Suudi Arabistan Aile İşleri Konseyi Genel Sekreteri: Ailevi sorunlar küresel düzeyde birbirine benziyor ancak çözüm yolları birbirinden farklı

Şarku’l Avsat’a konuşan Hala et-Tuveyciri koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında yaşlılara hizmet etmek için yönlendirici bir kılavuz oluşturulduğunu belirtti

Şarku’l Avsat ile röportaj veren Dr. Hala et-Tuveyciri (Fotoğraf: Ali ez-Zahiri)
Şarku’l Avsat ile röportaj veren Dr. Hala et-Tuveyciri (Fotoğraf: Ali ez-Zahiri)
TT

Suudi Arabistan Aile İşleri Konseyi Genel Sekreteri: Ailevi sorunlar küresel düzeyde birbirine benziyor ancak çözüm yolları birbirinden farklı

Şarku’l Avsat ile röportaj veren Dr. Hala et-Tuveyciri (Fotoğraf: Ali ez-Zahiri)
Şarku’l Avsat ile röportaj veren Dr. Hala et-Tuveyciri (Fotoğraf: Ali ez-Zahiri)

Suudi Arabistan, bireyin toplumdaki rolünü geliştirme, umutlarını inşa etmesini sağlama ve refahı ile saygınlığını güvence altına alan arzu edilen değişikliği gerçekleştirme yolculuğunda temel eğitici sayılan aile kavramına özen gösteriyor.
Suudi Arabistan Aile İşleri Konseyi 25 Temmuz 2016 yılında aile konularını ele alan bağımsız ve resmi bir organ olarak kuruldu. Konsey çocuklar, kadınlar ve yaşlılar konusunda hükümetin bütün sektörlerinin çabalarının tek bir çatı altında toplanmasına dayanıyor ve tam olarak temsil edilmesi için 12 bakanlık katılıyor.
Konsey, aile kavramının güçlendirilmesi ve 2030 Suudi Arabistan toplumunun sürdürülebilir kalkınmasındaki rolünün güçlendirilmesi amacıyla aile işleri ile ilgilenme görevini üstleniyor.
Şarku’l Avsat, Aile İşleri Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hala et-Tuveyciri ile görüştü ve birlikte koronavirüs (Kovid-19) ve yaşlılar dosyasını, konseyin uluslararası örgütlerde oynadığı rolü, aynı şekilde kadın ile ilgili konuları ve bir dizi dosyayı incelediler.

-Uluslararası Örgütlerde Aile İşleri Konseyi
Aile İşleri Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hala et-Tuveyciri, Aile İşleri Konseyi’nin uluslararası örgütlere katılmasının birçok faydası olduğunu belirterek bunları çeşitli dünya ülkelerinde ailelerin çektikleri sıkıntılara ilişkin alanlar ve platformlardaki açılım dairesini genişletme, daha az ve daha çok gelişmiş ülkelerdeki en iyi uygulamalardan haberdar olarak tecrübeler kazanma; ki bunun da bu tecrübelerin sonuçlarını gerçek bir zeminde inceleme fırsatı vermesi şeklinde sıraladı. Hala sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünya ülkelerinin, her ne kadar biri diğerine göre daha ileride olsa da birbirine benzeyen ailevi sıkıntıları var. Bu durum, yerelde Suudi bireyi ve daha sonra dünya insanını etkileyecek şekilde bireysel toplum sorumluluğunu güçlendirecek yeni politikaların önerilmesi veya mevcutların değiştirilmesi üzerine bir çalışma yürütmeyi gerekli kılıyor.”

-Koronavirüs (Kovid-19) ve çözümler üretmede konseyin rolü
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) krizinin patlak vermesi ile aile içi krizler kötüleşti. Her gruptan farkındalık mesajları gelmeye başladı ve virüs özellikle yaşlılar için daha kolay etkilenme olasılıklarından dolayı bir tehlike arz etti.
Bu konuda Genel Sekreter ifadeleri kullandı:
“Yaşlılar koronavirüsten (Kovid-19) en çok etkilenen gruplardan birisi, bu yüzden onlara odaklanılması gerekiyordu. Konsey salgının yayıldığı sırada bu yaş grubunun karşılaştığı en büyük zorlukların belirlenmesi için bir anket çalışması yaptı. Bunun üzerine bu gruba sunulan hizmetler ve bu kişilerin bilinçlendirilmesi konusunda bir yönlendirici kılavuz sunuldu.”
Tuveyciri yaşlı kesime hizmet eden ve virüs ile başka konularda bilinçlenmelerini sağlayan çok sayıda elektronik hizmet olduğunu, ancak bu hizmetlere ulaşmanıın büyük bir boşluk ve sıkıntı yarattığını belirtti.
Konsey, yaşlıların, ailelerinin ve onları koruyanların farkındalığını artırmak, endişelerini gidermek ve bu gruptan iyileşenlerin olduğuna dair güven verici mesajlar yayınlamak için Sağlık Bakanlığı gibi önemli ve çeşitli otoritelerle işbirliği yaparak sosyal medya sitelerinde bir bilinçlendirme kampanyası başlattı.

-Ulusal ve Uluslararası Kadın dosyası
-Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu’nun kararının ardından Krallığın, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesindeki Kadının İlerlemesi Teşkilatı’nı temsil etmesi onaylandı ve temsil görevini Aile İşleri Konseyi’nin üstleneceği bildirildi.
Genel Sekreter: “Kadını ilgilendiren uluslararası örgütlerin dosyalarının hepsinde “denge” olarak adlandırılan bir şey var. Bu, bir kadının kamusal yaşam ile aile hayatı arasında denge kurmasını esas alan bir terimdir. Bu terimi gerçekleştirmek için kadının ailevi durumunun iyileştirilmesi gerekiyor ki bu da, tek başına bütün hizmetlere ulaşmasını ve bunları kendi başına yapmasını garanti altına alan haklarının hepsini elde etmesini sağlayan dengeyi kurmasına yardımcı olur. Suudi Arabistan’daki kadınların dosyası kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır, bu da uluslararası uygulamalarda en iyi olarak kabul edilen sistemdir. Bu sistemde tek bir departman bu dosyayla ilgilenmez, aksine her departmanın ve birimin kadından sorumlu olması esas alınır ve bu nedenle kadınlar hakkında politikaları olan herkesin öncelikle kadınların, haklarının tümüne sahip olduğunu bildiklerinden emin olması gerekiyor.”

Suudi Arabistan’da bazı kadınların şiddete ve istismara maruz kaldığına ilişkin soruya Tuveyciri “İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı’nın içerisinde Başsavcılık gibi diğer birimlerin de yer aldığı koruma konusunda uzman bir departman bulunuyor” şeklinde cevap verdi.
Tuveyciri, bir kadının şiddete maruz kaldığını bildirmesini engelleyen iki faktör olduğuna dikkati çekti. Bunlardan ilkini harici -örneğin dışarıdan gelen bir tehdit-, ikincisini de dahili -örneğin ekonomik istikrarsızlık ve diğer korkular- olarak tanımladı.
Dr. Hala şiddete çözüm bulunmasında ve kadınlar için en az hasara yol açacak çözümlerin ve yolların bulunmasında sorumluluğun bütün kurumlara ait olduğunu vurgulayarak konseyin bu konudaki rolünün, şiddet gibi birçok sorunun düzeltilmesinde temel bir kavram olan “aile danışmanlığı” kavramını güçlendirmek olduğuna dikkati çekti.
Kayda değer bir diğer nokta da Suudi Arabistan’ın, Arap dünyası içerisinde bireyin her türlü istismardan korunma hakkını garanti altına alan bilimsel ve pratik mekanizmaların varlığı içerisinde “istismardan koruma” tüzüğü çıkaran önde gelen ülkelerinden biri olarak sınıflandırılmasıdır.

-Suudi ailelerde ekonomik gelir
Tuveyciri’nin ifadelerine göre Suudi Arabistan’da finansal planlama yapan bir aileye rastlanması oldukça nadirdir. Genellikle işler “bereket” olarak nitelendirilen bir kavram ile yürütülür. Birikim yapma ya da finansal planlama kavramı bir kültür olduğu için evlilik müessesesinin kurulduğu ilk günden ve hatta çocukluktan itibaren bu düşünceler güçlendirilmelidir.
Tuveyciri konseyin sosyal medya sitelerinde birikim yapma kültürünü güçlendirmek için bir farkındalık projesi başlattığını ve projenin bu gibi kavramların erken yaşlarda kazanıldığı inancından hareketle daha çok çocukları hedef aldığını da sözlerine ekledi.
Tuveyciri tüketim davranışlarına değinerek bunun Suudi aileleri farklı düzeylerde etkileyen en büyük sorunlardan biri olduğunu ve artık lüks tüketimle sınırlı kalmayıp temel ihtiyaçlara kadar ulaştığını söyledi.

-Emekliler ve tecrübelerinden faydalanma
Birçok iş ve emeklilik kurumunun elinde, hala tekrar etkinleştirilebilecek ve yararlanılabilecek eski tecrübelere sahip emekli kişilerin isimlerinin yer aldığı bir liste bulunuyor.
Buradan hareketle Tuveyciri yaşlılardan istifade etmek için bir plan oluşturulduğunu ve bu plan içerisinde kişilerin emeklilik öncesinden başlayıp emekliliğe hazırlanma süreçlerini kapsayan serüvenlerine değinildiğine dikkat çekti. Söz konusu plan içerisinde “Suudi Aileler için Ulusal Strateji” projesinin stratejisi kapsamında yaşlıların tecrübelerinden nasıl istifade edilebileceğine ilişkin bir girişim paketi yer alıyor. Tuveyciri bu girişimlerin, gönüllü olarak birçok kanal aracılığıyla emeklinin, emekli olduğu sektöre göre uzman olarak katıldığı panel tartışmaları şeklinde yapıldığını ve bunun Kamu Emeklilik Ajansı’nın (PPA) da dahil olduğu emeklilik birimi ya da sektörü arasındaki iletişim yoluyla gerçekleştirilen bir süreç olduğunu söyledi.

-Konsey ve Boşanma Davaları
2019 yılında Suudi Arabistan’da boşanma davaları evlilik sözleşmelerinin yarısına ulaştı. Bu yükselen oranın düşürülmesi ve azaltılması konusunda konseyin bir rolü olup olmadığına ilişkin soruya Tuveyciri boşanma davalarının ve türlerinin birbirinden farklı olduğunu söyledi. Ancak tüm boşanma davaları ailenin parçalanmasıyla gerçekten sona erdi mi?
Tuveyciri boşanma endekslerinin hesaplanmasının gerçek rakamların bir yansımasını verdiğini ve bunun Aile İşleri Konseyi ile Adalet Bakanlığı arasında yürütülen bir proje olduğunu söylüyor.
Tuveyciri, evlenmek üzere olan kişilere cazip bir yöntemle sunulan ve günümüz gençlerinin dilinde anlatımların yapıldığı eğitim kursları verilmeye başlandığını, kurslarda evlilik müessesesinin hukuki anlamının açıklandığını ve içerisinde boşanma vakalarının önlenmesi veya sayılarının azaltılmasına yönelik projeler yürütüldüğünü belirtti.
Tuveyciri boşanma sırasında yaşanılan çoğu sıkıntıların yardım alınarak doğru bir rehberlik ile önlenebileceğini ve bunun boşanma sorununa bir çözüm olabileceğini söyledi ve “Bunu söylerken kastettiğimiz şey her iki tarafında en az kayıpla yollarını ayıracağı sağlıklı ya da doğru bir boşanma süreci yürütülmesidir” dedi. Konsey, çiftlerin ayrılmadan önce ve sonra korunması ve tedavi edilmesini esas alıyor.

-Haklar konusunun eğitime entegre edilerek farkındalığının sağlanması
Diğer yandan, Tuveyciri müfredata her yaş grubunun haklarının öğretilmesine ilişkin kavramların dahil edilmesinin olumlu bir çalışma olduğunu, Eğitim Bakanlığı’nın insan hakları ve aile eğitimi müfredatını güncellemeye çalıştığını ve aynı zamanda diğer müfredatlara da çeşitli farkındalık mesajları dahil edildiğini belirtti.
Tuveyciri konseyin okul müfredatlarına bireyin haklarına ilişkin farkındalık sürecinin dahil edilmesine katılmasının yeterli olmadığını, ders müfredatlarına katılmasının yanı sıra “ders dışı etkinliklere” de katılımının etkisini vurguladı.



Suriye Ulusal Diyalog Kongresi Hazırlık Komitesi Genel Koordinatörü Kıblavi Şarku’l Avsat’a konuştu: Geçiş dönemi için anayasal bir deklarasyon ve teknokrat bir hükümet gerekiyor

Dün Şam'ın doğusundaki Duma'da, Aralık 2013'te kaçırılan aktivistlerin akıbetinin açıklanması için protesto gösterisi düzenledi. (AFP)
Dün Şam'ın doğusundaki Duma'da, Aralık 2013'te kaçırılan aktivistlerin akıbetinin açıklanması için protesto gösterisi düzenledi. (AFP)
TT

Suriye Ulusal Diyalog Kongresi Hazırlık Komitesi Genel Koordinatörü Kıblavi Şarku’l Avsat’a konuştu: Geçiş dönemi için anayasal bir deklarasyon ve teknokrat bir hükümet gerekiyor

Dün Şam'ın doğusundaki Duma'da, Aralık 2013'te kaçırılan aktivistlerin akıbetinin açıklanması için protesto gösterisi düzenledi. (AFP)
Dün Şam'ın doğusundaki Duma'da, Aralık 2013'te kaçırılan aktivistlerin akıbetinin açıklanması için protesto gösterisi düzenledi. (AFP)

Beşşar Esed rejiminin devrilmesi ve Suriye'de Ahmed eş-Şera liderliğinde yeni bir yönetimin başa gelmesinin ardından Suriye dosyasındaki gelişmeler dikkatle takip ediliyor. Belki de buradaki en önemli soru, eş-Şera'nın medya açıklamalarında duyurduğu Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin detaylarının, bir hazırlık komitesinin oluşturulmasının ve kabul edilecek koşullara göre kimlerin davet edilip kimlerin dışarıda bırakılacağıdır.

dsvfbg

Suriye Ulusal Diyalog Kongresi Hazırlık Komitesi Genel Koordinatörü, Suriyeli yazar ve siyasi araştırmacı Dr. Mueyyed Gazlan Kıblavi, Şarku’l Avsat'ın sorularını yanıtladı.

Kıblavi, ‘Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'ne davet edilecek şahsiyetlerin mevcut ya da geçmiş mücadeleleri, Suriye davasına katılımları ve devrimci faaliyetleri nedeniyle davet edileceğini’ vurguladı. Siyaset yapmayan devrimciler olduğu gibi, devrimi pratik etmeyen siyasetçiler de olduğunu belirten Kıblavi, gençlik kategorisinin, kadın kategorisinin, muhalifler kategorisinin ve mahkûmlar kategorisinin önemine dikkat çekti. Kıblavi, “Kategoriler çok. Örneğin, şu ana kadar 15 kategori belirledik ve henüz kategorize edilmemiş olanlar da var. Bu sayı 20 kategoriye ulaşabilir ve bazı kategoriler diğerleriyle birleştirilebilir” ifadelerini kullandı.

Devrimden önce ve sonra Suriye toplumunun kategorize edilmesinin her zaman sorunlu olacağını vurgulayan Kıblavi, “Bu yüzden kongreyi, bu sosyal yelpazeler (şu anda oluşmakta olan siyasi topluluk) arasında anlayış ve iletişim alanları için bir başlangıç olarak gördük. Çünkü Suriye'de elli yıl boyunca oluşuma izin verilmedi, yasaklandı. Düşünce tutsak edildi ve oluşum suç sayıldı” şeklinde konuştu.

dsfvgb
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ile ABD Dışişleri Bakanlığı heyeti arasında geçtiğimiz eylül ayında Ankara'da yapılan toplantıdan (SMDK)

Kıblavi, “Bu daha başlangıç. Dolayısıyla, içeridekiler kendi siyasi bileşenlerini oluşturma fırsatına sahip değilken ya da gelecekteki Suriye'ye doğru ilerlemek için belirli bir ideolojinin arkasına saklanamazken, dışarıda oluşturulan bileşenleri davet edemeyiz” dedi.

Kıblavi sözlerini şöyle sürdürdü: “Şam Deklarasyonu, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Suriye Ulusal Konseyi ve diğerleri gibi oluşturulan siyasi kurumlarla dışarıdakiler birçok bölünmeden muzdaripti, devlet başkanlığı ve seçimlerde hizipçilikten muzdaripti ve sokak tarafından meşrulaştırılmamıştı. Bu nedenle oluşum koşulları mevcut koşullardan tamamen farklı olan siyasi yapıları davet etmekten kaçındık.”

Kıblavi sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi bileşenler yeni Suriye'deki hedeflerini ilan etmeye başlayacaklar ve şöyle diyecekler: Ben belli bir grubun bileşeniyim, belli bir siyasi yelpazenin bileşeniyim ya da belli bir siyasi ideolojinin bileşeniyim, taleplerim bunlar ve saygı görmek ve dahil edilmek istediğim yol bu. Yurtdışında kurulan bileşenlere gelince, onlar kotalara alışkındı ve kotalar muhalif kurumların bileşiminde ve yapısında mevcuttu. Bu gayet açık. Ekim 2011'de İstanbul'da kurulan Suriye Ulusal Konseyi, Müslüman Kardeşler ve Şam Deklarasyonu gibi onlarca yıl önce kurulan siyasi gruplar Suriye meselesindeki ağırlıklarına göre kota alırken, devrimci hareket marjinal kaldı ve siyasi uygulamalarda ağırlıkları olmadı.”

Bu nedenle Kıblavi, “Otuz kırk yıldır Suriye'de bulunmayan siyasetçilerin temsil edilmesi kabul edilemez. Zira oluşturdukları organlar bir ‘bileşen’ olarak kabul edilemez. Bu, içeride kalan ve -izin verilmediği için- herhangi bir siyasi faaliyette bulunamayan Suriye halkına yapılan bir haksızlıktır” ifadelerini kullandı.

*Eş-Şera daha önceki açıklamalarında davetlerin muhalif organlara değil, bireylere yapılacağını söylemişti... Peki, örneğin SMDK'dan şahsiyetler davet edilecek mi?

Kıblavi bu soruya şu cevabı verdi: “Elbette davetler bireylere yönelik olacak, muhalif oluşumlara değil. SMDK’dan da bazı şahsiyetler davet edildi. Zira bu siyasi oluşumların hedefleri temelde bir noktadaydı ve şimdi değişti. Devrim öncesi ile devrim sonrası aynı değil. Ayrıca bu oluşumların içinde hizipler, siyasi partiler ve parti akımları gibi başka bileşenler de var. Bu nedenle sadece bireyleri davet etmeye karar verdik.”

Varlıkları sona erdi

Kıblavi, muhalif oluşumlar ilk kurulduğunda belirtilen kuruluş amaçlarından birinin, devrimin zafere ulaşması halinde bu oluşumların varlığının sona ereceği olduğunu belirtti. Bu, devrimin zafere ulaşması ve rejimin düşmesi halinde söz konusu oluşumların kendilerini feshedeceklerine dair birden fazla kez yapılan açıklamaydı. Dolayısıyla bu varlıklar artık zaman ve bağlam dışıdır.

*Salı günü yaptığınız açıklamalarda, Suriye'deki askeri güçlerin temsilcisi olarak Askeri Operasyonlar Dairesi'nin davet edileceğini söylediniz. Aslında, Suriye devriminin başında rejimden ayrılan ve maddi ve manevi bedel ödeyen askeri personel, Esed sonrası Suriye'de tamamen göz ardı edildiklerini hissediyor. Suriye Ulusal Diyalog Kongresi onları yeni Suriye'yi müzakere etmek üzere davet etmeyecek mi?

Kıblavi şu cevabı verdi: “Ordudan ayrılanlar Savunma Bakanlığı bünyesinde değerlendirilecek, ancak bu henüz tamamlanmamış bir aşama. Çünkü hazırlanmakta olan pek çok lojistik mesele var. Ordudan ayrılanlar Savunma Bakanlığı'na dahil edilecek. Bağımsız olarak davet edilecek ayrı bir siyasi ya da askeri unsur değiller, Askeri Operasyonlar Dairesi'ne bağlı olacaklar.”

Ön koşullar

*Farklı Suriyeli gruplara ulaşmak için kriterler neler? Davet kriterleri neler?

Kıblavi, “Ne kadar adil ya da teknik olmaya çalışırsak çalışalım, herkes için adil olamayız ve herkesi tatmin edemeyiz. Suriye halkını sınıflandırmak ve bu sınıflandırmada adil olmak istersek, devrimci hareket, devrimci savaşçı, kendi topraklarında devrim yapmamış siyasi düşünür, belirli bir bölgeye ait olan ve Suriye'de bulunan tüm etnik ve ırksal bileşenler olarak ayrılırlar. Ayrıca çeşitli şehirler arasında dağılmış bileşenler de var. Tüm bu bileşenler arasından kongreye katılacak uygun kişiler seçilecek. Böylece bölgeleri kapsamış, toplumsal çeşitliliği sağlamış, gençleri, tutukluları ve siyasi aktivistleri, entelektüel ve devrimci olarak kuşatmış olacağız. Açıkçası bu biraz kapsamlı sayılır” ifadelerini kullandı.

*Peki, tüm Suriye için yüzde 100 adil olacak mı?

Kıblavi şöyle cevapladı: “Tabii ki mümkün değil. Dünyada davet kriterlerinde yüzde 100 adil olan hiçbir kongre yoktur. Bu bağlamda tarafsız olmamız gerekmediğini unutmayın. Bizden istenen gelecekteki Suriye'nin çıkarlarını düşünmemiz.”

CSDVFBR
Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ve askeri gruplar arasında yapılan toplantıda yeni Suriye'de askeri kurumun nasıl şekilleneceği ele alındı. (Askeri Operasyonlar Dairesi)

Bir sonraki hükümetin şekli

*Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, mevcut hükümetin tek renkli olduğunu kabul etti. Kongrenin toplanmasının yakın olduğu konuşulurken, bir sonraki hükümetin Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin içinden çıkacağına dair sorular akla geliyor. Bu hükümetin katılımcı bir hükümet olacağına dair herhangi bir ön yargı var mı? Ayrıca, bir sonraki hükümet sisteminin şeklini yani başkanlık mı yoksa parlamenter mi olacağını konferans katılımcıları mı belirleyecek?

Kıblavi bu soruyu, “Kongre, bir sonraki hükümet sisteminin şeklini belirlemeyecek. Çünkü kongre bir yasama organı değil. Parlamento, kongrenin hazırlayacağı çalışma ve belgelerden kaynaklanabilecek prosedürlerin bir parçası” diye yanıtladı.

“Genel sekreterlik gibi seçilmiş bir danışma komitesi” olduğunu da ifade eden Kıblavi, “Komiteler sayıca fazla olduğu için hükümet sisteminin parametrelerini belirlemek üzere mini komiteler seçilebilir. Elbette hükümet sistemi önerilecek ya da onaylanacaktır. Bundan sonra mevcut çalışmalar sona erecek ve çok hassas bir aşama olan geçiş dönemi için teknokratlar hükümeti olması beklenen bir hükümet kurulacaktır. Suriye'nin geleceğine gelince, bunu Suriye halkı ve tartışmaların başlangıç noktası olarak kabul edilen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi sırasında fikirlerin billurlaşması belirleyecek. Tüm bu göstergeler Suriye'deki hükümet sistemini belirleyecektir. Daha da önemlisi, kongreden kaynaklanacak anayasal boşluk, söz konusu anayasal boşluğu doldurarak geçici bir anayasal bildiri yayınlayacak olan uzman bir komite tarafından doldurulacaktır” dedi.

Kongrenin zamanlaması

*Kongrenin yakın zamanda toplanmasına tanık olacak mıyız? Yoksa beklemek mi gerekiyor? Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne kimlerin davet edileceğini hazırlık komitesi mi belirleyecek?

Kıblavi şu cevabı verdi: “Hazırlık komitesi ilgili makamlardan onay aldıktan sonra çalışmalarına başlayacak. Tarih konusuna gelince, hazırlık komitesi oluşturulduktan sonra, davet edilen şahsiyetler ve gruplarla iletişim kurmak yeterli zaman alacak. Meselelerin çözüme kavuşturulması bir hafta ya da belki 9 gün sürebilir.”

SCDVFEGR
Eski rejim ordusu mensupları, 1 Ocak'ta Suriye'nin Humus kentindeki uzlaşma merkezlerinde kayıt yaptırmak için sıraya girerken Esed'in fotoğrafını çiğniyorlar. (AP)

Kıblavi, “Hazırlık komitesi davetler için kriter belirlemez. İçeriden ve dışarıdan davetlilerin lojistiğini kolaylaştıran ve onlarla kongreye davet edildiklerini ve katılıp katılmayacaklarını kısaca görüşen bir komitedir. Yani konferans öncesi aşamanın lojistiğini kolaylaştıran ve ön kolaylaştırıcılığını yapan bir komite; sonuçlara ya da davet kriterlerine karar veren bir komite değil. Aday gösterecek olanlar genel olarak sivil toplum örgütleri olacak ve doğal olarak sendikalar da bunların arasında yer alacak” şeklinde konuştu.

Komite seçimi için kriterler

Hazırlık komitesi üyelerinin hangi kriterlere göre seçileceği sorulduğunda ise Kıblavi şu yanıtı verdi:

“Bu kişiler Suriye'deki en nitelikli kişiler olmayacak. Çünkü bu çok zor. Ancak yurt içinde olduğu kadar yurt dışındaki devrimci siyasi ortama ve bölgesel dağılıma dair bilgi ve aşinalıkları da göz önünde bulundurulacak. Hazırlık komitesi üyesinin bileşenler hakkında bilgi sahibi olması, devrim ve siyasi süreç konusunda daha önce deneyim sahibi olması ve Suriye'deki siyasi çevreler arasında ya da elbette yurtdışında sürekli faaliyet göstermesi ve tanınması nedeniyle Suriye arenasında bilinmesi gerekir.”