İran’da son 24 saatte 144 kişi koronavirüsten öldü

Tahran'da koruyucu maske takan vatandaş (AFP)
Tahran'da koruyucu maske takan vatandaş (AFP)
TT

İran’da son 24 saatte 144 kişi koronavirüsten öldü

Tahran'da koruyucu maske takan vatandaş (AFP)
Tahran'da koruyucu maske takan vatandaş (AFP)

İran'da son 24 saatte yeni tip koronavirüs nedeniyle 144 kişinin daha hayatını kaybetmesi sonucu toplam ölü sayısının 10 bin 508'e yükseldiği belirtildi.
İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari, bugün düzenlediği basın toplantısında son 24 saatte yeni tip korona virüs (Covid-19) nedeniyle ülke genelinde 144 kişinin daha hayatını kaybettiğini söyledi. Ülkede korona virüsten hayatını kaybedenlerin sayısının 10 bin 508'e yükseldiğini belirten Lari, vaka sayısının ise 2 bin 489 artarak 222 bin 669'a ulaştığını bildirdi.
Tedavi gören hastalardan 2 bin 946’sının durumunun ciddi olduğunu ifade eden Lari, şuana kadar ülke genelinde 183 bin 301 kişinin virüsü yenerek hastanelerden taburcu olduğunu kaydetti. Sözcü Lari, Huzistan, Batı Azerbaycan, Hürmüzgan, Kürdistan ve Kirmanşah eyaletlerinin kırmızı bölge olarak belirlendiğini söyledi.

Maske takma zorunluluğu getirilecek
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Koronayla Ulusal Mücadele Kurulu toplantısında yaptığı açıklamada, "5 Temmuz'dan 21 Temmuz’a kadar tüm toplanma yerleri ve kırmızı bölgelerde maske takma zorunluğu getirilecek. Gerekirse bu uygulamanın süresi uzatılabilir" dedi.

İran'da her 33 saniyede bir kişi koronavirüse yakalanıyor
Öte yandan İran Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi, her 33 saniyede bir İranlının korona virüse yakalandığını ve her 13 dakikada bir İranlının virüs nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.
İran Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi, video konferans yöntemiyle düzenlediği basın toplantısında konuştu. Maske ve sosyal mesafe önlemlerinin korona virüs ile mücadelede önemine işaret eden Herirçi, “Sosyal mesafe önlemleri yüzde 82, maske kullanımını yüzde 85 ve gözleri de koruyan siperlikler yüzde 78 oranınında korona virüsün bulaşımını azaltıyor” dedi.
Normalleşme süreciyle birlikte korona virüs vakalarının arttığına değinen Herirçi, sosyal medyada “ben maske kullanıyorum” etiketi ile kampanya başlattıklarını söyleyerek, “Herkesten bu kampanyaya katılmalarını istiyoruz. Özellikle 50 yaşın altındakiler korona virüs belirtileri göstermeseler dahi, birer taşıyıcı olarak yaşlılara bulaştırabiliyorlar. Herhangi bir belirti göstermeyen korona virüs taşıyıcısı 406 kişiye virüsü bulaştırabiliyor” dedi.
İran'da normalleşmeyle birlikte artan korona virüs nedeniyle her 33 saniyede bir İranlının Kovid-19'a yakalandığını belirten Herirçi, “Her 33 saniyede bir İranlı Kovid-19'a yakalanırken, virüs nedeniyle her 13 dakikada bir kişi hayatını kaybediyor” dedi.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.