris obanensis fosili (Britanya Jeolojik Araştırması)
Kampecaris obanensis fosili (Britanya Jeolojik Araştırması)
TT

Karada yaşayan ilk hayvan türü keşfedildi

Kampecaris obanensis fosili (Britanya Jeolojik Araştırması)
Kampecaris obanensis fosili (Britanya Jeolojik Araştırması)

Daha önce keşfedilen en eski böcek fosillerini yeniden tarihlendiren bilim insanları, bugünkü kırkayakların akrabası olan ve soyu tükenmiş bir çok ayaklılar cinsinin kara üzerinde yaşayan ilk hayvana ilişkin en eski ve doğrudan kanıtları taşıdığını düşünüyor.
Bilim insanlarına göre rahat suları terk ederek karaya adım atan ilk hayvan türleri; böcek, örümcek ve çıyanları içeren eklem bacaklılar şubesine ait.
Aslında birçok başka böceğin karaya çıkmakta çok ayaklılardan hızlı davranmış olabileceği düşünülüyor. Ancak bu türler, çok ayaklılar gibi toprak üzerinde kalıcı varlığa ilişkin kanıtlar sunmuyor. Yeryüzüne geçici seferler yaptıklarını gösteren, yalnızca iz ve patikalar gibi dolaylı veriler bulunuyor.
Yüzlerce minik ayağıyla karada yaşamaya başlayan ilk hayvan türü olduğu düşünülen ve Kampecaris obanensis ismi verilen çok ayaklı türü, ilk kez 1899’da İskoçya’nın bir adasında keşfedilmişti ve şimdi radyometrik tarihlemeyle kabaca 425 milyon yıl yaşında olduğu belirlendi.
Science Alert'e göre yeni belirlenen tarih doğruysa bu çok bacaklı tarihi canlı, suları terk eden ve büyük bir maceranın ilk adımını atan en eski kara hayvanı olabilir.
Fosil kayıtları, bu tarihten yalnızca 20 milyon sonra orman komünitelerinde boy gösteren zengin bir böcek varlığına işaret ediyor. Ve bundan da 20 yıl sonra örümceklerin ve diğer böceklerin geliştiği görülüyor.
Texas ve Massachusetts üniversitelerinde görev yapan yerbilimci Michael Brookfield, “Bu, minik arkadaşların çok karmaşık orman komünitelerine yaptığı büyük bir sıçrayıştı. Büyük resme bakacak olursak bu sıçrayış çok da yavaş olmadı.  Dağ vadilerinden ovalara ve bunun ardından da tüm dünyaya hızlı bir adaptif yayılım olmuş gibi duruyor" dedi.
Bu sonuçlara yalnızca şimdiye kadar bulunan fosillere dayanılarak ulaşıldı. Ancak araştırmacılar, bu çağa ait en iyi korunmuş çökelti tabakalarını incelemelerine karşın yeni bir keşif yapamadıklarını söylüyor. Yani onlara göre sonunda “kara görünüyor”.
Sudan karaya geçiş yapan öncü canlıların ilki gerçekten de bu türse, geçişin gerçekleşme hızı da şimdiye dek ciddi anlamda küçümsenmiş olabilir.
DNA’daki mutasyon hızına dayanan ve moleküler saat tarihlemesi ismi verilen bir teknik, İskoçya’daki odunsu bitki fosillerinin düşünülenden yaklaşık 75 milyon yıl daha eskiye dayandığını gösterdi. Söz konusu tarih, Kampecaris’in varlığıyla aynı zaman dilimine denk geliyor. 
Bu durum, İskoçya’daki böceklerin kara yaşamına uyum sağlarken, ormanların da aynı hızla evrimleştiğini ve bağlantılı olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu gösteriyor. Bu veri, bahsi geçen böceklerin gezegen tarihi açısından ne kadar önemli olduğunu da gözler önüne seriyor.
Tarihi kayaçları analiz eden bilim insanlarının çökelti tabakalarının yaşını isabetle tayin edebilmeleri için mikroskobik miktarda bulunan zirkon isimli minerali kayaçtan çıkarmaları gerekiyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, büyük dikkat gerektiren bu yöntem, zirkonları kaybetmek çok kolay olduğu için hataya yer bırakmıyor.
Makalanin ortak yazarlarından Stephanie Suarez, lisans öğreniminden bu yana teknikte kendini geliştirmiş ve geçmişte de başka bir çok ayaklı numunesinin aslında 14 milyon yıl daha yaşlı olduğunu göstererek yetkinliğini kanıtlamıştı.
Uzman yerbilimci, hakemli bilim dergisi Historical Biology’de yayımlanan bu yeni araştırmada hünerini bir kez daha ispatlamış oldu.



Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
TT

Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)

İnci Mecdi

İsrail tarafından geliştirilen ve 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’deki savaş sırasında Hamas liderlerinin yerini tespit etmek için kullanılan yapay zeka (AI) teknolojileri, özellikle de İsrail'e askeri bir avantaj sağlayan bu teknolojilerin kullanılmasının feci sonuçları göz önüne alındığında, giderek artan etik kaygılara yol açıyor.

İsrailli ve ABD’li yetkililerin ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesine verdiği bilgilere göre İsrailli subaylar yapay zeka tabanlı askeri teknolojiyi ilk kez 2023 yılının sonlarında, 7 Ekim 2023 saldırılarının planlanmasına yardımcı olan Hamas’ın üst düzey liderlerinden İbrahim el-Bayari'ye suikast düzenlemek için kullandı. İsrail istihbaratı, Gazze Şeridi'nin altındaki tünellerde saklandığına inanılan Bayari’nin yerini başlangıçta tespit edemedi. Bu da on yıl önce savaşta kullanılmadan geliştirilmiş olan aracı geliştirmek için yeni bir teşvik sağladı. İçeridekilere göre Birim 8200 mühendisleri yapay zekayı bu araca dahil etmekte gecikmedi. İsrail kısa süre içinde Bayari'nin aramalarını dinleyebildi ve aramaların yapıldığı yerin yaklaşık konumunu veren sesli yapay zeka aracını test etti. İsrail bu bilgiyi kullanarak 31 Ekim 2023'te bölgeyi hedef alan hava saldırıları düzenledi ve Bayari'yi öldürdü.

“The Studio”

Ancak İsrail'in savaş sırasında kullandığı yapay zeka teknolojileri önemli sivil kayıplara yol açtı. Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli çatışma izleme kuruluşu Airwars'tan aktardığı verilere göre Bayari'ye yapılan saldırıda 125'ten fazla sivil öldü. Kimliklerinin gizli kalması şartıyla NYT’ye konuşan ABD ve İsrailli dokuz yetkilinin açıklamalarına göre Bayari suikastı için düzenlenen hava saldırısında 125'ten fazla sivil öldürüldü. Bunun için kullanılan sonik araç, İsrail'in Gazze'deki savaşı yapay zeka destekli askeri teknolojileri dünyanın daha önce hiç görmediği bir hızda test etmek ve uygulamak için nasıl kullandığının sadece bir örneğiydi.

İsrail, geçtiğimiz 18 ay boyunca kısmen gizlenmiş ya da yaralanmış olan yüzleri gerçek kimliklerle eşleştirmek için yapay zekayı yüz tanıma yazılımına da entegre etti. Potansiyel hava saldırısı hedeflerini gruplandırmak için yapay zekayı kullandı. İki kaynağa göre, mesajları, sosyal medya gönderilerini ve Arapça diğer verileri toplayıp analiz edebilen bir sohbet robotunu güçlendirmek için Arapça bir yapay zeka modeli oluşturdu.

NYT'ye konuşan ve söz konusu teknolojiler hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre bu çabaların çoğu Birim 8200'de görevlendirilen askerler ile Google, Microsoft ve Meta gibi teknoloji şirketlerinde çalışan yedek askerler arasında bir ortaklığın da önünü açtı. Kaynaklar, Birim 8200'ün bir inovasyon merkezi ve uzmanların yapay zeka projeleriyle eşleştirildiği bir yer olan The Studio'yu oluşturduğunu söyledi.

Yedek askerler

İsrailli yetkililer, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e sınır ötesi saldırılar düzenleyerek bin 200'den fazla kişiyi öldürmesi ve 250’den fazla kişiyi rehin almasının ardından, Birim 8200 ile The Studio’daki yedek askerler arasındaki iş birliğinin hızla yeni yapay zeka teknolojileri geliştirmesine izin verildiğini açıkladı. Yatırımcıları şirketlerle buluşturan ve kâr amacı gütmeyen İsrailli bir kuruluş olan Startup Nation Central'ın CEO'su Avi Hasson, META, Google ve Microsoft'ta çalışan İsrailli yedek askerlerin insansız hava araçları (İHA) ve veri füzyonu (bilgi bütünleştirme) alanlarında inovasyonu teşvik eden kilit unsurlar haline geldiğini söyledi. Yedek subaylar teknik bilgi birikimi ve orduda bulunmayan kilit teknolojilere erişim sağladılar.

İsrail ordusu İHA filosunu güçlendirmek için de hızla yapay zekayı kullandı. İsrail ordusuyla birlikte çalışan bir yazılım ve yürüyüş şirketi olan XTEND’ın kurucusu ve CEO'su Aviv Shapira, hedefleri uzaktan tanımlayan ve takip eden İHA’lar geliştirmek için yapay zeka algoritmalarının kullanıldığını söyledi.

İsrailli ve ABD'li yetkililere göre İsrail yapay zeka tabanlı cephaneliğini geliştirmek için yarışırken bile, bu teknolojilerin kullanılması bazen yanlış kimliklere, tutuklamalara ve sivil ölümlerine yol açtı. Bazıları, gözetimin artmasına ve sivillerin öldürülmesine yol açabilecek yapay zekanın etik sonuçları hakkında tartışırken Avrupalı ve ABD'li savunma yetkilileri, başka hiçbir ülkenin mevcut savaşlar sırasında yapay zeka araçlarını denemede İsrail kadar aktif olmadığını ve bu teknolojilerin gelecekteki savaşlarda nasıl kullanılabileceğine ve nasıl başarısız olabileceklerine dair bir fikir verdiğini söyledi.

Geniş dil modeli

The Studio tarafından geliştirilen araçlardan biri de geniş dil modeli olarak bilinen Arapça yapay zeka modeliydi. Konuyla ilgili bilgi sahibi İsrailli subaylara göre ülkede onlarca yıldır Arapça konuşulan lehçelerde ele geçirilmiş kısa mesajlar (SMS), telefon görüşmeleri ve sosyal medya paylaşımları bulunuyor. Bu yüzden İsrailli subaylar savaşın ilk birkaç ayında geniş bir dil modeli oluşturdular ve Arapça sorgular yapmak için bir chatbot geliştirdiler. ABD’li ve İsrailli yetkililerin dördü, aracın multimedya veri tabanlarıyla entegre edilerek analistlerin görüntü ve videolar üzerinde karmaşık aramalar yapabilmelerinin sağlandığını söyledi.

İsrailli üç subaya göre İsrail geçtiğimiz eylül ayında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a suikast düzenlediğinde, bahsi geçen chatbot Arap dünyasındaki tepkileri analiz etti. Teknoloji, halkın tepkilerini ölçmek için Lübnan'daki farklı lehçeleri ayırt ederek İsrail'in karşı saldırı başlatmak için kamuoyu baskısı olup olmadığını değerlendirmesine yardımcı oldu. Ancak iki subaydan biri, chatbotun bazen İngilizceden Arapçaya çevrilen bazı modern argo terimleri ve kelimeleri tanımlayamadığını, bunun da farklı lehçelerde uzman İsrailli istihbarat subaylarının çalışmasını gözden geçirip düzeltmesini gerektirdiğini belirtti.

İsrailli iki istihbarat yetkilisine göre chatbot bazen yanlış cevaplar verdi. Aynı yetkililer, chatbotun örneğin tüfekleri boru olarak gösterdiğini, ancak yapay zeka aracının araştırma ve analizi büyük ölçüde hızlandırdığını söylediler.

İsrail ayrıca 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve güneyi arasında kurulan geçici kontrol noktalarına, Filistinlilerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini tarayıp yapay zeka destekli yüz tanıma yazılımına gönderme özelliğine sahip kameralar yerleştirmeye başladı. Ancak sistem, zaman zaman yüzleri gizlenmiş kişileri tanımlamakta zorlandı. Bu durum, yüz tanıma sistemi tarafından yanlışlıkla teşhis edilen Filistinlilerin tutuklanmasına ve sorgulanmasına yol açtı.