Avrupa’nın nüfusu 447,7 milyon oldu

Avrupa’nın nüfusu 447,7 milyon oldu
TT

Avrupa’nın nüfusu 447,7 milyon oldu

Avrupa’nın nüfusu 447,7 milyon oldu

1 Ocak 2020 itibarıyla AB ülkelerinin toplam nüfusu yaklaşık 448 milyon olurken, en fazla nüfusun 83 milyon 166 bin ile Almanya’da olduğu saptandı.
Medya takip kurumu Ajans Press, nüfus ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre bu yıl nüfus ile alakalı basına 25 bin 131 haber yansıdığı tespit edildi. Haber başlıkları incelendiğinde ise TÜİK’in Dünya Nüfus Günü ile alakalı açıkladığı verilerin ön planda görüldü.
Ajans Press’in, Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 1 Ocak 2020 itibarıyla AB ülkelerinin toplam nüfusu neredeyse 448 milyon oldu. AB ülkeleri içerisinde en fazla nüfusun 83 milyon 166 bin ile Almanya’da olduğu saptanırken, en düşük nüfusun 38 bin ile Lihtenştayn olduğu kaydedildi. Türkiye’nin nüfusuna bakıldığında ise 83 milyon 155 bin olduğu görülürken, nüfus yoğunluğu bakımından ikinci sırada yer aldı. Üçüncü sırada ise 67 milyon 98 bin ile Fransa’nın olduğu saptandı. Nüfus oranları 60 yıl önce ile kıyaslandığında da 1960 yılında AB ülkelerindeki toplam nüfusun 350 milyon civarında olduğu gözlendi. O günden bugüne nüfusun genel olarak düzenli artış gösterdiği kaydedildi.



Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
TT

Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)

Bilim insanları bir bakteriyi kullanarak plastik atıkları ağrı kesiciye dönüştürmeyi başardı. 

Günümüzde birçok ilaç gibi, asetaminofen veya daha yaygın ismiyle parasetamol de büyük ölçüde fosil yakıtlardan üretiliyor. İklim kriziyle mücadelede fosil yakıtların kullanımının azaltılmasının yanı sıra plastik atıkların dönüştürülmesi de büyük önem taşıyor.

Birleşik Krallık'taki Edinburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu iki hedefe aynı anda hizmet eden çığır açıcı bir buluşa imza attı. 

Bilim insanları genetiği değiştirilmiş Escherichia coli adlı bakteri yardımıyla şişelerde kullanılan plastikten parasetamol üretti. 

Bulguları hakemli dergi Nature Chemistry'de dün (23 Haziran) yayımlanan çalışmada şişe ve gıda ambalajlarında sıkça yer alan polietilen tereftalat (PET) türündeki plastikler kullanıldı. 

Araştırmacılar PET şişeleri kimyasal yolla parçalayarak işe koyuldu. Daha sonra bu malzemeyi, genetiği değiştirilmiş E. coli bakterilerine verdiler. 

Ekip bu süreçte bakterinin katalizör olarak fosfatı kullanarak molekülleri azot içeren organik bir bileşiğe dönüştürdüğünü gözlemledi. 

Çalışmaya göre bu dönüşümde Lossen düzenlenmesi denen bir tepkime gerçekleşmiş olmalı. İlginç bir şekilde normalde doğada görülmeyen ve zorlu laboratuvar koşulları gerektiren bu tepkime canlı hücreler aracılığıyla başarıyla gerçekleştirildi. 

Araştırmacılar tepkime sonucu ortaya çıkan PABA'nın, bakterilerin büyümek için ihtiyaç duyduğu kritik bir madde olduğunu ve genellikle hücre içinde diğer maddelerden üretildiğini söylüyor. Ancak deneyde genetiği değiştirilerek bu üretimi yapması engellenen E. coli, PET'ten gelen malzemeyi kullanmak zorunda kaldı.

Bilim insanları daha sonra bakteriye, biri mantarlardan, diğeri toprak bakterilerinden alınan iki geni ekleyerek PABA'yı parasetamole dönüştürmesini sağladı.

Kimya ve biyolojiden yararlanan atılım, aynı anda hem plastik kirliliğine hem de fosil yakıt kullanımına çözüm sunuyor.

Makalenin başyazarı Prof. Stephen Wallace, "İnsanlar halihazırda parasetamolün petrolden elde edildiğini bilmiyor" diyerek ekliyor: 

Bu teknoloji, kimya ve biyolojiyi ilk kez bu şekilde birleştirerek parasetamolü daha sürdürülebilir bir şekilde üretebileceğimizi ve aynı zamanda çevredeki plastik atıkları temizleyebileceğimizi gösteriyor.

Ekip, E. coli'yi kullanarak PET bazlı hammaddeyi 24 saatten kısa bir sürede yüzde 92'ye varan verimle parasetamole dönüştürebildiklerini belirtiyor. Ayrıca sürecin oda sıcaklığında gerçekleşmesi, ısıtma veya soğutma için enerji harcanmadığı anlamına geliyor.

Bu işlemin endüstriyel ve ticari açıdan uygulanabilir olduğunu kanıtlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Ancak bulgular umut vaat ediyor ve araştırmacılar başka plastik ve bakteri türlerinin de kullanılabileceğini düşünüyor.
Independent Türkçe, Guardian, Science Alert, Nature Chemistry