Libyalı kadın siyasetçi ve aktivistler suikast ve kaçırılmalara maruz kalıyor

Kaçırılan milletveki Siham Sergiva ve BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams (BM Libya Destek Misyonu)
Kaçırılan milletveki Siham Sergiva ve BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams (BM Libya Destek Misyonu)
TT

Libyalı kadın siyasetçi ve aktivistler suikast ve kaçırılmalara maruz kalıyor

Kaçırılan milletveki Siham Sergiva ve BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams (BM Libya Destek Misyonu)
Kaçırılan milletveki Siham Sergiva ve BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams (BM Libya Destek Misyonu)

Libya’da 17 Şubat 2011’de ayaklanmanın patlak vermesinden bu yana, kadınlar radikaller ve militanların hedefi haline gelerek suikast ve kaçırılmalara maruz kalıyor.
Libyalı kadınların, özellikle şiddet, savaş ve çatışmalarla geçen son 9 yılda acıları daha da artarken, kadın siyasetçi ve aktivistler de bundan payını aldı.
Bunlardan en bilinenleri, suikast sonucu hayatını kaybeden Feriha el-Barkavi, İntizar el-Husari, Salva Bukaykis ve Temmuz 2019’da Trablus’taki savaşın durması gerektiğine ilişkin açıklamasından saatler sonra Bingazi’deki evinden kaçırılan Temsilciler Meclisi üyesi Siham Sergiva oldu.
25 Haziran, cinsiyet eşitliği alanındaki faaliyetleri ile tanınan aktivist Salva Bukaykis’e yönelik suikastın altıncı yıldönümüydü.
Bukaykis, kimliği belirsiz kişiler tarafından Bingazi’deki evinde eşinin gözleri önünde başından vurularak öldürülmüştü.
Asıl mesleği avukatlık olan Bukeykis, Libya'nın önde gelen insan hakları savunucularından biriydi. Ulusal Diyalog Hazırlık Komitesi Başkan Vekili olarak görev alan Bukaykis, merhum lider Muammer Kaddafi’ye karşı başlatılan devrimin de önemli isimlerindendi.
Birleşmiş Milletler (BM) eski danışmanı olan Büyükelçi İbrahim Musa Carada, “Salva Bingazi’nin rengiydi. Bingazi de Libya’nın rengi. Renkler siyah bayraklarla öldürülmez ve beyaz kefenlerle örtülmez. Biz hala barışı arıyoruz” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
BM Libya Destek Misyonu da, Libyalı kadınların tüm siyasi süreçler ve barışın inşasına yönelik girişimler de dahil olmak üzere kamusal yaşama tam ve etkin katılımının kendileri için temel bir öncelik olmaya devam ettiğine vurgu yaptı.
Açıklamada, “Bukaykis suikastı, şimdiye kadar kadın aktivist ve insan hakları savunucularının güvenliğine dair bozulmanın devam ettiğini gösterdi. Kadın politikacılar ve insan hakları savunucularını hedef alan suçların cezasız kalması da sürüyor. 17 Temmuz 2014 tarihinde Temsilciler Meclisi üyesi Feriha el-Barkavi, Şubat 2015'te insan hakları aktivisti İntizar el-Husari, 29 Mayıs 2014’te gazeteci Naseb Kurnafa öldürüldü. Seslerini duyurma cesareti olan kadınlara karşı şiddetin cezasız kalması suçları teşvik etti. Bu da diğer kadınları kamusal yaşama katılmak yerine ülkeden kaçmaya zorladı” ifadeleri kullanıldı.
Ülkede çatışmanın devam etmesi ve şiddet içeren radikalizmin artmasının Libyalı kadınları çok fazla etkilediğine dikkat çekilen açıklamada, kadınları hedef alan suçlara karşı hesap verebilirliğin yanı sıra yetkililer tarafından koruma sağlamak ve tüm mağdurların misilleme korkusu olmadan şikayet edebilmeleri için daha etkili önlemler alınması çağrısında bulunuldu.
BM Libya Destek Misyonu, Libyalı kadınları güçlendirmeye, kamusal yaşamdaki rollerini artırmaya, barışın inşası ve uzlaşma süreçlerinde erkeklerle eşit biçimde katılımlarını sağlamaya kararlı kalacağını da vurguladı.
Libya’daki uluslararası örgütler ve diplomatik misyonlar, Temsilciler Meclisi üyesi Siham Sergiva’nın kaçırılmasını kınadı.
Sergiva’nın yakınlarına göre maskeli ve silahlı kişiler Sergiva’nın evini basarak onu kaçırdı ve o esnada evde olan eşini de bacağından vurdu.



Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.

Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.

Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.

jukıo
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)

Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.

SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.

vdfghyju
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)

Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.

Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.