Sudan’da iktidarı paylaşma konusunda uzlaşı

Sudan’da iktidarı paylaşma konusunda uzlaşı
TT

Sudan’da iktidarı paylaşma konusunda uzlaşı

Sudan’da iktidarı paylaşma konusunda uzlaşı

Geçici Yasama Konseyi’nde temsil edilen boyuta dair anlaşmazlık devam ederken, Sudan hükümeti ve Sudan Devrimci Cephesi arasındaki müzakereler, geçiş otoritesi yapılarında güç paylaşımı hususunda büyük bir yakınlaşmaya tanık oldu. Bu çerçevede Sudan Halk Kurtuluş Hareketi- Kuzey (SPLM- N) Başkanı Abdulaziz el-Hillu, 7 aylık bir süre için saldırgan eylemlerin sona erdiği açıkladı.
Öte yandan Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, Facebook aracılığıyla yaptığı açıklamada, ülkede adil ve kalıcı bir barışın geçiş hükümetinin önceliklerinin esasını oluşturduğunu söyledi.
Egemenlik Konseyi ve Bakanlar Kurulu’nda siyasi liderlerin yakın istişareleri ortasında iki taraf arasındaki bir uzlaşıyla askıda kalan anlaşmazlıkların üstesinden gelmek üzere Hartum’daki hükümet heyeti ve Devrimci heyet arasındaki müzakere turları devam ediyor.
Sudan’da ‘İktidar Partiler Koalisyonu Merkezi Konsey’ lideri, Devrimcilerin geçici Egemenlik Konseyi’nde 3 veya 4 sandalye ile temsil edilmesini istedi. Hükümet tarafı ise 2 sandalyeye odaklanırken, müzakere heyetleri ile bu hususta nihai bir anlaşmaya varmak üzere öneriler görüşülüyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili, hükümetin müzakere tavanının, yürütme hükümetindeki altı bakanla birlikte, silahlı hareketleri içeren ‘Barış Bloğu’nun katılımı olduğunu belirtti.
Şarku’l Avsat’a konuşan yetkili, müzakere masasında Devrimci Cephe’nin Geçici Yasama Konseyi’ne katılım oranına dair askıda kalmış bir anlaşmazlık yaşandığını söylerken, konunun bugün (2 Temmuz) Egemenlik Konseyi ve Bakanlar Kurulu ile geçici hükümetin siyasi referansı olan ‘Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’ arasındaki üçlü toplantıda çözülmesinin beklendiğini vurguladı.
Yetkili, Yasama Konseyi’nde, anayasada belirtilen 300 sandalyeden 90 sandalyesi bulunan tüm silahlı mücadele hareketlerinin katılımına ilişkin hükümet önerisine de değindi. Konsey’de Devrimci Cephe 50, Abdulvahid en-Nur ve Abdulaziz el-Hillu hareketleri de 40 sandalyeye sahip.
Öte yandan yetkili, Egemenlik Konseyi ve Bakanlar Kurulu’na katılacak ve geçiş döneminin bitimi sonrasında ülkedeki ilk genel seçimlerde yer almalarına izin verilecek silahlı hareketlerin liderlerinin istisna tutulması hakkında da bir tartışma yaşandığına dikkati çekti. Mevcut anayasanın 20’inci maddesi, geçiş otoritesinin kurumlarında görev alan isimlerin, yaklaşan seçimlere katılım gösteremeyeceğini öngörüyor.
İlgili bir kaynak da anlaşmazlık yaşanan noktalar üzerinde uzlaşı sağlanması halinde tarafların, ‘Sudan ordusunun’, ‘Hızlı Destek Kuvvetlerinin’ ve silahlı hareketlerin savaşçılarının bir ulusal orduya entegre edilmesine ilişkin bir anlaşma imzalanması amacıyla güvenlik düzenlemeleri meselesinin müzakere sürecini hızlandırmaya başlayacaklarına dikkati çekti.
Hartum’daki müzakerelere katılan Devrimci Cephe heyeti, Adalet ve Eşitlik Hareketi’nden Ahmed Tagad Lisan’ı, SPLM– N’den Yasir Arman’ı ve Sudan Kurtuluş Hareketi’nin Suliman Arcua Minnawi (Minni Minnavi) kanadından Muhammed Beşir Abdullah’ı içeriyor.
Öte yandan Hamduk, SPLM- N Başkanı Abdulaziz el-Hillu’nun saldırgan eylemleri sona erdirme yönündeki kararını memnuniyetle karşılarken, kararı ‘iyi niyet’ göstergesi olarak niteledi. Sudan Başbakanı, hükümetinin çatışma bölgelerindeki vatandaşların çektiği acılara son vermek için barış sağlama arzusuna dikkati çekti.
SPLM-N, kontrolü altındaki tüm bölgelerde 1 Temmuz 2020 tarihinden 31 Ocak 2021 tarihine kadar 7 ay boyunca saldırgan eylemleri sona erdirme yönündeki kararını tek taraflı uzatarak, Sudan’daki çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesine olanak tanıyan iyi niyet göstergesi ortaya koydu.
Hillu yaptığı açıklamada, hareketin güçlerine, kendini savunma ve sivillerin korunması durumları dışında düşmanca eylemlerden kaçınmaya çağrısında bulundu.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.