İran tümeninde koronavirüs ve ABD yaptırımları nedeniyle rekor düşüşhttps://turkish.aawsat.com/home/article/2371526/iran-t%C3%BCmeninde-koronavir%C3%BCs-ve-abd-yapt%C4%B1r%C4%B1mlar%C4%B1-nedeniyle-rekor-d%C3%BC%C5%9F%C3%BC%C5%9F
İran tümeninde koronavirüs ve ABD yaptırımları nedeniyle rekor düşüş
Tahran’da bir döviz bürosu çalışanı (Reuters-Arşiv)
Londra/Şarku’l Avsat
TT
TT
İran tümeninde koronavirüs ve ABD yaptırımları nedeniyle rekor düşüş
Tahran’da bir döviz bürosu çalışanı (Reuters-Arşiv)
İran tümeni, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve ABD yaptırımlarının ekonomi üzerindeki baskıları nedeniyle serbest piyasada dolar karşısında rekor düşüşe geçti.
İran'da serbest döviz piyasasını takip eden Bonbast.com’a göre serbest piyasada doların satış kuru 215 bin 500 tümene kadar çıktı.
Donya-e-Eqtesad sitesi ise doların satış kurunun 215 bin 250 olduğunu duyurdu.
ABD Başkanı Donald Trump, Mayıs 2018’de İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekilerek, Tahran’ın ekonomisine büyük baskı yapan yaptırımları yeniden uyguladı.
Petrol fiyatlarındaki düşüş, Ortadoğu’da koronavirüs kaynaklı en fazla ölümün yaşandığı ülkedeki ekonomik krizin derinleşmesine katkıda bulundu.
İran para birimindeki düşüş, Merkez Bankası Başkanı Abdulnasır Hemmati’nin, para piyasasını dengelemek için yüz milyonlarca dolar pompaladıkları konusunda güvence vermesine rağmen devam etti.
ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulaması nedeniyle ekonominin etkileneceğinden korkan İranlılar arasında ABD dolarının yoğun talep görmesi nedeniyle Tümen Eylül 2018’deki değerinin yaklaşık yüzde 70’ini kaybetti.
Tahran yönetimi, Nisan ayında dolar kurunu 42 bin seviyesinde sabitlemişti. Bu, daha çok devlet destekli gıda ve ilaç ithalatı için kullanılıyor.
Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.
İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.
Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;
“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”
Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.
Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.
İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)
Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.
Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.
Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.
İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.
Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.
Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.
Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.
Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.
ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.
Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.
Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.
BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.
Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.
ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.
ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة