Pompeo: İran’a uygulanan silah ambargosunun süresinin uzatılması için uluslararası destek harekete geçirilmeli

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo. (AP)
TT

Pompeo: İran’a uygulanan silah ambargosunun süresinin uzatılması için uluslararası destek harekete geçirilmeli

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo. (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo dün yaptığı açıklamada İran’a uygulanan silah ambargosunun önümüzdeki ekim ayında sona ermeden önce uzatılması için uluslararası desteğin harekete geçirilmesini bir kez daha vurguladı.
Pompeo konuşa ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Dünya, İran’ın ticari hedefler doğrultusunda uzay programı inşa etme ve uzaya uydu gönderme iddiasına inanamayacak kadar zeki. Aslında İran bütün dünya ülkelerine zarar vermeyi ve daha fazla mahkumu ve kurbanı kontrolü altına almayı hedefliyor.”
Pompeo ayrıca ülkesinin önümüzdeki ekim ayında sona erecek olan İran’ın silah almasını ve satmasını engelleyen uluslararası kanunun süresinin uzatılması için uluslararası alanda destek toplamaya çalışacağını vurguladı.
Pompeo dün bir dizi yabancı gazeteci ile telefon üzerinden gerçekleştirdiği basın toplantısında ABD’nin “İran’ın silah ve füze edinmesine izin verilmediğinden emin olmak için dünyanın dört bir yanındaki müttefikleri ve ortaklarıyla, aynı şekilde Arap Körfezi, Avrupa ve diğer ülkelerdeki müttefikleri ile de sürekli iletişim halinde” olduğunu vurguladı.
Pompeo sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran’ın Ortadoğu’daki eylemleri ve bölgeyi ve bütün dünya ülkelerini tehdit eden füze programı nedeniyle halen endişe duyuyoruz. Füze programı üzerinde çalışmayı sürdürerek uluslararası sistemi ihlal ediyorlar. Buradan hareketle biz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ülkelerine, İran’a uygulanan silah ambargosu yasasının geçerlilik süresini uzatmak için birlik olma ve iş birliği yapma, aynı zamanda ABD’nin bu konuda gösterdiği çabaları destekleme ve bunu kendilerini İran tehlikesinden korumak için yapmaları çağrısında bulunuyoruz. ABD yönetimi Ortadoğu’da güvenliği ve istikrarı sağlamak, İran’la mücadele etmek ve silah edinmediğinden emin olmak için birçok şey yaptı ve yardım sağladı. Zira ABD, İran’ın dünyayı tehdit eden eylemlerini durdurmak için kullanımı Ortadoğu sınırlarını aşan silah ve füzelere yönelik yaptırımların süresinin uzatılması gibi birçok şey yaptı.”
Pompeo açıklamasını şöyle sürdürdü:
“ABD, İran’ın askeri üsler inşa etme hareketlerini, uzay programını ve Tahran yönetiminin ticari amaçlar doğrultusunda fırlattığını iddia ettiği ancak aslında gerçeğin oldukça farklı olduğu füzeleri ve uyduları takip ediyor. Zira İran, dünya çapında daha fazla kurban elde etmek için dünya genelinde füze menzilini denetlemek ve genişletmek istiyor.”



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.