Cezayir'de First Lady’lerin gölgede kalmasının sırları

Cezayir eski Cumhurbaşkanı Huari Bumedyen’in eşi Enise Hanım (Getty)
Cezayir eski Cumhurbaşkanı Huari Bumedyen’in eşi Enise Hanım (Getty)
TT

Cezayir'de First Lady’lerin gölgede kalmasının sırları

Cezayir eski Cumhurbaşkanı Huari Bumedyen’in eşi Enise Hanım (Getty)
Cezayir eski Cumhurbaşkanı Huari Bumedyen’in eşi Enise Hanım (Getty)

İman Uveymir
Cezayir’in bağımsızlığına kavuşmasından sonra ülkenin ikinci Cumhurbaşkanı Huari Bumedyen’in eşi Enise  (Anissa) Hanım, diğer cumhurbaşkanı eşleri arasındaki istisnai konumunu korumaya devam ediyor. Enise Hanım, kariyeri boyunca kocasına eşlik eden tek Cumhurbaşkanı Eşi’ydi. 1978 vefat eden Huari Bumedyen’i ölümünün ardından dahi savunmaya devam etti. Onun hemen ardından ise Şadli Bencedid’in eşi Halime Hanım geliyor.

Ölümünün ardından savunuş
Enise Bumedyen, 42 yıl boyunca eşine muhalif olanlar ve yönetimini eleştirenlere yanıt verdi. Bumedyen’in etkileyici açıklamalarından birinde, “Eşim, kırmız çizgidir, itibarı ve onurunu karalamaya çalışan hiç kimse, ki bu kişi Cumhurbaşkanı bile olsa beni susturamayacak” ifadelerini kullanmıştı. Öte yandan düşmanları, 19 Haziran 1965’te Ahmed bin Bella’ya karşı yaptığının, devrimci bir düzeltme değil, askeri bir darbe olduğunu söylüyor.
Cezayir cumhurbaşkanlarının fotoğraf arşivi merhum Bumedyen’e gezileri ve önemli isimlerle görüşmelerinde tebessüm ve zarafetiyle eşlik eden Enise Hanım’ın fotoğraflarıyla doludur. Enise Hanım,  ünlü ve varlıklı Mansali ailesinden geliyor. Bir tarihçi, edebiyatçı ve şair olan Enise Bumedyen, avukatlık ve vekil hâkimlik de yapmıştı. Arap tarihi ve edebiyatı üzerine Fransızca birçok kitabı ve çalışması var.

Tekrarı olmayan bir deneyim
Enise Hanım’ın bu deneyimi ‘eşsiz’ olarak nitelenmesine rağmen, Cezayirli politikacıların eşleri, perdenin ardından kalıp, eşleriyle birlikte görünmediler. Şadli Bencedid’in eşi Halime Hanım, görünmeye çalışsa da birlikte görüntülendikleri anlar sayılı kaldı. Öte yandan Şadli Bencedid’in hatıratını kaleme alan Abdulaziz Boubakir’e göre, Halime Hanım, kadınlardan konut, iş arama ve benzeri sorunlarını çözmelerini isteyen birçok mesaj alıyordu.
Cezayir toplumunda politikacıların eşlerinin görünmesi hala yıkılamayan bir ‘tabudur’. Ancak bazıları, Arap ve Batı dünyasındaki liderlerin eşleriyle ilgili haberleri ilgiyle takip ediyor. Tunus’ta Kays Said’in galibiyetiyle sonuçlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri de aynı şekilde ilgiyle takip edilmişti. Kameralar karşısına eşi İşraf eş-Şibli ile çıkması çoğunluğun dikkatini çekmişti. Aynı şekilde Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın eşi Kraliçe Raniye de ilgiyle takip edilen lider eşlerinden biri.

Feride Sellal ve Michelle Obama
2014 yılının yazında dönemin Cezayir Başbakanı Abdulmelik Sellal’in (şu an yolsuzluk suçlamalarıyla tutuklu bulunuyor), eşi Feride Hanım ile birlikte, ABD’deki Beyaz Saray’da dönemin ABD Başkanı Barack Obama ve eşi Michelle ile çekilen fotoğrafı, sosyal medya platformlarında geniş çaplı tartışmalara neden olmuştu. Söz konusu fotoğraf, ABD'nin ev sahipliği yaptığı Afro-Amerikan zirvesinin oturum arasında çekilmişti. Feride Hanım’ın görünüşü sosyal medya kullanıcılarının beğenisini kazanamadı. Feride Sellal’in söz konusu fotoğrafta geleneksel Cezayir kıyafetlerinden giymediği için eleştirilmişti. Fransızca yayın yapan Le Quotidien d'oran yazarı Cezayir asıllı Fransız Kamel Daoud, kaleme aldığı makalesinde Feride Sellal’in eşinin yanında görünmesine övgüde bulunarak, ‘Cezayir zarafeti sergilediğini’ ifade etmişti. Öte yandan yakın olan kaynaklardan elde edilen bilgilere göre Halime Hanım’ın başörtü takmaya başlaması, eşi Şadli Bencedid’i öfkelendirmişti. Eşiyle katıldığı geziler boyunca Cezayir’in geleneksel kıyafetlerini tanıtmak için elinden geleni yaptığını söylemişti.

“Mahremiyet ve yolsuzluktan duyulan endişe”
Ünlü yazar Abdulaziz Boubakir, First Lady ifadesinin ABD kökenli bir kavram olduğuna dikkat çekerek, başkan eşinin protokolde birinci koltuğun sahibi olduğuna ve bazı faaliyetlerinde ona eşlik ettiğine işaret ettiğini söyler. First Lady’nin liderin evli imajını doğruladığını ifade etti. Ancak bu gelenek, Batı ve Arap ülkelerinde Suzan Mübarek ve Cihan Sedat’ın şahsında yayılmış görünüyor. Boubakir, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada lider eşiyle ilgili bir tehlikenin varlığına işaret etti. Boubakir’e göre First Lady, protokoldeki rolünü aşarak Tunus Başbakanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin eşi Leyla Trabelsi gibi devlet işlerine müdahalede bulunabilir. Ondan önce de Tunus’un eski Cumhurbaşkanı Habib Burgiba’nın eşi Vesile (Wassila) Bourgiba, eşinin konuşmalarında katılıp ona atıfta bulunmuştu. Suriye Rejim Lideri Beşşar Esed’in eşi de işin sonunda ülkedeki nihai otorite haline geldi.
Cezayir'de, bu gelenek 1975'te Enise Hanım’ın Fransa Cumhurbaşkanı Valéry Giscard d'Estaing’in Cezayir'i ziyareti sırasında eşi eski Cumhurbaşkanı Houari Bumedyen ile birlikte görünmesiyle başladı. Ancak Bumedyen’in titizliği siyasete karışmasına engel oldu. Boubakir’e göre ardından Şadli Bencedid’in eşi Halime Hanım eşiyle birlikte görünmeye çalıştı. 1985 yılında ABD’ye bir ziyarette bulunarak, geleneksel kıyafetlerle göründü ve muhteşem bir Cezayirli kadın imajı çizdi.
Cezayir’deki cumhurbaşkanlarının hayatlarıyla ilgili kitapların yazarı Boubakir, kadın politikacıların görünme konusunda çok istekli olmamasının sosyolojik ve dini sebeplere dayalı olduğuna dikkat çekti. Ataerkil ve muhafazakar bir toplumun doğasını yansıtan ‘mahremiyet’ kavramı durumu açıklıyor. Ancak ‘kadınların siyasetteki artan rolü’, hükümete bakan, parlamentoya milletvekili olarak hatta ordu, jandarma ve polis teşkilatlarına katılımına rağmen, yolsuzluktan duyulan endişe faktörü Cezayirli First Lady’lerin görünür olmasının önündeki engellerden biri.
Cezayirli yazar, “Bu endişe, politikacıların, eşlerinin evde kalmaları ve isimlerinin kullanılmasından kaçınmasına neden oluyor. Ancak sağlık, eğitim ve çevre gibi alanlarda hayır işleri ile anılabilirler. Bu başka ülkelerde de geçerlidir” dedi.

Erkeğe hizmet
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı bilgiler göre, araştırmacı akademisyen Akil Abdullah Ukeyr, Cezayirli politikacıların eşlerinin gölgede kalmasının kültürel miras ve geleneklerle bağlantılı olduğuna işaret ederek, ‘kadınların temel görevlerinin, erkeklere tahsis edilen kamusal alandan uzak bir şekilde erkeklere hizmet etme, evlerinde çocuklarını yetiştirmek’ olduğunu söyledi.
Kadınları dışlayan bu görüş, İslam ruhu ve hukukuna aykırı olmasına rağmen, dine atfedilen geleneksel metinlerle destekleniyor. Bununla birlikte, erkek egemenliğine adanmış Bedevi kültürü miras alması ve dayanışması, kadını zorunlu bir varlık haline getirdi. Bu mantığa göre kadının, eş ve diğer mahremler (ÇN: yakın akraba olması nedeniyle nikâh düşmeyen) dışındakilerle bir perdenin ardından görüşmesi, aleni bir şekilde görünmemesi ve kamusal alanda çalışmaması gerekiyor. Ukeyr Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada “Mesele, tarihsel bir çerçeve içinde oluşturulan bir sosyokültürel mirasla ilgilidir. Modern devlet çerçevesinde modernleşme girişimleri, kadınların sosyal, ekonomik ve siyasi hayata erkeklerle birlikte dahil edilmesine yönelik alınan yasal önlemlere rağmen, bu sorunu tamamen ortadan kaldırmayı başaramamıştır” dedi.
Cezayirli akademisyen, “Bu, tüm toplumun Cezayir'de kadın politikacıların ortaya görünmesini reddettiği anlamına gelmez. Aksine Cezayirliler arasında, bunu benimseyen, kabul eden, doğal ve normal olduğunu düşünen kesimler var. Ancak azınlık durumdalar. Çoğunluğu olumsuz anlamda bağnazlığa neden olan muhafazakar bir tutum sergiliyor. Geleneksel yaşam algıları ve kadınların toplumdaki konumuyla çelişen her şeyi reddediyorlar. Bu algılar çoğunlukla Bedevi gelenek ve göreneklerinin arkasındaki dini metinlerin eski yorumlarına dayanıyor. İnsanlara aktarırken, din dilini yenileme konusunda başarılı olunamamıştır” ifadelerini kullandı.
Houari Bumedyen’in eşi Enise Hanım, Cezayir cumhurbaşkanlarının eşlerinin tarihinde bir istisna oluştursa da eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın merhume annesi ‘Hacce Mansuriye’ gelininden daha ön planda yer aldı. Butefkila’nın eşi göreve geldiğinden devrilene kadar hiç görünmedi. (Buteflika’nın yalnızca kağıt üzerinde mi evli olup olmadığı kimse bilmiyor. Çünkü hayatı konusundaki gizemini korudu. Cezayir Anayasası’na göre cumhurbaşkanının Cezayir vatandaşlığına sahip bir kadınla evli olması gerekiyor. Bu nedenle Buteflika’nın annesi eşinden daha ön planda yer aldı.) Buteflika’nın annesi, Cumhurbaşkanlık Sarayı’nda söz sahibiydi. Bazı kararların alınmasında etkili rol oynar.
Muhalif medyacı Faudel Boumala, 22 Şubat 2020 tarihinde Cezayir’de patlak veren rejim karşıtı gösterilere katılması nedeniyle hakim karşısında verdiği ifadede, “Resmi televizyonda yayınlanan TV programım, Mansuriye Buteflika’nın emriyle durduruldu. Çünkü beni sevmiyordu” dedi.



Yükselen bölgesel güçler Kremlin'in nüfuzuna meydan okumaya mı başlıyor?

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
TT

Yükselen bölgesel güçler Kremlin'in nüfuzuna meydan okumaya mı başlıyor?

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)

Rusya ve Azerbaycan arasında son günlerde artan gerilim, Rusya'nın üç yıldan uzun süredir devam eden Ukrayna savaşına tam anlamıyla müdahil olmasının en önemli yansımalarından birine dikkat çekti. İlişkilerdeki mevcut bozulma türünün ilk örneği değil; zira öncesinde iki ülke arasında bir tür yabancılaşmaya zemin hazırlayan sarsıntılar yaşanmış, bu da son gelişmeye tırmanma eğilimi kazandırmış ve kötümser beklentilere yol açmıştı. Askeri bir çatışma senaryosu pek olası görünmese de, bazı uzmanların bunu olası senaryolar arasına koyması bile iki ülke ilişkilerindeki mevcut sarsıntının geçici olmadığını, aksine eski Sovyet coğrafyasındaki denge hesaplarında önemli bir gelişmeyi yansıttığını gösteriyor. Bu da Kremlin'e doğrudan meydan okuma mesajları gönderebilecek bölgesel güçlerin ortaya çıktığına işaret ediyor.

Mevcut durumun nedenleri

Moskova ve Bakü arasındaki ilişkiler, Rusya'da Azerbaycan vatandaşlarına yönelik toplu gözaltı operasyonunun ardından ciddi şekilde gerildi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı 28 Haziran'da, Yekaterinburg'da 50 Azerbaycan vatandaşının gözaltına alınmasıyla ilgili olarak Rusya'nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volkovich'i çağırdı. Azerbaycan medyası, gözaltına alınanların kötü muamele ve aşağılanmaya maruz kaldığı sert gözaltı operasyonlarına ilişkin haberler yayınladı.

fgru76
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ağustos 2024'te Bakü'de karşılarken (EPA)

Rus anlatısı, cinayetler de dahil olmak üzere ciddi suçlara karışanların kovuşturulmasıyla sınırlıydı. Uygulamada, Sverdlovsk bölgesi Merkezi Soruşturma Servisi Soruşturma Departmanı'nın ‘bir dizi cinayet işlediğinden ve cinayete teşebbüs ettiğinden şüphelenilen etnik bir suç grubunun’ ortaya çıkarıldığını belirten verilerine göre, Azerbaycan asıllı Rus vatandaşı tüccar ve iş adamlarını hedef alan bir faaliyet yürüten organize suç şebekelerinden bahsediliyordu.

u78ı
Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları'na ait Embraer yolcu uçağının kurbanlarından birinin naaşının bulunduğu tabutu taşıyan görevliler (Reuters)

Ancak bu gerekçeler, Azerbaycan vatandaşlarının yargılandığı suçların bir kısmının neredeyse çeyrek asır öncesine dayandığını savunan Azerbaycan tarafını ikna etmedi. Bu durum, bu dosyanın şu anda açılmasının ardındaki gerçek nedenlere ilişkin şüpheleri arttırdı.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, kolluk kuvvetlerinin baskınları sırasında ‘iki Azerbaycanlının vahşice öldürüldüğünü’ kaydederek, Rusya'ya ‘güçlü tepkisini’ ifade etti.

Bakanlık yaptığı ayrı bir açıklamada, Moskova'yı ‘acil bir soruşturma’ yürütmeye ve ‘bu kabul edilemez şiddetin sorumlularını derhal adalete teslim etmeye’ çağırdı.

Buna karşılık Rusya Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volkovich'in ‘Azerbaycan tarafına gerekli açıklamaları yaptığını ve durumun kolluk kuvvetlerinin kontrolü altında olduğunu yinelediğini’ bildirdi.

Bakü bu açıklamadan ikna olmadı ve hemen ertesi gün, 29 Haziran'da, Azerbaycan Parlamentosu, İkili Parlamenter İşbirliği Komisyonu toplantısı için Moskova'ya yapılması planlanan ziyareti iptal etme kararı aldı.

fgthy
Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları'na ait Embraer yolcu uçağı kazasında hayatını kaybeden genç bir adamın 28 Aralık'ta Bakü'de düzenlenen cenaze töreninden (Reuters)

Parlamenterler buna gerekçe olarak ‘etnik temelde Azerbaycanlılara yönelik kasıtlı, hedefli ve yargısız infazlar ve şiddet’ ile ‘bu tür vakaların son zamanlarda tekrarlanmasını’ gösterdiler. Aynı gün Azerbaycan Kültür Bakanlığı ülkedeki tüm Rus kültürel etkinliklerinin (konserler, festivaller, performanslar, sergiler, vs.) iptal edildiğini duyururken, Trend Haber Ajansı da Rusya Federasyonu Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk'un Bakü ziyaretinin iptal edildiğini açıkladı.

Hızla gelişen kriz

Azerbaycan güvenlik güçlerinin Sputnik Azerbaycan'ın ofislerine baskın düzenlemesi ve iki Rus gazeteciyi tutuklaması Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın sert tepkisine yol açtı.

Bu gelişmelerde dikkat çekici olan ‘Ukrayna etkisinin’ hızla ortaya çıkmasıdır. Moskova, Ukrayna'nın ‘Rusya-Azerbaycan ilişkilerini germeye çalıştığı’ ve bir çatışmanın fitilini ateşlediği uyarısında bulunurken, Rus gazeteleri ve önde gelen yazarlar Bakü'yü ‘bağları koparmaya, ilişkilerin ortak temellerini zayıflatmaya ve iki ülkeyi askeri çatışma yoluna sokmaya’ dayalı ‘Ukrayna senaryosunu takip ettiği’ konusunda uyardı.

Eski bir kriz için yeni nedenler

Bu, Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin son aylarda ilk kez kötüleşmesi değil. Geçen yılın aralık ayı sonunda Bakü'den Grozni'ye gitmekte olan Azerbaycan Havayolları’na ait bir yolcu uçağı Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşmüştü. Uçakta 67 kişi vardı ve ikisi mürettebat üyesi olmak üzere 38 kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında 25 Azerbaycan vatandaşı, 7 Rus ve 6 Kazak bulunuyordu. Kremlin, uçağın Grozni Havaalanı’na inmeye çalıştığı sırada bölgenin Ukrayna insansız hava araçları (İHA) tarafından saldırıya uğradığını belirtti.

sdfgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Zafer Günü dolayısıyla 9 Mayıs'ta Moskova'da düzenlenen askerî geçit törenine katıldı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Kremlin’in internet sitesinden aktardığına göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 28 Aralık günü Azeri mevkidaşı İlham Aliyev'i arayarak, ‘Rus hava sahasında meydana gelen trajik olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine derin ve içten taziyelerini sundu ve yaralılara acil şifalar diledi.’ Ertesi gün Aliyev, Azerbaycan Havayolları uçağının ‘dıştan hasar gördüğünü’ belirterek şunları söyledi: “İlk olarak Rus tarafı Azerbaycan'dan özür dilemelidir. İkinci olarak, suçunu kabul etmelidir. Üçüncü olarak da sorumluları cezalandırmalı, cezai olarak sorumlu tutmalı ve Azerbaycan'a ve yaralanan yolcu ve mürettebata tazminat ödemelidir.”

Bakü ilk kez Kremlin'e doğrudan bir meydan okuma gösterdi ve bu kadar güçlü bir tonda konuştu.

Şubat ayı başında Bakü, Moskova'yı ülkedeki Rusya Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (Rossotrudniçestvo) faaliyetlerinin askıya alındığı konusunda bilgilendirmiş ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan 1997'den beri hükümetler arası bir anlaşma temelinde faaliyet gösteren Rus Evi'ni kapatmasını talep etmişti. Aynı zamanda Azerbaycan, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) çalışmalarını da askıya aldı.

cdfgthy
Dönemin Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Brüksel'de, 14 Mayıs 2023 (AFP)

O dönemde Azerbaycan makamları, Rus medya kuruluşlarının çalışmalarını kısıtlamaya başlamış ve bu tutumlarını ‘yurtdışındaki Azerbaycan devlet yayınları ile ülkedeki yabancı gazetecilerin çalışma koşullarında dengenin yeniden sağlanmasını’ düzenleyen yeni bir yasa ile gerekçelendirmişlerdi. Bakü'ye göre bu denge, ülkedeki Sputnik muhabirlerinin sayısının, devlet tarafından işletilen AZERTAC ajansının Moskova'daki muhabirlerinin sayısına eşit olması gerektiği anlamına geliyordu.

Takip eden aylarda Bakü, Moskova'yı bir dizi Azeri medya kuruluşuna siber saldırı düzenlemekle suçladı. Ulusal parlamentonun bir üyesi olan Ramid Namazov, Moskova tarafından kontrol edildiğine inanılan hacker grubu Cozy Bear'ı bu saldırılara karışmakla suçladı ve bunları Rus parlamentosundan gelen bir direktifle ilişkilendirdi. Rusya suçlamalar hakkında yorum yapmadı.

Durum nasıl gelişebilir?

Kremlin etkinliklerin iptal edilmesini ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamalarını üzüntüyle karşıladı ve kolluk kuvvetlerinin eylemlerinin diplomatik ilişkilerin bozulması için bir gerekçe olamayacağını vurguladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Belki de Azerbaycan tarafının görüşüne göre bu tür gelişmelere neden olan olayların nedenlerini ve doğasını açıklamak için çalışmaya devam etmek önemlidir” dedi. Peskov'a göre devlet başkanları Vladimir Putin ve İlham Aliyev arasında bir görüşme şu anda planlanmıyor, ancak ihtiyaç duyulması halinde bu görüşme mümkün olan en kısa sürede gerçekleşecek.

Azerbaycanlı siyaset uzmanı ve Güney Kafkasya Araştırma Merkezi Başkanı Ferhad Memmedov, Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin iki lider arasındaki kişisel temasla bağlantılı olduğunu söyledi. “Uçak kazası olayından bu yana devlet başkanları arasında sadece bir temas kaydettik ve bu da bölge ülkelerinin bazı liderlerinin video konferans görüşmesinin bir parçasıydı” diyen Memmedov, Bakü'nün Moskova'nın uçak kazasına verdiği tepkiden memnun olmadığına ve bunun da Aliyev'in Moskova'daki Zafer Günü geçit törenine katılımını son anda iptal etmesine yol açtığına dikkat çekti. İki devlet başkanı arasında doğrudan iletişimin yokluğunda olumsuz olaylar arttı ve dışişleri bakanları düzeyinde çözülemeyen yollar geliştirdi. Memmedov, “Bu çatışma sarmalının giderek daha da kötüleştiğini görüyoruz” ifadesini kullandı.

gthy
Ukrayna-Rusya savaşındaki gelişmeleri ele almak üzere 14 Mayıs'ta Moskova'da düzenlenen üst düzey bir toplantıdan (Sputnik-Reuters)

Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri uzmanı Arkady Dubnov, “Hataları kabul etmek ve özür dilemek Rus yönetimi için bir norm değil” dedi. Bugün Azerbaycan'ın Rusya için, Rusya'nın Azerbaycan için olduğundan çok daha önemli olduğunu ifade eden Dubnov sözlerini şöyle sürdürdü: “Azerbaycan etkili bir bölgesel güç. Gücünü Türkiye'nin desteğinden aldığını düşünmek yanlış olur. Tam tersine, bugün Ankara'nın Bakü'yü kendi desteği olarak gördüğünü görüyoruz.”

Her iki taraf için de kazançlar ve kayıplar

Resmi olarak Bakü ekonomik açıdan Moskova'ya Moskova'nın Bakü'ye olduğundan daha bağımlı. Ancak savaş ve yaptırım koşulları altında, Kremlin için küçük ortakların önemi keskin bir şekilde artıyor.

Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi'nin verilerine göre Rusya ve Azerbaycan arasındaki ticaret 2024 yılında 4,8 milyar dolara ulaştı. Rusya, Ukrayna ile savaşın başlamasından bu yana detaylı gümrük istatistiklerini yayınlamayı durdurdu. Azerbaycan'ın Rusya'ya ürün ihracatı yüzde 1,5 azalarak 1,2 milyar dolara düşerken, Rus mallarının ithalatı yüzde 14,5 artarak 3,6 milyar dolara yükseldi.

Rusya'nın Azerbaycan'a ihracatının büyük bir kısmını petrol, doğalgaz, petrol ürünleri, değerli metaller ve metal ürünleri oluşturuyor. Azerbaycan Rusya'ya ağırlıklı olarak meyve ve sebze (toplam ihracatın yaklaşık yarısı) ve plastik tedarik ediyor.

Bakü ile iyi ilişkiler, özellikle uluslararası yaptırımlardan zarar gördüğü alanlarda Moskova için önemli. Örneğin Azerbaycan, Rusya'nın askeri-endüstriyel kompleksi için gerekli olan çift kullanımlı malları elde edebileceği ülkelerden biri.

Savaşın patlak vermesinden sonra Türkiye, kendi istatistiklerine göre, Batı'dan çift kullanımlı mal alımlarını bir buçuk kattan fazla artırdı ve bunları Azerbaycan da dahil olmak üzere Rusya'nın bir dizi komşusuna tedarik etti.

dfrgty
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)

Bakü'nün İkinci Kafkasya Savaşı'nda kazandığı zafer ve Dağlık Karabağ Bölgesi'ni yeniden ele geçirmesi, bölgesel güç dengesinde büyük bir değişikliğe yol açtı. Bakü ve Ankara'nın etkisi önemli ölçüde artarken, İran'ın ve Rusya'nın Güney Kafkasya bölgesindeki etkisi önemli ölçüde azaldı.

Savaş senaryosu pek olası değil ama...

İlginçtir ki bazı uzmanlar, Rusya ile Azerbaycan arasında bir savaş çıkabileceğine dair olası senaryolar öngörüyor. Bir Rus siyasi yorumcu, “Bakü, Rusya Federasyonu ile ikili ilişkilerini hızla tasfiye ediyor. Bu, savaşla sonuçlanan Ukrayna'nın yoludur” diye yazdı.

Bazı uzmanlara göre Ankara-Bakü ikilisi Moskova'nın Suriye ve Dağlık Karabağ'daki pozisyonlarının sarsılmasından yararlandı. Bazıları, nükleer endüstriden sorumlu Rosatom şirketinin aniden Türkiye'deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nin yüzde 49 hissesini satma niyetini açıklaması ve Türkiye'nin Tayfun balistik füzesini üç kez test etmesi gibi gözle görülür gerginlik belirtilerine işaret etti.

Aynı bağlamda Azerbaycanlı askeri uzman Agil Rüstemzade Polonya Radyosu'na verdiği demeçte, Azerbaycan ordusunun Rusya ile askeri çatışma senaryolarını çoktan çalıştığını söyledi. Rüstemzade’ye göre Rusya, dağlık arazi nedeniyle ülkesinin topraklarına büyük kuvvetler konuşlandıramayacak, ancak petrol sahalarına füze atabilecek. Ancak, ‘Ukrayna cephesinde Ruslar için kitle imha silahları kesinlikle gerekli’ olduğundan, askeri tırmanış riskini görmüyor.

Buna karşılık emekli Albay Anatoly Matviychuk askeri bir çatışmayı ihtimal dışı bıraktı. Matviychuk, “Türkler, Aliyev'in Rusya ile doğrudan bir çatışmaya girmesine izin vermeyecektir, çünkü bu hemen Karadeniz bölgesine ve Türkiye yönüne uzanacaktır” dedi.

Uzmanların çoğu daha büyük bir kötüleşme potansiyelini hafife alıyor. Ancak uzmanlara göre buradaki en önemli şey, mevcut gerilimin bölgedeki yeni güç dengesinin bir göstergesi olması.

Washington'daki Kennan Enstitüsü'nde uzman olan Maxim Trudolyubov, “Bakü'nün Moskova'ya meydan okumaya istekli olması, Azerbaycan'ın kendisini daha bağımsız bir oyuncu olarak konumlandırmasıyla birlikte bölgesel güç dengesinde bir değişime işaret ediyor. Bakü artık uysal bir küçük ortak rolünü oynamaya istekli değil. Bu, dış politika yapıcılar için Moskova'nın kırılganlıklarını vurgulayan ve bölgesel güçlerin onun etkisine nasıl meydan okumaya başladığını gösteren çok önemli bir hikâye” değerlendirmesinde bulundu.