Cezayir ve İtalya’dan Libya’da ‘silah ambargosu’ vurgusu

Cezayir ve İtalya Dışişleri Bakanları, 9 Temmuz’da Roma’da bir araya geldi (EPA)
Cezayir ve İtalya Dışişleri Bakanları, 9 Temmuz’da Roma’da bir araya geldi (EPA)
TT

Cezayir ve İtalya’dan Libya’da ‘silah ambargosu’ vurgusu

Cezayir ve İtalya Dışişleri Bakanları, 9 Temmuz’da Roma’da bir araya geldi (EPA)
Cezayir ve İtalya Dışişleri Bakanları, 9 Temmuz’da Roma’da bir araya geldi (EPA)

Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum ve İtalyan mevkidaşı Luigi Di Maio, 9 Temmuz’da ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına uygun olarak, Libya’ya uygulanan silah ambargosuna sıkı bir şekilde saygı gösterilmesi çağrısı yaparken, siyasi bir çözüm sürecine girmek için ana koşulların sağlanmasına etkin bir şekilde katkıda bulunmak amacıyla çeşitli taraflarla iletişim kurulması gerektiğini belirtti.
Cezayir Dışişleri Bakanlığı’nın bildirisine göre iki taraf, Libya’daki koşulları, komşu ülkelerin güvenliğine korkunç etkileri ve durumu bu etkiler çerçevesinde ele alma yollarını görüştü.
İki bakan arasında Roma’daki görüşmelerde, ‘derhal bir ateşkes anlaşmasına varmak için çalışmaların hızlandırılması, Libya halkının meşru taleplerini ve özgür seçeneklerini yerine getirmek için Libya diyaloğunun yeniden başlaması’ gerekliliğine ilişkin görüş birliğine ulaşıldı. 
Aynı kaynağa göre iki taraf arasındaki görüşmelerde, ikili işbirliği takvimine ve özellikle de Cezayir'de yapılacak üst düzey Cezayir- İtalya toplantısının yaklaşan oturumuna ve İtalya Cumhurbaşkanının daha sonra Cezayir’e gerçekleştirmesi beklenen ziyarete dikkat çekildi.
İki taraf da ekonomik ortaklığa ve gelecek vaat eden ufuklara değinirken, sahildeki koşullar ve bölgedeki kalkınma çabalarını desteklemek için güvenlik ve istikrarın sağlamlaşmasını sağlayacak şekilde koordinasyonu artırma yolları’ üzerine görüş alışverişinde bulundu.
Bu çerçevede Cezayir Parlamentosu Başkanı Süleyman Şinnin, ülkesinin Libya krizine yönelik tavrını koruduğunu ve Cezayir’in tüm Libyalı taraflara aynı mesafede bulunduğunu ifade etti.
Şinnin, 9 Temmuz’da parlamento oturumunun sonunda yaptığı konuşmada, “Koşulların şu an olduğundan daha fazla kötüleşmemesi için Libya’da acil bir siyasi çözüme ihtiyaç var” dedi. Yetkili, ‘sömürgeci lobinin, özgürlere hakaret konusunda utanç verici tavırlarını devam ettirme eylemlerini’ de kınadı. Süleyman Şinnin, Cezayir’in ‘yeni bir cumhuriyet inşa etme projesini, yolsuzluk ve zulümle mücadele etmek için gereken direnci’ yaşadığını ifade etti.
Cezayirli yetkili, “Bir sonraki anayasa; kimlik unsurlarını reddetmeden kişiselleştirme, koşullar ve karşılıklardan uzak olacak” dedi. Parlamentosu Başkanı, ‘siyasi reform sürecinin bozulmasına karşın Cumhurbaşkanının salgını bahane göstermemesi’ dolaysıyla da kendisinden övgüyle söz ederken, Cumhurbaşkanının anayasada değişiklik çağrısından sorumlu olduğunu ve değerlendirilmek üzere ön taslağı sunulduğunu belirtti.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.