Pakistan’daki soruşturma raporundan çıkan iddia: Ünlü mafya lideri İran için casusluk yapıyordu

Üzeyir Baloç, Ocak 2016'da Karaçi'de gözaltına alınmıştı (EPA)
Üzeyir Baloç, Ocak 2016'da Karaçi'de gözaltına alınmıştı (EPA)
TT

Pakistan’daki soruşturma raporundan çıkan iddia: Ünlü mafya lideri İran için casusluk yapıyordu

Üzeyir Baloç, Ocak 2016'da Karaçi'de gözaltına alınmıştı (EPA)
Üzeyir Baloç, Ocak 2016'da Karaçi'de gözaltına alınmıştı (EPA)

Pakistan'ın Sind eyaletindeki yöneticilerin bu hafta yayımladığı soruşturma raporuna göre, uzun süredir iş imparatorluğunun altında gasp, adam kaçırma ve uyuşturucunun yattığından şüphelenilen Pakistanlı bir çete lideri, 2014'te İran istihbaratı için casusluk yaptığı itirafında bulundu.
Karaçi Merkez Hapishanesi başmüdürünün Üzeyir Jan Baloç'u duruşmalara çağıran terörle mücadele mahkemesine cevaben gönderdiği 13 Haziran tarihli mektupta, Nisan’da askeri mahkemenin casusluktan suçlu bulduğu Baloç'un 12 yıl hapse mahkum edildiği belirtiliyor.
Mektubun bir kopyasına ulaşan Arab News, Baloç'un gerçekten de askeri mahkeme tarafından suçlu bulunup bulunmadığının teyidi için Pakistan’daki askeri yetkililere ulaşamadı.
Polis kayıtlarına göre, uzun süredir Sind'de iktidar olan Pakistan Halk Partisi’ndeki (PPP) siyasetçilere yakın olduğu düşünülen Baloç hakkında halihazırda en az 59 ceza dosyası bulunuyor. PPP, paramiliter Korucular’ın Karaçi ofisindeki geçici bir hapishanede tutulan çete lideriyle şu anda herhangi bir bağlantısı olmadığını belirtiyor.
Baloç'un 2016'da polis, Korucular ve bir dizi sivil ve askeri istihbarat teşkilatı yetkililerinin yer aldığı Ortak Soruşturma Ekibi (OSE) tarafından sorgulanması sonrasında yetkililer, çete liderinin İran için casusluk yaptığını kabul ettiğini ve toplamda 59 cinayet, adam kaçırma, gasp ve kolluk kuvvetlerine saldırı eylemindeki payını itiraf ettiğini söylüyor.
Rapora göre Baloç soruşturma ekibine, 1980'lerin sonlarına doğru sahte İran doğum belgesi ve 2016'da da İran kimliği ve pasaportu aldığını söylemiş.
Raporda, 2014'te İran'ın Çabahar kentinde Hacı Nasır’la buluşan Baloç'un İran istihbaratıyla toplantısını bu adamın ayarladığı detaylı biçimde anlatılıyor.
Kamuoyuna açık olan OSE raporunda şu ifadeler kullanılıyor:
"Sanığın rızası doğrultusunda Hacı Nasır tarafından İran istihbarat yetkilileriyle bir toplantı tertiplenmiş ve sanıktan (Pakistan) silahlı kuvvetler yetkililerine dair bazı bilgileri sağlaması istenmiştir. Sanığın, Ordu tesisleri ve yetkililerine dair gizli bilgileri/eskizleri yabancı ajanlara (İran istihbarat yetkilileri) sağlayarak 1923 tarihli Resmi Sırlar Kanunu’nu ihlal edecek biçimde casusluk faaliyetlerine dahil olduğu tespit edilmiştir"
Sind'in merkezi Karaçi'de yıllarca kök salan Baloç, 16 milyon insanın yaşadığı şehrin kötü nama sahip çete savaşlarının önemli isimlerinden biriydi. Ancak 2006'da, o dönem Karaçi'nin en tehlikeli mahalleleri arasında yer alan Lyari'de sokak çetelerine karşı başlatılan bir operasyon sebebiyle İran'a kaçmıştı.
Birkaç yıllığına yeniden Pakistan'a dönen Baloç, yerel hükümet seçimlerine bile katılmış, ancak 2013'te Pakistan'ın güçlü paramiliter grubunu Korucular'ın Karaçi'de tırmanan suç oranlarını dizginlemek amacıyla başlattığı silahlı operasyon sonrası yeniden İran'a kaçmıştı.
Baloç'un Aralık 2014'te Dubai'de yakalanmadan önce kısa bir süre Umman'da da yaşadığına inanılıyor.
Korucuların Ocak 2016'da Baloç'un Karaçi'de gözaltına alındığını açıklaması, çete liderinin Dubai'de yakalandıktan sonra hapiste tutulduğunu düşünen birçok kişiyi şaşırtmıştı.
OSE raporu, Baloç'un İran için casusluk yaptığını itiraf ettikten sonra "1923 tarihli Resmi Sırlar Kanunu kapsamında casusluk faaliyetlerine katılmış olması sebebiyle Pakistan Ordu Kanunu uyarınca" yargılanmak üzere Pakistan ordusuna teslim edildiğini belirtiyor.
Pakistan ordusunun medya kanadı başkanı 12 Nisan 2017'de Twitter’da yaptığı paylaşımda, Baloç'un Pakistan Ordu Kanunu ve Resmi Sırlar Kanunu kapsamında gözaltına alındığını belirtmişti. Fakat ordu daha sonra askeri mahkeme duruşmasına veya hükme dair bilgi paylaşmadı.
Ancak Karaçi Merkez Hapishanesi başmüdürünün, terörle mücadele mahkemesinin Baloç'un bir dizi dosya kapsamında duruşmalarda hazır bulunması emrine cevaben yazdığı mektupta, anılan çete liderinin bu yıl içinde casusluktan 12 yıl hapse mahkum edildiği belirtiliyor.
13 Haziran tarihli mektupta şöyle deniyor:
"(Üzeyir Ali), Birinci (Kundağı Motorlu) Orta Topçu Alayı Komutanı Yarbay tarafından 4 Nisan 2020'de suçlu bulunarak, Pakistan Ordu Kanunu 59. bölüm (sivil suçlar) ve Resmi Gizlilik Kanunu 3. bölüm (casusluk cezaları) kapsamında 12 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmıştır."
Pakistan askeri mahkemeleri gizli duruşmalar yapsa da, hükümler çoğu zaman ordunun medya kanadı ISPR tarafından duyuruluyor.
Arab News, Baloç'un mahkumiyetine ilişkin ISPR, Sind İçişleri Bakanı Osman Çaçar, Pakistan Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü ve İran'ın Karaçi Başkonsolosu Muhammed Ahmedi’den bilgi almaya çalışsa da bu çabalar sonuçsuz kaldı.



Washington, "Somali kökenli Amerikalılar"ın vatandaşlıklarını iptal etmek için bir inceleme yürütüyor

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
TT

Washington, "Somali kökenli Amerikalılar"ın vatandaşlıklarını iptal etmek için bir inceleme yürütüyor

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)

Trump yönetimi dün yaptığı açıklamada, Somali kökenli Amerikalı vatandaşların vatandaşlıklarının iptaline yol açabilecek sahtekarlıkları ortaya çıkarmak için göçmenlik davalarını incelediğini belirtti.

Beyaz Saray'ın sosyal medya hesabından yayınlanan açıklamada, İç Güvenlik Bakan Yardımcısı Trisha McLaughlin, "ABD yasalarına göre, bir kişi vatandaşlığı sahtekarlıkla elde ettiyse, bu, vatandaşlığın iptali için gerekçe oluşturur" dedi.

ecvd
İnsanlar Miami'deki ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri ofisine giriyor (AP)

Vatandaşlık iptali davaları nadirdir ve yıllar sürebilir; Göçmen Hukuki Kaynak Merkezi'ne göre, 1990 ile 2017 yılları arasında yılda yaklaşık 11 böyle dava incelenmiştir.

Trump, ocak ayında göreve gelmesinden bu yana kapsamlı bir sınır dışı etme kampanyası, vize ve daimi oturma izinlerinin iptali ile göçmenlerin sosyal medya paylaşımlarının daha yakından incelenmesini içeren sert bir göçmenlik politikası izlemiştir.

İnsan hakları grupları, Trump'ın politikalarının adil yargılanma ve ifade özgürlüğü gibi hakları kısıtladığını söyleyerek onu kınadı. Trump ve müttefikleri ise bu politikaların iç güvenliği güçlendirmeyi amaçladığını savunuyor.

Son haftalarda, federal yetkililer Minnesota'daki Somali kökenli Amerikalıları, milyonlarca dolar federal sosyal hizmeti zimmete geçiren bir dolandırıcılık planının merkez üssü olarak gösterdiler.

Göçmen hakları savunucuları, yönetimin bu dolandırıcılık soruşturmasını, daha geniş anlamda Somali göçmenlerini hedef almak için bir bahane olarak kullandığını söylüyor.


İran'daki protestolar: çarşılardan üniversitelere

Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, dün Tahran üniversite öğrencilerinin düzenlediği protestolar
Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, dün Tahran üniversite öğrencilerinin düzenlediği protestolar
TT

İran'daki protestolar: çarşılardan üniversitelere

Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, dün Tahran üniversite öğrencilerinin düzenlediği protestolar
Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, dün Tahran üniversite öğrencilerinin düzenlediği protestolar

İran'da protestolar genişleyerek Tahran'ın ticari pazarlarından üniversitelere ve diğer birçok şehre yayıldı. Bu, pazar günü başlayan hareket için dikkat çekici bir gelişme olup, kötüleşen ekonomik kriz, riyalin rekor düşük seviyelere gerilemesi, yükselen enflasyon oranları ve artan yaşam baskıları zemininde gerçekleşti.

İran medyası, başkentteki ve İsfahan'daki çeşitli üniversitelerde öğrenci gösterileri düzenlendiğini, ayrıca Kirmanşah, Şiraz, Yezd, Hamadan ve Arak'ta da gösteriler kaydedildiğini ve Meşhed'de yoğun güvenlik önlemlerinin alındığını bildirdi.

Hükümet, diyalog yoluyla sükuneti sağlamaya çağırdı ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İçişleri Bakanı'nı protestocuların "meşru taleplerini" dinlemekle görevlendirdiğini açıkladı. Bu arada, Parlamento Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, "protestoları istismar etme" girişimlerine karşı uyardı.

Parlamento Ekonomi Komitesi sözcüsü Fatıma Maksudi, IRNA haber ajansına yaptığı açıklamada, piyasa dalgalanmalarının öncelikle siyasi iklim ve savaş söylentileriyle bağlantılı olduğunu söyledi. Maksudi, "Trump'ın Netanyahu'ya 'Hadi kahve içelim' demesi bile, döviz fiyatlarının aniden yükselmesi için yeterli" ifadesini kullandı.


İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da askerleri ezmeye çalışan bir adamı öldürdüğünü duyurdu

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)
TT

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da askerleri ezmeye çalışan bir adamı öldürdüğünü duyurdu

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)

İsrail ordusu dün, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bir grup askeri arabasıyla ezmeye çalışan bir adamı öldürdüğünü açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Aynabus bölgesinde faaliyet gösteren İsrail ordusu askerlerini ezmeye çalışan bir terörist askerler tarafından vurularak etkisiz hale getirildi” denildi.

Açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'da bir Filistinli saldırganın bir İsrailli erkek ve kadını bıçaklayarak öldürdükten sonra öldürüldüğü olaydan birkaç gün sonra meydana gelen bu olayla ilgili daha fazla ayrıntı verilmedi.

Geçtiğimiz cuma günü meydana gelen bıçaklama olayının ardından İsrail ordusu, saldırganın geldiği Kabatiye beldesine iki gün boyunca operasyon düzenledi ve saldırganın babası ve kardeşleri de dahil olmak üzere çok sayıda Kabatiye sakinini tutukladı.

Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail’in güneyine düzenlediği saldırının ardından Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinden bu yana işgal altındaki Batı Şeria'da şiddet tırmanıyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre o tarihten bu yana Batı Şeria'da silahlı kişiler de dahil olmak üzere en az bin 28 Filistinli İsrail askerleri veya yerleşimciler tarafından öldürüldü.

AFP’nin resmi rakamlara dayalı verilerine göre Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, ikisi yabancı uyruklu olmak üzere en az 44 kişi Filistinliler tarafından gerçekleştirilen saldırılarda veya İsrail'in askeri operasyonları sırasında öldürüldü.