Sahte hesaplar, sosyal medya sitelerindeki içerikleri nasıl etkiliyor?

Bir akıllı telefonun ekranında görünen Twitter uygulamasının logosu (AFP)
Bir akıllı telefonun ekranında görünen Twitter uygulamasının logosu (AFP)
TT

Sahte hesaplar, sosyal medya sitelerindeki içerikleri nasıl etkiliyor?

Bir akıllı telefonun ekranında görünen Twitter uygulamasının logosu (AFP)
Bir akıllı telefonun ekranında görünen Twitter uygulamasının logosu (AFP)

ABD’daki Clarkson Üniversitesi’nde sosyal medya ve güvenlik üzerine araştırma yapan Bilgisayar Bilimleri Profesörü Jeanna Matthews, çeşitli istihbarat teşkilatlarının ve bilgisayar korsanlarının, insanların ne tür içerikleri görüntülediklerini ve nelere inandıklarını kontrol etmek, ülkelerin sergiledikleri tutumları öğrenmek ve çeşitli konularda bilgiler toplamak için sosyal medyadaki sahte hesapları nasıl kullandıklarını açıkladı.
Digital Information World adlı internet sitesinde yer alan haberde Jeanna Matthews’a göre sahte hesapların gösterilecek veya en fazla karşılaşılacak içeriği nasıl etkilediğini anlamanın anahtarı, kullanıcıların sosyal ağların kendisine hangi yayınları önerileceğine belirlemek için kullandığı algoritmalarda yatıyor.
Belli bir içerik az sayıda kullanıcıya gösterilir ve görüntülenme sayısı, içeriğin daha fazla kişiye gösterilmesinin doğru olup olmadığını belirler. Ne yazık ki, radikal içerikler veya sahte haberler kullanıcıların dikkatini çok fazla çekiyor ve bu yüzden söz konusu içerikler hızla yayılıyor.
Bu bot hesaplar, söz konusu teşkilatların veya grupların genelleştirmek istediği yayınlarla olumlu bir şekilde etkileşime giriyorlar. Araştırmacılara göre yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili tartışan Twitter hesaplarının neredeyse yarısı bot hesap.
İçeriklerin yaygınlaşmasını sağlamanın ikinci bir yolu ise ‘çorap kuklaları’ olarak adlandırılan sahte hesaplar. Bunlar, gerçekte var olmayan bir kişinin resmini ve adını kullanan ve sanki gizli bir el tarafından kontrol edilen sahte hesaplardır. Çorap kuklası hesaplara, 70 binden fazla takipçisi olan ‘Jenna Abrams’ hesabı örnek olarak gösterilebilir. Sosyal medyada, yabancı düşmanlığı ve aşırı sağcı görüşlerinden dolayı adından söz ettiren bu hesap, aslında Internet Research Agency (İnternet Araştırma Ajansı) tarafından oluşturulan sahte bir hesaptı.
Burada doğru anlaşılması gereken önemli husus, bilgisayar korsanlarının bölünme, güvensizlik ortamı veya kafa karışıklığı yaratma konularını umursamıyor olmalarıdır. 2018 yılında yapılan araştırmalar, tartışmalı konuları yönlendiren etkili hesapların bazılarının belli başlı ajanslar tarafından kontrol edildiğini ortaya koydu.
Matthews'a göre insanlar herhangi bir içerikte çok sayıda olumlu oy (beğeni) gördüklerinde o içerikten daha fazla etkileniyorlar. Matthews ayrıca insanların bir topluluk sorunu hakkındaki içerikte milyonlarca beğeni ve yorum gördüklerinde yeterince düşünmeden bu içeriği desteklemeye başladıklarını belirtiyor.
Öte yandan sosyal medyayı kullanmayan, ancak reklamların doğrudan etkilediği kişilerle etkileşim halinde olan insanlar da dolaylı olarak da bu tür içeriklerden etkileniyorlar.
Bu strateji tüm toplumları ustaca etkiliyor. Bununla birlikte sosyal medya sitelerinin sahiplerinin bu sorunlarla başa çıkmakta yavaş oldukları da unutulmamalı. Bunun ana nedeni, internet üzerindeki yanlış bilgilendirme ve kaosun kullanımının artırması olabilir. Bu da çoğu sosyal medya şirketi için önemli bir gelir kaynağı olan reklam gelirinde bir artış anlamına geliyor.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space