UAEA’da İran’a iş birliği çağrısında bulunma kararı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi. (UAEA)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi. (UAEA)
TT

UAEA’da İran’a iş birliği çağrısında bulunma kararı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi. (UAEA)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi. (UAEA)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu, sekiz yıldır ilk kez İran’dan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) ve Ek Protokolü’nün uygulanması üzerine gecikmeden tam bir iş birliği talep eden, aynı zamanda UAEA müfettişlerinin İran’ın nükleer faaliyet yürüttüğünden şüphelenilen iki bölgeye girişi için izin isteyen kararı kabul etti.
UAEA web sitesinde yapılan bildiride Avrupa üçlüsünün (Fransa, İngiltere, Almanya) bu kararı, 35 üyeden oluşan Yönetim Kurulu’nun 25 üyesinin onayı üzerine aldığı, 7 üyenin çekimser kaldığı, Çin ve Rusya’nın onay vermediği ve bir üyenin de oylamada bulunmadığı belirtildi.
Söz konusu karar, UAEA’nın son günlerde yayınlanan bir raporu sonrasında geldi. UAEA, söz konusu raporda ekiplerinin belirlediği iki bölgeye Ek Protokol ve NPT uyarınca teftiş için girmesine izin vermemesi ve kayıt dışı nükleer faaliyetleriyle ilgili sorulara cevap vermediği için İran’ı eleştirmişti.
Bu, UAEA’nın 2012'den bu yana nükleer programı konusunda İran'ı eleştirdiği ilk karar oldu. Nitekim İran'ın iki alanın denetimine izin vermemesi, UAEA ile ilişkilerini zora sokmuştu.
İran'ın 2015’te büyük güçlerle imzaladığı nükleer anlaşma, UAEA ve uluslararası tarafların İran’ın 2003 yılında durdurulmuş gizli bir atom silahı programı olduğuna inandığı dosyayı kapatmıştı. Ancak İsrail'in İran nükleer çalışmasının ‘arşivi’ olarak nitelendirdiği verileri ise ajansa Tahran'ın geçmiş faaliyetleri hakkında ek bilgi sağladı.
Nitekim UAEA, söz konusu alanlarda 2000’lerin başında yürütüldüğü düşünülen nükleer silahların geliştirilmesiyle ilgili faaliyetlerin olabileceğinden şüpheleniyor. İran ise UAEA’nın İsrail’in verdiği malumatlara dolayısıyla buraya girmek istediğini ancak böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini vurguluyor. Aynı zamanda geçmiş faaliyetlerine ilişkin UAEA dosyasının kapatıldığını savunuyor.
Reuters’ın haberine göre, UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi gazetecilere verdiği demeçte şunları söyledi:
“Bence karar gayet açık. Bunu mümkün olan en kısa sürede çözmeye çalışmak için İran ile yakın zamanda masaya oturma niyetindeyim. Bu noktada görüşmeye büyükelçi ile başlayacağım. Sonrasında ise gidişata bakacağız.”
Diğer yandan, İran'ın UAEA nezdindeki daimi temsilcisi Kazım Garipabadi, İran’ın bu kararı tamamıyla reddettiğini, bu nedenle uygun ve gerekli önlemleri alacağını bildirdi. Kararın getireceği sonuçlardan oy vermeye iten ülkeleri sorumlu tutan Garipabadi, “Karar, İran’ı asılsız iddialara dayanarak anlaşmanın diğer taraflarına izin vermeye zorlayamayacak ve İran üzerinde bir baskı oluşturmayacak” ifadelerini kullandı.
Garipabadi, UAEA Sekreterliği'ne “yetkilerinin sınırlarını aşmama”, “İran ile UAEA işbirliğine değer verme” ve “mesleğini profesyonel, bağımsız ve tarafsız olarak yapma” tavsiyesinde bulundu. Aynı zamanda “sömürmek isteyenler ve siyasi gündeme sahip taraflar lehine acele açıklamalar ve pozisyonlardan kaçınma” çağrısında bulunan Garipabadi “Çok taraflılığın Viyana’daki son kaleyi ve nükleer anlaşmayı yok etme suçlamasıyla karşılaşmayacak şekilde davranın” ifadelerini kullandı.
Garipabadi İran televizyonuna yaptığı açıklamada da Tahran’ın UAEA kararının “üye devletler için bağlayıcı olmadığını” bildireceğini söyledi. İran’ın söz konusu denetim taleplerine cevap verip vermeyeceği konusunda ise Tahran’ın endişeleri olduğunu, bunlar ortadan kalmadıkça UAEA ile iş birliğine gidilmeyeceğini vurguladı.
Rusya’nın UAEA daimi temsilcisi Mihail Ulyanov, bu durumun Tahran ile ilişkilere ‘ters etki’ edeceğinden korktuğunu belirttiği açıklamasında “Tahran ve UAEA'nın bu sorunu gecikmeden çözmesi ihtiyacını vurguluyoruz” dedi.
Kurul huzurunda yaptığı açıklamada ‘acele’ alınan karardan üzüntü duyduğunu söyleyen Çin ise İran'a karşı ‘azami baskı’ politikasından Washington'ı sorumlu tuttu. Çin’in UAEA Daimi Temsilcisi Wang Qun, meclis üyelerine bu karardan ‘derin endişe duyduğunu’ dile getirdi. Wang Qun, AP’nin haberine göre, “Mevcut koşullar İran'ın nükleer meselesini tekrar şüphe dolu bir noktaya dönüştürebilecek bir süreç olarak tanımlanabilir” açıklamalarında bulundu.
Washington daha sert olabileceğini belirtmesine rağmen kararı onaylarken Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christopher Burger ise kararın UAEA ile iş birliğini teşvik etmeyi amaçladığını söyledi.
Grossi, geçen pazar günü Yönetim Kurulu’nda yaptığı açıklamada İran’ın UAEA’nın söz konusu bölgeler hakkındaki denetim talebini 4 aydır reddettiğini, bu konu hakkındaki soruları açığa kavuşturmak için ajansın yapıcı tartışmalarına katılmadığını hatırlatmıştı.
Tahran ise Pazartesi günü yaptığı açıklamada Kurul üyelerinin ‘aksi sonuçlarla’ karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarmıştı. Aynı zamanda “herhangi bir siyasi yaklaşım veya kurul kararının İran ile UAEA arasındaki mevcut iş birliği düzeyine kesinlikle zarar vereceğini” vurgulamıştı.
Bu talepleri muhalifleri tarafından yapılan kötü niyetli iddialara dayanarak uygulamak zorunda olmadığını belirten Tahran, İsrail’i söz konusu bölgeler hakkında şüpheli belgeler vermekle suçluyor.
İran Dışişleri Bakanı Muhammad Cevad Zarif, perşembe günü Twitter hesabından yaptığı açıklamada UAEA’nın talebine dair “uygun bir çözüm bulmanın mümkün olduğunu” söylemiş. Zarif sözlerine şöyle devam etmişti:
 ve şöyle demişti:
“Kurul, nükleer anlaşmanın düşmanlarının İran'ın yüksek çıkarlarını tehlikeye atmasına izin vermemelidir. Avrupa üçlüsünün tavrı anlaşmadaki sorumluluklarını yerine getirmelerini engellememelidir. Bizim saklayacak hiçbir şeyimiz yok. İran'da son beş yıl içerisinde UAEA tarihindeki en fazla denetim gerçekleştirildi. Uygun bir çözüm bulmak mümkündür. Ancak bu kararın çıkarılması çözümü baltalayacaktır.”



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.