Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 12 milyonu geçti

Maske kullanımını tavsiye eden Koreli bir kadın  (AFP)
Maske kullanımını tavsiye eden Koreli bir kadın (AFP)
TT

Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 12 milyonu geçti

Maske kullanımını tavsiye eden Koreli bir kadın  (AFP)
Maske kullanımını tavsiye eden Koreli bir kadın (AFP)

Dünyaya genelinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin can kaybı ve vaka sayıları güncellendi.
Worldometer internet sitesine göre, dünya genelinde virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 546 bin 964 yükselirken, toplam vaka sayısı 12 milyonu geçti.
Sağlığına kavuşanların sayısı ise 6 milyon 912 bin 820 oldu. Dünya genelinde tedavisi süren 4 milyon 504 bin 721 aktif vaka bulunuyor.
En fazla vaka ve ölümün görüldüğü ülke olan ABD'de 3 milyon 97 bin 84 kişide Kovid-19 tespit edilirken, salgın nedeniyle 133 bin 972 kişi yaşamını yitirdi.

100 bini geçen ülkeler şöyle sıralandı:
ABD, 3 milyon 97 bin vaka 84 vaka, 133 bin 972 ölüm. Brezilya, 1 milyon 674 bin 65 vaka 566 bin 868 ölüm, Hindistan, 744 bin 6 vaka, 20 bin 653 ölüm. Rusya, 700 bin 792 vaka, 10 bin 667 ölüm. Peru, 309 bin 278 vaka, 10 bin 952 ölüm. Şili, 301 bin 19 vaka 6 bin 434 ölüm. İspanya, 299 bin 210 vaka, 28 bin 392 ölüm. Birleşik Krallık, 286 bin 349 vaka, 44 bin 391 ölüm. Meksika, 268 bin 8 vaka, 32 bin 14 ölüm. İtalya, 241 bin 956 vaka, 34 bin 899 ölüm. Almanya, 198 bin 355 vaka, 9 bin 103 ölüm. Fransa, 168 bin 810 vaka, 29 bin 933 ölüm. Kolombiya, 124 bin 494 vaka, 4 bin 359 ölüm. 



Mısır ve ABD'den Filistinlilerin tehcir edilmesine karşı ortak tutum

(AA)
(AA)
TT

Mısır ve ABD'den Filistinlilerin tehcir edilmesine karşı ortak tutum

(AA)
(AA)

Mısır Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28'inci Taraflar Konferansı'na (COP28) katılmak üzere Dubai'de bulunan Sisi'nin, ABD Başkan Yardımcısı Harris ile bir araya geldiği bildirildi.

İki ülke ilişkilerinin yanı sıra İsrail'in Gazze'ye saldırılarının ele alındığı görüşmede, Mısır ve ABD'nin, Gazze'deki mevcut durumun ciddiyeti, çatışmaların yayılmasının önlenmesi, sivillerin hedef alınmalarının engellenmesi ve can güvenliklerinin sağlanması için çalışılması gerektiği konusunda uzlaşı içinde olduğu belirtildi.

Görüşmede, Mısır ve ABD'nin, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine karşı oldukları vurgulandı.

Sisi'nin, Gazze Şeridi'nde gün geçtikçe kötüye giden insani durumdan duyduğu kaygıyı dile getirdiği ve Gazze halkının acil insani ihtiyaçlarının karşılanması için uluslararası toplumun hemen harekete geçmesi çağrısında bulunduğu aktarıldı.

Gazze'de ateşkes ilan edilmesinin zaruretine vurguda bulanan Sisi'nin, ülkesinin uluslararası insancıl hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerin ihlal edilerek sivillerin toplu cezalandırma politikasına maruz bırakılmalarına karşı olduğu açıklamasına yer verildi.

Harris de Hamas ile İsrail arasında "insani ara"nın sağlanması ve esir takası mutabakatına katkılarından ötürü Mısır Cumhurbaşkanı'na takdir ve teşekkürlerini ilettiği belirtildi.


Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ın kendisiyle ortak basın toplantısı yapmak istemediğini söyledi

Binyamin Netanyahu (AA)
Binyamin Netanyahu (AA)
TT

Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ın kendisiyle ortak basın toplantısı yapmak istemediğini söyledi

Binyamin Netanyahu (AA)
Binyamin Netanyahu (AA)

Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Saldırıları nedeniyle İsrail'e yönelik "uluslararası baskı olduğunu" ama buna rağmen hedeflerine ulaşmak için alan oluşturduklarını söyleyen Netanyahu, "Nihayetinde kararları biz veriyoruz ve nihai kararımız Hamas'ı yok etmek, rehinelerimizi iade ettirmek ve Gazze'de yeni bir terör kontrolünün olmamasını sağlamaktır." dedi.

Netanyahu, Gazze'ye saldırılarındaki üç hedeflerinden ikisine (esirlerin geri getirilmesi, Hamas'ın yok edilmesi) ABD'nin destek verdiğini dile getirdi.

Açıkça söylemese de saldırılar sonrası Gazze'nin geleceğine ilişkin ABD ile görüş ayrılıkları olduğunu belirten Netanyahu, şunları ifade etti:

Bütün bu hedeflere nasıl ulaşılacağı konusunda fikir ayrılıkları var. Sonuçta bu bizim savaşımız. Kararları vermek zorundayız. Sonuçta kararları biz veriyoruz. Amerikalı dostlarımızı ikna etmeye çalışıyoruz ve çoğu zaman da bunu başarıyoruz. Umarım ve inanıyorum ki bundan sonra da böyle olacaktır.

Netanyahu, hedeflerine ulaşıncaya kadar Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılara devam edeceklerini ve kara saldırısı olmadan söz konusu hedeflere ulaşamayacaklarını dile getirdi.

Hizbullah'a göz dağı

Lübnan sınırında Hizbullah ile yaşanan çatışmalara da değinen Netanyahu, "Kuzeyde (Lübnan sınırı) ve güneyde (Gazze Şeridi) güvenliği yeniden sağlayacağız. Hizbullah hata yapar ve geniş çaplı bir savaşa girerse Lübnan'ı kendi elleriyle yok etmiş olur." dedi.

Netanyahu ile Gallant ayrı ayrı basın toplantısı düzenledi

Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ın ayrı basın toplantısı düzenlemesine ilişkin soruya, "Savunma Bakanına bu akşam bir ortak basın toplantısı düzenlemeyi önerdim. Karar onun kararı." karşılığını verdi.


İsrail, Gazze'de sivil savunma araçları ve kurtarma ekipmanlarının yüzde 80'ini imha etti

(AA)
(AA)
TT

İsrail, Gazze'de sivil savunma araçları ve kurtarma ekipmanlarının yüzde 80'ini imha etti

(AA)
(AA)

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail saldırılarında hedef alınan Sivil Savunma ve Acil Yardım ve Kurtarma ekiplerine bağlı araç ve ekipmanlara ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, İsrail'in Gazze saldırılarında sivil savunma araçları ve kurtarma ekipmanlarının yüzde 80'ini imha ettiği belirtilerek, bu nedenle enkaz altındaki kişileri kurtarma çalışmalarının kısıtlı imkanlarla yapıldığı kaydedildi.

Enkaz altındaki cesetler haftalarca çıkarılamıyor

İsrail'in kurtarma araçlarının çoğunu hedef alıp imha etmesi ve geri kalan araçlardaki yakıt sıkıntısı sebebiyle katliam yapılan bölgelere ulaşılamadığı belirtilen açıklamada, bu imkansızlıklar yüzünden bazı enkazların haftalarca kaldırılamadığı ve cesetlerin çıkarılamadığı belirtildi.

Açıklamada, "bölgede insani durumun felaket bir düzeye ulaştığı, işgal ordusunun onlarca evi eş zamanlı olarak bombaladığı" kaydedilerek, "ABD Başkanı Joe Biden ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in temsil ettiği ABD yönetimi başta olmak üzere işgal güçleri ve uluslararası toplum, İsrail'e yeşil ışık yakarak onay verdikleri bu soykırımdan sorumludur." denildi.

İslam dünyasına "geç olmadan Gazze'yi kurtarın" çağrısı

Bu soykırımın içinde kurtarma çalışmaları yapabilmek için bölgeye yardım ve malzeme taşıyan günlük bin tırın ve günlük bir milyon litre yakıtın girmesi istenen açıklamada, İslam ve Arap dünyasına geç olmadan Gazze'yi kurtarmaları çağrısı yapıldı.

Açıklamada, İsrail'in soykırım saldırılarında en derin acıyı yaşayan on binlerce hasta ve yaralının kurtarılması için acilen tıbbi donanımlı sahra hastanelerine ihtiyaç duyulduğuna işaret edilerek, ağır yaralıların da Arap ve İslam dünyasındaki hastanelere nakledilmesi gerektiği vurgulandı.

Yüzlerce sivil savunma aracı ve kurtarma ekipmanlarına ihtiyaç var

Yüzbinlerce ev, okul, hastane, cadde ve sokağın yıkılması nedeniyle enkaz altında kalanların çıkarılması ve enkazların kaldırılması için yüzlerce sivil savunma aracı ve kurtarma ekipmanlarına ihtiyaç duyulduğu vurgulanan açıklamada, Gazze'nin kan ağladığı, her gün hızla ölüme yaklaştığı ve dünyanın belki de bu mesajı zamanı geçtikten sonra anlayacağına vurgu yapıldı.


Gazze'deki İsrailli esirlerin yakınları Tel Aviv'de gösteri düzenledi

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)
TT

Gazze'deki İsrailli esirlerin yakınları Tel Aviv'de gösteri düzenledi

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)

Tel Aviv Sanat Müzesi önünde yapılan gösteriye, esirlerin yakınlarının yanı sıra binlerce İsrailli katıldı.

İsrailli esirlerin fotoğraflarını taşıyan yakınları, İngilizce ve İbranice "onları hemen şimdi eve getirin." sloganları attı.

Gazze'deki esirlerin serbest bırakılması taleplerini yineleyen göstericiler, tümü serbest kalıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.

Gösterinin sona ermesinin ardından bir grup İsrailli, Savunma Bakanlığı ve diğer güvenlik teşkilatlarının bulunduğu kapıya giderek burada gerçekleşen savaş kabinesi sırasında protestolarını sürdürdü.

İsrailli esir yakınları, abluka altındaki Gazze Şeridi'nde çatışmalara verilen "insani aranın" sona ermesinin ardından savaş kabinesinin sevdiklerini geri getirmek için planlarını kendilerine açıklaması talebiyle slogan attı.

Göstericiler daha sonra Savunma Bakanlığı binasının ana girişine giderek burada protestolarını sürdürdü.

Gazze Şeridi'nde 9 yıldır esir olan Etiyopya asıllı İsrail vatandaşı Avera Mengistu'nun ailesi de protestoya katılarak "hepsini getirin ama onu unutmayın" yazılı pankart taşıdı.

Mengistu'nun ailesi İsrail yönetimini yakınlarını geri getirmek için yeterli çabayı göstermemekle suçlamıştı.

Protestoyu saldırı sirenleri böldü

İsrailli esirlerin yakınları protestosunu sürdürürken abluka altındaki Gazze Şeridi'nden atılan roketler nedeniyle Tel Aviv'de saldırı sirenleri çaldı. Göstericiler bir süre panik yaşadıktan sonra yerlere yatarak önlem aldı.

İsrail'e ait hava savunma sistemine ait füzeler roketleri havada imha etti, patlama sesleri duyuldu.

Serbest bırakılan esirlerin durumu hakkında konuşamıyor

Yengesi ve yeğeni taraflar arasında varılan esir takası mutabakatıyla Gazze Şeridi'nden serbest bırakılan Zohar Avigdori, diğer esir ailelerine destek olmak için bu gösteriye katıldığını belirtti.

Hükümete esirlerin nasıl getirileceğini söyleyemeyeceğini bunun onların görevi ve sorumluluğu olduğuna işaret eden Avigdori, "Bizler yakınları hakkında endişeli vatandaşlarız. Hükümetten bizimle buluşmasını ve bize yol haritalarının ne olduğunu anlatmalarını istiyoruz. Onlar sadece baskıdan anlıyor, biz de onlara baskı yapmak için buradayız." dedi.

Avigdori, Gazze Şeridi'nden 4 gün önce serbest bırakılan yengesi ve yeğeninin durumu ve yaşadıkları hakkında "konuşamayacağını" belirtti.

Esir ailelerine destek olmak için gösteriye katılan 25 yaşındaki İsrailli Yuval Cohen, sevdiklerinden ayrı kalan aileleri desteklemek için buraya geldiğini dile getirerek "Sevgiyi, barışı destekliyorum. Umarım ki savaş içinde değil barış içinde yaşamamızı istiyorum." diye konuştu.


Gazze'deki çatışmalarda öldürülen İsrail askeri sayısı 72'ye yükseldi

(AA)
(AA)
TT

Gazze'deki çatışmalarda öldürülen İsrail askeri sayısı 72'ye yükseldi

(AA)
(AA)

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, 14 Kasım'da Gazze'de ağır yaralanan bir askerin öldüğü kaydedildi.

Gazze'de dün yaşanan çatışmalarda da bir askerin daha yaşamını yitirdiği ifade edildi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyini karadan işgale başladığı 27 Ekim'den bu yana bölgedeki çatışmalarda öldürülen İsrail askeri sayısı 72'ye yükseldi.


İran: Savaşın genişleme ihtimali var

Hüseyin Emir Abdullahiyan (AA)
Hüseyin Emir Abdullahiyan (AA)
TT

İran: Savaşın genişleme ihtimali var

Hüseyin Emir Abdullahiyan (AA)
Hüseyin Emir Abdullahiyan (AA)

İran Dışişleri Bakanlığının Telegram grubundan yapılan açıklamaya göre, Abdullahiyan ile Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, telefon görüşmesi yaptı.

Görüşmede Gazze’deki son gelişmeler ve İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) arasındaki işbirliği hakkında fikir alışverişinde bulundu.

Abdullahiyan, "Siyonist rejimin Gazze halkına yönelik askeri saldırılarının bir an önce durdurulması ve insani yardım gönderme imkanının sağlanması gerekiyor." dedi.

İsrail’in "Filistinlileri topraklarından zorla çıkarmaya yönelik plan ve eylemlerini" reddettiklerini belirten Abdullahiyan, mevcut sorunun temelinde İsrail’in "işgal ve saldırganlığının" bulunduğunu söyledi.

Abdullahiyan, "İsrail rejiminin Gazze ve Batı Şeria'da işlediği savaş suçları durdurulmadığı takdirde bölgedeki savaşın kapsamının derinleşerek genişlemesi ihtimali var." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail’in, ABD’nin destek politikalarını, Gazze’deki askeri saldırıları sürdürmesi ve sivilleri öldürmesi için bir teşvik olarak gördüğünü ifade eden Abdullahiyan, bunun savaşın devamı ve genişlemesi riskini arttıran bir faktör olduğunu belirtti.

Abdullahiyan, İran ile UAEA arasındaki işbirliğinin son durumuna da değinerek bu işbirliğinin teknik ve hukuki çerçevede devam edeceğini kaydetti.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell de Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki gerilimin bir an önce durdurulması gerektiğini belirtti.

AB’nin, İsrail'in uluslararası hukuka bağlı kalmasını sağlamaya çalıştığını söyleyen Borrell, "Filistin sorununun çözümünün diplomatik yola odaklanmak olduğuna, askeri saldırıların devam etmesinin krizin tırmanmasına yol açacağına inanıyoruz." diye konuştu.

Borrell, İran ile UAEA arasındaki yapıcı işbirliğinin devam edeceği yönündeki umudunu dile getirdi.


AB Yüksek Temsilcisi Borrell: İsrail'in uluslararası insancıl hukuka uyması zorunludur

Josep Borrell (AA)
Josep Borrell (AA)
TT

AB Yüksek Temsilcisi Borrell: İsrail'in uluslararası insancıl hukuka uyması zorunludur

Josep Borrell (AA)
Josep Borrell (AA)

Borrell, X hesabından İsrail'in Gazze'deki saldırılarının yeniden başlaması ve sivil kayıpların artmasına ilişkin yaptığı açıklamada, "İsrail'in meşru müdafaa hakkını nasıl kullandığı önemli. İsrail'in uluslararası insancıl hukuka ve savaş hukukuna saygı duyması zorunludur. Bu sadece ahlaki bir yükümlülük değil, aynı zamanda hukuki bir yükümlülüktür." ifadesini kullandı.

"İnsani ara"ların devam ettirilmesi gerektiğini belirten Borrell, "Aynı zamanda tüm Filistin toprakları için kapsamlı bir siyasi çözüme doğru çalışılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Batı Şeria'daki duruma da değinen Borrell, burada Filistinlilerin öldürülmesinden esef duyduğunu bildirdi.


Nijer ve Burkina Faso, G5 Sahel Gücü'nden çekildi

(AA)
(AA)
TT

Nijer ve Burkina Faso, G5 Sahel Gücü'nden çekildi

(AA)
(AA)

Yönetimde askerlerin bulunduğu Burkina Faso ve Nijer hükümetlerinden yapılan ortak açıklamada, 29 Kasım'dan itibaren geçerli olmak üzere iki ülkenin de G5 Sahel Gücü ve tüm organlarından çekilmeye karar verdiği duyuruldu.

Karara gerekçe olarak, yaklaşık 9 yıl önce kurulan görev gücünün vadettiği hedeflere ulaşamaması gösterildi.

Mali de Mayıs 2022'de G5 Sahel Gücü'nden çekildiğini duyurmuştu.

Nijer, Burkina Faso, Mali, Moritanya ve Çad'dan oluşan G5 Sahel Gücü, bölgede güvenlik, insani ve ekonomik duruma ilişkin işbirliğini geliştirmek amacıyla 2014'te kurulmuştu.

Bölgenin kalkınması, işbirliği ve güvenlik politikalarının geliştirilmesi amacının yanı sıra bölgedeki Mağrip el-Kaidesi, DEAŞ ve Boko Haram gibi terör gruplarına karşı savaşan Fransız gücü ve Birleşmiş Milletler (BM) İstikrar Misyonuna (MINUSMA) destek verme hedefiyle kurulan G5 Sahel Gücü'nün merkezi, Moritanya'nın başkenti Nuakşot'ta bulunuyor.


İsrail ordusu: Demir Kubbe füzesinin ülkenin orta kesimlerine düştüğü görüntülerin ardından soruşturma başlatıldı

(AA)
(AA)
TT

İsrail ordusu: Demir Kubbe füzesinin ülkenin orta kesimlerine düştüğü görüntülerin ardından soruşturma başlatıldı

(AA)
(AA)

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, "Demir Kubbe önleme füzesinin başarısız olduğu ve İsrail'in orta kesimlerine düştüğüne dair görüntülerden sonra soruşturma başlatıldı." ifadesi kullanıldı.

Savunma sistemi Demir Kubbe'de "teknik bir arızanın" olabileceği ihtimaline işaret edilen açıklamada, olayda herhangi bir zayiatın yaşanmadığı belirtildi.

Times of Israel gazetesinin haberinde önleme füzesinin, Gazze Şeridi'nden Tel Aviv'e doğru fırlatılan çok sayıdaki rokete karşı ateşlendiğine işaret edildi.

İsrail yerel basını, savunma sistemlerinden fırlatılan önleme füzesinin ülkenin orta kesimlerine düştüğünü bildirmişti.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde sivillere yönelik saldırılarına karşılık Tel Aviv'e çok sayıda roket fırlattığını duyurmuştu.


İran Cumhurbaşkanı Reisi ile Japonya Başbakanı Kişida, Filistin’deki son durumu görüştü

(AA)
(AA)
TT

İran Cumhurbaşkanı Reisi ile Japonya Başbakanı Kişida, Filistin’deki son durumu görüştü

(AA)
(AA)

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Reisi ile Japonya Başbakanı Kişida telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını “modern tarihin en büyük felaketi” olarak değerlendiren Reisi, Filistin ve Gazze gerçeklerinin iyi anlaşılması gerektiğini, 75 yıldır süren işgal ve katliamlarla Gazze'nin dünyanın en büyük açık hapishanesine çevrildiğini vurguladı.

Reisi, Filistin halkının yıllardır zulme maruz kaldığını, bu gerçeği bilmenin ve anlamanın karmaşık veya zor bir iş olmadığını ifade etti.

Japonya dahil farklı ülkelerin kendi halkları arasında referandum yaparak Filistin halkının haklarına verilen desteğin düzeyini doğrudan gözlemleyebilecekleri değerlendirmesinde bulunan Reisi, Batılı ülkelerin böyle bir referandum yapmaktan korktuklarını savundu.

Reisi, dünyadaki lider ve yetkililerin sessizliğinin İsrailli yöneticileri daha da saldırgan hale getireceğini belirterek, Japonya dahil farklı ülkelerin diplomatik çabalarla sorunun çözülmesine odaklanması gerektiğini ifade etti.

Japonya Başbakanı Kişida da bölgedeki insani krizle ilgili endişelerini dile getirerek, sivillere yönelik saldırıların durdurulmasının ve Gazze halkına insani yardım gönderilmesinin gerekliliğini vurguladı.

Reisi ile Kişida, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konusunda da istişarede bulundu.