Fransa, Filistin Devleti’ni ‘uygun zamanda’ tanıyacak

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters arşiv)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters arşiv)
TT

Fransa, Filistin Devleti’ni ‘uygun zamanda’ tanıyacak

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters arşiv)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters arşiv)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail’in yerleşim yerleri ve Ürdün Vadisi de dahil Batı Şeria’nın geniş bir bölgesini ilhak etme planına ilişkin sessizliğini ilk kez bozdu. Paris, ulusal bağlamda Dışişleri Bakanı Jean- Yves Le Drian’ın aracılığıyla daha önce ilhakı reddettiğini duyurmuştu. Son olarak da geçen salı günü Fransa, Almanya, Mısır ve Ürdün dışişleri bakanları tarafından ortak bir uyarı yapıldı.
Bununla birlikte Macron’un hatta dahil olması, birçok anlam barındırıyor. Fransa Cumhurbaşkanı, iktidarının son üç yılında tüm odağını Filistin- İsrail çatışması yerine Suriye, İran ve Libya gibi diğer meselelere yoğunlaştırmıştı. Paris’teki Arap diplomatik kaynaklara göre Elysee, meselenin son derece karmaşık olduğu görüşünde. Kaynaklar, İsrail’in kendisini düşmanca olarak gören her türlü Avrupa girişimine karşı oldukça sert olduğunu aktardılar.
Fransa Cumhurbaşkanı’nın açıklaması, geçen perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi kapsamında geldi. Elysee Sarayı tarafından yayınlanan açıklamaya göre Macron, Fransa’nın Ortadoğu’nun barışına bağlılığına dikkat çekti. Filistin topraklarının ilhakından kaçınılması gerektiğini belirten Macron, böyle bir adımın ‘uluslararası hukuka aykırı olacağını ve iki devletli çözüm olasılığını ortadan kaldıracağını, aynı zamanda İsrailliler ve Filistinliler arasında adil ve kalıcı bir barışı da yok edeceğini” vurguladı.
Emmanuel Macron, Paris’in İsrail’in güvenliğine duyduğu bağlılığa dikkat çekerken Ortadoğu’da gerilimi azaltma çabaları konusundaki kararlılığının altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı bildirisi, Dışişleri Bakanı tarafından ortaya konulan tavrı bir şekilde tersine çevirmiş gibi görünüyor. Bildiri, Fransa’nın ilhak faaliyetine yanıt olarak, ulusal veya Avrupa düzeyinde olsun alabileceği önlemlere dair herhangi bir gösterge içermiyor.
İlk Fransız yaklaşımı, ilhakın ‘Paris’in Avrupa ülkeleriyle birlikte, 2014 yılında Kırım’ı ilhakının bir cezası olarak Rusya’ya yaptırım uygulamak için getirdiği uluslararası yasayı ihlal edeceği’ ilkesine dayanıyor. Rusya’ya uygulanan söz konusu yaptırımlar halen geçerliliğini koruyor.
Jean- Yves Le Drian’ın 24 Haziran’da Ulusal Meclis’te yaptığı konuşma, Cumhurbaşkanı’nın ifadelerinden daha da ileri bir seviyede, daha sert ve netti. Dışişleri Bakanı, ‘yürüttükleri çabaların ilhaktan caydırmayı başarmaması halinde cevap vermeye hazır oldukları ve bu adımın cevapsız kalmayacağı’ konusunda İsrail’i uyardı. Ancak söz konusu yanıtın şekline dair soru işaretleri oluştu. Le Drian’ın yanıtı, alınacak önlemlerin ‘Avrupa Birliği (AB) ve üyelerinin İsrail ile olan ilişkilerini etkileyebileceği’ yönündeydi. Bu durum ise iki anlama geliyor. İlk olarak Avrupa tarafı, ekonomik, kültürel, bilimsel ve askeri açıdan İsrail ile sağlanan çeşitli iş birliği programlarını gözden geçirebilir. Aynı şekilde Batı Şeria’daki yerleşim birimlerinde üretilen mallara ilişkin olarak, İsrail'den Avrupa pazarına gelen ürünlerin kaynağı konusunda önlem alınabilir. AB, birkaç yıl önce bu konuda bir karar almıştı. Ancak karar, tüm üye devletler tarafından uygulanmıyor.
Fransa’nın şu ana kadarki en önemli yanıtı ise Filistin Devleti’ni tanınması oldu. Bu tanıma Le Drian tarafından da birkaç kez dile getirildi. Fransız Bakan, “İlhak kararı, gerçekleşmesi durumunda bizi Filistin Devleti’ni tanıma kararımızdan vazgeçirmeyecek. Aksine bunu uygun çerçeve ve şekilde uygulamak için bizi daha kararlı kılacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
Bu ‘vaat’ yeni değil. Aksine Fransa Parlamentosu’nda onaylanan bir öneri, hükümeti Filistin Devleti’ni tanımaya çağırıyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da bunu daha önceden Cumhurbaşkanı Macron’dan talep etmiş ancak bu tür bir adımın ‘ters sonuçlara’ yol açabileceği ve en etkili adımın Avrupa çerçevesinde atılabileceği yanıtını almıştı.
Filistin tarafı, diğer Avrupa başkentlerini Paris’i örnek almaya teşvik edeceğine inanıyor. Ancak bu adım konusunda öne çıkan ilk ülke Fransa olmayacak. Zira İsveç daha önce Filistin Devleti’ni tanımaya yönelik adım atmıştı.



Fransa'da casusluk ve Rusya adına müdahale suçlamasıyla üç kişi tutuklandı

Fransız polisi (Arşiv- AFP)
Fransız polisi (Arşiv- AFP)
TT

Fransa'da casusluk ve Rusya adına müdahale suçlamasıyla üç kişi tutuklandı

Fransız polisi (Arşiv- AFP)
Fransız polisi (Arşiv- AFP)

Paris savcılığı dün yaptığı açıklamada, ekonomik casusluk yaptığı ve Rusya adına müdahale ettiği iddia edilen Fransız-Rus bir kadına yönelik soruşturma kapsamında üç kişinin Paris'te suçlanarak tutuklandığını duyurdu.

Savcılık, sanıklardan 40 yaşındaki Rus erkeğin, eylül ayı başında Fransa'nın başkenti Paris'teki Zafer Takı'na Rusya'yı yücelten çıkartmalar asarken güvenlik kamerası görüntülerinden teşhis edildiğini açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre daha sonra Fransız karşı casusluk servislerinin, ekonomik bilgi elde etmek için Fransız şirketlerinin yöneticileriyle iletişime geçtiğinden şüphelendiği SOS Donbass derneğinin kurucusu olan 40 yaşındaki bir kadını bilgilendirdi.


Eski Başkan Bolsonaro, darbe planlamak suçundan aldığı 27 yıl hapis cezasını çekmeye başladı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (AFP)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (AFP)
TT

Eski Başkan Bolsonaro, darbe planlamak suçundan aldığı 27 yıl hapis cezasını çekmeye başladı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (AFP)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (AFP)

Brezilya Yüksek Mahkemesi'nin dün verdiği karara göre, eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun 27 yıl üç aylık hapis cezası, darbe planlamaktan suçlu bulunmasının hemen ardından başlamalıdır.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Yargıç Alexandre de Moraes, Bolsonaro'nun cezasını cumartesi gününden beri gözaltında bulunduğu Brasilia'daki Federal Polis merkezinde çekmeye başlamasına karar verdi.

Ülkenin Yüksek Mahkemesi dün Bolsonaro'nun darbe planlama suçlamasından aldığı mahkumiyeti resmen onadı ve cezası kesinleşti. Mahkeme, Bolsonaro'nun itirazını bu ayın başlarında reddetmişti.

Bolsonaro, 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerini sol görüşlü Luiz Inacio Lula da Silva'ya kaybettikten sonra, eylül ayında darbe planlamaktan 27 yıl üç ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Bolsonaro, kendisi adına ABD müdahalesi talep ettiği iddialarıyla ilgili ayrı bir davada ihtiyati tedbirleri ihlal ettiği gerekçesiyle, Brasilia'da 100 günden fazla ev hapsinde tutuldu.

Bu arada, Bolsonaro'nun savunma ekibi, darbe girişiminde bulunmaktan aldığı mahkumiyete karşı yeni bir temyiz başvurusunda bulunacaklarını duyurdu.

Bolsonaro'nun avukatlarından Paulo Cunha Bueno, X platformunda yaptığı açıklamada, mahkemenin "henüz yapılmamış bir temyiz başvurusunu reddetme" kararına "şaşkınlığını" dile getirdi.

Bueno, "Ne olursa olsun, savunma uygun gördüğü temyiz başvurusunu belirlenen süre içinde yapacaktır" ifadesini kullandı.

Yüksek Mahkeme daha önce eski cumhurbaşkanının 27 yıllık hapis cezasına karşı tüm itiraz yollarını tükettiğine hükmetmişti.


Trump: Moskova Ukrayna konusunda bazı tavizler vermeyi kabul etti

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın girişinde yağmurdan korunmak için şemsiyesiyle (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın girişinde yağmurdan korunmak için şemsiyesiyle (EPA)
TT

Trump: Moskova Ukrayna konusunda bazı tavizler vermeyi kabul etti

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın girişinde yağmurdan korunmak için şemsiyesiyle (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın girişinde yağmurdan korunmak için şemsiyesiyle (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Ukrayna'nın ABD destekli barış planını perşembe gününe kadar kabul etmesi için daha önce belirlediği son tarihten geri adım atarak, "Benim için son tarih, bu işin tamamlanmasıdır" ifadelerini kullandı.

Trump, ABD'li müzakerecilerin Rusya ve Ukrayna ile görüşmelerde ilerleme kaydettiğini ve Moskova'nın bazı tavizler verdiğini söyledi. ABD Başkanı, özel temsilcisi Steve Wittkoff'un Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini ve damadı Jared Kushner'ın da görüşmeye katılacağını belirtti.