Tokyo’da Yuriko Koike valilik seçimini yeniden kazandı

Yuriko Koike (İHA)
Yuriko Koike (İHA)
TT

Tokyo’da Yuriko Koike valilik seçimini yeniden kazandı

Yuriko Koike (İHA)
Yuriko Koike (İHA)

Japonya’da bugün gerçekleştirilen Tokyo valilik seçimi sona erdi. İlk sonuçlara göre mevcut Tokyo Valisi Yuriko Koike 4 yıl daha dev metropolü yönetecek.
Japonya'da bugün gerçekleştirilen Tokyo valilik seçimi sona erdi. Sabah yerel saatle 07.00'de başlayan oy kullanma işlemleri, akşam 20.00 itibariyle sandıkların kapanmasıyla son buldu. Kamu yayıncısı NHK ve ulusal basın kuruluşlarının son dakika olarak aktardığı haberlere göre, Tokyo Valisi Yuriko Koike ilk sonuçlara göre 21 rakibini geride bırakarak 4 yıl daha dev metropolü yönetmeye hak kazandı.

Korona virüsle mücadele vurgusu
İlk seçim sonuçlarının ardından zafer kazandığı açıklanan Koike yaptığı açıklamada, kendisini destekleyen seçmenlere minnet borçlu olduğunu ifade etti. "Benim için çok önemli bir ikinci dönem olacak. Ağır sorumluluk hissediyorum" diyen Koike, "En önemli önceliğim korona virüs ile mücadele olacak. Tokyo halkının sağlığını ve yaşamını korumak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Zorlu görev
Japonya'nın başkenti Tokyo'nun ilk kadın valisi olan 67 yaşındaki Koike, korona virüs salgınıyla mücadelede gösterdiği kararlı tutumla adından söz ettirdi. 2020 Tokyo Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları'nın ertelenmesinin ardından kendisini zor bir dönemin beklediği ifade edilen Koike'nin iptali söz konusu olan oyunların gerçekleştirilmesi için var gücüyle çalışması bekleniyor.

Siyasette yeni değil
1992 yılında Japonya Yeni Partisi'nden Danışmanlar Meclisi'ne seçilerek siyasete giren Koike, 2002 yılında Liberal Demokrat Parti'ye katıldı. Daha sonra Çevre Bakanı, Okinawa ve Kuzey Topraklarından Sorumlu Devlet Bakanı ve Savunma Bakanı olarak görev yaptı. Koike, 31 Temmuz 2016 tarihinde Tokyo Valisi seçilerek kentin ilk kadın valisi unvanını elde etti.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”