Srebrenitsa soykırımı kurbanlarını anma törenlerine koronavirüs kısıtlaması

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

Srebrenitsa soykırımı kurbanlarını anma törenlerine koronavirüs kısıtlaması

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Srebrenitsa Soykırımı’nın yıl dönümünde gerçekleştirilecek anma merasimi, koronavirüs salgını nedeniyle sınırlı tutulacak.
Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana şahit olduğu en büyük katliamlardan birine sahne olan Srebrenitsa’da soykırımın 25. yılı vesilesiyle gerçekleştirilecek anma törenleri, koronavirüs salgını nedeniyle katı tedbirler çerçevesinde ve sınırlı bir şekilde gerçekleştirilecek. Bu yıl kimliği tespit edilen 13 cenazeden bazıları kurban yakınlarının çekinceleri nedeniyle anma törenleri sırasında defnedilemeyecek. Organizatörler, defin işlemlerinin gerçekleştirileceği 11 Temmuz’da törene katılmak isteyenlere, programı devlet televizyonundan veya internet üzerinden takip etme çağrısı yaptı.
Soykırım kurbanlarının yakınları ile kısıtlı sayıda ziyaretçinin katılımına müsaade edilecek törenler öncesinde şehitliğe giriş yapacak herkesin sağlık kontrolünden geçirilmesi planlanıyor. 11 Temmuz öncesi ve sonrasında gerçekleştirilecek tüm etkinliklerin de sıhhi tedbirler dairesinde yapılması öngörülüyor.

Online seferberlik
Srebrenitsa Anma Merkezi, anma programlarını olabildiğince çevrimiçi platforma taşıma amaçlı bir seferberliğe de imza atarak "Srebrenitsa İçin Oku" başlıklı bir kampanya başlattı. Bu çerçevede projeye destek olan toplumun her kesiminden katılımcı, soykırım kurbanlarının isimlerini okudukları videolar paylaştı. Katılımcılar, kendi evlerinde, ofislerinde, bahçelerinde ve şehitliklerde soykırım kurbanlarının isimlerini okuyarak projeye destek oldu.
Srebrenitsa, Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge ilan edilmiş olmasına rağmen Ratko Mladiç komutasındaki Sırp güçleri tarafından 11 Temmuz 1995’te işgal edilmişti. Batı’nın güvenli bölgenin ihlaline karşı hiçbir somut adım atmamasından cesaret alan Sırp kuvvetleri, bu kentte aralarında çocukların da bulunduğu en az 8 bin 372 Boşnak erkeği katletti.
Srebrenitsa’daki Potoçari Anıt Mezarlığın'da bugüne kadar kimliği tespit edilen 6 bin 643 soykırım kurbanı toprağa verildi. Her yıl yeni toplu mezarların bulunduğu Bosna Hersek’te soykırım ve katliamlarda hayatını kaybeden binlerce kişinin kimliği tespit edilmeyi bekliyor.



Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
TT

Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yayınlanan istatistiklere göre, 2023 yılında dünya genelinde en az 85 bin kadın ve kız çocuğu, çoğunluğu aile üyeleri tarafından olmak üzere, kasten öldürüldü ve kadın cinayetlerinin “önlenebilir” seviyesinin “endişe verici” olduğu belirtildi.

Viyana'daki Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve New York'taki BM Kadın Birimi tarafından hazırlanan bir raporda, 2023 yılında öldürülen 85 bin kadının yüzde 60'ının, yani her gün ortalama 140 ya da her on dakikada bir kadının, “kocalarının ya da diğer aile üyelerinin” kurbanı olduğu belirtilerek, kadınlar için “evin en tehlikeli yer olmaya devam ettiği” kaydedildi.

Raporda, bu olgunun "sınırları aşarak tüm sosyal grupları ve yaş gruplarını etkilediği" ifade edilerek, Karayipler, Orta Amerika ve Afrika'nın en çok etkilenen bölgeler olduğu, ardından bu bölgeleri Asya'nın takip ettiği belirtildi.

Amerika ve Avrupa kıtalarında kadın cinayetlerinin çoğunluğu hayat arkadaşları tarafından işlenirken, dünyanın geri kalanında çoğu vakada katilleri aile bireyleri oluşturuyor.

Bazı ülkelerdeki verilere göre, birçok mağdur ölmeden önce fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddete maruz kaldıklarını bildirdi. Raporda, örneğin "ihtiyati tedbirler ve adli emirler" yoluyla "birçok cinayetin önlenebileceği" ortaya çıktı.

BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) 107 ülkeden aldığı rakamları analiz ettiği rapora göre, bir eğilimin tespit edilebildiği bölgelerde kadın cinayeti oranı 2010 yılından bu yana sabit kalmış veya çok az bir düşüş göstermiştir; bu da bu tür şiddetin “sosyal uygulamalara ve normlara kök saldığını” ve ortadan kaldırılmasının zor olduğunu göstermektedir.

Şarku’l Avsat’ın rapordan aktardığına göre, birçok ülkede gösterilen çabalara rağmen “kadın cinayetleri endişe verici düzeyde.” Ancak BM Kadın Birimi İcra Direktörü'nden alıntı yapılan bir basın açıklamasında, bu gerçeğin "kaçınılmaz bir kader olmadığı" ve ülkelerin yasama yönünü güçlendirmesi ve veri toplama sürecini iyileştirmesi gerektiği vurgulandı.