Moritanya’nın eski Devlet Başkanı’na yönelik yolsuzluk ve ihanet suçlamasında Katar’ın rolü

Moritanya’nın eski Devlet Başkanı’na yönelik yolsuzluk ve ihanet suçlamasında Katar’ın rolü
TT

Moritanya’nın eski Devlet Başkanı’na yönelik yolsuzluk ve ihanet suçlamasında Katar’ın rolü

Moritanya’nın eski Devlet Başkanı’na yönelik yolsuzluk ve ihanet suçlamasında Katar’ın rolü

Moritanya’da Meclis Soruşturma Komisyonu’nun bugün, eski Devlet Başkanı Muhammed Ould Abdel Aziz’in 2008-2019 yılları arasındaki görev süresi boyunca Anayasa ve Moritanya İslam Cumhuriyeti yasalarını ciddi bir şekilde ihlal etmesine yönelik sorgulama yapması planlanıyor.
Yerel Sahara Medias internet sitesinde yer alan haberde, Abdel Aziz’in Moritanya adalarından birini eski Katar Emiri Şeyh Hamed bin Halife es-Sani hediye etmesinin yanı sıra ülkenin petrol gelirini yönetme ve kamu mülkünü satma gibi çok sayıda yolsuzluğa karıştığı kaydedildi.
Al Akhbar gazetesinde yer alan haberde de aralarında Cumhuriyet İçin Birlik Partisi’nden 6 isim de dahil toplam 9 üyenin yer aldığı Meclis Soruşturma Komisyonu’nu tarafından önceki gün yapılan çağrıda eski Devlet Başkanı’yla ilgili bugün için resmi soruşturma başlatması talep edildiği kaydedildi.
Eski Devlet Başkanı ise Komisyon’un yapacağı soruşturmayı kabul etmedi.
Katar Emiri’ne ‘hediye’ davası
Sahara Medias web sitesi Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 7 Temmuz’da, eski Moritanya Devlet Başkanı’nın eski Katar Emiri’ne hediye verilen adayla ilgili muhtemel yolsuzluk davasını değerlendirmeye başladığı aktarıldı.
Yerel sitenin bilgi sahibi kaynaklardan edindiği habere göre Komisyon’un özellikle Katar ile Moritanya arasında ilişkiler hakkında söz konusu dönemde Devlet Başkanı Danışmanı olarak da görev yapan eski Adalet Bakanı İbrahim Ould Abdellahi Ould Daddah’ı dinlediği, zira Abdel Aziz’in Katarlı yetkililer ile ada konusunda Daddah’ı görevlendirdiği aktarıldı.
Haberde, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun elinde 2 Ocak 2012 tarihinde Katar’ın Nuakşot Büyükelçisi Muhammed bin Kurdi Talib el Merri’den Katar Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen bir mektup olduğu, mektupta ‘Arguin havzasına yakın ve Atlantik Okyanusu kıyısında bulunan güzel adalardan birini vermeye hazır olduğu’ bilgisi yer alıyor.
Komisyon, 10 Ocak 2012 tarihli olan ve Katar Büyükelçisi’nin sızdırıldığı belgenin doğruluğunu teyit edemedi. Mektupta söz konusu dönem aynı ayda Abdel Aziz’in Katar Emiri’nin Moritanya’ya yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyet dile getiriliyor.
Şeyh Hamed bin Halife es-Sani’nin Moritanya ziyareti sırasında ‘Abdel Aziz’in hediye verdiği iddia edilirken birçok kaynak söz konusu tarihte Moritanya eski Devlet Başkanı’nın Katar Emiri’nin ziyaretinin sonunda kendisine veda etmediğini aktardı.
Aynı kaynaklar, Ould Abdel Aziz ile Hamad bin Halife arasında bir anlaşmazlık olduğunu da iddia etti. Sahara Medias’a göre bu anlaşmazlıkların, Katar Emiri’nin Moritanya Devlet Başkanı’na ülkede demokrasi ve reformlar yapılması gereği konusunda verdiği tavsiyelerden kaynaklandığı bildirildi.
Adanın dışarıdan birisine verilmesine yönelik dosya, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun Abdel Aziz’i soruşturmak için ortaya koyulan en ciddi dosyalardan biri olarak gösteriliyor. Muhalif milletvekilleri söz konusu dosyanın 'büyük ihanet suçlamasını eski Devlet Başkanı’na yönlendirmenin güçlü gerekçelerinden biri' olabileceği görüşündeler.
Büyük ihanet suçlaması ve dosyanın kapanması konusu
Muhalif İlerleme Kuvvetleri Birliği Partisi Başkan Yardımcısı Logormo Abdul, Soruşturma Komisyon’un Abdel Aziz’inin çağrılmasının kabul edilmemesinin ardından dosyayı kapatabileceğini belirtti.
Al Akhbar’ın haberine göre Abdul açıklamasında, Komisyon’un raporundaki bakanların hepsinin listede yer almayı kabul ettikleri ancak Abdel Aziz’in soruşturma çağrısını kabul etmemesinin suçlamaya neden olabileceği kaydedildi.
Hukuk uzmanı Abdul meclisin, 'davanın bitmesi için oylama yapması ya da Komisyon’un yolsuzluk, yağma ve hırsızlık başlıklarında mahkumiyet vermesi için yeterli verilere sahip olması nedeniyle oy vermek zorunda kalacağını’ belirtti.
Logormo, davanın kararlaştırılmasından sonra Yüksek Mahkeme’nin ihanet suçlaması hakkında karar alabileceğini belirterek izlenmesi gereken prosedürler olduğunu vurguladı.
Abdel Aziz, geçen aralık ayında düzenlediği son basın toplantısında, herhangi bir soruşturmadan korkmadığını ve Komisyon’a çıkmaya hazır olduğunu söylemişti.
Soruşturmanın yaklaşmasıyla birlikte Eski Devlet Başkanı Muhammed Ould Abdel Aziz ve mevcut Devlet Balkanı Muhammed Veled Gazvani arasında çatışma yaşanması bekleniyor.



Bahreyn, Umman ve Katar, vatandaşlarını Lübnan’daki silahlı çatışma alanlarından uzak durmaya çağırdı

Lübnan’ın güneyindeki Ayn el-Helva Mülteciler Kampı (EPA)
Lübnan’ın güneyindeki Ayn el-Helva Mülteciler Kampı (EPA)
TT

Bahreyn, Umman ve Katar, vatandaşlarını Lübnan’daki silahlı çatışma alanlarından uzak durmaya çağırdı

Lübnan’ın güneyindeki Ayn el-Helva Mülteciler Kampı (EPA)
Lübnan’ın güneyindeki Ayn el-Helva Mülteciler Kampı (EPA)

Bahreyn, Umman ve Katar, vatandaşlarını Lübnan topraklarında silahlı çatışmaların yaşandığı bölgeler ve güvensiz olayların yaşandığı tüm alanlardan uzak durmaya ve yetkili yerel makamların verdiği talimatlara uymaya çağırdı.

Lübnan’daki en büyük Filistin mülteci kampı Ayn el-Helva’da, 29 Temmuz’dan bu yana aralarında Fetih Hareketi’nin de bulunduğu Filistinli gruplar arasında yaşanan çatışmalarda 13 kişi öldü, 60’tan fazla kişi yaralandı.

Bunun üzerine, Suudi Arabistan, 4 Ağustos’ta vatandaşlarına ‘Lübnan topraklarını bir an önce terk etmeleri’ çağrısı yapmış ve silahlı çatışma bölgelerinden uzak durmaları konusunda uyarmıştı.

Kuveyt ve Almanya da, 5 Ağustos’ta Lübnan’daki vatandaşlarına dikkatli olmaları, güvenlik sorunu olan yerlerden ve çatışma bölgelerinden uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Bahreyn de aynı adımı atarak, vatandaşlarını ülkeyi terk etmeye çağırdı.

Bahreyn Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Lübnan’daki vatandaşlar şu anda silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelere yaklaşmamaları konusunda uyarıldı, güvenlikleri için Lübnan topraklarını terk etmeleri çağrısında bulunuldu.

Aynı açıklamada, vatandaşların herhangi bir riske maruz kalmaması için Lübnan’a kalıcı olarak seyahat edilmemesine ilişkin bakanlığın önceden yaptığı açıklamalara uyulması gerektiği de vurgulandı.

Katar’ın Beyrut Büyükelçiliği de, vatandaşları güvenli olmayan olaylar yaşanan bölgelerden uzak durmaya, dikkatli olmaya ve yetkili yerel makamlar tarafından verilen talimatlara uymaya çağırdı.

Umman Beyrut Büyükelçiliği ise, Lübnan topraklarında bulunan tüm vatandaşları, yetkili makamlar tarafından verilen güvenlik talimatlarına uymaya, silahlı çatışmaların yaşandığı alanlardan uzak durarak dikkatli olmaya ve gerekli tüm güvenlik önlemlerine uymaya çağırdı.

Ayn el-Helva’da yaşanan çatışmalar nedeniyle kampta yaşayan 80 bin kişinin yaklaşık dörtte biri yerinden oldu.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı’na (UNRWA) göre, Ayn el-Helva kampı Lübnan’daki 12 Filistinli mülteci kampının en büyüğü ve yaklaşık 250 bin Filistinli mülteciyi barındırıyor.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doha’da Katar Emiri ile görüştü

Katar Emiri ile Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Doha'daki görüşmesinden (Getty)
Katar Emiri ile Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Doha'daki görüşmesinden (Getty)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doha’da Katar Emiri ile görüştü

Katar Emiri ile Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Doha'daki görüşmesinden (Getty)
Katar Emiri ile Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Doha'daki görüşmesinden (Getty)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez turunun ikinci durağında dün Katar’ın başkenti Doha’da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldi.

QNA haber ajansına göre, görüşmede, iki ülke arasında büyüyen stratejik ilişkiler ve bu ilişkileri daha geniş ufuklara ve yeni gelecek vaat eden alanlara doğru geliştirme yollarının yanı sıra ortak çıkarlara hizmet eden bölgesel ve uluslararası gelişmeler, bölgenin ve dünyanın güvenlik ve istikrarı konuları ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıldönümüne denk geliyor. İçinde bulunduğumuz yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı olması sebebiyle Katar ziyaretinin iki ülke arasındaki ticaret seviyesinin yükseltilmesi ve ikili ilişkilerin en üst seviyeye çıkarılması hedefleniyor.

Ziyaret hazırlıkları kapsamında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 8 Temmuz'da Doha'yı ziyaret ederek Katar Emiri ile görüşmüştü.

Katar-Türkiye ilişkileri, özellikle siyasi, askeri ve ekonomik alanda son birkaç yılda çeşitli alanlarda ileri düzeyde gelişmelere tanık oldu. Çeşitli alanlarda ikili işbirliğini kapsayan çok sayıda ikili anlaşma, protokol ve mutabakat zaptı imzalanarak ilişkiler güçlendirilirken, iki ülke ilişkilerinin seyrinde süreklilik ve büyüme ortamı yaratılmasına katkıda bulunuldu.

Aer
Erdoğan Katar’ın başkenti Doha’ya varırken (QNA)

Geçtiğimiz Ekim ayında Katar Emiri ve Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda ‘Katar-Türkiye Yüksek Stratejik Komitesi’ sekizinci toplantısına başkanlık etti. Toplantıda, iki ülke arasındaki çeşitli alanlardaki yakın stratejik ilişkilerin yanı sıra siyasi, ticaret, ekonomik ve yatırım ortaklığı, enerji, sanayi, ulaşım, eğitim, medya, sağlık ve turizm sektöründeki işbirliğini güçlendirmek ve Katar’ın 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliğiyle ilgili projeler tartışıldı.

Türkiye ve Katar arasında Yüksek Stratejik Komite’nin kurulmasına ilişkin ortak deklarasyonun imzalandığı 19 Aralık 2014 tarihinden bu yana pek çok işbirliği alanını kapsayan 95 anlaşma ve belge imzalandı.

Türkiye, Katar'ın en önemli ticaret ortaklarından biri ve iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2022 yılında yüzde 18 büyüme oranı ile 8 milyar Katar riyaline ulaştı. Bu oran 2021 yılında 6,8 milyar riyaldi. Türkiye'de 33,2 milyar dolar değerinde Katar sermayeli yaklaşık 182 şirket bulunuyor. Katar'da ise 664'ü Katar ve 47’si ise tamamen Türk sermayeli olmak üzere 711'den fazla Türk şirketi faaliyet gösteriyor. Ayrıca Katar'daki serbest bölgede faaliyet gösteren 15 Türk firması da mevcut. Katar Yatırım Otoritesi'nin ise hali hazırda Türkiye'de üç büyük projesi var.


Türkiye ve Katar arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü dolayısıyla ortak bildiri yayımlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye ve Katar arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü dolayısıyla ortak bildiri yayımlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye ve Katar arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü dolayısıyla yayımlanan bildiride, iki kardeş ülke ve halklarının çıkarlarına hizmet edecek ekonomik ve ticari ilişkilerin ilerletilmesinin içtenlikle arzulandığı belirtildi.

İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani başkanlığında, Lusail Sarayı'nda gerçekleştirilen heyetler arası görüşmenin başında, Türkiye ile Katar arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü dolayısıyla ortak bildiri yayımlandı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman bin Casim Al Sani tarafından imzalanan ortak bildiride, diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümünün kutlanmasından mutluluk duyulduğu kaydedildi.

Türkiye-Katar ilişkilerinin, kurulduğu 1973'ten itibaren stratejik ortaklık aşamasına gelene kadar niteliksel bir dönüşüm geçirdiği aktarılan bildiride, iki kardeş ülke arasındaki mevcut işbirliğinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Al Sani'nin liderliklerinde her geçen gün güçlenmeye devam ettiği vurgulandı.

Bildiride, "Türkiye-Katar ilişkileri, iki ülkenin kardeşlik ve dayanışma ruhu içinde, tarihlerinin birçok önemli dönemecinde birbirlerine tereddütsüz destek sağlamaları ve iki ülkenin çeşitli alanlarda karşılıklı desteğini sürdürmesi nedeniyle, siyasi ve sosyal temeller üzerine inşa edilmiş, köklü tarihi bağları yansıtmaktadır." ifadesine yer verildi.

Bunlardan sonuncusunun, Türkiye'nin Şubat 2023'te yaşadığı deprem felaketinde sağlanan destekte görüldüğü belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:

Bu dayanışma, Katar Devleti’nin depremin ilk anından itibaren yardımları ulaştırmak için askeri uçaklarla oluşturduğu hava koridoru aracılığıyla sağladığı ve binlerce Türk'ün acısını dindirmeye katkı sağlayan eşsiz insani yardımda da kendini göstermiştir. Türkiye ile Katar arasındaki mevcut stratejik ortaklık bütün düzeylerde verimli olup, çoğu bölgesel ve uluslararası konularda iki ülke benzer yaklaşım sergilemektedir. İkili bağlamda, Yüksek Stratejik Komite mekanizması, üyeleri 2015'ten bu yana her yıl bir araya gelen iki kardeş ülke arasındaki ortaklığın en somut göstergelerinden biridir. Bu stratejik komite aracılığıyla, çeşitli sektörlerde ve alanlarda ikili işbirliği düzeyini geliştirmeyi amaçlayan yaklaşık 100 belge imzalanmıştır. İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari alanlardaki işbirliği, ticaret ve yatırım hacmi açısından geçtiğimiz birkaç yıl içinde istikrarlı bir büyümeye tanık oldu. İki kardeş ülke ve halkımızın çıkarlarına hizmet edecek ekonomik ve ticari ilişkileri ilerletmeyi içtenlikle arzuluyoruz."

Ortak bildiride, gücünü tarihin derinliklerinden alan köklü kültürel, sosyal ve dini bağların, iki ülke halklarını da bir araya getirdiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

Katar tarafından benzeri görülmemiş bir başarıyla düzenlenen FIFA Dünya Kupası Katar 2022 ile ilgili olarak Türkiye, güvenlik desteği sağlamanın yanı sıra, başta müteahhitlik ve otelcilik olmak üzere çeşitli alanlardaki şirketleri ve uzmanları aracılığıyla turnuvanın başarısına değerli katkılar sağlamıştır. Siyasi, diplomatik, ekonomik ve ticari alanlardaki stratejik ilişkilerimiz ve ikili işbirliğimiz temelinde ve iki ülkenin bilge liderlerinin direktifleri doğrultusunda, iki kardeş ülke ve halkların yararına ikili ilişkilerin güçlendirilmesinin sürekliliğini sağlamak için çeşitli alanlarda koordinasyon sağlamak üzere ortak çabalarımızı sürdürme kararlılığındayız.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Al Sani ile görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Al Sani ile görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyarette bulunduğu Katar'ın başkenti Doha'da, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından resmi törenle karşılandı.

Katar Emiri Al Sani, Lusail Sarayı'na gelişinde, Erdoğan'ı makam aracından inerken karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Al Sani'nin tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke milli marşları çalındı.
Al Sani ile tören kıtasını denetleyen Erdoğan, askerleri selamladı. İki ülke heyetlerinin takdiminin ardından Erdoğan ve Al Sani, baş başa görüşmeye geçti.

Törende, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ömer Çelik, Zafer Sırakaya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç da hazır bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Katar Emiri Al Sani tarafından onuruna verilen resmi akşam yemeğine iştirak etti.

Lusail Sarayı'ndaki yemek, basına kapalı gerçekleştirildi.


Eski Katar Başbakanı'nın bir medyuma 90 milyon dolar kaptırdığı ortaya çıktı

Es-Sani, 2007-2013'te Katar Başbakanı olarak görev yapmıştı (AFP)
Es-Sani, 2007-2013'te Katar Başbakanı olarak görev yapmıştı (AFP)
TT

Eski Katar Başbakanı'nın bir medyuma 90 milyon dolar kaptırdığı ortaya çıktı

Es-Sani, 2007-2013'te Katar Başbakanı olarak görev yapmıştı (AFP)
Es-Sani, 2007-2013'te Katar Başbakanı olarak görev yapmıştı (AFP)

Aralıkta New York'taki Christie's müzayede evinde satışa çıkarılan yaklaşık 35 milyon dolar değerindeki 13,15 karatlık pembe elmasın eski Katar Başbakanı Şeyh Hamad bin Casim bin Cabir es-Sani'ye ait olduğu ortaya çıktı.

Vice'ta yer alan haberde es-Sani'nin toplam 90 milyon değerinde mücevher çaldırdığı, olayın gizli kalması için de bazı kişilere ödeme yaptığı belirtildi.

Şeyh Hamad bin Casim es-Sani'nin mücevherlerinin çalınmasının arkasındaysa Katarlı politikacının kişisel asistanının bulunduğu anlaşıldı.

ABD'de konuyla ilgili açılan davada Magdalena olarak adlandırılan asistan, 2019'da psikoloji ve aşkla ilgili "medyumluk" hizmeti veren Purple Garden isimli siteye üye oldu.

Sitede kısa süre içinde Giovanni isimli bir "uzman danışmanla" tanışan Magdalena, bu kişiden 4 yıl boyunca "kötü enerjiyi kovma" gibi konularda danışmanlık aldı, birlikte okumalar yaptı ve tarot falları baktırdı.

Savcılığın sadece saf bir kurban olduğunu değerlendirdiği Magdalena, Nisan 2022'den sonra üç ay içinde yüzyüze hiç görüşmediği Giovanni'ye patronuna ait 17 parça mücevheri "kötü ruhlardan temizlenmesi için" gönderdi.

Yıllar boyunca Magdalena'dan 150 bin dolar para alan Giovanni, 50 bin dolar da mücevherlerin "temizlenmesi" için almayı başardı.

Önce mücevherleri geri göndermeyi reddeden Giovanni, daha sonra ağustosta Cannes'da Magdalena'yla buluşma sözü verdi ancak buluşmaya gelmedi. 

Giovanni, dolandırıldığını anlayan Magdalena'ya son mesajında, "Lütfen dur. Neden bahsettiğini anlamıyorum. Bir medyuma değil psikoloğa ihtiyacın var. Lütfen beni rahatsız etmeyi bırak" ifadelerini kullandı.

16 karatlık orjinalin tanınmaması için 13,15 karata düşürülen pembe elmas Christie's de müzayedeye çıkarılınca, elmas tüccarlarından biri tarafından tanındı. 

FBI gerçek ismi John Lee olan Giovanni'yi 22 Kasım'da yakalarken, geri kalan nakit para ve mücevherlerin de önemli bir bölümünü ele geçirdi.

Independent Türkçe, Vice News


Suudi Arabistan Enerji Bakanı: OPEC+’nın amacı olası senaryolara karşı önlem almak

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman (Reuters)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman (Reuters)
TT

Suudi Arabistan Enerji Bakanı: OPEC+’nın amacı olası senaryolara karşı önlem almak

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman (Reuters)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman (Reuters)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, OPEC + ittifakının gelecekteki olası senaryolara karşı önlem almayı amaçladığını söyledi.

Prens Abdulaziz, Doha’da düzenlenen Katar Ekonomik Forumu’nda yaptığı konuşmada, “OPEC +’nın hedefleri, gelecekte olabileceklere karşı tetikte olmak, inisiyatif almak ve önlem almaktır” dedi.

Piyasada arz ve talebe bağlı kalmanın önemini vurgulayan Suudi Bakan, “Enerji piyasasında güvenlik ve istikrarı sağlamak için bir gelecek vizyonumuz olmalı” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında hidrojen sektörüne değinen Prens Abdulaziz, “Bu sektörle ilgili dünyada yatırımcılar için net bir politika yok. Vizyon net değilken geleceğin enerjisinden nasıl bahsedebiliriz?” ifadelerini kullandı.

OPEC + ittifakının, herhangi bir eleştiriye aldırmadan proaktif, önleyici ve gelecekte olabileceklere karşı önlem almaya devam edeceğini vurgulayan Prens Abdulaziz, “Geleceğe sahip çıkacak kadar cesur olmalıyız. Bu ay, gelecek ay veya sonraki ay için durumu yönetmemize izin verebilecek politikalarla en önemli hedeflerimizi gözden kaçırabiliriz” dedi.


Katar’dan Aljazeera muhabirinin öldürülmesine tepki: Devlet destekli İsrail terörizmi durdurulmalı

Şirin Ebu Akile’nin cesedini tutan Filistinliler (AFP)
Şirin Ebu Akile’nin cesedini tutan Filistinliler (AFP)
TT

Katar’dan Aljazeera muhabirinin öldürülmesine tepki: Devlet destekli İsrail terörizmi durdurulmalı

Şirin Ebu Akile’nin cesedini tutan Filistinliler (AFP)
Şirin Ebu Akile’nin cesedini tutan Filistinliler (AFP)

Katar Dışişleri Bakan Yardımcısı Lulva el-Hater, Katar merkezli Aljazeera kanalı çalışanı Şirin Ebu Akile’nin Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu yüzünden vurularak hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bakan Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Şirin’in görevi sırasında üzerinde ‘basın’ yazılı çelik yelek ve kask giydiği halde öldürülmesine tepki göstererek, “Devlet destekli bu İsrail terörizmi durdurulmalı. İsrail’e koşulsuz destek sona ermeli” ifadelerini kullandı.
Aljazeera kanalının deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile, İsrail askerlerinin bu sabah erken saatlerde işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği baskını takip ederken İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Aljazeera kanalı ise, çalışanı Şirin Ebu Akile’nin işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu öldürülmesinden İsrail hükümetini sorumlu tuttuklarını açıkladı.
Kanal, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, “İsrail işgal güçleri, muhabirimiz Şirin Ebu Akile’ye soğukkanlılıkla, uluslararası yasaları ve normları ihlal ederek ve önceden tasarlanmış bir cinayetle suikast düzenledi” ifadelerine yer verdi.
Deneyimli gazeteci Akile’nin, kimliğini açıkça gösteren bir basın yeleği giydiği sırada doğrudan kendisini hedef alan gerçek mermilerle öldürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Basının görevini gerçekleştirmesini engellemeyi amaçlayan bu menfur suçu kınıyor ve meslektaşımızın öldürülmesinden İsrail hükümetini sorumlu tutuyoruz” denildi.
Olayın takipçisi olacağını vurgulayan Aljazeera’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Uluslararası toplumu, İsrail işgal güçlerini, Şirin Ebu Akile’yi kasıtlı olarak hedef aldığı ve öldürdüğü için kınamaya ve hesap sormaya çağırıyoruz. Ne kadar suçlarını örtbas etmeye ve adaletten kaçmaya çalışsalar da hukuki yollardan hesap sorulması için faillerin peşini bırakmayacağımızı taahhüt ediyoruz.”
Aljazeera’nın ilk nesil saha muhabirlerinden 51 yaşındaki gazeteci, İsrail’in işgal altındaki topraklarda Filistin halkına yönelik saldırılarını kayıt altına almak için bölgede uzun süredir çalışmalar yürütüyordu.
1971 Kudüs doğumlu Ebu Akile, Ürdün’deki Yermuk Üniversitesi Gazetecilik ve Medya Bölümü mezunuydu.


Katar Emiri’nin Tahran ziyareti nükleer anlaşmayı kurtarabilir mi?

Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
TT

Katar Emiri’nin Tahran ziyareti nükleer anlaşmayı kurtarabilir mi?

Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’nin Avrupa ülkelerini de kapsayan bir gezi dahilinde İran’ı ziyaret edeceği iddia edildi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre ajans, Şeyh Temim’in İran, Almanya, Birleşik Krallık ve diğer Avrupa ülkelerini ziyaret edeceğini iddia etti. Katar Emiri’nin 2015 Nükleer Anlaşması ve Avrupa’daki enerji güvenliği alanını ele alması bekleniyor.
Ziyaretin resmi kurumlar tarafından açıklanmaması nedeniyle ismini saklı tutmak isteyen bir kaynak, Katar Emiri Şeyh Temim’in İran’a yapacağı ziyaretin ardından Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’a yapacağı ziyaretlerin bir kaç gün sürebileceğini açıkladı.
Yapılan açıklamada görüşmelerin odak noktasının Viyana müzakereleri ve Avrupa’da sıvılaştırılmış doğal gaz ve enerji güvenliği olacağı belirtildi.
İran resmi haber ajansı IRNA da Şeyh Temim’in ve heyetinin bu hafta başında Tahran’ı ziyaret edeceğini belirtti. Ziyaretin siyasi gelişmelerin takip edilmesi için gerçekleştiğini belirtti. Şeyh Temim’in ziyaretinin İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Doha’da düzenlenen 6. Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu’na (GECF) katılarak Katar’ı ziyaret etmesi karşılığında gerçekleştiği açıklandı.
İran Merkez Bankası Başkanı Ali Salih Abadi ve Katar’ın Tahran Büyükelçisi Muhammed bin Hamad el-Haciri, dondurulan İran varlıklarının yeniden kullanılması üzerine görüşmelerde bulundu. Yapılan açıklamada görüşmelerin yeni haberlerin önünü açabileceği belirtildi.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran’ın dondurulmuş mal varlıklarının serbest bırakılması için yabancı bir banka ile anlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Abdullahiyan, bir ülke heyetinin Tahran’ı ziyaret ederek Merkez Bankası, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı ile istişarelerde bulunduğunu, görüşme sonrasında mal varlıklarının nasıl ve ne zaman serbest bırakılmasına ilişkin bir anlaşma yapıldığını belirtti.
Abdullahiyan’ın açıklaması, İran rejimi lideri “Rehber” Ali Hamaney’in Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti’nin İran merkezli Farheekhtegan gazetesinde yayınlanan açıklamasının ardından gerçekleşti. Velayeti, dondurulmuş mal varlıklarının İran uyruklu 3 ABD’linin serbest bırakılması için yapılan bir takas anlaşmasının bir parçası olduğunu belirtti.
IRNA, kimliği açıklanmayan heyetin Tahran’ı ziyaretin etmesinin İngiltere’nin yaklaşık 40 yıl sonra İran’a 390 milyon sterlinlik borcunu ödemesinin ardından gerçekleştiğini belirtti.
İran İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Mişkini, göz altında olan İran asıllı İngiliz vatandaşlarının serbest bırakılması karşıladığında Birleşik Krallık’ın İran’a ödediği paranın 1 milyon sterlinini teslim alabildiğini açıklamıştı.
İngiltere merkezli The Guardian gazetesi, üst düzey bir İranlı yetkiliden alıntı yaparak söz konusu paranın Umman’da olduğunu ve Londra’nın bir sorunu olmadığını belirtti. İngiltere, Tahran’ın ilaç ve gıda gibi insanı yardım malzemelerinin satın alınması için kullanacağı paranın serbest bırakılması için İsviçre’de ipotek ettirildiğini belirtti. İran’ın dolar ile işlem yapmasını engelleyen ABD yaptırımları, SWIFT ve kara para ile mücadelede uzmanlaşmış uluslararası denetleme kuruluşu Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) İran’ı kara listeye dahil etmesi ile İran bankaları, finansal transferlerde büyük zorluklar ile karşı karşıya.
Viyana müzakerelerinin yeniden yürürlüğe girmesi için gerçekleştirilen Viyana müzakereleri, Tahran’ın ABD’den Devrim Muhafızları’nı yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılmasını istemesi ile çıkmaza girdi.


Suudi Arabistan ve Katar merkez bankaları faiz oranlarını 50 baz puan artırdı

Suudi Arabistan Merkez Bankası (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Merkez Bankası (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Katar merkez bankaları faiz oranlarını 50 baz puan artırdı

Suudi Arabistan Merkez Bankası (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Merkez Bankası (Şarku’l Avsat)

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) dün 50 baz puanlık politika faizi artırımına gitmesinin ardından Suudi Arabistan Merkez Bankası (SAMA) ve Katar Merkez Bankası (QCB), faiz oranlarını aynı baz puan da artırdı.
SAMA’nın internet sitesinden yapılan açıklamada, repo faiz oranının yüzde 1,25'ten yüzde 1,75'e, ters repo faiz oranının yüzde 0,75'ten yüzde 1,25'e çıkarıldığı belirtildi. Açıklamada kararın, parasal ve finansal istikrarı koruma hedefiyle uyumlu olduğu vurgulandı.
Katar Haber Ajansı’nın (QNA) haberine göre QCB ise, faiz oranlarını 50 baz puan artırarak repo faiz oranını yüzde 1,00'den yüzde 1,50'ye, ters repo faiz oranını yüzde 1,25'ten yüzde 1,75'e ve mevduat faiz oranını ise yüzde 2,50'den yüzde 2,75'e çıkardı.


AB, Katar ve Kuveytliler için vizeyi kaldırıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

AB, Katar ve Kuveytliler için vizeyi kaldırıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Katar ve Kuveyt vatandaşları için kısa süreli seyahatlerde vizeyi kaldırmak için teklif hazırladı.
AB Komisyonu'nun teklifine göre, biyometrik pasaport sahibi Katar ve Kuveyt vatandaşları, AB ülkelerine 6 ay içinde 90 günden kısa süreli iş, turizm ve özel seyahatleri için vizeye ihtiyaç duymayacak.
AB, teklifini iki ülkeyle ilişkileri düzensiz göç, güvenlik ve ekonomik fayda gibi kriterlerle değerlendirerek hazırladı.
AB Komisyonu'nun teklifi Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından incelenecek ve kabul edilip edilmeyeceği kararlaştırılacak. Teklif kabul edilirse AB Komisyonu, Katar ve Kuveyt ile ayrı ayrı vizelerin kaldırılması anlaşmaları müzakere edecek.
AB'nin diğer Körfez ülkeleriyle de vizelerin kaldırılması konusunda görüşmeler yapması bekleniyor.