Münih Güvenlik Konferansı Başkanı’ndan AB’ye Libya'da askeri tehdit seçeneğini kullanma çağrısı

Geçtiğimiz Ocak ayında Berlin’de yapılan Libya konulu konferansa katılan liderlerin çektirdiği toplu  fotoğraf (Arşiv - AFP)
Geçtiğimiz Ocak ayında Berlin’de yapılan Libya konulu konferansa katılan liderlerin çektirdiği toplu  fotoğraf (Arşiv - AFP)
TT

Münih Güvenlik Konferansı Başkanı’ndan AB’ye Libya'da askeri tehdit seçeneğini kullanma çağrısı

Geçtiğimiz Ocak ayında Berlin’de yapılan Libya konulu konferansa katılan liderlerin çektirdiği toplu  fotoğraf (Arşiv - AFP)
Geçtiğimiz Ocak ayında Berlin’de yapılan Libya konulu konferansa katılan liderlerin çektirdiği toplu  fotoğraf (Arşiv - AFP)

Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger, Avrupa Birliği'nin (AB) gerekirse Libya'da askeri tehdit seçeneğini kullanması gerektiğine olan inancını dile getirdi.
Bugün Funke Medya Grubu'na konuşan Ischinger, Avrupa’nın Libya’da ateşkes için askeri ağırlığını ortaya koyması gerektiğini söyledi.
Ischinger açıklamasında ayrıca “Uluslararası çatışmalarda askeri araçlarla operasyon tehdidinde bulunmayanların diplomasisi de söz sanatından öteye geçemez” ifadelerini kullandı.
Almanya'nın önümüzdeki Temmuz ayının ilk yarısında AB Konseyi dönem başkanlığını devralacağını kaydeden Ischinger, AB’nin ‘güç dilini’ öğrenmesi gerektiğini, böylece yurt dışındaki çıkarlarını daha iyi temsil edebileceğini söyledi. Alman Haber Ajansı’nın haberine göre Ischinger açıklamasında “Bu da, Almanya'nın da güç dilini öğrenmesini gerektiriyor” dedi.
Güvenlik uzmanı olan Münih Güvenlik Konferansı Başkanı, Alman hükümetinin geçtiğimiz Ocak ayında Berlin'de yapılan Libya konulu uluslararası konferansa aktif olarak hazırlamasına rağmen şuana kadar neredeyse hiçbir sonuca varılamadığını ifade etti. Çatışmada aktif rol oynayan aktörlerin Almanya ve ortaklarının çabalarını görmezden geldiğini düşünen Ischinger, bunun nedeninin söz konusu aktörlerin ‘kimin askeri güç diliyle konuştuğunu’ önemsemelerinden kaynaklandığını belirtti.
Libya’da 2011 yılında Libya lideri Muammer Kaddafi'nin devrilmesinin ardından ülkede patlak veren bir iç savaşta birçok milis burada güç ve nüfuz için çatışmalara dahil oldu. Ülkenin batısını Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) yönetirken doğusunu Tobruk Temsilciler Meclisi (TM) kontrol ediyor. Çatışmayı sona erdirmek için şimdiye kadar yapılan tüm girişimler başarısız oldu. Bu girişimlerden biri de bu yılın başlarında Berlin'de yapılan Libya konulu konferanstı.
 



Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
TT

Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)

Oxfam bugün yaptığı açıklamada, Güney Sudan nüfusunun neredeyse yarısının akut açlıkla karşı karşıya olduğunu, şimdiye kadarki en düşük seviyede ve yetersiz yardım aldığını belirtti.

İngiltere merkezli kuruluş, Batılı ülkelerin yardım bütçelerini kısmasının ardından Güney Sudan'a 2025 yılı için ayrılan 1,6 milyar dolarlık insani yardım planının yalnızca yüzde 40'ının ulaştığını ifade etti.

Oxfam, yaklaşık altı milyon Güney Sudanlının şiddetli açlık çektiğini, temiz su ve sanitasyon hizmetlerine yeterli erişimden yoksun olduğunu ve bu sayının nisan ayına kadar 7,5 milyona ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler tarafından belgelendiği üzere, Güney Sudan'ın petrol zenginliğini çalan elitlerin yolsuzluğu, ülkeyi neredeyse her türlü temel hizmetten mahrum bıraktı.

Oxfam'ın Güney Sudan Ülke Direktörü Şebnem Baloch yaptığı açıklamada, "Dünya, tam da hayatları tehlikedeyken, yardıma en çok ihtiyaç duyanları terk ediyormuş gibi hissediyorum" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazandı, ancak kısa süre sonra iki milyondan fazla insanı yerinden eden yıkıcı bir beş yıllık iç savaş yaşadı. Barış anlaşmasının çökmesiyle birlikte çatışmanın bu yıl yeniden alevlenebileceğinden endişe ediliyor.

Ayrıca savaştan kaçan yüz binlerce Sudanlıya da ev sahipliği yapıyor.

Sınır kasabası Renk'teki transit merkezlerine her gün yaklaşık bin kişi geliyor. Ancak Oxfam önümüzdeki ay buradaki operasyonlarını yüzde 70 oranında azaltmak zorunda kaldı ve şubat ayına kadar yeni fon sağlamazsa operasyonlarını tamamen durduracağını açıkladı.


Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
TT

Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)

AFP'ye konuşan konuya yakın bir kaynak, ABD'nin Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye yönelik son taslak planının Kiev için "çok daha iyi" hükümler içerdiğini söyledi.

Kaynak, "Ukrayna, ABD ve Avrupalılar, Amerikan önerisini uygulanabilir hale getirdi ve şimdi Kiev için çok daha iyi" ifadelerini kullandı.

Kaynak, bu versiyonun Ukrayna'nın planın ilk versiyonundaki 600 bin askerlik orduya kıyasla 800 bin kişilik bir ordu bulundurmasına olanak sağladığını ifade etti.

 


ABD-Rusya, güncellenmiş Ukrayna barış planı hakkında görüşüyor

Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

ABD-Rusya, güncellenmiş Ukrayna barış planı hakkında görüşüyor

Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)

ABD ve Rusya, ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen orijinal planda yapılan güncellemelerin ardından, Ukrayna'da barış için 19 maddelik bir plan üzerinde görüşmeler yürütüyor. Haberlere göre iki taraf pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de ilk tur görüşmelerini, dün ise ikinci tur görüşmelerini gerçekleştirdi. Ukrayna askeri istihbarat başkanı Kirill Budanov da şu anda Abu Dabi'de bulunuyor.

Ukraynalı üst düzey bir yetkili dün, Washington ile Kiev'in, ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının temel noktaları konusunda anlaşmaya vardığını bildirdi.

Moskova, Başkan Trump'ın planına yönelik Ukrayna ve Avrupa itirazlarını aşabilme yeteneğine güveniyor. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus tarafının daha önce incelediği planın değiştirildiğini söyledi. Ancak sözcü, görüşmelerin içeriğini açıklamakta aceleci davranmayarak, "Planın içeriğindeki değişikliklerle ilgili medya haberleri hakkında yorum yapmak imkansız; medya son derece çelişkili bilgiler yayınlıyor" ifadelerini kullandı.