İnsanların çoğu koronavirüsü yaymazken bazıları neden süper bulaştırıcı oluyor?

Artan kanıtlar, enfekte kişilerin çoğunun virüsü yaymadığını gösteriyor

Bilim insanları bu duruma çevresel ve biyolojik bir dizi faktörün neden olduğunu belirtiyor (The New York Times)
Bilim insanları bu duruma çevresel ve biyolojik bir dizi faktörün neden olduğunu belirtiyor (The New York Times)
TT

İnsanların çoğu koronavirüsü yaymazken bazıları neden süper bulaştırıcı oluyor?

Bilim insanları bu duruma çevresel ve biyolojik bir dizi faktörün neden olduğunu belirtiyor (The New York Times)
Bilim insanları bu duruma çevresel ve biyolojik bir dizi faktörün neden olduğunu belirtiyor (The New York Times)

Dünyanın pek çok yerinde artan koronavirüs tanıları göz korkutucu görünse de durumun aslında göründüğü kadar endişe verici olmayabileceği belirtiliyor.
Örneğin İtalya’da bilim insanları virüsün ilk örneklerine ulaşabilmek için depolanmış atık su örneklerini inceledi. Araştırmacılar geçen hafta virüsün 18 Aralık’ta Torino ve Milano’da olduğunu belirtti. İki ay sonra İtalya’nın kuzeyindeki hastaneler Kovid-19 hastalarıyla dolup taşmaya başlayacaktı. Aralık’ta görülen virüsler yavaş yavaş kayboldu.
Her ne kadar garip olsa da bu bilgilerin birbiriyle çelişmediği belirtildi. Enfekte olan kişilerin pek çoğu virüsü bir başkasına bulaştırmıyor. Virüsün pek çok kişiye yayılmasına az sayıda kişi neden oluyor.
Washington’ın Bellevue kentinde Hastalık Modelleme Enstitüsü’nde araştırma yapan Ben Althouse, “Bunu çırayla ateş yakmak gibi düşünebiliriz. İlkinde denersiniz tutuşmaz, ikincisinde de tutuşmaz, fakat üçüncü sefer hedefe ulaşarak bir anda ateşi alevlendirir” dedi.
Bilim insanları bazı kişiler virüsü yayarken bazılarınınsa yaymamasının pandeminin kontrol altına alınması konusunda çok önemli olduğunu belirtiyor.
Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’nda epidemiyolog Adam Kucharski, “Diğer türlü virüsün hep bir adım gerisinde olursunuz” ifadelerini kullandı.
Virüs Çin’de ilk ortaya çıktığında, epidemiyologlar virüsün insandan insana nasıl bulaştığı anlamak için uzun süre uğraştı. Bilim insanları ilk olarak her hastanın virüsü bulaştırdığı ortalama insan sayısını hesaplamadı.
Bu sayının ikiyle üç arasında olduğu tahmin ediliyordu. İnsanların hareketinin virüsün yayılmasıyla doğrudan bağlantısının olması nedeniyle kesin sayının tespit edilmesinin neredeyse imkansız olduğu ifade edildi. Örneğin Massachusetts, Mart’ın başında 2,2 olduğu düşünülen sayıyı Mart’ın sonunda 1’e düşürdü.
Uzmanlar bu ortalama sayının da yanıltıcı olabileceğini çünkü kişiden kişiye değişme ihtimalinin de bulunduğunu söylüyor. Örneğin, 10 kişiden 9’u virüsü yaymıyorsa ve 10. kişi 20 kişiye bulaştırıyorsa ortalama sayı yine 2 oluyor.
Grip ve çiçek hastalığı gibi bazı hastalıklarda insanların çoğu belli düzeyde kişiye patojeni bulaştırıyor. Bu hastalıklar düzenli ve yavaş biçimde yayılma eğilimi gösteriyor.
Emory Üniversitesi’nde doktor araştırma görevlisi Kristin Nelson, “Grip gerçekten çok ağır adımlarla ilerleyebilir” dedi.
Fakat SARS ve kızamık gibi diğer hastalıklar, az sayıda kişinin hastalığı yaymasıyla bir anda patlamaya daha yatkındır.
Bilim insanları yeni enfeksiyonların yüzde 80’inin hastalığa yakalanan kişilerin yüzde 10’undan kaynaklandığı düşünüyor.
Geçen hafta yayımlanan bir araştırmada yalnızca yüzde 2’lik bir kesimin enfeksiyonların yüzde 20’sinden sorumlu olduğu belirtilmişti.
Dr. Nelson, biyolojik farklılıkların çok önemli olduğunu ifade ediyor. Ancak Nelson’a göre koşullar biyolojik farklardan çok daha önemli.
Japonya’da yapılan bir çalışmada virüsün bakım evlerinde, restoranlarda, barlarda, iş yerlerinde, konserlerde yayıldığını ortaya kondu.
Uzmanlar daha önce de çok fazla sayıda insana virüs bulaştıran kişilerin genetik durumlar, toplumsal alışkanlıklar ya da basit şekilde yanlış zamanda yanlış yerde bulunmasıyla “süper bulaştırıcı” olabileceğini söylemişti.



Netflix izleyicileri finaliyle akılda kalan gizli cevheri yeni keşfediyor

Pandora, 54. Güney Kore Büyük Çan Ödülleri'nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 10 adaylık kazanmıştı (Netflix)
Pandora, 54. Güney Kore Büyük Çan Ödülleri'nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 10 adaylık kazanmıştı (Netflix)
TT

Netflix izleyicileri finaliyle akılda kalan gizli cevheri yeni keşfediyor

Pandora, 54. Güney Kore Büyük Çan Ödülleri'nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 10 adaylık kazanmıştı (Netflix)
Pandora, 54. Güney Kore Büyük Çan Ödülleri'nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 10 adaylık kazanmıştı (Netflix)

Güney Kore yapımı felaket filmi Pandora, Netflix'te sinemaseverlerle buluşuyor. Fukuşima nükleer faciasından esinlenen film, çarpıcı finaliyle izleyenleri derinden sarsıyor.

Ödüllü sinemacı Park Jung-woo'nun yazıp yönettiği Pandora, Aralık 2016'da Güney Kore'de vizyona girmiş ve yayın devine ön satış yapılan ilk Kore filmi olma unvanını kazanmıştı.

"En iyilerden"

Netflix, Pandora'nın dünya çapındaki yayın haklarını film vizyona girmeden üç hafta önce satın almış ve 190 ülkede gösterime sunmuştu. Filmde Kim Nam-gil, Kim Young-ae ve Jung Jin-young gibi ünlü isimler yer alıyor.

Filmin konusu ise Hanbyul Nükleer Santrali'nde çalışan genç tamirci Jae-hyeok'un etrafında şekilleniyor. Babası ve ağabeyini santraldeki iş kazaları nedeniyle kaybeden Jae-hyeok, tehlikeli işini bırakıp kasabadan ayrılmanın hayalini kurarken, ailesine duyduğu sorumluluk yüzünden görevini sürdürmeye devam ediyor. Ancak büyük bir depremin bölgeyi sarsmasıyla birlikte santralde felaket boyutunda bir patlama yaşanıyor.

Sinema yazarlarından genel olarak olumlu yorumlar alan film için bir eleştirmen şu ifadeleri kullanıyor:

Önemli bir film. Son dönemin büyük bütçeli Kore felaket filmleri arasında en iyilerden. Park Jung-woo için de güçlü bir geri dönüş.

Bir başka incelemedeyse şöyle deniyor:

Pandora, günümüz toplumunun en büyük korkularını bir araya getiriyor. Fazla gürültülü ve biraz dağınık bir aksiyon-drama olsa da işini başarıyla yapıyor.

İzleyiciler de filme övgüler yağdırıyor. Bir sinemasever, "Aile bağlarının değerini hatırlatan çok etkileyici bir film. Ayrıca oyuncuların diyalogları da çok iyi yazılmış" dedi.

"Hollywood filmlerinin yüzde 90'ına taş çıkartıyor"

Bir diğer izleyiciyse şu yorumu yaptı:

Çok gerçekçi, duygusal ve çarpıcı bir film. Hükümetin o kahramanların ailelerine bir şey yapıp yapmadığını merak ediyorum. Genel olarak harika bir film olmuş, ekibi tebrik ediyorum.

Bazı izleyicilerse filmi Hollywood yapımlarıyla kıyasladı:

Son dönemdeki Hollywood filmlerinin yüzde 90'ına taş çıkartıyor. Hikaye öyle içine çekiyor ki, bazı karakterleri kendi ellerinizle boğmak istiyorsunuz! Ayrıca, böyle bir durumda çoğu hükümetin nasıl davranacağını da çok iyi yansıtıyor.

Duygusal anlamda etkilenen izleyicilerden biri, "Hayatta hiçbir film beni ağlatmaz sanıyordum ama yanılmışım. 50 yaşında bir savaş gazisini bile ağlatan bir film olmuş. Tebrikler" derken, bir diğeri de ekledi: 

Kesinlikle izlenmesi gereken, sürpriz finali ve oyunculuk performanslarıyla öne çıkan çok iyi bir film. Oyunculara alkış.

Independent Türkçe, Express, Mirror