İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’dan orduya Filistinlilerin cesetlerini bulun talimatı

İsrail kuvvetleri geçen şubat el-Arrub kampındaki genç bir adamı tutuklarken. (WAFA)
İsrail kuvvetleri geçen şubat el-Arrub kampındaki genç bir adamı tutuklarken. (WAFA)
TT

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’dan orduya Filistinlilerin cesetlerini bulun talimatı

İsrail kuvvetleri geçen şubat el-Arrub kampındaki genç bir adamı tutuklarken. (WAFA)
İsrail kuvvetleri geçen şubat el-Arrub kampındaki genç bir adamı tutuklarken. (WAFA)

Hamas’tan pazartesi günü yapılan açıklamada, ‘yeni bir esir takası anlaşmasından bahsetmeye başlamanın önkoşulunun’ İsrail ile 2011 yılında yapılan anlaşma uyarınca Filistinli esirlerin serbest bırakılması olduğu belirtildi. Öte yandan İsrailli siyasi kaynaklar, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’ın kısa bir süre önce orduya, İsrail ve Hamas arasında esir takası konusunda yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedildiğine dair çıkan haberler çerçevesinde İsrail tarafından alıkonulan ve öldükten sonra nereye gömüldükleri bilinmeyen Filistinlilerin cesetlerinin gömüldükleri yerlerin bulunması için hızlı ve etkili bir araştırma yapılması talimatı verdiğini söylediler.
Yediot Aharonot gazetesinin internet sitesinde yer  alan habere göre İsrail ordusu, onlarca Filistinlinin gömüldüğü yerleri bulmak zorunda. Çünkü bu olay, Moşe Ya'alon’un Savunma Bakanı olduğu döneme, yani 20 yıl öncesine dayanıyor. Ancak söz konusu mezarları arama süreci o tarihten bu yana gittikçe azalmış, son yıllarda ise tamamen durdurulmuştu. Gantz'ın verdiği talimatın amacının, esir takası anlaşması yapılması durumunda şehit cesetlerinin İsrail'in elinde Hamas’a karşı ‘pazarlık kozu’ olarak kullanılması olduğu vurgulandı.
İsrail, söz konusu anlaşmayı İsrail’in 2014 Gazze savaşında öldürüldüğünü iddia ettiği Aron Şaul ve Hadar Goldin adlı iki askerin ve gönüllü olarak girdikten sonra Gazze'de tutulan Avra ​​Mengistu ve Hişam es-Seyyid'in cesetlerini geri almak için istiyor. Yediot Aharonot web sitesine göre İsrail'deki güvenlik tahminleri, Batı Şeria'nın bölgelerini İsrail'e ilhak etme planı nedeniyle esir değişimiyle ilgili görüşmelerin yakında durma noktasına gelebileceğini gösteriyor.
Hamas pazartesi günü yaptığı açıklamada, 2011 yılında İsrail ile yapılan bir takas anlaşmasına göre Filistinli esirlerin serbest bırakılmasının "yeni bir anlaşma hakkında konuşmaya başlamanın bir koşulu" olduğunu söyledi. Hamas  Sözcüsü Abdullatif el-Kanu, Gazze'deki Uluslararası Kızılhaç Komitesi önündeki oturma eylemi sırasında, serbest bırakılan esirlerin yeniden tutuklanmasının "İsrail’in arbedesi olduğunu, anlaşmanın şartlarını ihlal ederek güvenceleri çiğnediğini ve Mısır’ın gözetiminde yapılan anlaşmaya karşı bir hareket olduğunu" belirtti. Söz konusu oturma eylemi, İsrail'in Batı Şeria'dan, eski İsrail askeri Gilad Şalit karşılığındaki bir takas anlaşmasıyla serbest bırakılan yaklaşık 60 Filistinli'yi tekrar tutuklamasının altıncı yıldönümünde gerçekleşti.
Kanu açıklamasında, "Filistin direnişinin İsrail hapishanelerindeki esirlerin serbest bırakılması için güçlü kozlara sahip olduğunu ve taleplerine boyun eğmeye zorlayabileceğini" ifade etti. Ayrıca, "İsrail’in Gilad Şalit'in serbest bırakılması karşılığında yapılan “esirlere vefa” anlaşmasına göre serbest bırakılan mahkumların tekrar tutuklanmasından sonra hızlı bir şekilde serbest bırakmasını ve anlaşmanın hüküm ve garantilerine bağlı kalmasını talep ettiklerini" söyledi. Hamas Sözcüsü, arabulucu Mısır’a anlaşmaya uymak ve yeniden tutuklanan mahkumları serbest bırakmak için "İsrail'e müdahale ve baskı" çağrısında bulundu.

 



Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

ABD ile Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in daveti üzerine düzenlenen Beşinci KİK-ABD Zirvesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti kapsamında bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da başladı.

Zirvede başta ekonomi, ticaret ve yatırım olmak üzere bölgesel güvenlik ve siyasi durumla ilgili çeşitli dosyalar ele alınıyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, bu zirvenin ABD ile iş birliğinin bir uzantısı olduğunu ve ABD ile Körfez ilişkilerinin stratejik bir ortaklık teşkil ettiğini vurguladı. Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yapan Muhammed bin Selman, 2024 yılında KİK ülkeleri ile ABD arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 120 milyar dolara ulaştığını belirtti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “Bu zirve bizi ABD'ye bağlayan stratejik ilişkinin bir uzantısıdır. Ülkelerimizin ve halklarımızın arzularını karşılamak üzere ilişkilerimizi güçlendirmek ve geliştirmek için birlikte çalışma isteğimizi yansıtmaktadır” ifadelerini kullandı.

7u8
Körfez liderleri ve temsilcilerinin Riyad'daki KİK-ABD Zirvesi sırasında ABD Başkanı Donald Trump'la çektirdikleri toplu fotoğraf (Reuters)

Bölgedeki zorlukların büyüklüğünden bahseden Muhammed bin Selman, “Bölgemizin yaşadığı zorlukların büyüklüğünün farkındayız… Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için kalıcı bir çözüm bulunmalı” dedi.

Muhammed bin Selman, Filistin sorununa Arap Barış Girişimi ve uluslararası kararlar doğrultusunda bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

Veliaht Prens bölgedeki zorluklara da değinerek, bölgedeki zorlukların büyüklüğünün farkında olduğunu vurguladı. “Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması için Yemenli taraflar arasında diyaloğu teşvik ediyoruz” diyen Muhammed bin Selman, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemini vurgulayarak ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararını övdü.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, bölgenin istikrarı için ABD ile iş birliği ve koordinasyonu sürdürmek istediklerini söyledi.

Hindistan ile Pakistan arasındaki ateşkesi de memnuniyetle karşıladığını ifade eden Muhammed bin Selman, “Bunun gerilimin kontrol altına alınmasına ve sükûnetin sağlanmasına katkıda bulunacağını umuyoruz” dedi.

Ukrayna konusunda ise “Ukrayna krizinin çözümüne yardımcı olmak için çabalarımızı sürdürmeye hazırız” şeklinde konuştu.

KİK ülkeleri ABD ile yakın ticaret ve yatırım bağlarına sahip; aralarındaki ticaret hacminin 2025 yılında 180 milyar doları aşması öngörülüyor.

Kral Abdulaziz Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen zirvede, bölgedeki ve dünyadaki ekonomik durumun yanı sıra İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, ateşkes ve yardım girişi ele alınacak. Gazze Şeridi’ne yardım girişi için yeni bir mekanizma önerilecek. Ayrıca ABD'nin İran'la yürüttüğü nükleer müzakereler ve iki taraf arasında yaşananların ayrıntıları ile bölgeye barış getirmenin yolları da ele alınacak.

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump, KİK-ABD Zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin gelişmiş ve müreffeh ülkelerin başında geldiğini ve dünyanın Körfez ülkelerindeki fırsatları takip ettiğini söyledi.

İran konusuna da değinen Trump, İran'ın bölgedeki vekalet savaşlarını durdurması gerektiğini belirterek, Tahran’ın nükleer silah elde edemeyeceğini, İran'la bir anlaşma yapmak istediğini, ancak İran'ın terörü desteklemeyi bırakması gerektiğini vurguladı.

gthyjuık
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)

Suriye konusunda ise Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı istişarelerin ardından Suriye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılması talimatını vereceğini bildirdi ve ülkesinin yeni Suriye hükümetiyle tüm ilişkileri normalleştirmek için çalışacağını kaydetti. Trump, “Suriye ile ilişkileri normalleştirmek Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Riyad'da yaptığımız görüşmeyle başladı” dedi.

dfrgthy
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)

Trump Lübnan'la ilgili olarak, Lübnan'ın yeni cumhurbaşkanı ve başbakanla birlikte bir fırsata sahip olduğunu ve Lübnan'da Hizbullah'tan arınmış bir gelecek için gerçek bir şans olduğunu belirtti.

Mevcut zirve, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, İran-ABD müzakereleri, ‘İran ekseni’ olarak adlandırılan yapının gerilemesi ve ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetimi arasındaki perde arkası gerilimler gibi bölgedeki önemli değişikliklerin arka planında gerçekleşiyor.

KİK ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklık, çeşitli siyasi, ekonomik, ticari ve yatırım alanlarında iş birliğinin geliştirilmesine katkıda bulunan güçlü ilişkilere ve ortak çıkarlara dayanıyor. Siyasi, askeri, ekonomik ve diğer yönler de dahil olmak üzere uzmanlık alanlarındaki uygulamaları takip etmek üzere ortak çalışma grupları için örgütsel bir çerçeve oluşturulmuş ve söz konusu ortaklık bu yönlerin ötesine geçerek kültür ve eğitim alanlarını da kapsamıştır.

Suudi Arabistan daha önce dört zirveye ev sahipliği yaptı. Zirvelerin ilki Mayıs 2015'te Camp David'de gerçekleşti. İkincisi Nisan 2016'da, üçüncüsü ise Trump'ın ilk döneminde katılımıyla Mayıs 2017'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleştirildi. Dördüncüsü ise Temmuz 2022'de Mısır, Ürdün ve Irak'ın da aralarında bulunduğu Arap ülkelerinin katılımıyla gerçekleşti.