İran’da 3 kat artan kritik vakalar gençleri hedef alıyor

Dün Tahran’ın merkezindeki bir caddede yürüyen ve koronavirüse karşı korunmak için maske takan bazı İranlılar. (EPA)
Dün Tahran’ın merkezindeki bir caddede yürüyen ve koronavirüse karşı korunmak için maske takan bazı İranlılar. (EPA)
TT

İran’da 3 kat artan kritik vakalar gençleri hedef alıyor

Dün Tahran’ın merkezindeki bir caddede yürüyen ve koronavirüse karşı korunmak için maske takan bazı İranlılar. (EPA)
Dün Tahran’ın merkezindeki bir caddede yürüyen ve koronavirüse karşı korunmak için maske takan bazı İranlılar. (EPA)

İranlı doktorlar dün yaptıkları açıklamada, Tahran'daki kritik vakaların sayısının son 10 gün içinde 3 katına çıkması ve gençleri hedef almasından dolayı duydukları endişeyi dile getirdi. İran hükümeti Kovid 19 salgınının yeniden patlak vermesi karşısında İranlıları sağlık protokollerine uymadıkları için suçladı.
İran Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 8 ilin şu anda "kırmızı bölgede" olduğu ve en fazla ölüm ve vakaların bu bölgelerde kaydedildiği belirtildi. Ayrıca, 4 ilin riskli  bölgeler olarak belirlendiği bildirildi.
Resmi haber ajansı IRNA’nın aktardığı habere göre Bakanlık sözcüsü Sima Sadat Lari, dünkü basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Koronavirüs şu anda sınır illerinde veya vakaların ortaya çıktığı ilk aylarda zirve yapmamış şehirlerde zirveye ulaşıyor. Bu nedenle, hala ülkedeki ilk dalgaya tanık oluyoruz" dedi.
Sözcü açıklamasında, son 24 saatte 2 bin 457 yeni vaka tespit edildiğini, bin 435’inin hastenede tedavi altına alındığını açıkladı. Ayrıca, 147 kişinin yaşamını yitirdiğini, böylece Kovid-19 kaynaklı toplam can kaybının 10 bin 817'ye, vaka sayısının da 227 bin 662'ye çıktığını, hastaların 3 bin 49'unun durumunun ise ağır olduğunu aktardı.
İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, Sağlık Bakanı Said Nemki'nin katılımıyla dün düzenlenen hükümet toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, hükümetin elde ettiği raporların, koronavirüs vaka sayısının artmasıyla İran eyaletlerinde zirveye ulaşıldığını gösterdiğini ifade etti. Rebii, vakaların artmasının ana nedeniyle ilgili olarak, “İnsanlar kurallara uymuyor. Sağlık protokollerine uyulmadığı taktirde kamu hizmetlerinin durdurulmasına karar verildi” dedi.
Rebii açıklamasında, "Toplumda bir korku olduğu için hastalığın gizlenmesi salgının yayılmasının nedenleri arasında yer alıyor” dedi. Hastalıkla başa çıkmada bilinçlenmenin  önemini vurgulayan Rebii, "Sağlık protokolleri nisan ayı boyunca yüzde 88'den yüzde 20’ye geriledi. İran Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı sosyal mesafe kuralının uygulanmasını sağlamak için devriyeler görevlendirecek” şeklinde konuştu.
“Sağlık personelinin başarıları” olarak nitelendirdiği durumu korumak için önlemleri artırma çağrısında bulunan Rebii, “Ülkenin ikinci dalgaya girmesini istemiyoruz. Şuan odağımız zirveye ulaşmış veya yaklaşan iller. Ülkede büyük bir karantina sürecine tekrar giremeyiz. Herkesin güvenliğini korumakla birlikte üretimi ve ekonomiyi de korumalıyız” dedi.
Diğer taraftan, İran İşçi Haber Ajansı ILNA, İranlı şirketlerin koronavirüs salgını nedeniyle işlerini kaybeden işçilerin geri dönüşünü sağlamak amacıyla “Onları işe geri alıyoruz” sloganı altında bir kampanya başlattıklarını duyurdu.
İran Yükseköğretim Bakanlığına bağlı Eğitim Sınavları Bölümü sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, koronavirüs bulaşmış olanların bu ay için yapılması planlanan yıllık üniversite giriş sınavına katılabileceği bildirildi. Açıklamada, Yükseköğretim Bakanlığı'nın tıbbi belgesi olan koronavirüs hastaları için özel önlemler aldığı ifade edildi ve sınava girecek hastaların belgelerini sınav tarihinden önce bildirmeleri istendi. AFP’nin haberine göre İran Sağlık Bakanı Said Nemki, koronavirüs aşısının hazırlandığını, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde büyük ölçüde başarı elde edildiğini ve yakında insanlar üzerinde test edilmeye başlanacağını açıkladı.
Öte yandan Sağlık Bakanı Yardımcısı İreç Herirçi, Tahran ve 6 ilin kısıtlamaları yeniden uygulamak için başvuruda bulunduğunu söyledi.
İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani, geçen pazar yaptığı açıklamada tıp üniversiteleri ve Sağlık Bakanlığı'nın birçok talebinden sonra eyaletlerin yetkilerinin genişlediğini duyurmuştu. Herirçi, vaka artışıyla ilgili olarak, yaz tatili ve Ramazan Bayramı tatillerinde Ahvaz, Hürmüz, Buşehr, Kürdistan, Kirmanşah ve Azerbaycan gibi bazı illerde kutlamalar nedeniyle vakaların tekrar arttığına dikkat çekti. Açıklamasında, “son zamanlarda hastanelerde yoğun bakım ve genç hasta sayısında bir artış yaşandığını, bütün bunların bir uyarı olduğunu ve insanların bu tehlikeyi bir şaka olarak düşünmemeleri gerektiğini” söyledi. 
ISNA haber ajansının başkent Tahran'daki 3 hastanenin başkanlarından aktardığı haberde, İran’da  gençlerin yoğun bakım odalarındaki kritik vakaların büyük bir bölümünü oluşturduğu belirtildi. Tahran'daki Humeyni Hastaneler Grubu Başkanı Hüsrev Sadık Neyit, "Bizi endişelendiren, yoğun bakım odalarındaki hastalarda, özellikle gençler arasında belirgin bir artış olması. Son 10 gün içinde vaka sayısında ciddi bir artışla karşı karşıyayız, vaka  sayısı ve hastanede kalan kişi sayısı 3 kat arttı” dedi.
Ayrıca, yoğun bakım odalarına ihtiyaç duyan kritik vakaların, hastanelerdeki normal hastaya kıyasla artışına dikkat çekerek hastanelerde tedavi görenlerde kritik vaka oranının yüzde 40 olduğunu ifade etti.
Tahran'daki Şeriati Hastanesi Başkanı Said Mehrabur yaptığı açıklamada, "Durumumuz hiç iyi değil. 10 günden beri koronavirüsten dolayı yoğun bir şekilde hasta alıyoruz. Sağlık personelleri virüse yakalanıyor. Ön cephelerde savaşan askerler gibiyiz, durum çok tehlikeli" şeklinde konuştu.
Tahran'daki Sina Hastanesi Başkanı Muhammed Talib Pur, ikinci bir dalganın başlangıcına işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
"Aylarca süren yorgunluktan sonra yeniden işe devam etmek çok zor olacak. Ne olacağını bilmiyorum. Genç yaşlarda büyük bir hasta sayısına sahibiz ve hastanelerde kritik durumda oluyorlar. Her gün hastalarımızın ölümüne şahit oluyoruz. Bu şekilde devam edersek acı verici bir trajedi yaşanacak. Artık tüm hastaneler doldu.”



İsrail: Bütçe, Batı Şeria’daki yerleşimleri destekleyecek şekilde onaylandı

Batı Şeria'nın Kalkilya kasabasında düzenlenen operasyon sırasında İsrail askerleri, 4 Aralık 2025 (DPA)
Batı Şeria'nın Kalkilya kasabasında düzenlenen operasyon sırasında İsrail askerleri, 4 Aralık 2025 (DPA)
TT

İsrail: Bütçe, Batı Şeria’daki yerleşimleri destekleyecek şekilde onaylandı

Batı Şeria'nın Kalkilya kasabasında düzenlenen operasyon sırasında İsrail askerleri, 4 Aralık 2025 (DPA)
Batı Şeria'nın Kalkilya kasabasında düzenlenen operasyon sırasında İsrail askerleri, 4 Aralık 2025 (DPA)

İsrail’de Maliye ve Savunma bakanları, 2026 genel bütçesi hazırlıkları kapsamında Savunma Bakanlığı’nın talep ettiği ödeneğin 144 milyar şekelden 112 milyar şekele düşürülmesi konusunda anlaşmaya vardı. Buna rağmen yeni bütçe, 2025 yılına kıyasla yaklaşık 20 milyar şekellik bir artış gösterdi. Artışın büyük bölümünün, Batı Şeria’daki yerleşim projelerini desteklemeye yönlendirileceği belirtildi.

Perşembeyi cumaya bağlayan gece, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Savunma Bakanı Yisrael Katz arasında uzun bir toplantı gerçekleştirildi. Katz’ın, bütçeyi İsrail ordusu komutanlığıyla koordineli şekilde hazırladığı ve ordunun 7 Ekim 2023’ten bu yana karşı karşıya kaldığı güvenlik tehditleri nedeniyle acil bir bütçe artışına ihtiyaç duyulduğunu vurguladığı bildirildi.

ty
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, zorluklarla başa çıkmak için bakanlığının bütçesinde artış talep etti. (DPA)

Bugün öğle saatlerinde İsrail hükümeti, 2026 yılına ilişkin 662 milyar şekellik yeni bütçeyi ezici çoğunlukla onayladı. Buna göre bütçe açığı, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3,9’u olarak belirlendi. Bütçe, nihai onay için ilerleyen dönemde Knesset Genel Kurulu’na sunulacak.

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth’tan aktardığına göre, Savunma Bakanlığı’nın talep ettiği ödeneğin düşürülmesi, kamu hazinesi açısından bir kazanım olarak değerlendiriliyor. Ancak bütçenin yine de yaklaşık 20 milyar şekel artırılması, hazırlanan bütçedeki açığın ek yüzde 1 artmasına yol açarak toplamda yaklaşık yüzde 4’e ulaşmasına neden olacak.

Savunma Bakanı Yisrael Katz, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile yapılan anlaşmanın ardından yaptığı açıklamada, üzerinde uzlaşılan bütçenin gelecek yıl ortalamasında yaklaşık 40 bin yedek askerin göreve çağrılmasını temel aldığını söyledi. Katz, bu adımın, çok cepheli savaş koşullarında yedek askerlerin üzerindeki yükü hafifletmeyi amaçladığını belirtti.

İsrail ordusu ise bütçe hazırlıkları sırasında 60 bin yedek askerin göreve çağrılması yönünde talepte bulunmuştu.

Gazetenin aktardığına göre taraflar ayrıca, Batı Şeria’daki güvenliği artırmayı hedefleyen toplam 725 milyon şekellik bir bütçe paketinde uzlaştı. Üç yıla yayılan bu paketin; ulaşım yollarının korunması, yeni yolların yapımı, bölgede askeri üslerin inşası ve Ürdün sınır hattındaki projeleri kapsadığı bildirildi. Bu durum, özellikle doğu sınırı boyunca Batı Şeria’daki asker sayısının azaltılmasına yönelik örtülü bir mutabakat olduğu yorumlarına yol açıyor. Aynı zamanda, yeni yerleşim birimlerinin inşası, mevcutların güçlendirilmesi ve bu yerleşimlere hizmet edecek yolların açılması için çok daha fazla kaynağın ayrıldığı belirtiliyor.

xsdfrg
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Savunma Bakanlığı'na bütçenin azaltılması sürecindeki iş birliğinden dolayı teşekkür etti. (Reuters)

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, Knesset’te yakında oylamaya sunulması beklenen askerlik yasasının, 2026 yılına kadar bütçeye milyarlarca şekellik ek yük getireceğini yazdı. Gazeteye göre, Haredi gençlerin askerlikten muaf tutulması, yedek askerler üzerindeki yükü ve Savunma Bakanlığı bütçesini daha da artıracak.

Haberde, düzenli birliklerin faaliyet maliyetlerinin yedek birliklerin maliyetinin yarısından fazla olduğu vurgulandı. Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın bu açığı kapatma yöntemi olarak zorunlu askerlik süresini üç yıla uzatmayı planladığı, Knesset’in ise Haredi gençleri zorunlu askerlikten muaf tutacak yasa tasarısını onaylayacağı belirtildi.

Gazete, düzenli birlikler ile yedek birlikler arasındaki maliyet farkının çok büyük olduğunu, bazı hesaplamalara göre farkın yaklaşık yüzde 50 civarında bulunduğunu aktardı. Hesaplamalara göre bir yedek asker İsrail’e aylık 48 bin şekel maliyet getirirken, zorunlu hizmetteki bir düzenli askerin maliyeti bunun ortalama yarısı kadar. Ayrıca Maliye Bakanlığı’nın hesaplamalarına göre, herhangi bir zamanda 60 bin yedek askerin maliyeti, savaş dönemi dışındaki yıllara göre çok daha yüksek olacak; 2026 yılı için yaklaşık 13-14 milyar şekel civarında öngörülüyor.

fth
Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv – Reuters)

Smotrich, büyümeyi yeniden canlandıracağını, İsraillilere ekonomik faydalar sağlayacağını ve genel bütçe içinde vergi indirimi yapılmasına olanak tanıyacağını düşünerek, bütçesini azaltma konusunda iş birliği yaptığı için İsrail Savunma Bakanlığı'na teşekkür etti.

İsrail hükümeti dün sabah, 2026 yılında İsrail ekonomisinin gidişatını belirleyecek olan bütçenin onaylanmasını görüşmek üzere bir toplantı düzenledi; Smotrich, geçirmeyi hedeflediği birçok reformu sundu.

Smotrich, yıllık bütçe açığının yüzde 3,2 ile 3,6 arasında olacağını, Savunma Bakanlığı ile yapılan anlaşma sonrasında ise yüzde 4'e ulaşacağını bildirerek İsrail hükümeti bakanlarını şaşırttı.

Gazze çevresindeki bazı yerleşim yerleri ve kasabaların belediye başkanları, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından yeniden inşa için ayrılan bütçenin azaltılmasına karar verilmesi üzerine İsrail hükümeti binası önünde protesto düzenledi.


Rapor: Netanyahu'nun Roman Goffman'ı kurumun başına getirmesi Mossad'da ‘hayal kırıklığı’ yarattı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, askeri sekreteri Roman Goffman ile istişarelerde bulunuyor. (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, askeri sekreteri Roman Goffman ile istişarelerde bulunuyor. (DPA)
TT

Rapor: Netanyahu'nun Roman Goffman'ı kurumun başına getirmesi Mossad'da ‘hayal kırıklığı’ yarattı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, askeri sekreteri Roman Goffman ile istişarelerde bulunuyor. (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, askeri sekreteri Roman Goffman ile istişarelerde bulunuyor. (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun askeri sekreteri Roman Goffman’ı yeni Mossad başkanı olarak atama kararı, kurum içinde hayal kırıklığıyla karşılandı. Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Yediot Aharonot’tan aktardığına göre, mevcut ve eski yetkililer bu değerlendirmeyi yaparken, birçok isim seçimin ‘sürpriz olmadığını’ belirtti.

Yetkililer, Netanyahu’nun Mossad içinden desteklediği adayları geri planda bırakarak Goffman’ı tercih etmesinin, onun istihbarat deneyiminin yetersizliği ve görevi erken bırakma ihtimali konusunda endişe yarattığını bildirdi. Buna karşılık Netanyahu’ya yakın çevreler, Goffman’ın ‘sadakati, sağduyusu ve agresif düşünme tarzının’ göreve uygun olduğunu savunuyor.

Netanyahu’nun bu yılın başlarında Şin-Bet’in (Şabak) başına kurum dışından David Zini’yi getirmesinin ardından, üst düzey Mossad yetkilileri benzer bir yaklaşımın tekrarlanmasını bekliyordu. Yetkililere göre Netanyahu, kendisine agresif, sadık ve ideolojik olarak uyumlu gördüğü isimleri kurum dışından seçmeyi tercih ediyor.

Eleştirmenler, bu adımın Netanyahu’nun ‘elitler’ ve ‘derin devlet’ olarak nitelendirdiği kesimlere karşı yürüttüğü daha geniş mücadelenin bir yansıması olduğunu savunuyor. Destekçileri ise Goffman’ın ‘güvenilir, ketum ve sadık’ bir isim olduğunu belirtiyor.

Bazı kaynaklar, atama sürecine ilişkin olarak Goffman’ın karar alınmadan önce Netanyahu’nun eşi Sara Netanyahu ile gayriresmi bir ‘görüşmeye’ çıktığını iddia etti. Başbakanlık Ofisi ise bu iddiayı “tamamen asılsız” diyerek reddetti.

frgt
Soldan sağa: Savunma Bakanı Yisrael Katz, Netanyahu’nun askeri sekreteri Roman Goffman, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Netanyahu’nun Özel Kalem Müdürü Tzachi Braverman, Katar'daki saldırılar sırasında bir komuta merkezinde istişare ediyor. (Şin-Bet)

Bazı yetkililer, Goffman’ın akıcı Rusça konuşmasına karşın İngilizcesinin sınırlı olmasının, özellikle diplomatik temaslarda zorluk yaratabileceğini belirtiyor. Buna karşılık destekçileri, İngilizce hâkimiyetinin Mossad’ın temel görevleri açısından kritik bir gereklilik olmadığını savunuyor. Öte yandan, birçok üst düzey savunma yetkilisinin atamanın ardından kurum içinde bir istifa dalgası beklediği bildirildi.

Netanyahu’nun, görev süresi sona eren Mossad Başkanı David Barnea’nın önerdiği adayları göz ardı ederek, istihbarat çevrelerinde yükselmemiş olan Goffman’ı tercih ettiği belirtildi. Başbakan’ın kararını yakından takip eden kaynaklar, tercihin ‘sadakat’ ve ‘temkinli muhakeme’ ile şekillendiğini aktarırken, eski bir üst düzey savunma yetkilisi Goffman’ı ‘Netanyahu’ya son derece bağlı bir isim’ olarak tanımladı ve atamayı ‘şaşırtıcı’ olarak nitelendirdi.

Goffman’ın meslektaşları, onu ‘disiplinli bir subay’ olarak tanımlıyor; ayrıca tarih ve askeri strateji üzerine çokça okuduğu ifade ediliyor.

dfrgt
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea Kudüs'te (DPA)

Askeri istihbaratta görev yapmış üst düzey bir yetkili, Goffman’ın ‘kurnaz ve cesur bir isim’ olduğunu söylemekle birlikte, bir Mossad başkanından beklenen operasyonel istihbarat geçmişine sahip olmadığını ifade etti.

Yetkili, “Sadece Rusça ve İbranice konuşuyor; İngilizce tek kelime bilmiyor. General rütbesini sadece bir yıl taşıdı ve bu büyüklükte bir kurumu hiç yönetmedi” dedi.

Buna karşılık, Netanyahu’ya yakın kaynaklar eleştirileri kesin bir dille reddederek Goffman’ın atanmasını ‘mükemmel bir tercih’ olarak nitelendirdi. Aynı kaynaklar, Goffman’ın Rusça bilgisi ve bölgesel hâkimiyetinin, Moskova’daki hassas görevlerde onu ‘eşsiz kıldığını’ savundu. Ayrıca askeri sekreter olarak Netanyahu’nun en yakın güvenlik danışmanı hâline geldiğini ve Hizbullah’ın üst düzey isimlerine yönelik suikastlar ile bu yıl İran’a karşı yürütülen operasyonlar da dahil olmak üzere önemli gizli faaliyetlerde rol aldığını belirttiler.

Goffman’la yakın çalışan bazı yetkililer ise onu ‘agresif ve alışılmışın dışında düşünen biri’ olarak tanımlıyor. Goffman’ın söz konusu özelliklerinin Mossad için kritik değer taşıdığı düşünülüyor. Bir yetkili, “Başbakan’ın en güvendiği güvenlik yardımcısı oydu; ne Genelkurmay Başkanı ne de Savunma Bakanı, her şeyde Goffman vardı” dedi.

Goffman’ın İngilizce eksikliğini sorun görenler olsa da, destekçileri Mossad’ın ana ilgi sahalarının (İran, Suriye ve Lübnan) İngilizce gerektirmediğini, buna karşın Rusça bilgisinin Moskova’nın İran ve diğer düşman aktörlerle olan ilişkileri nedeniyle önemli bir avantaj sağladığını vurguluyor.

Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in bu hafta Goffman’la görüşerek kendisini tebrik ettiği ve ordu olarak görev değişiminde destek vereceklerini söylediği açıklandı. Mossad’ın görevden ayrılan başkanı David Barnea’nın da Goffman’la konuşup başarı dilediği belirtildi. Netanyahu ise birçok adayla görüştüğünü, Goffman’ı ‘olağanüstü mesleki yetenekleri’ nedeniyle seçtiğini söyledi. Başbakan ayrıca Goffman’ın, 7 Ekim 2023’te Hamas saldırısı sırasında evinden çıkarak çatışmaya katıldığını ve ağır yaralandığını hatırlatarak rolünü övdü.


İran, Hürmüz Boğazı yakınlarında düzenlediği deniz tatbikatında füze fırlattı

İran, 20 Ağustos 2025'te İran'ın açıklanmayan bir yerinde askeri tatbikat sırasında füze fırlattı (Reuters)
İran, 20 Ağustos 2025'te İran'ın açıklanmayan bir yerinde askeri tatbikat sırasında füze fırlattı (Reuters)
TT

İran, Hürmüz Boğazı yakınlarında düzenlediği deniz tatbikatında füze fırlattı

İran, 20 Ağustos 2025'te İran'ın açıklanmayan bir yerinde askeri tatbikat sırasında füze fırlattı (Reuters)
İran, 20 Ağustos 2025'te İran'ın açıklanmayan bir yerinde askeri tatbikat sırasında füze fırlattı (Reuters)

İran devlet televizyonu, İran'ın deniz tatbikatının ikinci gününde Umman Denizi'ne ve stratejik Hürmüz Boğazı yakınlarına büyük füzeler fırlattığını bildirdi.

AP’nin haberine göre İran anakarasının derinliklerinden füze fırlatan paramiliter "Devrim Muhafızları"nın, dün başlayan tatbikatlarda Umman Denizi ve Hürmüz Boğazı yakınlarında bulunan komşu bölgedeki hedefleri vurduğu belirtildi.

Devrim Muhafızları'nın 5 Aralık 2025'te yayınladığı fotoğrafta, Güney İran kıyılarında askeri tatbikata katılan bir bot (EPA)Devrim Muhafızları'nın 5 Aralık 2025'te yayınladığı fotoğrafta, Güney İran kıyılarında askeri tatbikata katılan bir bot (EPA)

Füzelerin, menzili 2 bin kilometreye kadar ulaşan Qadr-110, Qadr-380 ve Kadir seyir füzeleri olduğunu belirten yetkili, Devrim Muhafızları'nın ayrıca 303 adlı bir balistik füze fırlattığını da belirtti, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Televizyon görüntülerinde, füzelerin fırlatıldığı ve hedeflerini vurduğu görülüyor.

İran Devrim Muhafızları tarafından 5 Aralık 2025'te paylaşılan bir fotoğrafta, İran'ın güney kıyılarındaki sularda yapılan askeri tatbikat sırasında bir füzenin fırlatıldığı görülüyor.İran Devrim Muhafızları tarafından 5 Aralık 2025'te paylaşılan bir fotoğrafta, İran'ın güney kıyılarındaki sularda yapılan askeri tatbikat sırasında bir füzenin fırlatıldığı görülüyor.

Tatbikat, haziran ayında İsrail ile İran arasında yaşanan ve aralarında askeri liderler ve nükleer bilimcilerin de bulunduğu yaklaşık bin 100 kişinin ölümüne yol açan savaştan bu yana düzenlenen ikinci tatbikat. İran'ın füze saldırıları ise İsrail'de 28 kişinin ölümüne neden oldu.