Singapurlu bilim insanları gölgeden enerji üretecek

Araştırma ekibinin lideri Dr. Swee Ching Tan, “Gölge etkili jeneratörümüz kullanışlı. Engellenen ışıktan da yararlanmak için şehirlere yerleştirilebilir” dedi

Swee Ching Tan, Singapur Ulusal Üniversitesi'ndeki laboratuvarında yeni teknolojiyi test ediyor (Reuters)
Swee Ching Tan, Singapur Ulusal Üniversitesi'ndeki laboratuvarında yeni teknolojiyi test ediyor (Reuters)
TT

Singapurlu bilim insanları gölgeden enerji üretecek

Swee Ching Tan, Singapur Ulusal Üniversitesi'ndeki laboratuvarında yeni teknolojiyi test ediyor (Reuters)
Swee Ching Tan, Singapur Ulusal Üniversitesi'ndeki laboratuvarında yeni teknolojiyi test ediyor (Reuters)

Singapur’daki bilim insanları büyük ölçüde gölgeye dayanan bir enerji üretim yöntemini tamamlamaya çalışıyor. Bu yöntemin gelecekte şehir merkezlerine enerji sağlaması umuluyor.
Singapur Ulusal Üniversitesi tarafından geliştirilen Gölge Etkisi Enerji Üreticisi (SEG), eneriyi güneş panelleri gibi işleme potansiyeli taşıyor. Ancak güneş enerjisinde olduğu gibi ışığı kesintisiz alan açık alanlara ihtiyaç duymuyor.
Aslında SEG’in etkili çalışması için hem aydınlık hem de karanlık ortamlar gerekiyor. Çünkü güneş panellerine benzer şekilde elektronlara enerji vermek için silikona yansıyan ışığa dayanıyor.
Ancak altın, gümüş, platin veya tungstenden oluşan ince bir tabakanın bulunduğu paneller sayesinde ışık yoğunluğundaki farklılık, elektronları aydınlık alanlardan gölgeye doğru yönlendiriyor ve gölge alanlarda elektrik üretiyor.
Araştırma ekibinin lideri Dr. Swee Ching Tan, “Gölge etkili jeneratörümüz kullanışlı. Engellenen ışıktan da yararlanmak için şehirlere yerleştirilebilir” dedi.
NY Post’un haberine göre araştırma henüz ilk aşamalarında. Ancak Tan’ın ekibi, SEG'i evlerde kullanıma sokmak için şirket kurma fikrini de değerlendiriyor.
Ekibin üzerinde çalıştığı paneller, yaklaşık 6 metrekare ve sadece 0,25 volt elektrik üretebiliyor. Bir ampulü çalıştırmak veya telefon şarj etmek için bundan yaklaşık 20 tane gerekiyor.
Tan’a göre yeni teknolojinin en uygun kullanım alanı şehirler. Çünkü yüksek binalar ve güneşin farklı konumları, şehirdeki ışık ve gölge seviyelerini gün içinde değiştiriyor.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news