İsrail, ilhak haritalarını değiştiriyor

İsrail, Batı Şeria’daki sokakların çoğunu kontrolü altında tutuyor. (AFP)
İsrail, Batı Şeria’daki sokakların çoğunu kontrolü altında tutuyor. (AFP)
TT

İsrail, ilhak haritalarını değiştiriyor

İsrail, Batı Şeria’daki sokakların çoğunu kontrolü altında tutuyor. (AFP)
İsrail, Batı Şeria’daki sokakların çoğunu kontrolü altında tutuyor. (AFP)

Emel Şehade
İsrail, sessizce ve medyadan uzakta, 1 Temmuz’u Başbakan Binyamin Netanyahu’nun istediği ilhak planını uygulamadan ve Batı Şeria’daki Filistin topraklarında egemenliğini ilan etmeden bitirdi. Netanyahu, planı uygulamaya güç yetirememesi karşısında hezimete uğradığını belli etmemek için güvenlik ve ulusal çıkarların gerektirdiği gibi hareket ettiğini söyledi.
İsrail Başbakanı, resmi bir devlet kanalı aracılığıyla yaptığı açıklamada ülkesinin ABD Başkanı Donald Trump’ın planına ve dolayısıyla Batı Şeria’da toprak değişimine odaklı ilhak haritasına dair bir değişiklik uyguladığını söyledi. Planı belirlenen vakitte gerçekleştirme çabalarının başarısızlığı karşısında durumu bir başarıymış gibi göstermeye çalıştı.
Değişikliklere göre yerleşim alanlarını çevreleyen noktalar, Batı Şeria’nın merkezine doğru genişletilecek ve Yüzyılın Anlaşması kapsamında olmayan 20’den fazla yeri içerecek.
Haritaları Düzenleme Komitesi, bölgeleri genişletmeye yönelik ABD ve uluslararası tepkileri önlemek için anlaşmanın kapsamını korumaya çalışırken plandaki oranlarda değişiklik yapılmasını da önledi. Harita, Filistinli yetkililerin yerleşim alanlarını genişletme karşılığında el-Halil ve Ölü Deniz’in batısı boyunca çöl alanlarındaki toprak takasını ortaya oyuyor. Ancak İsrail, güvenliği koruma bahanesiyle Batı Şeria’daki sokakların çoğunu kontrolünde tutacak.

Engellerin üstesinden gelmek için ‘büyük bir adım’
ABD, söz konusu değişikliklerle ilgili doğrudan bir açıklama yapmadı. Ancak İsrail’i ‘Filistinliler için büyük bir adım atmaya ve Washington’ın Filistin yönetiminin muhalefetini azaltmak istediği adımı atmaya’ ikna etmek için iki taraf arasındaki görüşmeler ve İsrailli- ABD’li yetkililer arasındaki toplantılar aracılığıyla çabalarını iki katına çıkardı.
ABD’lilerin ortaya oyduğu öneriler, İsrailli politikacılar ve güvenlik yetkililerine göre İsrailli sağcıların plana muhalefetini azaltmak üzere toprakların C Bölgesi’nden B Bölgesi’ne aktarımını içeriyor.

Avi Berkovich
Tel Aviv ve Washington arasındaki telefon görüşmelerinin yanı sıra İsrail’de Netanyahu ile İsrailli ve ABD’li yetkililer arasında toplantılar da düzenlendi. Son toplantı, Washington’ın istediği ‘büyük adım’ hususunda uzlaşı arayan, ABD Başkanı’nın plan için atadığı temsilci Avi Berkovich ile oldu. Ancak toplantı hakkında yayınlanan bildiriye göre Netanyahu, ilhak planının egemenlik dayatmasına paralel olarak kısa bir süre içinde uygulanması konusunda ısrarını sürdürdü. Netanyahu, İsrail kamuoyuna 1 Temmuz’da planın uygulanmamasının, güvenlik ve siyasi sebeplere dayandığını söyledi.
Netanyahu daha fazla ayrıntıya ise yer vermedi. Likud Partisi mensuplarına da hitap eden Binyamin Netanyahu, ABD’lilerle diyalogun devam ettiğini, bunun bugün bile iyi ve yakın bir diyalog olarak kabul edilebileceğini kaydetti. İsrail Başbakanı, “İlhak süreci karmaşık ve açıklanamayacak birçok siyasi ve güvenlik ifadesi içeriyor” dedi.
Hükümet ortağı Benny Gantz, Trump’ın planını desteklemesine rağmen toplantılara katılmadı. Durum, iki ortak olan Netanyahu ve Gantz arasında plana dair anlaşmazlıkların yaşandığını ortaya koydu.
Gantz, düzenlediği basın toplantısında Yüzyılın Anlaşması’nı İsrail'in bölge ülkelerinden ve uluslararası toplumdan ortaklarla iş birliği ve koordinasyonla desteklenmesini gerektiren, doğru bir güvenlik-siyasi çerçeve olarak niteledi.

Önemli bölgesel fırsatlar
Yetkililerin Berkovich ile toplantısı sırasında ‘İsrail’in siyasi ve güvenlik çıkarlarına’ odaklanıldı. Dışişleri Bakanı Gabi Ashkenazi, ABD’li üst düzey yetkililerle yaptığı görüşmede şunları söyledi:
“İsrail, önemli bölgesel fırsatlarla karşı karşıyadır. Güvenlik istikrarı ve mevcut barış anlaşmalarına zarar vermeden dostumuz ABD ve komşu ülkelerimizle kalıcı bir diyalog sürdürerek, İsrail’in siyasi ve güvenlik çıkarlarını korumak için büyük bir sorumlulukla çalışmalıyız.”
İsrailliler, Berkovich’in ‘engelleri aşmanın önemi ve muhalefeti azaltmak için Filistinlilere kolaylıklar ve olumlu adımlar sunma gereği’ hakkındaki önerilerine yoğunlaştı. Berkovich’e göre bu tür adımlar, Arap ve Avrupa ülkelerini ‘Filistinlileri İsrail’e karşı boykotu kaldırmaya ve onunla müzakere etmeye’ ikna etme yoluna yönlendirebilir.

Ekonomik güvenlik
İsrail’in siyasi ve güvenlik çıkarları konularındaki endişesine paralel olarak ekonomik güvenlik önerisi de ortaya koyuldu. Ancak bambaşka bir şekilde… İşadamları, ilhak planının ekonomik güvenliğe zarar verdiği hususunda uyarı yaparken 136 işadamı, Netanyahu ve Savunma Bakanı Benny Gantz’a hepsinin imzaladığı bir mektup gönderdi.
Mektup, “Şu anda açık olan şey, İsrail vatandaşlarını tehdit eden sosyal ve ekonomik belirsizliktir. Tek taraflı ilhak, işadamları, çalışanlar, işçiler ve aileler için tüm ekonomiyle ilişkili görünen bir yönetim şeklidir” ifadelerine yer verildi. İşadamları, ‘koronavirüsün neden olduğu ekonomik krizin büyüklüğüne, işsizlik ödeneği alan yüz binlerce kişinin koşullarına ve mevcut dönemle ilgili hükümetin öncelik ölçeğini formüle etme gereğine’ dikkat çektiler.

Netanyahu’nun ağaçtan inme girişimleri
Haaretz gazetesi, ‘Netanyahu’nun bataklığı’ ve ‘Ağaçtan inme girişimleri’ manşetine yer verdi. Bazı kesimler, Gantz ile olan anlaşmazlığın sadece planı uygulama başarısızlığını haklı çıkarma girişimi olduğunu savunurken Haaretz ise “Netanyahu başını belaya sokamaz” ifadelerine yer verdi.
Haaretz’de yayınlanan yazırda şu ifadeler kullanıldı:
“Netanyahu ve Gantz, İsrail’in bir Filistin intifadası ve bölgesel genişleme riski olmadan toprakları ilhak edemeyeceğini iyi biliyor. Aynı şekilde ilhakın, çatışmanın tek çözümü olan iki devletli çözümü zayıflattığının da farkında… Bu durumun, Netanyahu açısından önemli olduğu şüphelidir. Tıpkı Gantz gibi. İlhakın, İsrail’in iki uluslu bir devlet haline gelmesine yol açacağı veya resmi bir Apartheid rejimine alternatif olacağı bilinmelidir.”

İlhakı uygulama konusunda isteksizlik
Hükümet komitelerinin ilhakın 1 Temmuz’da uygulanamamasına dair tartışmalar çerçevesinde düzenlediği toplantılarda ilhak tarihi konusundaki söylemlerinin, ‘planın uygulanmasını sağlamak için adımlar atmadan sağcıların öfkelerini engellemek amacıyla medyanın pazarlanmasından’ başka bir şey olmadığı belirtildi.
Savunma Bakanlığı Komitesi konuyu derinlemesine görüşmedi. Yurt dışındaki İsrailli temsilciler de dünyaya açıklanması gereken politikalarla ilgili en son gelişmelerden haberdar değildi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, hükümetin yasal danışmanı Avichai Mandelblit ile koordinasyon halinde, ilhak öncesinde incelenmesi gereken yasal konuları içeren bir belge hazırladığını ancak belgenin etkili bir şekilde incelenmediğini bildirdi.
Ulusal Güvenlik Otoritesi İstihbarat Departmanı Başkanı Rani Bild, Knesset’teki Devlet Kontrol Komitesi’ndeki bir tartışmada ilerleyen günlerde küçültülmüş bir kabine ile ilhak konusunda derinlemesine bir inceleme yapılacağını belirtti. Egemenlik dayatmasının olası sonuçlarıyla ilgili tartışma sürerken Ulusal Güvenlik Otoritesi de geçen ay Başbakan ve bir grup güvenlik yetkilisine sunulan ‘ilhakın sonuçlarına’ dair bir belge hazırladı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan Genel Diplomasi Genel Müdür Yardımcısı Noam Katz, bakanlığının hangi senaryolara hazırlanacağını ve çalışanlarının dünya liderlerinin ilhak konusundaki sorularına nasıl cevap vereceğini bilmediğine vurguladı. Katz, “Dışişleri Bakanı, bakanlıkta tüm farklı olasılıklara hazır olacak ve sürekli olarak güncellenecek bir ekip oluşturmak için açık talimat verdi” dedi.



İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'da bir camiyi yaktı

Filistinli bir çiftçi (solda), Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşan İsrailli yerleşimciyi engellemeye çalışıyor. (AFP)
Filistinli bir çiftçi (solda), Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşan İsrailli yerleşimciyi engellemeye çalışıyor. (AFP)
TT

İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'da bir camiyi yaktı

Filistinli bir çiftçi (solda), Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşan İsrailli yerleşimciyi engellemeye çalışıyor. (AFP)
Filistinli bir çiftçi (solda), Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşan İsrailli yerleşimciyi engellemeye çalışıyor. (AFP)

Filistinli bir aktivist, bu sabah erken saatlerde Batı Şeria'nın kuzeybatısındaki Salfit'te yerleşimcilerin bir camiyi yakıp duvarlarına ırkçı sloganlar yazdığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, yerleşim faaliyetlerine karşı mücadele eden aktivist Nazmi Selman, “Yerleşimciler bugün şafak vakti Deyr İstiya ve Kifl Haris kasabaları arasında, Salfit'in kuzeybatısında bulunan el-Hace Hamide Camii'ni yakınca bölge sakinleri şaşkına döndü” dedi.

“Yerleşimciler caminin girişine yanıcı maddeler döktüler, ancak bölge sakinlerinin müdahalesi yangının tüm camiye yayılmasını engelledi” diyen Selman, ‘yerleşimcilerin caminin duvarlarına Araplara ve Müslümanlara karşı ırkçı sloganlar yazdıklarını’ belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise dün, Batı Şeria'da İsrailli yerleşimcilerin son şiddet dalgasının, ABD'nin desteklediği ateşkes çabalarını baltalayabileceğinden endişe duyduğunu ifade etti. Batı Şeria'daki olayların Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi tehlikeye atıp atmayacağına ilişkin bir soruya yanıt veren Rubio, “Umarım böyle bir şey olmaz... Böyle bir şey beklemiyoruz. Bunun olmaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı.

fr
İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşmaya çalışıyor. (AFP)

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir de dün, Filistinlileri hedef alan bir dizi saldırının ardından Batı Şeria'daki yerleşimci şiddetini durdurma sözü verdi.

İsrail polisi ve ordusu, Batı Şeria'nın Tulkerim kenti yakınlarında Filistinlilerin yaralandığı ve mülklerin tahrip edildiği çatışmaların ardından güvenlik güçlerinin bir dizi yerleşimciyi gözaltına aldığını açıkladı.

Ordu, ‘maskeli İsrailli sivillerin Filistinlilere saldırıp bölgedeki mülklere ateş açması’ üzerine güçlerini bölgeye gönderdiğini ve yaralanan dört Filistinlinin tedavi için hastaneye sevk edildiğini belirtti.

Zamir “İsrailli sivillerin Filistinlilere saldırdığı son şiddet olaylarından haberdarız. Bu olayları şiddetle kınıyorum” şeklinde konuştu.

Zamir, ordunun ‘yasalara uyan halkın itibarını zedeleyen küçük bir azınlığın suçlu davranışlarını hoş görmeyeceğini’ ifade etti. İsrail, 1967'den beri Batı Şeria'yı işgal altında tutuyor ve 500 binden fazla İsrailli, Filistin topraklarındaki yerleşim yerlerinde yaşıyor.

Yerleşimciler Filistinlilere karşı şiddet eylemleri gerçekleştiriyor ve Filistinliler, İsrail güçlerinin genellikle saldırganları tutuklamadığından şikâyet ediyor. Batı Şeria'daki tüm yerleşim yerleri uluslararası hukuka göre yasadışı.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Ekim 2025'in 2006'da bu tür saldırıların kaydedilmeye başlanmasından bu yana en şiddetli ay olduğunu ve 264 saldırının can ve mal kaybına yol açtığını belirtti. İsrail makamları, faillerin neredeyse hiçbirini sorumlu tutmadı. 2023 Ekim ayında Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinden bu yana Batı Şeria'da şiddet artıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre, savaşın başlamasından bu yana Batı Şeria'da en az bin 3 Filistinli İsrail güçleri ve yerleşimciler tarafından öldürüldü. Aynı dönemde, İsrail'in resmi rakamlarına göre, Batı Şeria'da Filistinliler tarafından düzenlenen saldırılarda askerler de dahil olmak üzere 43 İsrailli öldürüldü.


İsrail Savunma Bakanı Gazze Şeridi'ndeki tüm tünellerin yıkılması talimatını verdi

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)
İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Gazze Şeridi'ndeki tüm tünellerin yıkılması talimatını verdi

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)
İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün (Cuma), ordunun Gazze Şeridi'ndeki tüm Hamas tünellerini “son tünele kadar” imha etmesini ve ortadan kaldırması talimatını verdiğini açıkladı.

Katz, X hesabındaki mesajında şu ifadeleri kullandı:  “Tüneller olmazsa Hamas da olmaz.” Geçen ay Katz, Gazze'yi silahsızlandırma sürecinin sadece grupları silahsızlandırmakla sınırlı olmadığını, aynı zamanda Hamas'ın tünel ağının tamamen yok edilmesini de içerdiğini belirtmişti. Alman Haber Ajansı  DPA'ya göre, ordu İsrail kontrolündeki sarı bölgede tünellerin yıkımını  öncelik hale getirdi.

Görsel kaldırıldı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusı  İsrail'in kontrolündeki Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü temsil eden sarı hattın doğu tarafında, Hamas unsurlarının tünellerde hala saklandığını tahmin ettiklerini belirtti.


Knesset, Batı Şeria'daki bölgelerin ilhakına giden yolu onayladı

İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminde göndere çekilen İsrail bayrağı, 14 Ağustos 2025 (Reuters)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminde göndere çekilen İsrail bayrağı, 14 Ağustos 2025 (Reuters)
TT

Knesset, Batı Şeria'daki bölgelerin ilhakına giden yolu onayladı

İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminde göndere çekilen İsrail bayrağı, 14 Ağustos 2025 (Reuters)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminde göndere çekilen İsrail bayrağı, 14 Ağustos 2025 (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, şu anda ülkeyi ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in önünde kendisini utandırmamaları için iktidar koalisyonu üyelerine çağrıda bulundu. Diğer yandan Knesset dün Batı Şeria'nın bazı bölgelerine egemenlik uygulanmasına yönelik iki yasa tasarısını onayladı.

Tekliflerden biri Noam Partisi'nden Avi Maoz tarafından, diğeri ise muhalefet partisi Yisrael Beiteinu'nun (Evimiz İsrail) lideri Avigdor Liberman tarafından sunuldu.

İlk yasa tasarısı, 120 milletvekilinin 25'inin (24 hayır) oyuyla kabul edildi. Bu, muhalefetin 52 milletvekilinin tamamı hazır bulunmuş olsaydı tasarıyı reddedebileceği anlamına geliyor. Ancak, 28 milletvekili hazır bulunmadığı için tasarı kabul edildi.

Netanyahu, ilhakı destekleyen Likud Partisi üyelerinden oylamada çekimser kalmalarını istemişti. Mevcut milletvekilleri bu isteğe uydu, ancak eski Knesset Başkanı Yuli Edelstein hariç. Edelstein tasarıyı destekleyerek belirleyici oyu kullandı.

sfrt
ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, dün Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. (AP)

Ultra-Ortodoks Birleşik Tevrat Yahudiliği ittifakının iki fraksiyonundan biri olan Degel HaTorah Partisi’nin, İsrail'i en büyük müttefiki olan ABD ile karşı karşıya getirdiği için yasaya karşı oy kullanması dikkat çekiciydi.

Knesset, Kudüs'ün güneyindeki Ma'ale Adumim yerleşimini derhal ilhak etmeyi ve bu bölge üzerinde tam İsrail egemenliği kurmayı öngören Liberman'ın tasarısını onayladı. Tasarı, 31'e karşı 9 oyla kabul edildi.

“Her gün ilhak uyguluyoruz”

İki tasarı da ilk okumadan geçti. Her birinin yasa haline gelmesi için, bir yıla kadar sürebilecek uzun bir görüşme sürecinden geçmesi gerekiyor.

Knesset yasasına göre, her yasa tasarısı bir parlamento komitesi tarafından incelenip, ilk okuma oylaması için genel kurula yeniden sunulacak, ardından komiteye geri dönüp ikinci ve üçüncü okumadan geçecek.

Ancak, sağ kanattaki ve muhalefetteki girişimciler, iki devletli çözüme direnme çabalarının bir parçası olarak ilhak sürecini sürdürmeye kararlı.

İsrail Eğitim Bakanı Yoav Kisch, hükümet adına ilk tasarıya yanıt vererek, ilhakı ilke olarak destekleyen tutumunu ortaya koydu.

sd
Geçtiğimiz pazartesi günü Filistinliler zeytin hasadı yaparken Ramallah'ın dışındaki bir köyde konuşlanmış İsrail askerleri (AFP)

Kisch şunları söyledi: “Biz ilhak konusunda kararlıyız. Ancak ilhak, muhalefet veya hoşnutsuz siyasi güçlerin önerdiği yasa tasarılarıyla gerçekleşmez. Hükümet olarak, ilhakı her gün, sözlerle değil, sahada eylemlerle uyguluyoruz. Ülkenin işlerini yönetme konusundaki benzersiz yaklaşımımızla, ilhakı daha iyi yollarla gerçekleştireceğiz.”

Avrupa'nın olası tepkisi

İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndaki uzmanlar ve eski yetkililer, ilhak yasalarının İsrail'in dünyadaki konumuna ve Avrupa ve diğer Batı ülkelerinde düşmanca tepkilere yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.

İsrail Kanal 12 televizyonu, Dışişleri Bakanlığı Siyasi-Stratejik Departmanı eski direktörü Aliza Bin Noun'un “Baskı artıyor, ancak henüz zirveye ulaşmadık” şeklindeki sözlerini aktardı.

Uzmanlar, Avrupa ülkelerinin Filistin topraklarının ilhakına ya da savaşın genişlemesine karşı İsrail’e karşı atabileceği siyasi adımlara örnekler sundular. Bunlar arasında, Avrupa Birliği (AB) ile İsrail arasındaki ticari, siyasi ve kültürel ilişkileri düzenleyen Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınması, Horizon bilim programı kapsamındaki hibelerin durdurulması, İsrailli yetkililerin Avrupa ülkelerine girişine yönelik yasağın genişletilmesi, silah satışının yasaklanması, İsrail’den gelen turistlerden vize talep edilmesi, ekonomik boykot uygulanması (özellikle de yerleşim birimlerinde üretilen ürünlere karşı) ve diğer bazı devletlerin Filistin devletini tanıması yer alıyor.

dfrgthy
İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşimini genişletmek için bir harita sunuyor. (Arşiv – AFP)

Aliza Bin Noun, “Dost ülkeler ortaklık anlaşmasını durdurmayı başardılar, ancak onlardan gelen mesajlar, anlaşmanın askıya alınmasına uzun süre karşı çıkmanın mümkün olmayacağı yönünde” dedi.

İsrail'in eski AB ve NATO Büyükelçisi ve İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın eski Birleşmiş Milletler (BM) departmanı başkanı Aharon Leshno-Yaar, “İlhak sadece Avrupalıları kızdırmakla kalmayacak, bundan daha fazlasına yol açacak. Bu adım bizi Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) götürecek ve bu da dünyadaki her İsrail vatandaşı için bir tehdit oluşturacak” ifadelerini kullandı.

Leshno-Yaar sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca önemli olan, İsrail'e yaklaşmamanın daha iyi olduğu yönünde gelişen atmosferdir. Bu, öncelikle iş adamları, büyük uluslararası şirketler ve akademik çevreler için geçerlidir. Bu çevrelerde, İsrail'deki üniversitelere ve araştırmacılara yönelik açık veya gizli boykotlara yönelik adımlar her gün atılmaktadır. Tehlike budur ve bunlar önceden bilinemeyecek şeylerdir. Bizi endişelendirmesi gereken şey budur ve bu bir gerçeklik haline gelmiştir… Batı Şeria veya Gazze Şeridi'nin bir kısmının ilhakı, Avrupa ülkelerini ciddi adımlar atmaya itecek ve dünya tarafından çok ciddi bir suç olarak değerlendirilecektir. Avrupa'nın atacağı adımlar, İsrail'in hamlesinin ciddiyetine bağlı olarak kademeli olabilir veya bir anda gelebilir.”

Baskı ve barış anlaşmaları

İsrail'in eski Berlin Büyükelçisi Jeremy Issacharoff, ilhak planını uygulamaya koymanın veya savaşı genişletmenin ‘İsrail'in en yakın dostları olan ABD ve Almanya'nın bile kontrol edemeyeceği ve artan baskı çağrısı yapan ülkelere karşı durmaya devam edemeyeceği bir şey’ olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Issacharoff, “Asıl soru, Başkan Donald Trump'ın Netanyahu uğruna İsrail ile ne kadar izole olmaya razı olacağıdır. Trump, İsrail'e yönelik politikasını değiştirmesi için önemli siyasi ve iç baskı altında” dedi.

Issacharoff sözlerini şu ifadelerle bitirdi: “İlhak, bölgedeki ilişkilerimiz için bir tehdit oluşturuyor. Sonuçları, İbrahim Anlaşmaları'nı zayıflatmaktan Mısır ve Ürdün ile barış anlaşmalarını zayıflatmaya kadar uzanacak. İsrail için Mısır ve Ürdün ile barış anlaşmaları son derece önemlidir. Etkisi, büyükelçiliklerin kapatılması gibi sembolik olabilir, ancak barış anlaşmalarının iptal edilmesine ve hatta İsrail'e karşı askeri provokasyonlara da yol açabilir.”