Beyrut'taki Irak heyeti, Lübnan’ın gıda maddeleri ile yakıt değişimini tartışıyor

Lübnan Başbakanı Hasan Diyab, Iraklı heyeti ağırladı (Lübnan Medya Ajansı)
Lübnan Başbakanı Hasan Diyab, Iraklı heyeti ağırladı (Lübnan Medya Ajansı)
TT

Beyrut'taki Irak heyeti, Lübnan’ın gıda maddeleri ile yakıt değişimini tartışıyor

Lübnan Başbakanı Hasan Diyab, Iraklı heyeti ağırladı (Lübnan Medya Ajansı)
Lübnan Başbakanı Hasan Diyab, Iraklı heyeti ağırladı (Lübnan Medya Ajansı)

Petrol ve tarım bakanlarından oluşan bir Irak heyeti, dün Beyrut ziyaretlerinde yaptığı açıklamada, Irak’a ait petrol türevlerinin Lübnan gıda ve tarım ürünleri ile değişimini önerdi. Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Hasan Diyab ile gerçekleştirilen görüşmeler sonrasında konuları takip etmek üzere komiteler oluşturuldu. Toplantılar, ilgili bakanlar arasındaki ikili görüşmeler ile son buldu.
Başbakan Hasan Diyab; Iraklı Petrol Bakanı Abdulcabbar İsmail, Tarım Bakanı Muhammed Kerim Casim ve diğer isimlerin bulunduğu Iraklı bir heyet ile sabah saatlerinde bir araya geldi. Taraflar, başta ticari ve tarımsal mübadele ile enerji ve turizm alanlarında işbirliği olmak üzere tüm alanlarda ikili ilişkileri geliştirmenin yollarını tartıştı.
Bakan İsmail, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, “Birkaç konuyu masaya yatırdık. Bunlardan en önemlileri ise, Lübnan'ın koronavirüs salgınıyla mücadele deneyiminden nasıl yararlanılacağı ve bilhassa Irak'ın şu anda en yüksek vaka oranlarını kaydettiği sırada iki ülke arasındaki ortak işbirliği olasılığının neler olduğuydu. Lübnan hastanelerine giden Iraklılar için Lübnan sağlık hizmetlerinin türünü geliştiren yeni bir anlaşmadan, aynı zamanda daha önce tarım, tarımsal ıslah ve tarımsal endüstriler alanında çalışan Lübnan şirketlerinin Irak'a nasıl iade edileceğinden bahsettik. Hele ki Irak gelecek vaat eden bir pazar iken. Zira son iki yılda, tarımsal üretim hacminde yaşanan büyük gelişme, gıda endüstrilerinin varlığı için büyük fırsatlar doğurdu” dedi.
Lübnan Enerji Bakanı Rimun Gacar ise şu açıklamalarda bulundu:
“Irak Enerji Bakanı ile en önemlisi Lübnan elektrik çıkarını gözeten petrol türevleri ithalatı olmak üzere çeşitli konulardan konuştuk. Karşılığında Irak pazarı ise para yerine tarımsal ve endüstriyel malzemeleri, aynı zamanda Irak limanından Lübnan limanına giden gemiler aracılığıyla Sonatrach ile takip ettiğimiz aynı ithalat yöntemiyle alabilir. Genel çerçeveyi kurduk. Irak ile gerekli miktarlarda işbirliği yapma niyeti mevcut. Koşulların, kalitenin ve fiyatın bize uygun olup olmadığını görecek, konu hakkında kısa sürede net bir görüşe sahip olacağız. Devlet mülkiyetindeki Irak şirketinin bu miktarı bize sağlama kapasitesini yoklayacak görüşmeler var. Şartlar ile ilgili henüz bir fikrimiz yok. Irak, Lübnan'a bu tür petrol tedarik etmeye istekli olduğunu belirtti. Konuyu Bakanlar Kuruluna sunacağım, uzun sürmeyecek.”
Bakan Gacar, ürünlerin mübadelesi konusunda ise “Bize yakıt türevleri sağlama karşılığında gıda ve tarım ürünleri istiyorlar” ifadelerini kullandı.



Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
TT

Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Bağdat'taki diplomatik kaynaklar, Iraklı yetkililerin İsrail-İran savaşına sürüklenmekten korktuğunu ve bunu ‘Irak için, ülkenin üçte birini işgal eden DEAŞ’ın oluşturduğu tehditten daha tehlikeli bir beka sorunu’ olarak gördüklerini açıkladı.

Kaynaklar, DEAŞ’ın Irak’ın bedeninden atılması gereken yabancı bir cisim olduğunu, özellikle de Bağdat'ın DEAŞ’la mücadelesinde uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü, ancak savaşın Irak'ın birliğini tehdit ettiğini belirttiler.

Söz konusu ‘beka sorunu’ aşağıdaki maddelerle açıklanabilir:

* Savaşın patlak vermesiyle Bağdat, Azerbaycan ve diğer kanallar aracılığıyla İsrail'den, Irak topraklarından kendisine yönelik herhangi bir saldırıya ‘katı ve acı verici’ misilleme yapacağına dair mesajlar aldı. Mesajlarda, Iraklı yetkililer kendi topraklarından başlatılan saldırılardan sorumlu tutuluyordu.

* Washington, önceki tavsiyelerinden doğrudan uyardı ve İran yanlısı grupların düzenleyeceği saldırıların yol açabileceği ağır sonuçlara dikkati çekti.

hnjıo
Koordinasyon Çerçevesi destekçileri, Irak güvenlik güçlerinin ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği'ne giden köprüyü kapatmak için kurduğu barikatın üzerine İran bayrağı dikiyorlar (AP)

* Iraklı yetkililer, ‘felaket senaryosu’ olarak nitelendirdikleri bir durumun yaşanmasından yani Irak'taki silahlı grupların İsrail'e saldırmasından ve İsrail'in de savaşın başında Lübnan'daki Hizbullah liderlerine veya İranlı generallere ve bilim adamlarına yaptığı gibi bir dizi suikast düzenlemesinden endişe duyuyorlardı.

* Kaynaklar, milislere ağır darbeler indirilmesinin Şii sokakları kızıştıracağını ve bu durumun dini otoriteyi sert bir tavır almaya iteceğini, bunun da krizin Şii-İsrail çatışmasına dönüşmesine yol açacağını belirtti.

* Bu senaryo, Irak'ın o dönemdeki Şii bileşeninin Irak'ı önlenebilir bir savaşa sürükleme sorumluluğunu üstleneceği endişelerini uyandırdı.

* Diğer bir tehlike ise Kürtlerin, Irak yönetiminin tek bir bileşeni temsil ediyormuş gibi davrandığını, ülkenin savaşlardan yorulduğunu ve bölgenin Bağdat'tan uzak durmayı tercih ettiğini, çünkü ona yaklaşmanın istenmeyen savaşlara sürüklediğini ilan etme olasılığı.

* Muhammed Şiya es-Sudani hükümeti kararlılık ve bilgelikle hareket etti. Farklı kesimlere göre ülkenin birliğini tehdit eden herhangi bir çatışmaya sürükleme girişimine müsamaha göstermeyeceğini bildirdi ve diğer yandan bölgesel ve uluslararası güçlerle, özellikle Amerika ile iletişim kanallarını açık tuttu.

cvfbghjuk
Iraklı milisler, geçtiğimiz ekim ayında Bağdat'ta İran'ın İsrail'e verdiği yanıtı kutlarken (Reuters)

* Iraklı yetkililer, İranlı yetkililerin milis grupları savaşa katılmaya teşvik etmek yerine sükuneti korumaya teşvik eden tutumundan yararlandı.

* Bir başka önemli faktör ise silahlı grupların, özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın maruz kaldığı saldırılar ve İsrail’in İran’ın derinliklerinde gerçekleştirdiği nokta atışı saldırılar, İsrail'in kendisine düşman olan örgütler hakkında kesin bilgilere sahip olduğunu ve teknolojik üstünlüğü ve bu saldırılar sayesinde hedeflerine ulaşabildiğini gösterince savaşın kendi kapasitelerinin ötesinde olduğunu fark etmeleriydi.

* Kaynaklar, baskılara ve çabalara rağmen ‘devletin kontrolü dışındaki grupların’ üç saldırı hazırlığı yaptığını, ancak yetkililerin saldırıların gerçekleştirilmesinden önce bunları engellediğini belirtti.

Kaynaklar, İsrail'in savaşı İran topraklarına taşıması ve ABD’yi İran'ın nükleer tesislerini hedef almaya teşvik etmesi nedeniyle İran'ın derin bir yara aldığını tahmin ediyor. İran nükleer programıyla ilgili gerekli tavizleri vermezse yeni bir savaşın çıkması ihtimaller dahilinde.