Elon Musk’ın üniversitedeyken dünyayı değiştireceğine inandığı 5 fikir

 (Reuters)
(Reuters)
TT

Elon Musk’ın üniversitedeyken dünyayı değiştireceğine inandığı 5 fikir

 (Reuters)
(Reuters)

Elon Musk milyarder olmadan önce Pansilvanya Üniversitesi’nde fizik ve ekonomi öğrencisiydi. 1992’de Wharton Okulu'na burslu transfer olan Musk, uzay araştırmalarını düşünmeye ve sürekli elektrikli otomobiller hakkında konuşmaya başladı.
O dönemde Musk, sadece 5 şeyin dünyayı değiştirebileceğine inanıyordu. Teknoloji milyarderi, şubatta katıldığı “Third Row Tesla” adlı podcast yayınında “Geleceği neyin şekillendireceğini düşünüyordum. Ve gerçekleşebileceğini düşündüğüm 5 şey vardı” demişti.
CNBC, Musk’ın dünyayı değiştireceğine inandığı o 5 fikri derledi.

İnternet
Musk, 1990’larda doğan internetin insanlığı temelden değiştireceğine inandığını söylemişti. İnterneti insanın sinir sistemiyle kıyaslayan milyarder, şöyle konuşmuştu:
"Sinir sisteminiz olmasaydı, çevrenizde neler olduğunu bilemezdiniz. (...) Eskiden bilgiyi yaymak için biriyle yüzyüze görüşmeli ya da ona mektup yazmalıydınız. Son derece yavaş bir süreçti. Bir kitaba erişmek isterdiniz. Kütüphaneniz yoksa erişemezdiniz. Hepsi buydu."

Çok gezegenli yaşam
Teknoloji girişimcisi, “yaşamı ve bilinci çok gezegenli hale getirmenin” de dünyayı değiştireceğine inanıyordu. Çocukken bilimkurgu kitaplarından etkilenen Musk, bir gün insan türünün yaşam alanını genişletmek için uzay gemileri yapacağını hayal ediyordu.
Musk daha önce, Isaac Asimov'un 7 kitaplık bilim kurgu dizisi Vakıf’ın SpaceX için temel oluşturduğunu söylemişti.

İnsan genetiğini değiştirme
Musk ayrıca uzay yolculuğu hayalini tıpkı 1997 yapımı Gattaca karakterleri gibi genetiği değiştirilmiş insanların sürdüreceğine inanıyordu. Milyarder gençken, insan genetiğini değiştirmenin dünyayı değiştirmek anlamına geldiğini düşünüyordu.
Milyardere göre göre bu, bilim dünyasında heyecan yaratan bir genom düzenleme aracı olan Crispr gibi teknolojilerle artık mümkün hale geldi. Tesla CEO’su bahsi geçen podcast yayınında şöyle konuşmuştu:
"Bence hastalıkları yenmek veya onlara yatkınlığı ortadan kaldırmak için insan genomunu değiştirmek normalleşecek. 55 yaşında kanserden ölmek yerine, genetiğinizin düzenlenmesini tercih edersiniz."

Yenilenebilir enerji
Tesla CEO'su, henüz gençken insanlığın kaderine dair “kişisel bir sorumluluk” hissettiğini ve bir gün daha temiz bir enerji teknolojisi üretmeye karar verdiğini söylüyor. Yani öğrenciliğinde dünyayı değiştirebileceğine inandığı bir diğer şey de yenilenebilir enerji.
Milyarder aynı podcast yayınında, “Sürdürülebilirliğin önemine, bu çevresel etkiler ortaya çıkmadan önce de inanıyordum” demişti.
Girişimci ayrıca, gelecekte iklim değişikliğiyle mücadele etmek için fosil yakıtın maliyetini artıracak bir karbon vergisi getirilebileceğini düşünüyor.
Yapay Zeka
2019’da Şanhay’da gerçekleşen Dünya Yapay Zeka Konferansı’nda konuşan Musk, bilgisayarların her şekilde insanlara üstün geleceğini söylemişti.
Kar amacı gütmeyen yapay zeka araştıma merkezi Open AI’ın kurucuları arasında yer alan girişimci, yapay zekanın iş hayatında kargaşa yaratabileceğini ve hatta III. Dünya Savaşı’nı başlatabileceğini öne sürmüştü.
Musk ayrıca, beyin-bilgisayar arayüzleri geliştiren nöroteknoloji şirketi Neuralink’in de kurucusu. Çünkü insanlığın yapay zeka karşısında güçsüz kalmaması için onunla bütünleşmesi gerektiğine inanıyor.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space